Theghosthand Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Savcı ve hakimlerin çoğu şüpheli olduğundan dinleniyor zaten.Çok şeffaf olduğumuzdan.
-007- Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Joker said: deniz feneri diye devletmi kuruldu hiç haberim yok? AkRobot musun arkadaşım sen? :) Vatandaş: Türkiye yabancılara sattığı toprakları geri alabilecek mi? Ak robot: Türkler yurtdışında aldığı toprakları geri verebilecek mi?
Joker Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 -007- said: Joker said: deniz feneri diye devletmi kuruldu hiç haberim yok? AkRobot musun arkadaşım sen. :) Vatandaş: Türkiye yabancılara sattığı toprakları geri alabilecek mi? Ak robot: Türkler yurtdışında aldığı toprakları geri verebilecek mi?AkBabanım ben senin babanım anlıcan akbaban, bi hug ver bakim.
Theghosthand Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Birisinin yüzüne söyleyemeyeceğin şeyi net aracılığı ile söyleme. Aileden birisini karıştırmak hem komik değil hem de yetersiz adamların yapacağı iş.
Joker Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Theghosthand said: Birisinin yüzüne söyleyemeyeceğin şeyi net aracılığı ile söyleme. Aileden birisini karıştırmak hem komik değil hem de yetersiz adamların yapacağı iş. işte bu tipler kendi seviyesine çekiyor napak. forumda sakim sakin yazışırken çat laf sokma çabaları laf atma tahrik etme.. sistem düzgün çalışsa şikayetlere bakılsa hiç gerek kalmıcak cevap verip, bu tiplerin seviyesine inmeye. sistem utansın.
-007- Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Joker said: işte bu tipler kendi seviyesine çekiyor napak. sözcüklerin tükendiği an.
Kendercik Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Şahsi olarak bu konuya hiç kafa yormadım, öyle bir analiz yeteneğim de yok ancak epey yaşlı ve zamanında idamdan yargılanmış, başı bu tarz sıkıntılardan kurtulmamış bir profesörün malum dönemlerde yargının alet olarak kullanılması bakımından bu zaman ile arasında büyük fark vardır düşüncesine şiddetle karşı çıkması ve o zaman ile bu zaman arasında hiçbir fark yok demesi şaşırtmıştı beni.
-007- Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Faşizmin ilkelerinden biri de hukukun işlevselleştirilmesidir. Artık siz karar verin faşizm var mı yok mu diye.
GEd Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 sir said: ama cidden siz baskı görmemişsiniz yau, pes =) şu andaki iktidarı aklamak için demiyorum ama, gerçekten "tarihinde böyle bişey var mıdır" diye soruyosanız bu ülkenin tarihini hiç bilmiyosunuz demektir. Fortuna said: "Geçmişte baskı altında yaşadık, bunlar iyi..." falan diyenler dünyanın sadece Türkiye'den ibaret olduğunu falan sanıyorlar heralde, çünkü karşılaştırma yapman gereken şey geçmiş değil.Geçmişten ileride olmamız gayet normal.Bizden daha rahat,daha az baskıcı yönetimler dünyada var olduğu sürece, en iyiye ulaşmak için insanların eleştirmeye ve şuanki duruma baskıcı yönetim demeye hakkı var.Daha iyisini istiyorsak, "10 Adım gittik, şurdan şuraya geldik..." diyerek 100 adım önde olanları görmemek yanlış. GEd said: Ayrıca yeninin yanlışını eskiden yapılan yanlışlar ile savunmak bence kültürsüzlük ve çaresizlik örneğidir. Cevap yazmakta gereksiz aslında.
-007- Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Olur mu canım bugün süper bi ülkeyiz, sebep: geçmişin berbatlığından daha iyiyiz. diye düşünmeye çalışanlar var. ama bu durum bugün de barbat olmadığımız anlamına gelmez. Kİ bence bugün geçmişten daha kötü bi durumdayız daha önceki mesajımda açıkladığım üzere.
cengizhan66 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 turkiyede hep baski rejmi vardi akp doneminde artmadi zaten hep vardi cok eskidende insanlari fisliyolardi simdide dinleyip fisliyolar eskiden dusunce sucundan idam ediyolardi onlerine geleni neyseki artik idam yok ha dediginiz gibi siyasi suclu yeniden secime girmesi buna gelicek olyursak turkiyede laiklik hukuk devleti gibi kavramlar yok ama varmis gibi gosteriliyor ki bu cok uzun zamandir yok turkiyede adelet parayladir ozgurlukte parayladir zenginsen istedigin halti et istedigin sucu isle basbakanin yakinina gemi ver gitsin kimse birsey yapmaz olmadi rusvetle sorunlari hallet (bknz deniz feneri turkiyeye giremiyor niye basbakanla iliski kurmuslar hukuk burdakilere islemiyor) ama tabi normal vatandas olunca ya sev ya ananina al git deniliyor haklilarmi cozemedim
elaidi Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 idam yok içeri atıp çürüte çürüte öldürmek var Uzun vadeli idam. taksit taksit acılı acılı.
-007- Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 idam en azından samimi ve şeffaf bir olay. İşkence öyle değil ama. Türkiye bugün daha şeffaf diyen birileri vardı heralde..
Joker Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 uğraşıp durma lam benle, sopa geliyo bak..
-007- Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 oo sen ciddiymişsin ya, bi kez daha şaşırttın beni lol
sir Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 idam en azından samimi ve şeffaf darbe en azından ne olduğu belli süper mantık hakkaten tebrik ederim. ne olduğu belli olsun da, istersen bütün memleketin, bütün evrensel hukuk kurallarının içine etsin. topikteki soruya isterseniz tekrar bakalım: Merak ediyorum şu akp döneminde ki gibi bir baskıcı rejim türkiye daha önce yaşadımı ? cevap da şu: evet yaşadı, hatta bin kat beterini yaşadı. bugünün geçmişe göre çok daha kötü olduğunu öne sürmek ya cehalettir ya da kasten günümüz olaylarını çarpıtma niyetidir.
Joker Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 birilerinin annesi çok baskı yapıyor ders çalış yemeğini bitir diye, bunlar ondan bahsediyor olsa gerek sir...
Ardeth Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 baskı illaki fiziksel olmak zorunda değil. akp'nin kendi zihniyetinde olmayanlara karşı vurdumduymaz ve sansürleyici bir tavrı olduğu açıkça ortada. telekomünikasyon yasalarını düzeltmemeleri bile buna işaret bence çünkü bugün en çok kapatılan siteler o tarz kesimin hoşlanmayacağı tarzdan siteler (başka görüşten insanlar da yararlanıyor bundan yararlanmıyor demiyorum) daha bir kaç ay önce yazmıştı bir gazete yüz küsürlü bir rakam kapatılan site sayısı için
-007- Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 sir said: idam en azından samimi ve şeffaf darbe en azından ne olduğu belli süper mantık hakkaten tebrik ederim. ne olduğu belli olsun da, istersen bütün memleketin, bütün evrensel hukuk kurallarının içine etsin. topikteki soruya isterseniz tekrar bakalım: Merak ediyorum şu akp döneminde ki gibi bir baskıcı rejim türkiye daha önce yaşadımı ? cevap da şu: evet yaşadı, hatta bin kat beterini yaşadı. bugünün geçmişe göre çok daha kötü olduğunu öne sürmek ya cehalettir ya da kasten günümüz olaylarını çarpıtma niyetidir. biz burda gelip idamı savunmuyoruz. idam gibi uygulamalar yapılırken belli hukuki dayanakları vardır. Bugünkü uygulamalarının şeklinin hukuka uygun olmadığını sadece ben değil hergün hukuk profesörleri söylüyor. Darbe dönemindeki uygulamaların en azından bir dayanağı sebebi vardı. Bugün sebepsiz yere durup dururken ve hukuksuzca apar topar götürülemeyeceğinin garantisini veremezsin. Ya da yolda yürürken polise çarpsan seni mosmor etmeyeceğinin garantisini veremezsin. Böyle onlarca örnek sayılır. Bu örneklere bakarak genel tabloyu görebilmek de aklı olanların sorumluluğunda. Askeri dönem zaten demokrasi değil. Özel bir durum o. Ancak demokrasi açısından ve seçilmiş yönetimler açısından bakarsan evet daha önce bu kadar baskıcı ve faşist bir dönem olmadı. Ve bu durum ülkemizin geleceği açısından endişe verici boyutlara hiç bu kadar gelmemişti. İçerde hukuk dışı faşizm zirve yapmışken dış siyasetimiz yok ve çıkarlarımıza aykırı olup Amerika'nın her dediğini yapma eğilimindeyiz. Bundan daha kötü bir dönem olmadı. Daha önce seçilmiş hükümetler darbe yapmadı bu ülkede. Üstelik gerçek darbeler bile kendilerine darbe diyebilecek kadar samimiyken...
dasaaa Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 gençler birbirlerine laf sokuyormuş.. yapmayın olm.. bu sayfanın bi kısmı ve bi önceki sf.nin bi kısmı nahoş olmuş. amman dikkat!
sir Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 "kendilerine darbe demek samimiyeti"nden bahseden bi insanın demokrasi tanımına dair çok ciddi şüphelerim var. muhtemelen altını çizdiğin konu ergenekon davası olacak. kimsenin durup dururken ve hukuksuzca götürüldüğünü düşünmüyorum. yasal prosedür neyse, bütün gözaltılarda uygulanmasına azami dikkat gösterildiğini düşünüyorum. hele eski dönemlere kıyaslarsak, veya daha yakın dönemde güneydoğuda yaşananlara bakarsak, "olağanüstü bir hukuk ve insan hakkı ihlali"nden bahsetmek epey zor. ha aksayan yanları, hatalı yanları, kamuoyunda yargıya güveni zedeleyen yanları yok mu, elbette var. ama bunun ne kadarını günümüz iktidarına, ne kadarını 12 eylül anayasasına, ne kadarını köhneleşmiş yargı sistemine borçluyuz onu da ayrıca tartışmak lazım. "seçilmiş" deyince tek parti iktidarını ve milli şef dönemini saymaya gerek var mı? menderes döneminin sonlarına doğru, gazeteciler "muhalif yazı yazdıkları için" hapse atılıyordu, chpnin mallarına "muhalefet oldukları için" el konuluyordu. bugün böyle bi durum var mı? hayır. "örgüte bulaşmamış" gazeteciler, hükumete karşı en ağır yazılarını yüzbinlerce satan gazetelerde yazmaya devam ediyorlar. chp lideri ve milletvekilleri, istedikleri meydanda veya tv kanalında istedikleri şekilde iktidara giydirebiliyorlar. böylesi baskıcı ve faşist yönetimse, gerçekten epey toleranslı bi faşizm =) polis şiddeti konusunda haklısın, halen avrupa standartlarında bir güvenlik örgütlenmemiz yok, "orantısız güç" kullanımı fazlasıyla yaygın. ama "baskıcı,faşist rejim" demek için bu kadarı yeter mi? sitelerin kapanması meselesi de yine bilişim sektöründe ve internetle ilgili yasal düzenlemelerdeki eksikliklerden kaynaklanıyor. ayriyeten ifade özgürlüğü konusunda da almamız gereken çok fazla yol var. bunların hepsi de, AB standartlarının ülkemize başarıyla uygulandığı takdirde çözülebilecek sorunlar. dış siyaseti başarısız bulabilirsin ama bunun da baskı rejimi olup olmamakla herhangi bi alakası var mı bilemiyorum. darbe dönemlerindeki "dış politika"ları da (varsa) incelemeni öneririm, bakalım ne derece samimiymiş. son olarak, bu ülkede en çok baskı yine, ve halen güneydoğudaki kürtlere karşı uygulanmakta. ama eminim ki oralarda yaşananları "meşru" ve "samimi" bulacak bir vatan-millet sevgisi mevcuttur vicdanlarınızda.
-007- Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 İyi de ben darbeyle demokrasi arasında bağlantı kurmuyorum zaten. Darbe demokrasiyi engeller evet. Ancak seçilmiş yönetimler demokratik sistemde darbe yapmaya kalkarsa bu durum normal darbeden daha vahimdir bunu anlatmaya çalışıyorum. Çünkü biri duruma el koymaktır, demokrasinin geçici iptalini ilan etmektir. Diğeri de demokrasi adıyla yapılır, ilk durumun aynısı/benzeri yöntemler uygulanır. Bundan daha açık olamaz sanırım durum. Bahsedilen olaylarda hukuksuz birçok uygulama yapılmıştır. Buna kişisel olarak katılıp katılmaman durumun objektif olmadığını göstermiyor. Bu ifadeler davada savunma metinlerinin ve hukuk profesörlerinin bilimsel ifadesi. "Düşünmüyorum" diyip atılacak olaylar değil yani. Ortada belge yokken bir insanın "belki bir şey buluruz" diye özel eşyalarına el koymak özel hayatın ihlalidir ve hukuka aykırıdır. Faşist baskıcı bir hukuk dışı uygulamadır. Yasal prosedürle falan alakası yok yani. Ortada belge yok! Ayrıca güneydoğudaki olaylar hakkında da net konuşacak bilgiye kimse sahip değil. O yüzden bunu bir kıyaslama aracı olarak kullanman çok yanlış olmuş. Bunu kimin yaptırdığı bilinen bir şey değil yani. 12 eylül anayasası vs diye savunma yapman da zaten alakasız olmuş. Askeri dönemde müdahale ayrı bunu seçilmiş yönetim olarak gizli saklı yapmak ayrı. Sonra gazeteciler alınmıyor falan demişsin. Cidden komik olmuş. Var olup olmadığı bile tartışma konusu olan bir topluluk için bulaşan bulaşmayan falan gibi tatmin edici olmayan yaklaşımlar yetersiz. Bugün gayet gazetecisinden tut parti liderine medyasından tut askerine Kardak kayalıklarına ilk müdahale eden kahraman askerlerden komutanlara herkes içerde. Sivil dernekler bile aranıyor göz altına alınıyor. Rektörler alınıyor. Ayrıca önümüzdeki 10 dalgada müdahalelerin parlamentoya yönelik olacağı akplilerce söyleniyor ve bunları görmezden gelecek derecede karşı tarafı gerizekalı yerine koyarak aşağıdaki cevabı vermen cidden abzürt olmuş. Türkiye'de bugün nerdeyse her alanda çeşitli tiplerde baskı var. Bir kısmı hukuk dışı hatta. Ve evet daha önce sivil dönemde hiç bu kadar vahim bir durum olmamıştı! Ek olarak: Kürtlere maksimum baskı bugün yapılıyor demeni ciddiye bile almıyorum. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ırkın özgürlük adı altında yürüttüğü sistematik etnik bölücü isteklerine daha önce hiç bu kadar boyun eğilmemişti. sir said: "kendilerine darbe demek samimiyeti"nden bahseden bi insanın demokrasi tanımına dair çok ciddi şüphelerim var. muhtemelen altını çizdiğin konu ergenekon davası olacak. kimsenin durup dururken ve hukuksuzca götürüldüğünü düşünmüyorum. yasal prosedür neyse, bütün gözaltılarda uygulanmasına azami dikkat gösterildiğini düşünüyorum. hele eski dönemlere kıyaslarsak, veya daha yakın dönemde güneydoğuda yaşananlara bakarsak, "olağanüstü bir hukuk ve insan hakkı ihlali"nden bahsetmek epey zor. ha aksayan yanları, hatalı yanları, kamuoyunda yargıya güveni zedeleyen yanları yok mu, elbette var. ama bunun ne kadarını günümüz iktidarına, ne kadarını 12 eylül anayasasına, ne kadarını köhneleşmiş yargı sistemine borçluyuz onu da ayrıca tartışmak lazım. "seçilmiş" deyince tek parti iktidarını ve milli şef dönemini saymaya gerek var mı? menderes döneminin sonlarına doğru, gazeteciler "muhalif yazı yazdıkları için" hapse atılıyordu, chpnin mallarına "muhalefet oldukları için" el konuluyordu. bugün böyle bi durum var mı? hayır. "örgüte bulaşmamış" gazeteciler, hükumete karşı en ağır yazılarını yüzbinlerce satan gazetelerde yazmaya devam ediyorlar. chp lideri ve milletvekilleri, istedikleri meydanda veya tv kanalında istedikleri şekilde iktidara giydirebiliyorlar. böylesi baskıcı ve faşist yönetimse, gerçekten epey toleranslı bi faşizm =) son olarak, bu ülkede en çok baskı yine, ve halen güneydoğudaki kürtlere karşı uygulanmakta. ama eminim ki oralarda yaşananları "meşru" ve "samimi" bulacak bir vatan-millet sevgisi mevcuttur vicdanlarınızda.
raw power Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Tek parti dönemi ve sonrasındaki Demokrat Parti döneminde şimdikinden 100 kat baskı vardı. Geçmişe göre hak ve özgürlükler konusunda ileri olduğumuzu düşünüyorum,fakat bunu mevcut iktidara bağlamak saçma olur.Daha çok içinde bulunduğumuz dönem ile ilgili.
-007- Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Baskıyı kişisel anlamda ya da sadece çeşitli açılardan düşünmeyin. Kitlesel baskı diye de bir şey var.
sir Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2009 bak nasıl bi ülkede yaşıyoruz biliyo musun: suçüstü durumunda bile, bir polis gidip bir muvazzaf subayı gözaltına alamaz. şöyle düşün, polis, üniformalı bir subayın adam öldürdüğünü gördü, gidip onu gözaltına alamaz. ancak TSK'nın onayıyla yargı mekanizması işler. o yüzden bu komutanların-subayların gözaltına alınmasını baskıcı rejimin tezahürü olarak görüyosan, TSK da bu baskıcı rejime alet olmuş veya yardım ediyor demektir. çünkü bu subayların gözaltına alınmasına onay vermektedir. sence bir belge veya bulgu göstermeden muvazzaf subayların gözaltına alınmasına izin verilir miydi bu ülkede? bu birinci kısım. ikincisi, güneydoğudaki olayları kimin yaptığını bilemeyiz dersen, ben de istanbuldakiler için aynı şeyi söyleyebilirim rahatlıkla. hükumetin bu işte ne kadar parmağı olduğunu nerden biliyosun? ortada bi belge, bulgu var mı? gözaltına alınanların "belgesiz, desteksiz ve bulgusuz" gözaltına alındığı nereden belli peki? soruşturmanın sağlığı açısından savcılık bir aramanın niçin gerçekleştiğini bütün kamuoyuyla paylaşmak zorunda değil. bir de şu var, görülmekte olan bir dava hakkında bu tarz "keyfi" yorumlar yapmak, hakimleri etkilemeye çalışmak, mahkemeyi töhmet altında bırakmak da suç. hani sen bi ara bana anayasa maddeleri saymıştın ya burda, o açıdan diyorum. bahsi geçen tutuklanmış parti lideriyle gazetecilerin, davanın sanıklarıyla olan ilişkileri ve konuşmaları ortada, ve iddianameye de dahil edilmiş vaziyette. şu halde hiçbiri belgesiz-bulgusuz tutuklanmış değil. sivil dernekler de rektörler de hukukun üzerinde değildir, gerekli görünürse aranabilir. kürt meselesi ayrı bi topik, defalarca da anlattım burda tekrar ikna etmeye girişecek değilim. baskı mı istiyorsun? işte türbanlıların hala üniversteye girememesi. işte trt-şeş'te rojinin program içeriğine müdahale edilmesi. işte alevi vatandaşlara zorunlu "sünni" din dersi. ama bu konularda sessizce devletin tarafındasınız. iş ne zaman "beyaz türkleri" rahatsız ediyor, o zaman "faşist devleet" diye feryad ediyosunuz.
Öne çıkan mesajlar