Szasstam Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Szass Tam, kıvrılmış parşömenler ve içinde ne olduğu belirsiz kapkara sıvılar olan kristal deney tüpleriyle dolu masasının arkasındaki, o büyük ve konforlu koltuğuna daha bir rahat edecek şekilde yeniden yerleşti. Masanın üzerindeki bu hengamenin ortasında sakin sakin yanan kalın mumun alevi, bir yandan odanın ağır havasında dansediyor, bir yandan da Szass Tam'ın traji-komik suratını aydınlatıyordu. Szass Tam'ın suratı diyarlarda görülmeye değer birkaç şeyden biriydi doğrusu.Parşömenimsi soluk derisi, iyice dışarı fırlamış elmacık kemikleri boyunca nerdeyse kopacak kadar gerilmişti zamanla. Örümcek ağı rengindeki saçları ise o antik kafa derisinden düzensiz bir şekilde, artık herhangi bir ifade taşımayan ve taşıyamayacak suratına dökülüyordu.Alt dudağı artık onu kontrol eden bir kas olmadığı için epeyce sarkmış, bir zamanlar burnunun olduğu yere ise iki adet karanlık çukur yerleşmişti.İskeletimsi vücudunun üzerine giydiği kızıl cübbesi o zayıf vücundunun üstünde rahat durmayıp sık sık kat kat oluyor, oturduğu koltuktan yere doğru bir kan deryası gibi yayılıyordu. Szass Tam, can sıkıntısından olsa gerek, işaret parmağını, sıcak ve yağlı sıvının parmağına bulaşmasına aldırmadan bir süre masanın üzerine akan bir mum birikintisinde gezdirdi. İşaret parmağına bulaşan bu mum kalıntısını, baş ve orta parmaklarını da oyununa dahil ederek yuvarlaya yuvarlaya bir top haline getirdi. Sonra da bu gereksiz işe başladığındaki gibi bir aldırmazlıkla, yaptığı bu küçük icadını masaya bıraktı ve yüzyıllarca eski bir parşömene çarpıp da durana kadar, topun kalite gül ağacından yapılma masasının üzerinde yuvarlanmasını seyrettti.Gözyuvalarındaki iki parlak beyaz ışık topu, sakin hallerini bırakıp birden parladılar ve parşömene kitlendiler.Nihayet yeniden göz gezdirmeye değer bir şey bulmuştu masasının üzerinde Szass Tam.Bu parşömende kendisine en yakın öğrencisini, kendisi gibi bir yaratık, ölü bir büyücü yani bir lich yapacak olan büyünün son kısmı vardı.Büyünün parşömendeki kısmı çok zor ve zahmetli olduğundan -Szass Tam için bile- lich bir ara büyüyü kağıda dökmüştü.Büyüyü yapması için öğrencisinin de bu işlemler sırasında ölü olması gerektiğinden bu parşömen Szass Tam'ın işini bayağı kolaylaştıracağa benziyordu."Onu öldürmek hiç de zor olmayacak." diye geçirdi içinden.Kemikli parmaklarıyla parşömeni bulunduğu yerden aldı. Parşömen artık yaratıcısının o atmayan kalbinin tam yanındaydı. Kalbinin en son ne zaman çarptığını çok iyi hatırlıyordu Szass Tam. Szass Tam'ın normal hayatı, bundan yüzyıllarca önce, şu an içinde yaşadığı konforlu kalesinin, yüz mil kuzeyindeki bir savaş alanında sona ermişti.Fakat damarlarında akan büyü, onun yaşayanlar diyarından göçmesine engel olmuş; onu bu dünyaya, içindeki kadim büyü gücünü altetmeye çok az insanın cüret edebileceği,çürük bir bedenle bağlamıştı.Bu yüzden lich kendini Thay'in en çok korkulması gereken Kızıl büyücüsü olarak görüyordu.Haklıydı da.O ülkesinin nekromensi okulunu kontrol eden bir 'Zulkir'di.Kendisi gibi bir Kızıl Büyücü olan öğrencisi Frodyne ise, Thay'i tehditler, akılalmaz senaryolar ve ustaca manipülasyonlarla yöneten, büyücülerden kurulu Ağustos Konsül'ünün bir üyesiydi. Szass Tam sırıttı. Kendisi kadar kurnazlıkta profesyonel ikinci birisi daha varmıydı acaba? Szass Tam, düşüncelerinden sıyrılarak bir an dikkat kesildi ve kulak kabartarak hol de yankılanan ayak seslerinden gelenin Frodyne olduğunu anladı. Parşömeni sakin sakin gizli ceplerinden birine yerleştirdi ve şeytanca gülümsedi. Nede olsa Frodyne'i ölümsüzlük gibi bir hediyeyle kutsayacağı gün yakındı. "Efendi Szass Tam?" Kapı yavaşça açıldı ve Frodyne içeri girdi. O yürürken parlak kumaştan koyu kızıl cübbesinin etekleri cilalı mermer zeminde sürünerek onu takip ediyordu. "Rahatsız etmiyorum sizi değil mi ?" Szass Tam bir şey demeden oturması için karşısındaki sandalyeyi gösterdi.ama genç kadın oturmak yerine önce Szass Tam'ın yanına kadar geldi, sonrada önünde diz çöküp, o narin ellerini Szass Tam'ın bacaklarının üstüne koydu.Son olarak da kafasını kaldırdı ve Szass Tam'ın o parlayan gözlerine baktı.Frodyne'in sıfır traşlı kafasında Thay usülü kızıl ve mavi dövmeler vardı. Geniş, kapkara gözleri şeytanca parlıyordu. Kalın ve güzel dudaklarının kenarına ise adice bir gülümseme konmuştu. Szass Tam onu çıraklığına sadece birkaç yıl önce almıştı. Şaşılacak derecede çabuk öğrenen Frodyne, bu öğretim sürecinde yeni büyülere ve bilgiye olan açlığını hiçbir zaman gizlemememiş, Szass Tam'ın bir dediğini iki etmemişti.Lich, onun - Thay'li bir insan ne kadar olabilirse tabi- sadık olduğunu düşünüyordu. Yıllar geçtikçe ve Frodyne de bir büyücü olarak güçlendikçe, Szass Tam onu; zayıf büyücüleri kendi yarattığı iskelet ordusunun ayakları altında ezmek, insanları mezarlarından kaldırmak, yaşayanların dahi ruhlarını çalmak gibi korkunç planlarına ortak etti. Kendisinin de aslında bir ölü olduğunu ona itiraf edeli çok olmuyordu zaten.Üzerindeki illüzyonu kaldırıp,ona gerçek çürüyen bedeni Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
athea Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 ben okudum cok da begendim. ellerine saglik pek guzel copy paste etmishin :-) (evde olsam ben de athenax in ozgecmisini yollardim burda eglenirdik :-p ama pepelek`e bakcam bu gece :-) ) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Szasstam Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 said: 2001-04-20 23:45 tarihinde, Delanoresse yazmış: ee şey sonuna kadar okuyamadım bi özetini geçsen . Özet geçersem manası kalmaz aslında keşke bölüp öle atsaydım ara zamanla bende baktım uzun olmuş biraz ama zahmet et oku bence çok güzel bir hikayedir ben okuduğumda çok kızmıştım mosmor szass oluyır çünki ama hoş genede Özetmi Szass Tam Zulkir of Necromency :-) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sanrey Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 harbi biraz uzun ama kasip okuyalim arkadaslar... :-) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Eno Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 ya ben olaya farklı bi boyuttan yaklaşacam.. ben foruma şöle 20-25 satırlık bişi atmaya kalktığımda netten düşüyorum.. sen sayfalarca yazıyı bi seferde atmışsın.. Uydu falan mı var? (Kablonet bu işi başarıyosa helal derim.. Dial up dan yolladım dersen direk dalarım burdan sana) :-D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Szasstam Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 said: 2001-04-20 23:55 tarihinde, eno yazmış: ya ben olaya farklı bi boyuttan yaklaşacam.. ben foruma şöle 20-25 satırlık bişi atmaya kalktığımda netten düşüyorum.. sen sayfalarca yazıyı bi seferde atmışsın.. Uydu falan mı var? (Kablonet bu işi başarıyosa helal derim.. Dial up dan yolladım dersen direk dalarım burdan sana) :-D Direk dial up :-) buyur dal ama konuyuda saptırmayın bakalım okuyun :-) fikir yazın :-) copy paste etmek zahmet istedi bayağı :-p Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sanrey Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 nerden copy ettinkine? :-? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Szasstam Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Çok önce bulmuştum bu hikayeyi bilsem yazıcam siteyi kapanmış bile olabilir zaten altına ekledim notuda sen hala bitirmedinmi sanrey oku bakim :-) Tekrarlıyım eğer daha önce okumuş oluğpta aslı şu sitedeydi diyen olursa pls sölesin altına alınmıştır diye ekleyelim onuda Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Darksun Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Bunları cümle cümle yazsaydın ya bea ozaman hem msg sayında artardı baya :-p Çok güzel hikaye bi solukta okudum ve hoşumada gitti uzun olması hiçde önemli değil zamanı olmayan okumamakda serbest :-) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Szasstam Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Sonuna gelenler bitirdik dese bari kaç kişi bitirebilcek merak ettim bide bunu aşk başlığı altına atsaydık keşke bir lichenin aşkı bu kadar olur diye ah aşk aşk :-) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sanrey Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 sonuna kadar okudum bitti...cidden guzel... ama sonrasini merak ettim? tac orda mi kaldi? kadin gardiyandan kurtuldumu? szass niye guldu? vs...vs... :-) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Szasstam Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 O gereksiz tacı arkamda bırakmıştım ağır adımlarla ilerlerken eski aşkıma baktım gardiyan hala başındaydı tekrar bir kahkaha attım nasıl böle bir oyna geldiğimi düşünerek benki dünyanın hakimi olucak zekaya ve güce sahipken daha sevdiğim bir kadına bile hakim olamıyordum. Büyülü sözleri sölemeyi düşündüm hayır şimdi dönmeye hazır değildim bu olanları birkez daha düşünmem gerekiyordu.Uzun yolu yürümeye karar verdim zaten zamanın be önemi vardıki ?? -------------------------------- Böle bitmesi uygundur farklı son yazan reskilci gardiyan :-) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sanrey Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 eee daha sonra peki? gene yarim kaldi ehueheuh neyse vazgectim ben catliyim en iyisi burda :-) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Szasstam Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Herhalde evine yürüyerek dönmesi baya zaman almıştır dönene kadar yolda 2-3 ordu kurmuştur hayatına devam etmiştir kalpsiz bir yaratık ne kadar üzülürki o kaar üzüldü işte adam Eh ben olsam olay farklıydı o ayrı :-( zaten başıma ne gelse bu yüzden geldi aman bu gecede taktım bu geçmiş olayına 5 hafta oldu hala alıışamadım cık cık Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sanrey Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 ben de ayri davranirdim ya neyse... ben de alisamiyorum bu arada sorma :-( Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Szasstam Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Sanrey sen bitir bakalım hikayeyi sorduğun yerden nasıl bitiyormuş bakalım ?? Yok ilaç aldım hastayım bu gece onların etkisi herhalde olamaz canım bu kadar ne zamandır bu kadar kötü olmamıştım bence bu konuyu kapayalım biz birbirimizin yarasını deşiyoruz direk senle aynı yara var gibime geliyor cık tuz basmak olmuyor üstüne :-( Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sanrey Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 kesinlikle haklisin bosuna desiyoruz birbirimizi yani... :-( hikayeyi bitircek hal mi kaldi? baska zaman artik :-( Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Szasstam Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Bence neşeli bi topic bul aç madem uyku yok bu gece ordan devam edelim olmıcak böle her topicede aynı şeyleri eklemişşiz nereye gitsem canım yanıyor valla :-( Başka zaman zaten belki yarın üşenmeyip okuyan olur yazıyı sanmıyorum o ayrı Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sanrey Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 benden baska okuyan cikmadi harbiden... 3-4 topicte bunalim gidiyorum benden hayir yok bu gece :-( Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Szasstam Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Eh aynı forumlarda sayenizde bende girdim bunalıma sabaha kadar böle idare ederiz goodnessda geldi tamam artık toplu bunalım bu akşam bunalımda olmayanlar çıkın forumlardan biz sokarız zaten bunalıma adamı :-( Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sanrey Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 valla haklisin...:-( goodness a forum linkini de ben attim icqdan zate... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Szasstam Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 yok yazdığım hikayede direk sanki inatla yazılmış kız yerinde biz varız işte ölemeyen ama ölüp ölüp dirilen aslında :-( Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sanrey Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2001 evet ya ufff sorma :-( Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Szasstam Mesaj tarihi: Nisan 21, 2001 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 21, 2001 yarın hikayeyi okuyanlar ne dicek acaba hikaye arkasından iki deli başlamışlar ağlamaya neye ağlamışlar neden belli değil yok birden kendimi hep szass yerinde görürdüm ben direk kızın yerindeymişim şimdi farkt ettim yaa :-( Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sanrey Mesaj tarihi: Nisan 21, 2001 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 21, 2001 sadece :-( gelio icimden artik bisi diyemiyorum... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar