Nebuch Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2004 benim yaşadığım aşkta hiç şehvet yok, hem de hiç.... Bu yüzden Ömrü biraz daha uzun. Uzun derken sonsuz dedim tabii ki.[signature][hline]Sizin sayenizde Bay Anderson, ben hayatın anlamını bulmuş bulunuyorum. Hayatın anlamı "sona ermektir". Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
unity100 Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2004 tamam simdi ben bu sekilde yapilan arastirmalardaki gibi bir mantikla paticik forumunu ya da internet ortamlarini aciklayayim bak. ne kadar guzel olacak. ana mantik olayi matematiksel boyutlara indirgeyecek sekilde basit goruvermek ve evrim teorisiyle bir yerden baglantilandirmak. bu oldu mu bilimsel oluveriyor : simdi paticik ve bunun gibi diger online ortamlar erkek uyelerin sisinip cesitli sekillerde gerinerek guzel ve guclu gorunup pasif olarak secmek uzere burada bulunan turun disisine kendini begendirerek turun devamini saglayan kisinin kendilerinin olmasi konusunda ugrastiklari yerdir. aaa bakiniz ne kadar basit. bir ortama giris ve bulunma sebebini, binlerce tanimlanabilir, bir o kadar da tanimlanamaz ince duygulardan olusan bir yumak yerine cok basit matematiksel bir denkleme indirgeyiverdik. boyle olacak olsa idi bugun ne sosyal sorunlar olurdu, ne de psikolojik bozukluklar. cunku isin sirri cozulmus olurdu dogru mantik kesfedildiginden ve devletler coktan toplum management uygulamasi yapmaya baslamis olurlardi ornegin.[signature][hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Othranx Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2004 ya ben bi süre sonra bittiğine inanıyorum, ara sıra öpüşürken olsun, ya da bi anlık olsun elbette aşkın heyecanını hissedersiniz ama gerçekten de kimyasaldır, aşk bi süre sonra olgunlaşıp sevgiye dönüşür kesinlikle! siz onun aşk olduğunu sanabilirsiniz kendinizi kandırırsınız bence...arada ona kendinizi kaptırıp uçtuğunuzu falan dahi hissetseniz ilki kadar olamaz...çünkü ilk gördüğünüz anda sevgi hissedemezsiniz...ilk görüşte sevgi varmı? yok, ama ilk görüşte aşk var... my ideas...[signature][hline]Halfmumi, 08 June 2003 06:13 tarihinde demiş ki: açıkcası evlenince karım olursa o yöntemi uygulayacam. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Nebuch Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2004 your ideas :)[signature][hline]Sizin sayenizde Bay Anderson, ben hayatın anlamını bulmuş bulunuyorum. Hayatın anlamı "sona ermektir". Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2004 Kimi zaman bu kestirip atmaların hastası oluyorum. Sen bir konuyu sayfa sayfa yazıyorsun, birisi çıkıyor "hayır yanlış düşünüyorsun" diyor ve aklınca olay bitiyor. "Yok yaaa..." derker o zaman adama, hayırsa neden hayır ciddi bir şekilde açıkla da anlayalım hepimiz, üzerine tartışalım. Ama konu hakkında duyguları haricinde bir bilgisi olmayan insanın tek sıkımlık sözü oluyor ve bunu sarfetmekten hiç çekinmiyor; "hayır yanlış düşünüyorsun" , ötesi fıssss... Şimdi konumuza dönersek, elin bilim adamı 30 yıl araştırmış, binlerce bilim adamı bunların direkt deneylerini yapmış, kadın kokusundan tut o an beynin hangi bölgelerinde nasıl bir elektron alışverişi oluyora, hangi kimyasallar salgılanıyordan hangi organ ne tepki veriyora araştırıp durmuş. Tabii ki bir çok eksik yön olacaktır, kimse "bu iş bitmiştir hacı, ben bu olayı bitirdim" demiyor. Bunların hepsi teorem. Şimdi bunun doğru yanları olabilir, yanlış yanları olabilir ki o aynı tip insanı sevme olayı bencede hatalı bir önerme. Önemli olan ise anafikri ki bunu ben zaten senelerdir söylüyorum. Aşk denilen şey istediğini kadar değil deyin tamamen üremek ve nesli devam ettirmek için vücudun salgıladığı kimyasallardır. Olayın bu kısmı zaten bilimsel olarak tartışmaya açık bir şey değil ki, sadece ayıntıları ve mevcut entellektüel yapı içinde insanın bu kimyasındaki evrimi ve gittiği yön tartışılıyor. Peki aşkın kimyasal bir olay olmsı onun çok güzel bir şey oduğu gerçeğini değiştir mi, bence hayır. Şayet birisinin yanında iken mutlu isen mutlusundur değilsen değilsindir. Peki bunu bilmek biz neyi sağlar, sadece kalp ile hareket edip bir idiot olmak yerine arada sırada mantığımızı da çalıştırmaya yarar. En basit örneği ile 3 ay birisi ile olup "hayatımın kadınını buldum hadi 3 ay sonra evlenelim" demesini engeller. Gerektiği zaman karşısındakine nefes alanı bırakmasını sağlamayı öğretir, üstüne binmesini engeller. Ben aşka diye bir şeyin olmadığını biliyorum , yok yaaaa... Ben aşkın kimyasal reaksiyonlar ile alakalı olduğuna inanmıyorum, yok yaaa... Din ile bilimi birbirine karıştıran insanlar istediği kadar bilimsel şeylere inanmıyorum desin bunun hiç bir anlamı yoktur. Bilimde inancın yeri yoktur. Ben darwin teoremine inanmıyorum, yok yaaa... Senin gibi bilmek kavramından bi haber bir insana ben neden darwin teoremini sorayım ki, hele hele inanıyormusun gibi kendi içerisinde çelişen bir cümle ile. Olayın özü esas olarak burada yatıyor. Bilmek ile inanmak birbirine taban tabana zıt iki şeydir, bunları karıştırmayın. Aşk diye bir şey bence vardır ve ne mutlu aşık olan kişilere. Ve aynı şekilde aşk üreme amaçlı olarak beynin salgıladığı kimyasal reaksiyonların bir sonucudur, ne mutlu bunu kabullenebilmiş kişilere.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
arcane Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2004 ya bilim adamları araştırmak yerine çözüm üretseler mesela fizzle olan denemelerde aşkı nası kafadan atmanın kolay bi yolunu bulsalar falan.. daha bi faydalı olur sanki..[signature][hline]The whole thing I think is sick... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2004 Bombacı bu yazı üzerinde derinlemesine bir bilgim yok zira araştırmanın tam metni elimde değil :) Arkadaşlar tam olarak neler söylemiş, hangi sonuçlara hangi yöntemler ile varmışlar bilemiyorum o sebepten ayrıntılar üzerinde tartışmayı doğru bulmuyorum. Bu yazıyı buraya koymamuın sebebi ana fikrin ortaya çıkması :)[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2004 arcane'im bir tanem onun yolu çok basit. 1-) Hemen başka birisini bul, kesin çözüm. 2-) Başkasını bulamıyorsan kendini başka aktivitelere ver ve boş vakit bırakma kendine, doğal olarak düşünecek fazla vaktin olmaz. Zaman zaten en büyük aşkları bile siler bitirir, sen düşünmediğin sürece daha kısa sürede biter gider. 3-) Ben hiç birini yapmayacağım, kıçımı yayıp yinede unutmak istiyorum diyorsan o zaman paso içip ilk başta en güzel yanlarını düşün ve daha beter aşık ol. Bir süre sonra en kötü yanlarını düşün ve nefret et. En sonunda içindeki herşeyi tüketirsin. Bu en kısa çözüm değil ama kıçını kıpırdatmadan yapabileceğin en kısa çözüm :)[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar