Antimodes52 Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Tamam da zaten Atatürkçülüğü, Kemalizm'i tartışacaksak, önce temelleri incelemek gerekiyor. Yani adım adım gitmek gerekiyor ki, hangi noktalarda ayrılıyoruz, hangi noktalarda hemfikiriz rahatça görebilelim diye düşünüyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Joker Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 edit: kazara özel mesaj diye alıntı yapmışım Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Antimodes52 Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 cogitoz plütokrasinin Platon'dan gelip gelmediğini sormuştu, sonra editleyip sorusunu silmiş o yüzden karışıklık oldu, kusra bakma. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Reogmar Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 joker in söylediği basit faşizm işte. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Antimodes52 Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Ama kısa kesip zaten faşizm diyip attığımızda hataya düşüyoruz. Basit bir tartışma değil çünkü bu. İkilem (bence) çok önemli bir ikilem: Tarafımızdan doğru yöntemler çerçevesinde ulaşabileceğimiz genelgeçer bir hakikat var mıdır yok mudur? Çünkü eğer varsa, bu hakikati takip etmemiz gerekir elbette ki. Peki hakikat varsa, herkes tarafından erişilebilir midir, yoksa sadece yetilere sahip kişiler mi onu kavrayabilir? Bir hakikat varsa ve ona erişmişsek, o hakikati yaymamız gerekmez mi? O hakikati yaymakla yükümlüysek de, bu yükümlülüğü nereye kadar takip edeceğiz? Mutlak bir hakikatin varlığında demokrasi ne kadar uygun bir yönetim biçimidir? En nihayetinde (mutlak hakikat varsa) yanılgının olduğu yerde onu düzeltmek de gerekmez mi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cogitoz Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Joker'in söylediği çok eski çağlarda stokçulukla başlayan, feodaliteyle devam eden, kapitalizmle hızını arttıran, emperyalizmle çıldıran, liberalizmle abartan, neoliberalizmle eşşşşeğin bitarafına su kaçıran anlayışın bir kolajı esasen. Ya ben sg-1'e üzülüyorum hala. Sg'cim Atatürk iyiydi çevresi kötüydü be. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Antimodes52 Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Kavramları saçmayalım ortalığa bence. Yavaş yavaş :) Daha dur yok feodalizm kapitalizm çok basit bir şeyden bahsetmeye çalışıyorum şahsen: hakikat. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Joker Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 tamamen hakikat diyemeyiz ama daha doğru denilebilir. yüzyıllar öncesinden demokrasiye kadar yavaş yavaş sancılı dönemlerden geçe geçe.. şimdi sıradaki adımı atmak gerekiyor. neden bir başka ülkenin ilk önce adım atmasını bekleyip ardından demokraside yaptığımız gibi taklit ederek gelişelim. bir seferde biz önce gelişelimde onlar bizi taklit etsin :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cogitoz Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Demokrasiiiğ öyle güzel bir şeydir ki, dadından yinmez. -İpraam Zübükzade Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 şair özetle topiğin dibine kibrit suyu dökmüşsünüz diyor. saçamalomokrasi tartışmışsınız sadece diyor. ve ekliyor.. hadi takılın, bi daha da atatürk kemalizm felan yazmayın. edit/dasaaa Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 yalnız şair doğru söylüyor. naaptınız olm burda siz? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cuce Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 ginaly said: Joker said: ginaly said: abi kimsenin karşı çıkacağını nasıl sanmazsın? herkes neden evet desin böyle bişeye? senin elinden oy hakkını alsak şimdi kabul edermisin? 80 de aldılar 2 yıllığına. herkezde alkışladı. ayrıca benim elimden oyumu aldıkları filan yok. gene her seçimde gidicem oyumu kullanıcam. bu örnekte yönetimi ordu alıyor ama. ordunun silahlı yaptırım gücü var. bu durumda senin sisteminde ordunun zengin sınıfı sürekli olarak koruması gerekir di mi? tabi onu koruması için ordunun da zengin olması lazım, yoksa ordunun zengine tapacak hali yok. bu durumda ordu da zengin, ve zenginlerimiz var. orduya yeni adam alımı nasıl yapılacak? yeni adam almak zorundasın çünkü zenginlerin doğurduklarını kullanamazsın, onlar zengin, adam niye hayatını riske etsin. alacağın adamların bir karşı devrim yapmamasını nasıl sağlayacaksın? küçük yaşta bebekleri köylerden toplayıp yetiştirerek mi? ayrıca ağırlıklı oy sistemi olursa her farklı oy gücü olan grup bir sınıf olacak. her sınıf da kendini alttakilere karşı koruması lazım. bu durumda herbiri silahlanacak. böylece silahlı bir çok grubumuz olacak. bu gruplar birleşip üst gruplara da dalabilir, birbirleri arasında da çatışabilir. kim kazanırsa diğerinin parasını ve oy hakkını alır yani. plütokrasi değil anarşi bunun adı. ne anarşisyi, konusmıyalım abuk sabuk, lütfen Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cuce Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Devlete yapılan katkı, paraylam ölcülmektedir, veya devletin işleyişini sevmiyen yürüyüşünü byenmiyen birinin oy hakkı okmudur? yoksa aksine en cok onunmu konuşması gerekmektedir. kabaca soylediğin, en cok para kazanan en cok söz sahibi olsun, basitce devleti hisselre bölelim, ve en kücük birim asgari maaş olarak payaştıralım (bir eğri konulur konulmaz önemli değil) ve hali hazırdaki denesiz gelir dağıtımının etkisiyle, devletin kontorlünü kitlelerden coğunluktan alıp, cok cok daha dar bir kesime verelim. Zengin kesim devleti kontrol eme gücünü kullanarak dahada zenginleşsin, dahada daralsın, ucurumlar dahada arsın, sonucta Devletin sahibi vatandaşlar olmaktan cıkıp, zenginvegucu elinde tutan belli bir grup olsun. sistemin mümkün olup olmasından bahsetiyoru, pratik sorunlar bunlar meselemiz on değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cuce Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Once amacımızı belirliyelim, amac ülkeye refah sağlamakmı, dunyanın en gelişmiş teknolojisini elde etmekmi, ekonomik guc olmamı, askeri güc olmakmı. Gucu elinde tutmak icin durmadan kendi zenginliğini arttırmak zorunda olan şirketler tarafından yonetilen bir devletin, sömüreceği ilk kaynak zaten söz hakkı olmıyan secilme hakkı elinden alınmış/secme hakkı gölgelenmış insan gucu olucaktır. Yanı baştan refah seviyesinin yerlerde sürünüceğini kabul edebiliriz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Horizon Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Neden hala jokerin mesajı üzerinden gidiyorsunuz anlamadım :). Benim fikrim ülkemizde Atatürk İlkeleri doğru şekli ile uygulanmadığıdır. Her kesim kendi kafasına göre yorum getirip kullanmaktadır bu ilkeleri. Keşke daha uzun yaşayp da doğru düzgün bu ilkelerin uygulanmasını temel atmasını sağlayabilseydi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquatik Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 sg-1 said: şair özetle topiğin dibine kibrit suyu dökmüşsünüz diyor. saçamalomokrasi tartışmışsınız sadece diyor. ve ekliyor.. hadi takılın, bi daha da atatürk kemalizm felan yazmayın. +1 Yahu bak! Yazıyor orada: ATATÜRKÇÜLÜK NEDİR, NE DEĞİLDİR? sg-1 said: Öncelikle umarım herkesin derdini tane tane anlatabileceği bir topik olur. Bugün Atatürk'ü anma günü. Artık yaşantısını, dönemini, partisini değil, fikirlerini ve bugüne yansımalarını düşünmek ve tartışmak için güzel bir gün. Herkes kendi bildiği Atatürkçülük'ü yazsın, hep beraber tartışalım istiyorum. Olumlu olumsuz, eklemek istediğiniz herşey için topik açık. Böyle diyor adam...Anlaması ne kadar kolay değil mi yukarıda yazılanları? Bu kadar basit birşeyi bile algılamakta güçlük çekenler, Atatürkçülüğü nasıl tartışabilir? Ya da adam özellikle atlamış daha 3. postta, tartıştırtmamak amaçlı... Hayır bir de görmezden gelinip, yok sayılmamış, 3 sayfa tartışılmış saçma ötesi, Atatürkçülükle ilgisinin ne olduğu belirsiz, saçma-sapan bir argüman. Neyse, bence de takılın... edit: imla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Joker Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 sg-1 said: şair özetle topiğin dibine kibrit suyu dökmüşsünüz diyor. saçamalomokrasi tartışmışsınız sadece diyor. ve ekliyor.. hadi takılın, bi daha da atatürk kemalizm felan yazmayın. edit/dasaaa burası bir forum, burda insanlar açılan topic üzerinden konuşur yazar çizer ve tartışır. kendi fikirlerini sunar, ne olması gerektiğini söylerler. bildiğim kadarı ile paticikte düşünme özgürlüğü bulunmakta ve herkez kendi fikrini söyleyebilmekte ve tartışılabilmekte. topic konusu atatürkün ilkeleri yukarıda tartışılan atatürkün ilkeleri sorun yok, herşey gayet normal. herkez hemfikir olmak zorunda değil, herkez bir değil. ayrıca atatürk derki gelişime açık olun, ama siz hala 20 lerde türkiyeye geç getirilmiş ve alelacele getirilmiş(zamanına göre çok inanılmaz gelişme olmuştur) yönetim atatürkün buyruğu doğrultusunda bilim ışığında geliştirilmeli yerinde saymamalıdır. atamızın bizden isteği budur. onun söylediklerine kuran okurcasına tapılması değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Starscream Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 sen resim filan koyucaktın öle yapınca konudan sapmak olmuyo Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Joker Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Cuce said: Devlete yapılan katkı, paraylam ölcülmektedir, veya devletin işleyişini sevmiyen yürüyüşünü byenmiyen birinin oy hakkı okmudur? yoksa aksine en cok onunmu konuşması gerekmektedir. kabaca soylediğin, en cok para kazanan en cok söz sahibi olsun, basitce devleti hisselre bölelim, ve en kücük birim asgari maaş olarak payaştıralım (bir eğri konulur konulmaz önemli değil) ve hali hazırdaki denesiz gelir dağıtımının etkisiyle, devletin kontorlünü kitlelerden coğunluktan alıp, cok cok daha dar bir kesime verelim. Zengin kesim devleti kontrol eme gücünü kullanarak dahada zenginleşsin, dahada daralsın, ucurumlar dahada arsın, sonucta Devletin sahibi vatandaşlar olmaktan cıkıp, zenginvegucu elinde tutan belli bir grup olsun. sistemin mümkün olup olmasından bahsetiyoru, pratik sorunlar bunlar meselemiz on değil. artık devletin profesyonelleşmesi gerekmektedir diye düşünüyorum, askeriye gibi gönüllü olmamalıdır. ayrıca dediğim gibi devletin üst kademesi kesinlikle bir kesime hitap etmeyecek bir şekilde bilim adamları tarafından yetiştirilmiş insanlar olaraktır. yani zengin kesim kendi belirlediği adayı sunabilecek diye bişey yok. kaldıki zengin kesimin verdiği vergide tartışılır. ayrıca devletin işleyişini sevmeyen beğenmeyen birinin oy hakkının olmaması bağlantısını nasıl kurdun anlamış değilim, parayla kurdugunu düşünsem; parası olan adamda gayet devletin gidişatını beğenmeyebilir? devletin kontrolü hiç bir şekilde kitlelere teslim edilmemekte, aksine özel tim yetiştirircesine bilim adamları tarafından yıllarca yetiştirilmiş bir ekibe teslim edilmektedir. bu ekibin dış dünya ile ilişkisi olmayarak sadece tek bir hedef üzerine yetiştirilmiş bir ekiptir. kendi görüşleri doğrultusunda ülkeyi en iyi derecede yönetmek. yani verideğiniz oylar sadece ülkenin dümenini değiştirir, geminin hangi yöne gideceğini söyler. ülke yönetimi tamamen profesyonelce bilim ışığında yetiştirilmiş politikacılar tarafından yapılmaktadır. şuanki sistem üzerinden düşünüyorsunuz, o yüzden yanılmaktasınız. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Antimodes52 Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Dün yazdıklarımı yazarken amacım konuyu saptırmak değildi. Ben bütün bu tartışmaların kemalizmle de yakından alakalı olduğunu düşünüyorum. Ama anlatamıyorum sanırım demek istediklerimi. Kemalizm dahil her iktidar yapılanmasının öne çıktığı bir hakikat söylemi de vardır beraberinde. Bu hakikat söylemi, o iktidarın "ilerleme", "iyileşme" ya da yeri geldiğinde "yanlışlık" hatta "patolojik olmak" gibi durumlarını belirliyor. Bu tür söylemlerin altında gerçekten bir "hakikat" bulabilir miyiz, bunu tartışmak istemiştim ilk etapta. Olmuyor ama gördüğüm kadarıyla. "İlerlemek"ten bahsettiğimizde, nereye doğru ilerlemekten bahsediyoruz, bunun referans noktaları nelerdir, bunu çözümlemeden oturup Kemalizm'in ilericilik mi olup olmadığını nasıl tartışabiliriz ki? Yoksa forumda hepimiz biliyoruz altı okun ne olduğunu, Kemalizm'in ilkelerini vs. Neyse susayım ben, baltalıyormuşum gibi bir kanı oluşmuş çünkü, siz tartışın. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2009 said: burası bir forum, burda insanlar açılan topic üzerinden konuşur yazar çizer ve tartışır. kendi fikirlerini sunar, ne olması gerektiğini söylerler hah ıskaladığın kısmı da burası.. bu başlık altında mesela patlıcan yemekleri tartışırsanız "o ne lan!" derim. e, haliyle.. açın "platon'un devlet kavramı ve geliştirilmesi" gibi bi başlığı orada konuşun.. altında deve kuşu bakımı ve gagalı memeliler konuşursanız onun da akibeti aynı olacaktır. başlık sahibinin isteği ve konunun tamamen raydan çıkmış olması yüzünden kilitlenmiştir.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar