Dynun Mesaj tarihi: Şubat 8, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 8, 2010 http://web.archive.org/web/20010405032948/http://www.ultimatr.com/ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
abvblizzard Mesaj tarihi: Şubat 8, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 8, 2010 Delanoresse'in Günlüğü Bölüm I - Sürgün Daha genç yaşımda büyüye merak salmam nedeniyle yaşıtlarımdan daha yaşlı ve bitkin gözüküyordum ama bunun bir karşılığı olacağını biliyordum. Kasabanın kızları ve zengin ailelerin erkekleri her gün ve her gece beraber eğlenirken ben büyü kitapları arasında sabahlıyordum. Amacım intikam değildi ama bu genç yaşımda dönülmez bi hata olduğunu tahmin edemediğim bi büyü denemesi yaptım. Kasabanın tam ortasına çağırdığım "iblis" çağrılarıma karşılık vermişti. İlk önce kontrol edebileceğimi zannetmiştim. Fakat o kadar bitkim düşmüştümki beni neredeyse bir böcek gibi eziyordu. Eğitimimde öğrendiğim bir büyü ile çok uzaklardaki gizli mağrama kaçtım.... Kasabaya ertesi sabah döndüm. Döndüğümde her tarafta cani bir yaratığın kudretine karşı koymaya çalışmış köylülerin cesetleri yatıyordu. Belkide böyle bir ölümü hak etmiyorlardı. Çoğu yerde huzur içinde yatarken arkamdan sessizce Lutharthur yaklaştı. Kasabanın önde gelenlerinden olan Lutharthur bana saldırmaya çalıştı fakat büyünün verdiği bitkinlik gözlerinden okunuyordu. İblisi, benim neden olduğum katliamı geldiği yere döndürebilmek için kasabanın önde gelen büyücüleriyle çok eski bir ayin düzenlemişlerdi ve bunun bedelinide yaşam güçlerinin çoğu ile ödemişlerdi. Savurduğu yumruğu son anda durdurabildim. İçimden "Kahretsin bu ihtiyarda hala iş var!" diye geçirdim. Ve gerçektende öyleydi. İkinci yumruğu tam çeneme geldi. Bu sefer o kadar şanslı değildim. Dün geceki büyü tüm gücümü emmiş olmalıydı... Bir anda herşey karardı... Ayıldığımda kendimi konseyin ortasında buldum -kayıplardan sonra konsey demeye bin şahit gerekiyordu.Ben baygınken cezamı onaylamışlar ve beni anavatanımdan, doğduğum topraklardan sürmeyi uygun görmüşlerdi.... Bölüm II - Terk Edilmiş Diyarlar Artık vatansızdım... Fekadar atım Altın Nal'ın üzerinde kasabadan atılışımı nefret dolu gözlerle izliyen halk -ayakta kalabilen şanslılar- o güne kadar duymağıdım küfür ve lanetler okuyarak beni yolcu etti. Anayola kadar hızlı bir koşudan sonra yol ayrımında parlayan kırmızı bir ışık gördüm. Kaderimin bir oyunu daha diye düşündüm ama ne olduğunu incelemeden edemedim. İçimi kaplayan merak beni bi felakete daha götürecek kadar büyüktü. Ve kırmızı ışığa dokununca elimin yol olduğunu fark ettim. Bu bir büyüydü, bir geçit. Diğer tarafta herşey olabilirdi, belkide hak ettiğim yer olan cehennem. Sonra atımdan inip tek başıma geçitten geçtim. Zavallı hayvan bana bunca sene hizmet ettikten sonra kaprislerim yüzünden acı çekmeyi hak etmiyordu. Diğer tarafta her taraf yıkık dökük binalarla kaplıydı. Uzun süre önce terk edilmiş olduğuna karar verdim. Etrafı dolaşmak için sessizce cübbeme ve pelerinime sarıldım. Hava oldukça soğuktu ve ilk defa ayın ve güneşin olmadığı yerleri gördüm. Şansımın bana bir oyunu daha. Etrafım bir anda ellerinde tuhaf silahlar tutan adam boyunda böceklerle çevrilmişti. Çıkardıkları seslere normal bir anda gülerdim fakat şu anda benim kaderimde büyük etkileri olacak seslerdi bunlar. Çok hızlı olarak bir kaç kelimeyi söyledim ve büyüyü tamamladığım anda yaratıklardan bir korku çığlığına benzer sesler çıkmaya başladı. Sanırım alarm verip diğerlerinide uyarıyorlardı.Buradan çıkmanın bir yolunu ararken bir lağım girişi gördüm. Hemen başka bir büyü ile lağımın girişine gittim ve koşmaya başladım. Hayatımda bu kadar korktuğumu hatırlamıyordum... Bölüm III - Yeni Bir Ev Lağımdaki akıntının ters yönüne ilerledim. Kısa bir süre sonra güneş ışığına giden merdivenlerle karşılaşmam beni bir parçada olas rahatlatmıştı. Bu merdiven benim yeni evim olacak şehire gidiyordu. Güneşi tekrar görmenin sevinci ile koşmaya başladım. Merdivenlerdeki yosun nedeniyle çıkmakta baya zorlanmam dışında mutluluğuma gölge düşüren bir olayla karşılaşmadan şehrin korumalarından biri bana silahını doğrulttu. "Burda ne işin var yabancı?" diye bir soruyla karşılaşınca baya şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Yeni bir halkın arasına kasabamdan iblis oyunum yüzünden sürüldüm diyemezdim. Yaratıcı bir yalan olduğunu düşünerek "Buraya akrabalarımı ziyarete geldim" diye karşılık verdim. Adamın pek yutmuş gibi bir hali olmamasına rağmen geçmeme izin verdi. Arkamı dönüp uzaklaşırken "Lordun emirleri..." diyerek nöbet yerine geri döndüğünü gördüğümde rahatladım. Karşıma çıkan ilk insana "Burası neresi kardeş yolumu kaybettimde" sorusunu yönelttim. Şansım dönüyordu sanırım çünkü bu adam oldukça kibar bir adamdı ve bana " Britanniadasın yolcu, hoşgeldin" diyerek gayet nazik bir cevap vermişti. İnsanlarla konuşmayalı baya zaman geçmişti ama bu şehir benim için yeni bir başlangıç olacaktı.... / Delanoresse Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dynun Mesaj tarihi: Şubat 8, 2010 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 8, 2010 http://web.archive.org/web/20030612154007/http://pepelek.com/ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kermit Mesaj tarihi: Şubat 8, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 8, 2010 abiiii Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dynun Mesaj tarihi: Şubat 8, 2010 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 8, 2010 lan pepelek işte mis gibi http://web.archive.org/web/20020326212911/www.pepelek.com/forum/ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ZaugnaKhaldun Mesaj tarihi: Şubat 8, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 8, 2010 ahah pepelek forumunda pepelek bölümüne girince direkt açtığım konuyla karşılaşmam da beni benden aldı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DRaGoN_SLaYeR Mesaj tarihi: Şubat 8, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 8, 2010 ultimatr said: RP Bölümü: (UNDER CONS!) tööbe yarabbim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar