Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Demokratik açılım sürecinin manifestosu


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Grup Toplantısı'nda konuştu. Demokratik açılım süreciyle ilgili olarak da konuşan Erdoğan muhalefet liderlerine de yanıtlar verdi. İşte Erdoğan'ın tarihi konuşması:

said:
Demokrasinin üzerindeki tartışmalar daha öncesinde sona erseydi bugün demokrasimiz nerelerde olurdu? Türkiye çetelerle savaşmayı daha önce yapsaydı nasıl bir ülkede yaşıyor olurduk? Türkiye geçmişte içine kapanmasaydı, aktif bir dış politika izleseydi, bugün nasıl bir Türkiye'de yaşıyor olurduk? Biz bu soruları kendimize sorduk, soracağız. Gelecek nesillerin bu soruları sormaması için elimizden geleni yapıyoruz. Eğer Türkiye enerjisini, bütçesini, huzurunu, gencecik fidan gibi delikanlılarını teröre kurban etmeseydi, son 25 yılını çatışmayla, boşaltılan köylerle, heba etmeseydi bugün nerede olurduk? Eğer sorun ortaya çıkarken tedbir alınsaydı, çözüme kavuşsaydı, 10 binlerce insanımız hayatını kaybetmeden suhuletle çözülseydi bugün Türkiye nerede olurdu? Bu meseleyi herkesin sorgulamasını rica ediyorum. Nerede yanlış yapıldı? Nerede yanlış tavırlar sergilendi? Kardeşliğimizin kopacağına kim nasıl inanma cüretini gösterdi de aramıza nifak tohumları ekme gayretine girdi. Kız alıp veren, birbirine akraba olan Türkiyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle birbirine düşman etmek mümkün müdür? Türkiye'nin zenginlik olarak gördüğümüz farklılıkları ayırmak kimin haddine? Kudüsü fethederek orayı barış şehrine çeviren ordunun neferleri biz değil miydik? Yemen'de , Çanakkale'de birlikte vatanı savunan, birlikte şehit olan biz değil miydik? Kurtuluş Savaşı'nın kahraman evlatları biz değil miydik? Cumhuriyet'i kuran biz değil miyiz? İstiklal Marşı'nı dinlerken hepimizin göğsü kabarmıyor mu? Yunus Emre Mevlana Karacaoğlan bu toprakların mayasını yoğururken, Munzur'un eteklerinde olanlar aynı topraklarda değil mi? Horon bizim, Zeybek bizim, Zılgıt bizim. Bizi birbirimizden ayırmak kimin haddine? Bizi düşman eylemek kimin haddine. Türkiye'nin vatandaşlarını ayrı gayrı görmek kimin haddine? Türki, Kürdü, Lazı, Gürcü ve Çerkeziyle herkes bizim kardeşimizdir. Buna kimse gölge düşüremez. Evlat acısından daha büyük acı yoktur. Allah kimseye bunu yaşatmasın. Ama son 25-30 yıldır ülkemin her yerinde nice annelerin çalan her telefonla yürekleri ağızlarına gelmiştir. Şahadet haberini almakla hasret giderme haberini almak arasında derin uçurum vardır. Bir şehit evinde yaşadım, oğlum aradı dedi, "Dua et yola çıktık" 24 saat sonra oğlunun haberini aldı. Emanetleri gösterdiklerinde bünyem sarsıldı. Hangi annenin yüreği dayanır? Hep derler ya "Büyüttüm besledim, asker eyledim, gitti de gelmedi" diyen anneyi hangi söz teselli eder? Nice annemiz Cudi gibi, Munzur gibi olduğu gibi yığılıp kaldılar. Babaların gözyaşı sel oldu içlerine aktı. Anneliğin siyaseti yoktur. Oğlu her ne sebeple hayatını kaybetmiş olursa olsun evladı için Yasin okuyorsa, cemaat aynı kıbleye dönüyorsa burada çok ciddi bir yanlış olduğu ortadadır. Bu süreçten hiçbir tarafın kazançlı çıkmayacağı aşikar. Kaybedenin milletimizin olduğu aşikardır. Kaybedenin anneler babalar olduğu aşikardır. Diyarbakır'da anneler kucaklaşabiliyor da birilerine bakıyorsunuz. Onlar rahatsız adıyor. Attığımız bir adım var. İçişleri Bakanı'mızın koordinasyonunda bir süreç var. Bu süreci devam ettirirken parlamento içi, dışı, siyasi parti liderleriyle, akademisyenlerle, aydınlarla, medya mensuplarıyla. Herkesle görüşmeler yapılıyor. Ama dün Anamuhalefetle diğer muhalefet partisi her ikisine mektup gidiyor ve anında "ret" cevabı geliyor. Hani bunlar uzlaşmadan yanaydılar? Bu meselede mutabakat olmayacak da nerede çözüm arayacaksınız söyler misiniz? Benim bakanın size birşey dayatmayacak. Sizinle birşey paylaşacak. Söyleyeceklerinizi söyleyin biz de bunları çalışmalara koyalım. Bu süreçte bunları milat yapalım istiyoruz. Bu meselenin kalıcı çözümü, kardeşlik ikliminin yeniden pekişmesi için bu çalışmayı devam ettireceğiz. AK Parti'yi kurduktan sonra en sağlıklı biçimde bakan ve çözüm iradesini ortaya koyan taraf biz olduk. Meseleye tamamen bu ülkenin bütünlüğü açısından baktık. Terörün kabul edilemez olduğunu devamlı anlattık. Terörle mücadelede zafiyet göstermedik. Bugün gelinen nokta başarılı performansın sonucu. Biz legal yapılanmaları muvaffak kabul ederiz. İllegal yapılanmaları kabul etmemiz mümkün değil. Çelişliki açıklamalar göstermedik. Meseleleri siyasal çıkar ilişkilerine endekslemedik. Kürt vatandaşlarımızın sorununu üreten siyasi zihniyeti bizim sahiplenmemiz, sürdürmemiz mümkün değildir. Bizim siyaset felsefemiz böyle bi sorunu üretmeyi de normal göremez. Sorunun devam etmesine çanak tutan anlayışlar yaşanan acıların vebaline de ortak olurlar. "Gölge etmeyin" diyoruz. Bu milli birlik bütünlük projelerine kapınızı kapatmayın diyoruz. Bu çalışmayı gelin beraber şekillendirelim. Partimizi kurarken ortaya koyduğumuz çerçeveyle 2005'teki konuşmamızla bir farklılık yoktur. Diyarbakır'da söylediklerimizle bugünkü irademiz arasında fark yoktur. Bu bir demokratik açılım projesidir. TRT Şeş konuşuluyor mu? Yok. Üniversitelerde Kürtçe öğrenmeye yönelik adımlar konuşuluyor mu? Aldık gibi bir mantık var. Bu tür yaklaşımlarla gelirseniz yaya kalırsınız. Bunu böyle bilin. Biz daha 2001 14 Ağustos'ta yola çıkarken söyledik. "Batı neyse Doğu o olacak, Kuzey neyse Güney o olacak" dedik. Bizim 3 kırmızı çizgimiz var. Biz "etnik, bölgesel, dinselmilliyetçilik yapmayacağız" dedik. Asla taviz vermedik, vermeyeceğiz. Sorunun kapsamlı çözümü için uygun zemini biz hazırladık. Bugünkü noktaya taşıyan da yine AK Parti oldu. Bugün geniş bir mutabakat zemininin oluştuğunu söyleyebiliriz. "Bizler Kürt kökenli vatandaşlarımızı temsil edeceğiz havasına girmesin kimse" Biz Türkiye partisiyiz. Biz belli bölgelerin partisi değiliz. 71,5 milyon vatan evladının partisiyiz. Bizim farkımız bu. Bununla iftihar ediyoruz. Ama tüm bunlara rağmen Türkiye'nin tamamı değiliz diyoruz. Bütün parti, STK, medya ile elele verelim bu işi böyle çözelim. Burada siyasi polemiklere girmek istemiyorum. Bizi insafsız biçimde eleştirenler haşa, Bahçeli'ye cevap verecek değilm. MHP'nin içindekiler bile bu yaklaşımdan rahatsızdır. Kongresinin hazırlığı içinde bu hezeyanlara girmesin. Bizim vatan sevgimizi ölçecek kalitede değildir. Aynı biçimde CHP'nin liderine de cevap verecek değilim. Ancak her iki lidere de son derece aceleci davrandıklarını, çözümsüzlükten yana sürüklendiklerini de hatırlatmak isterim. Henüz dere görülmeden muhalefet set çekmek için kazmayı, küreği almış. Nihai aşamaya gelmedik, koordinatörümüz açıklama yapmamış kalkıp açıklama yapıyorlar. Nasıl edepli konuşmalar yapıyorlar öyle? Böyle bir sokakta dolaşan kişiler bu dili kullanmaz, bu parlamentoda bu dili konuşan bir vekil nasıl olur? Bu nasıl bir ahlak anlayışıdır? Benim arkadaşlarıma hakarette bulunmak kimsenin haddi değil. Bunun hesabını MHP'nin tabanı da CHP'nin tabanı da soracaktırç Biz ortak bir dil konuşturmaya çalışıyoruz. Onlar ne ortak dilde varız, ne ortak akılda varız diyor. Ortak çözüm iradesinin yakalanmış olması önemlidir. Sürecin siyasi riski, siyasi getirisi götürüsü ne olursa olsun bu sorunu çözmekten başka bir gayemiz olamaz. Tüm sonuçlarına da hazırız. Birlik siyasetinin temsilcisi olduk. Bundan sonra da bunun temsilciliğini yapacağız. Siyasi partilerin belli bölgelere sıkıştığını biliyorsunuz, bundan dolayı. Bizim tüm derdimiz milletimizin istikbalidir. Doğu ve Güneydoğu illerimizde huzur ve güven oluştuğunda buraların ülkemize nasıl bir katkıda bulunacağı ortaya çıkacaktır.


habertürk

Öncelikle "anneliğin siyaseti yoktur" lafı , bazı yazarlar tarafından da dile getirilmiş ve doğru bir laf. Artı olarak burada yaptığımız birçok tartışmaya atfen aynı evden aynı annenin 2 evladından biri dağa biri orduya gidebiliyor , bunları da gördük yaşadık. Olayların burada anlatıldığı gibi basit olmadığını işte burada biraz düşünmek gerekiyor. Bu anne vatan haini mi , yoksa şehit annesi mi ?

Herneyse , herzamanki gibi uzlaşı diye kıyamet koparan muhalefet ülkenin önemli meselelerinde görüşme için verilen randevu taleplerine bile anında ret cevabı veriyor. Yani bilgilendirmeyi bile kabul etmiyorlar , diyecek birşey yok. Sonra çıkıp dayatmacı diyorlar , Allah akıl fikir versin ama bu yaştan baştan sonra verse ne yazar. Hadi hayırlısı , bunların hesabını gene halk soracaktır tabi , kim çözümden kim çözümsüzlükten yana..
Mesaj tarihi:
doğru şefim,çözüm üniter yapının tartışılması bile olsa çözüm olmalı haklısın.Laikliği tartıştık,demokrasiyi tartıştık,hukuk devletini tartıştık bir üniter yapı kalmıştı zaten.

Böyle demogojilere kanan,gerizekalı bir "halk" ın vereceği cevap zaten belli.Halk kaç seçimdir "cevap" veriyor çok güzel bir şekilde zekasını belli ediyor.

Nabza göre şerbet işte,her halk hakketiği gibi yönetilir.
Mesaj tarihi:
oyalansın çocuklar 3 4 haftada kürt açılımı ile geçsin.sonra başka problemler buluruz tartışacak açılacak.maksat ekonomik çökünte işsizlik fakirlik geri planda tutulsun.kürt açılımı ile askerin sivil yargıya gitmesi ile akp ve fethullah güleni bitirme planının ortaya çıkması ile ülkede işsizlik bitti, fabrikalar kuruldu, ihracat arttı.devam edin devam.uyumaya devam, afyon basmaya devam.
Mesaj tarihi:
hiçbir sol görüşlü parti bu derece yayılmadı ülkeye.enerjisinin çoğunu propogandaya harcamadı,medya patronu olmadı.bu adamlar kendilerinden başka bir karıncayı bile düşünüyorlarsa ben de adam değilim.bütün çabaları kendi doğruları,idealleri için.halk falan umurlarında değil.
Mesaj tarihi:
Bütün yazıyı üşenmeyip okudum ancak cevap yazacak bir şey bulamadım, daha önce sayısız kez aktardık buraya düşündüklerimizi çünkü.

Ancak Tayyip Erdoğan gibi birisinin "manifesto" yazacak kadar donanımlı ve birikimli olabileceğini düşünmek şuramda bir şeylerin cız etmesine sebep oldu. :)
Mesaj tarihi:
Yazının tamamını okudum.Yer yer dini kaşıyan,çoğunlukla kendi gibi düşünmeyenlere veriştirdiği bir konuşma yapmış.Ama en büyük özelliği hiçbir işe yaramayacak,tamamen insanları kaşımak amaçlı bir konuşma.

Bu ülkenin milli birlik kavramı,aynı kıbleye dönüp namaz kılanlar aynıdır anlayışından geçmiyor.En son böyle birlik sağlanmaya çalışıldığında,askerlerimizin karnı deşilmişti.Anayasayla bu ülkeye bağlı herkes Türktür.Türk'lük bir etnik yapıdan ziyade,birleştirici bir kimliktir.

Önce dtp pkk'yı terör örgütü olarak tanısın sonra görüşelim diyordunuz,sayın başbakan.Ne oldu tanıdılar mı?Daha dün ''sayın öcalansız'' bu açılımın olmayacağını bağırdılar.Elbette bunu size daha usturuplu şekilde söylediler.

Çıkıp açık açık,bu halka neyin peşinde olduğunuzu açıklayın sayın başbakan.

Bir terör örgütü gerçekten barış ister mi zannediyorsunuz sayın başbakan?pkk dediğiniz örgüt,kürt halkının sorunları için dağa çıkan gerillalardan oluşmuyor.Suriyeli,ıraklı,iranlı teröristlerden de oluşuyor.Onlara da vatandaşlık mı vereceksiniz?Belki başbakanlık koruması yaparsınız,hem terör yöntemleri konusunda bayağı tecrübelilerdir.

Size birileri gaz veriyor,gazı yedikçe çoşuyorsunuz.Bu planınızın tek sonucu pkk'nın tanınması olacaktır.Zaten konuşmada legal diyerek bunu kastediyorsunuz büyük ihtimalle.

Çıkıp ortaya kalkınma planı koyun,insanlara bir gelecek verin sonuna kadar destek olalım.Topyekun bir savaş açın cehalete, açlığa,geri kalmışlığa.O zaman bu millet her ferdiyle arkanızda olur.

Ama yok sizin yaptığınız pkk ile pazarlık beyim.Bunu bu millet ne kabul eder ne affeder.
Mesaj tarihi:
Horizon said:

Odiflame bu mesele ülkenin 1231265. sıradaki önemsiz bir meselesi sana göre sanırım.

:)

Tenekeadam said:
Ama yok sizin yaptığınız pkk ile pazarlık beyim.Bunu bu millet ne kabul eder ne affeder.


O yüzden açılımı açamıyorlar ya kaç zamandır. Yemiyor.
Mesaj tarihi:
manifesto mu?

Ben de açılımın içeriğinden bahsediyor sandım.

ama demogoji, laf atma ve ajitasyondan başka bişey göremedim.

açılımın maddeleri ve koşullarıyla ilgili cümleyi geçtim, tek bir kelime yok.


farkındaysanız hala ana-bacı-evlat siyaseti yapıyor, kendisine destek bulabileceği tek yer orası çünkü, içeriği açıklarsa halkın sırt döneceğini biliyor.


laf salatasıyla değil, çözüm diye ortaya çıkacak şeyle gelsin başbakan.
×
×
  • Yeni Oluştur...