Sofi Mesaj tarihi: Ağustos 13, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 13, 2004 Piyanonun çaldığı notaları seni hatırlatıyor bana.. Çok mu garip tanımadığın birini hatırlamak olmayan bir piyanonun hiç çalınmamış notaları eşliğinde ?? Yağan yağmur buğulu pencereye adımı yazıyor senin kulağıma fısıldadığın ama benim hiç hatırlayamayacağım adımı... Karanlık seni bulmamı engelliyor.. Şimşekler korkutuyor beni. Küçük bir çocuk gibi seni arıyorum.. "Fısıltıları duyabiliyor musun? Onlar beni çağırıyor ama şimdilik gitmeyi erteliyorum... Seni bulmam lazım önce.. Kimse beni anlayamayacak değil mi? Seni hatırladığımı bilmeyecek kimse.. Adımı söylemelisin bana... Öncelikle özür dilemeliyim sanırım senden beni affetmeni istemeliyim... O kadar imkansız mı seni affetmen, bana gerçek adımı söylemen, Fısıltıların beni çağırdığı yere gitmeme izin vermen...." geçen gün yazdım bunu pişmanlık duyduumdan mı? yoksa affedilip rahatlamak istediğimden mi bilmiyorum kendi kendime kafamı karıştıryorum sadece...[signature][hline]yıldızlar bütün insanların ama her insan için aynı değiller.. yolcular için birer yol gösterici, ötekiler için gökyüzündeki pırıltılar. bilim adamlaı için hepsi birer problem. ama bütün yıldızlar sessiz. sen.. yalnızca sen yıldızlara herkesten farklı sahip olucaksın... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Wishmaster Mesaj tarihi: Ağustos 13, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 13, 2004 Güzel yazmışsın.[signature][hline]Çaydanlık Ve Bardak...Ne kadar kibirli dursa da bardağın önünde eğilir çaydanlık.Öyleyse bu büyüklenme niye?Bu kibir,bu gurur niçin?Mütevazi ol,hatta bir adım bile geçme gurur kapısından.Bardağı insan bunun için öper daima alnından... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar