Kinkaudonau Mesaj tarihi: Aralık 14, 2009 Mesaj tarihi: Aralık 14, 2009 Geçen nedendir bilinmez, Dostoyevsky'nin Beyaz Geceler'ini okumadığımı farkettim, birkaç sahaf dolaştıysam da rastlama imkanım olmadı tam da aynı akşam bir radyonun kendi sitesindeki eski yayınlar arşivinde radyo tiyatrosu olarak rastladım. (Zaten korsan değil de kendi yayın listesinde serbest dağıtım olarak durduğu için sorun olmaz diye düşündüm) Kulaklığımı taktığım gibi dinlemeye başladım, fakat nedendir bilinmez üzerinden geçen zamana rağmen hala aklımdan çıkmadı, ben de paylaşmak istedim. Dilerim beğenirsiniz :( http://www.tgrt-fm.com.tr/arsiv/20060417/20060417_radyotiyatrosu_beyazgeceler.mp3 Sormak istediklerim: 1- Bir hayalperest olmanın acıma sebebi olduğuna inanır mısınız, yoksa siz de kendinizi bir hayalperest olarak tanımlayabilir misiniz? 2- Bir insan neden bir hayalperest olur, yada neden nefret edilir onlardan? 3- Bir başkası için size somut birşey kazandırmayacak/kaybettirmeyecek bir söz vermeniz, daha sonra bunun size kendinizi ait hissetmeye başladığınız şeye tamamen sahip olmanızı engel olduğunu hissetmeniz durumunda yine kendinizi bir yana bırakıp o sözü tutarmısınız yoksa mutlu olmak için başkasına verdiğiniz sözü yavaş yavaş terk mi edersiniz? 4- Sizin kendi karakteriniz dışındaki nedenleri hariç tutarsak, yanlızlık bir tercih midir? Yoksa düşülmüş bir çaresizlik midir?
Farinal Mesaj tarihi: Aralık 14, 2009 Mesaj tarihi: Aralık 14, 2009 Okuyalı üç dört sene olmuş olmalı... O kadından nefret ediyorum yalancı terbiyesiz
Rotring Mesaj tarihi: Aralık 14, 2009 Mesaj tarihi: Aralık 14, 2009 Klasikler bir başka oluyor gerçekten . Bende çok severim beyaz geceleri
tinkibinki Mesaj tarihi: Aralık 15, 2009 Mesaj tarihi: Aralık 15, 2009 hayalperestsen hayalperestsindir. Özel bir seçim veya düşünce ya da sebebi olmak zorunda değil bence, duygu meselesi. Çok mutlu olsan, istediğin şeylere sahip olsan bile hayalperest olabilirsin. bu arada aşk romanı okumayı sevmem ama okuduklarım arasında en güzeli budala dır herhalde.
tinkibinki Mesaj tarihi: Aralık 16, 2009 Mesaj tarihi: Aralık 16, 2009 kitabı okumamıştım bu arada, sahaftan alıp okumaya başladım. Biryerde tıkandım resmen, üzüntüden devam edemiyorum.
copry Mesaj tarihi: Aralık 16, 2009 Mesaj tarihi: Aralık 16, 2009 1. Hayalperes değilim ama onalana da acımam herkesi olduğu gibi kabul etmek lazım 2.balık burcuysa kaçarı yok =) şaka bi yana kafa yapısı ve çocuklukla alakalı sanırım. Nefret edenler de hayal kuramayanlar ve çekememe durumu sanırım 3. söz dediğin tutulur ne olursa olsun! 4. Değişir kimi yalnız olmak ister , yalnız kalır; kimiyse yalnızlıktan korkar ama elinden geleni yapmamıştır...
nutella yerim Mesaj tarihi: Aralık 16, 2009 Mesaj tarihi: Aralık 16, 2009 henuz okumadım,yakın zamanda okurum umarım su an karamazof kardeslerın 400.sayfa dolaylarındayım şişti kitap devam etmiyor
copry Mesaj tarihi: Aralık 16, 2009 Mesaj tarihi: Aralık 16, 2009 konu sanki karalama defterine açılsaymış daha iyi olabilirmiş gibi geldi :S
tinkibinki Mesaj tarihi: Aralık 16, 2009 Mesaj tarihi: Aralık 16, 2009 "nutella yerim" said: karamazof kardeslerın o kitap ömür törpüsü edit: yeri doğru yahu
escape Mesaj tarihi: Aralık 16, 2009 Mesaj tarihi: Aralık 16, 2009 Abi bu nedir ya ? Kitabı okumak varken neden dinleyesinki ? Kitaba dokuncaksın böle okucaksın sayfaları karıştırıcaksın, seni etkileyen yeri tekrar tekrar okucaksın. Kitabı okumak yerine böle şeyler dinleyerek sadece olayı anlarsınız. Dostoyevsky'nin anlatımı ve tasvirlerini okumak, dinlemenin yerini tutamaz. Bence.
nutella yerim Mesaj tarihi: Aralık 16, 2009 Mesaj tarihi: Aralık 16, 2009 tinkibinki said: "nutella yerim" said: karamazof kardeslerın o kitap ömür törpüsü edit: yeri doğru yahu aslında gayet akıcı gidiyordu da vize haftam girdi ara verdim boyle bir soguma geldi
Farinal Mesaj tarihi: Aralık 17, 2009 Mesaj tarihi: Aralık 17, 2009 copry said: 2.balık burcuysa kaçarı yok =) şaka bi yana kafa yapısı ve çocuklukla alakalı sanırım. Nefret edenler de hayal kuramayanlar Balık burcuyum ben burçlara inanmam saçma sapan bişi ama NET uyuyorum burcuma :D escape said: Abi bu nedir ya ? Kitabı okumak varken neden dinleyesinki ? Kitaba dokuncaksın böle okucaksın sayfaları karıştırıcaksın, seni etkileyen yeri tekrar tekrar okucaksın. Kitabı okumak yerine böle şeyler dinleyerek sadece olayı anlarsınız. Dostoyevsky'nin anlatımı ve tasvirlerini okumak, dinlemenin yerini tutamaz. Bence. kesinliklte katılıyorum. İletişim yayınlarından ne kadar Dostoyevski varsa hepsini al kitapçıya gidip mükemmeller. Yan yana koyncada çok güzel duruyor :D
dunkelzahn Mesaj tarihi: Aralık 17, 2009 Mesaj tarihi: Aralık 17, 2009 sorduğun soruların cevapları karışık, önemli adamların dilinden düşürmediği bi laf var ya dış konjünktür; hah işte ona bağlı bunlar hep.
dunkelzahn Mesaj tarihi: Aralık 17, 2009 Mesaj tarihi: Aralık 17, 2009 bi de beyaz geceleri ben de okumuştum bi çırpıda zaten miniminnacık şey ama yeterince başarılı bulmamıştım herkes pek beğenmiş.
Öne çıkan mesajlar