Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Askerin Açılımları


Dregoth

Öne çıkan mesajlar

Cevabın benim mesajımla alakalı değil.

Orada başarıdan değil , insanların neden dtp ye o verdiklerinden bahsediyorum. Saf tehtidle bu şekilde kimse oy alamaz. Tehtidle oy aldılar demek , gerçeklerden bile bile kaçmak ve bahanedir. Kendi kendini kandırmaktır. (yıllarca yapıldığı gibi)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

oy oy oy cahillik veya bunaklik yayiliyor postlardan

o bolgede hala asiretler var agalik sistemi hala cokmedi
eskiden bu asiretler gidip CHP ye oy veriyorlar daha dogrusu verdirtiyorlardi 12 eylulden sonra CHP bolgeden cok hizli bir sekilde silinirken DTP yukseldi

CHP nin dusup DTP nin cikisida PKK nin marksist soylemi terkedip kurt milliyetciligine yonelmesi ile olmustur cok sasirtici! bir bicimde

yaa iste boyle
asiretler cikara gore oy kullandiriyor bunun adida demokrasi oluyor

kurt sorunu yoktu PKK bir yandan bizim beceriksiz politikacilar bir yandan dis etkiler obur yandan bolgeyi kasidikca kasidikca en sonunda nurtopu gibi bir yara actilar birde kanamaya basladi

bundan 7-8 sene once kurt=/=terorist diye bagirilmadigi halde insanlar bunu anlamisken simdi soyledikce ters tepiyor, bolgeden PKK nin siyasi temsilcisi oldugunucekinmeden soyliyen DTP ye oy ciktikca halkta demekki PKK = kurt diyor, dagdakiler terorist olarak degilde kurtulus ordusu oalrak lanse edildikce bu problem dahada buyuyor

apoculardan once bu ulkede kurtce yasagi yoktu, 12 eylulden sonra basladi butun kulturel baskilar

tabi cahil bolge halki idarak edemiyorki 12 eylul zihniyetinin getirdigi bu baskilar bir kendi canlarini yakti, hala turk kokenlilerin ustunde bile dolasan birsuru kulturel baski var

sirf netekim pasa begenmiyor diye kirk yillik devrim sozcugunun okulalrda alakasiz inkilap la degsitirilmesi gibi
gencler ataturk ilkelerini yanlsi anlayip devrim yapmaya kalkisir filan ne gerek var inkilapcilik de gec
hemde kohnemis her dusunceyi ve fikri kendi icinde olsa bile sokup atmayi soyliyen ve degisimi ve gelisimi bir numarali amac olarak goseren bir dusunce sistemi icin yap bunuki millet "bu cok eskidi beaah" diye elestirebilsin
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hmm aşiretlerin dtpyi seçmesindeki "çıkar" nedir onu da açıklayabilir misn viktor? dtp'ye oy vermek daha mı "kazançlı"? yatırım mı geliyo, para mı akıyo nedir?

yani ben çıkarımı düşünsem iktidar partisine oy veririm, karşılığında da hükumetten istediğim çıkarı elde ederim di mi ama?

apoculardan önce kürtçe yasağı yoktu demek düpedüz bilgisizliktir, ben seni daha bilgili bilirdim viktor. kültürel yasaklar 12 eylülden önce de vardı, keza kürt hareketi de 12 eylülden önce vardı. ancak baskılar 12 eylülle tavan yaptı, zaten ilk silahlı eylem de 1984'te gerçekleşti.

geri kalan söylediklerini zaten bilinen şeyler, ama şu var ki bu baskı politikası tek parti döneminden sonra terkedilseydi ve 60ların sonu-70lerin başı gibi kürtlere kültürel haklar verilseydi pkk diye bişey varolmayacaktı, bunu 80 öncesi bölgede görev yapmış emekli albaylar bile söylüyo.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tuttum getirdim öbür topikten

sg-1 said:
sir said:
ayriyeten, kürt hareketi 70lerin sonunda başladı orası doğru da, devletin kürtlere karşı "harekatı" taa kuruluş dönemine kadar uzanır. hadi o zamanlar isyanları bastırmak ve de merkezi devleti oturtmak esastı diye geçiştirelim, ancak sonra neden vazgeçilmedi bu politikadan?


Olayları dönemlerinden bağımsız inceleme hastalığın devam ediyor. Bakalım neden vazgeçilmedi bu politikadan?

Tek partili dönemi o "oturtmak" diye nitelediğin dönem sayalım.
1950 Türkiye'nin çok partili döneme geçişidir desek, oradan başlayabiliriz.
1950-60 arası DP dönemi ve seçilmiş diktatör olma yolunda hızla ilerleyen Adnan Menderes baskısı.
60'ta darbe, sonrasında ABD-SSCB soğuk satrancında piyon olan bir Türkiye, sağ-sol kavgası ve 70 darbemsisi.
70'lerin ilk yarısı Kıbrıs olayları, ikinci yarısı yine artan sağ-sol olayları ve sonuçta 12 Eylül.
84 PKK'nın ilk silahlı eylemi, ve net bir şekilde söyleyebiliriz ki, Kürt isyanlarına karşı körlenmiş refleksin dirilişi.
Ve bugün.

Yani PKK'nın tohumlarının atıldığı 70ler sonuyla, son kürt isyanı dersim arasında onlarca yıl var gibi görünebilir, ama o dönemde türkiye'nin başını kaşıyacak vakti yoktu. başka bi arkadaşın dediği gibi, tek derdi bu sene kaç fok kesileceği olan bi ülke değiliz, eminim ki o kadar yıl boyunca kürdün k'sinden bahsedilmemiştir, belli ki 70'lere kadar kürtlerin bu kimlik konusunda ciddi bir talebi olmamış.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
sg-1; lozan anlaşmasının imzalandığı yıldan günümüze kadar hiç mi başını kaşıyacak vakti olmaz devletin? kürt kimliğinin 60ların sonu ve 70lerin başında oturduğu ve kültürel hak talebinin bu yıllarda başladığı doğru. ancak bu talepler öyle pat diye ortaya çıkmadı, geçmişte yaşanan acı ve baskıların da kürt kimliğinin ve milliyetçiliğinin ortaya çıkışında çok önemli rolü var. bunun yanısıra gittikçe demokratlaşan ve çoksesliliğe yönelen bir dünyada elbette kürtlerin de devlet-vatandaş ilişkisine bakış açıları değişiyor ve siyasette kendilerine bir yer arıyorlar. tabi sonrasında 12 eylül geliyor ve her türlü hak talebini vahşi bi şekilde bastırıyor. sonrası malum.


evet, olmayabilir, niye şaşırıyorsun ki, yav ben 27 yaşındayım, 15 sene öncesiyle bugünü bile kıyaslayamıyorum, neler yaşadık, nerelerden bugünlere geldik. Türkiye konumu itibariyle çok canlı bir ülke, yarınki gündemin ne olacağı bile belli değil. O dönemde kimbilir nasıl değişiyordu hayat, bir yanda soğuk savaş, diğer yanda darbeler.

Benim kürtlerle bir sorunum yok, kaldı ki belli ki bu ülkenin kurucularının da yok, azınlık olarak görmediklerini düşünürsek. ama o günlerden beri gelen, kürdün türkle bir sorunu var. o günlerde isyanlar bastırılırken de yine belli ki kürde karşı devlette bir refleks oluşmuş. bu da 12 eylül'e kadar gelmiş.
Etme bulma dünyası, karşılıklı ciddi yanlışlar olmuş, sonuç olarak bugünkü karşılıklı güvensizlik oluşmuş. Bu ortam nasıl aşılır, karşılıklı güven nasıl oluşur bilemem. İki taraf da bir kısırdöngü içerisinde birbirini itiyor, birileri de sürekli olarak bunu derinleştirmeye çalışıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

evet azınlık olarak görmediler. hatta hemen hemen hiç görmediler, sorun da burada zaten =)

bence bütün yanlışlarına rağmen dtp, devletin kürtlerle barışması-ve kürtlerin devletle barışması için bi şanstır. başka da bi yol göremiyorum doğrusu.

o getirdiğinin cevabını öbür topiğe yazdım bu arada hehe
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
siyasi arenada kürtlerin haklarını savunan, kürtleri bu oranda temsil edebilen tek bi parti daha göster pekaziz, ben de çözüm adresi olarak onu göstereyim. tabi cemil çiçek kafasıyla zor bu işler.


Abi ben de diyorum ki Türkiye'nin şu gününde asıl mesele etkik grupların kültürel, sosyal hakları vs. değil Türk ve Kürt milletinin bir araya gelebilmesi, tepesindeki ABD ve AB baskılarının ortadan kaldırılması, ondan sonra ne konuşulacaksa adam gibi konuşulması.

ABD'nin uygulamaya koyduğu ve bu kapsamda Irak ve Afganistan'ı işgal ettiği Büyük Ortadoğu Projesi'nin Türkiye'yi de içerdiğini bizzat Rice söylemedi mi? NATO toplantısında subaylarımızın karşısına açtıkları harita Ahmet Türk'ün önünde konferans verdiği harita değil mi? Bu adamlar bırak Kürt halkını savunmayı, düpedüz 500 yıl öncesinin siyasi anlayışını sorumluluk edinmişler.

Bir kerecik de işçinin, memurun ekonomik durumundan, ülkedeki toprakların yabancılara peşkeş çekilmesinden, Irak'taki ABD zulümünden, BOp eşbaşkanı olan başbakandan bahsetsinler. Bir kerecik de "ulusalcı" davransınlar.

Kürtlere televizyon radyo kurma hakkı verildi, üniversitelerde de eğitim görülecek, ne kadar güzel bunlar; ama keşke Avrupa Parlamentosu kararları dediği diye değil de biz böyle istediğimiz için olsaydı bunlar. Kürt halkına yapılan eziyetlerin, baskıların da geçmişte olmadığı kadar azaldığını da biliyoruz.

Ee o zaman ne istiyor bu DTP? Lütfen dikkat DTP yöneticileri çıktıkları her tv programında sorulan "tam olarak istediğiniz nedir" sorusuna net bir yanıt veremiyorlar. Özgürlük, Barış, Demokrasi diyorlar.

Eee Irak'a ABD askeri girdiği zaman senin önceki genel başkanın işgali destekliyoruz dememiş miydi?

Ergenekon tertibiyle soruşturma ve koruşturmanın birbirine karıştırıldığı bir süreç yaratılırken hükümet goygoyculuğu yapan, bugün DTP yöneticilerine yönelik operasyonlar olunca bağırıp çağıran siz değil misiniz?

Barış isteyip de bölünmüş Türkiye haritaları önünde konferans veren genel başkanınız değil mi?

Ya gerçekten çok ama çok iyi niyetlisin sir ya da tarihin nasıl işlediğini bilmiyorsun. Çünkü yabancılarla işbirliği yaparak hiç bir ülkeye demokrasi, barış ve özgürlük gelmez.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya o yabancı devletler bizim devletimizden daha fazla savunuyosa kürtlerin haklarını? yakınlaşma nasıl olacak? kürtlerin nezdinde bu kadar hukuksuzluğa imza atmış TC devleti nasıl meşrulaşacak?

etnik siyaset son derece meşru ve legal bir siyaset biçimidir, bütün demokrasilerde de irili-ufaklı mevcuttur. ama sen kendi içinde meselesi çözmeyip tırmandırırsan, baskıda ve inkarda diretirsen, hem içerde hem dışarda elin zayıf düşer. kısacası bu devletin kürtlerle barışması, hepimizin lehinedir.

şu ülkede bi miktar demokrasinin bulunması bile o yabancı ülkelerden ithal edilen fikirler ve standartlar sayesindedir. ve bence böyle olmasında bi sakınca yok, dünyanın benimsediği evrensel değerlerin hangi ülkeden geldiğinin bi önemi yok çünkü. önemli olan biz ona ayak uydurabiliyor muyuz, geleceği nasıl karşılamayı düşünüyoruz, "muasır medeniyetler" seviyesine nasıl çıkmayı düşünüyoruz..

şu bi gerçek ki, kendi kendimize kaldığımızda her başa geçen "en kral benim" diye takılıyo. herkes yalnızca kendi "cemaat"inin çıkarlarını savunuyo, diğerlerinin başına gelenlere "oh olsun" çekiyo. bu da mı yabancıların suçu? bütün dünya ve ülke algısını "yabancı düşmanlığı" içerisinden üretirsen gerçeğe ne kadar yaklaşabilirsin?

"yabancılar" diğer ülkelere karşı demokrat davranmayı henüz öğrenemediler. ama kendi merkezlerinde demokratik olmayı başardılar, bunu da sınırları kaldırarak, bünyelerindeki bütün etnik unsurları tanıyarak, ulus-devlet'i yumuşatarak başardılar. bizim de bunu kendi içimizde başarmamız gerekiyor. sonra da bütün yabancı devletlerle beraber diğer ülkelere karşı da demokrat davranmayı öğrenmemiz gerekiyor. bütün bunlar çok mu ütopik? zizek'in dediği gibi bizim ortak geleceğimiz ya ütopik olacaktır, ya da hiç varolmayacaktır.

ben kürt değilim, ama kürtlerin mağduriyetini tanıyorum ve onların siyasi mücadelesini de destekliyorum. ben dindar da değilim, ama onların da mağduriyetini tanıyorum. alevi de değilim, ama onların da yaşadıkları acıyı, uğradıkları baskıyı tanıyorum-görüyorum. ulusalcı da değilim, ama onların da kimi samimi kaygılarını anlıyorum, tanıyorum ve meşru da buluyorum-bu mağduriyetlerin bi kısmında bu zihniyetin ve en önemli temsilcisi olan TSK'nın da parmağı olmasına rağmen. alevilerin mağduriyetinde dindarların rolü yok mu? elbette var. ermenilerin mağduriyetinde kürtlerin rolü yok mu? elbette var. "kendine müslüman" veya "kendine demokrat" olma hastalığından bu ülkedeki bütün kesimler muzdarip.

ergenekon davasında yargılamada-tutuklamada bir insan hakkı ihlali varsa sorumluların cezalandırılmasını gönülden isterim. çünkü bir "cemaat" mensubu, bir "ırk" mensubu, bir devlet gönüllüsü olarak görmüyorum kendimi, önce insan olarak görüyorum.

ama bu saydığım kesimlerin içinde, başka kesimlerin haklarını da savunan ne kadar insan var? çok çok az. eh bu gerçekleşmeden, türkiye ne gerçek bir demokrasi olabilir, ne de herhangi bir sorununu çözebilir.

peki aynı soruyu ben şöyle yönelteyim sana: burada ergenekon davasındaki hataları veya ihlalleri BAĞIRA ÇAĞIRA dile getirenler, gözaltına alınan-tutuklanan-bir yetişkin gibi yargılanmak durumunda bırakılan YÜZLERCE ÇOCUK için neden aynı cengaverliği göstermiyor? bak yöneticileri demiyorum bile, çocukları diyorum. türkan saylan, taş attığı için 7 yıl hapis yatacak çocuktan neden kat be kat değerli? işte bunun cevabını dürüstçe verdiğin zaman bence çözüme bi adım daha yaklaşmış olursun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben kürt sorununun çözümünde AB'nin katkısını olumlu görüyorum. yani AB ve ABD konusunda aynı dilden bile konuşmamız mümkün değil sanırsam. sen işgal diyeceksin ben işbirliği diycem. sen emperyalizm diceksin ben küreselleşme diycem. sizin söylem biraz 19. yüzyılda kalmış. en son Aydınlık dergisinde NATO'dan çıkalım filan da deniyodu..

kendi yapmamız gerekenler ortada, onları yapmadan başkalarına laf etmek kolay zaten, kahrolsun emperyalizm!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Dalga geçtiğin şeyler bu yüzyılın başında gerçekleştirmiş olduğumuz Kurtuluş Savaşı'nın değerleri.

Atatürk'e de İngilizi kabul et yoksa hede hödö küreselleşme, işbirliği diyordu.

Aydınlık'ı da araya sokuşturup provakatörlüğünü bir kez daha konuşturmuşsun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

provokasyonla alakası yok pekaziz. sen de diğer yazdıklarıma cevap vermemişsin, o zaman onları kabul ediyosun mu diyeyim?

işte göremediğin şey de şu, sene oldu 2009, siz diyosunuz ki 1920lerin diliyle konuşmaya, dünyaya o tarihten bakmaya devam edelim. bu kafayla da hiçbi sorunu çözmek mümkün değil, gerçekten.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben bunu reddetmedim, ama insan öldürmeyen-kendi insanına baskı uygulamayan-etrafındaki bütün ülkelere son derece demokrat davranan bi tane devlet gösterebilir misin? afganistan ve ırak'ın da kendi halkını nasıl katlettiğini biliyoruz. bütün ulus-devletler maksimum çıkar-minimum adalet hissiyatıyla davranır, o yüzden ulus-devletler bitmeli diyorum ve dünya yavaş yavaş o yöne evriliyo zaten.

bu devletlerin dünyayı batıracak gücü varsa yeniden kuracak gücü de vardır. önemli olan o iradeyi ortaya koymak. obama böyle bi iradeye sahip olduğunu söylüyo ama bilmiyorum, zamanla görücez.

ama hepsini geçtim, hep diyosunuz ya türkiyenin özel şartları falan diye, bu özel şartlar nato'dan çıkarsak, ab ve abd'ye düşman olursak ne hale gelir biliyo musunuz? yani hem teoride, hem pratikte ab ve abd ile işbirliğini çok önemli buluyorum şahsen.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
bence bütün yanlışlarına rağmen dtp, devletin kürtlerle barışması-ve kürtlerin devletle barışması için bi şanstır. başka da bi yol göremiyorum doğrusu.


fazla vaktim yok, şunu gösterip kaçayım:

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=839716&title=turk-sayin-ocalani-muhatap-almak-zorundasiniz


şunu söyleyen bir partiyle Türkiye'de hiçbir iktidar uzlaşma zemini bulamaz. İstese de bulamaz. Halk desteğini o gün yitirir.

Bu ülkede insanlar kürtlere ne kadar kucak açacak olurlarsa olsunlar, apo ve pkk'dan da o kadar uzaktırlar.

dtp ancak ve ancak apo ve pkk'yı reddederse bu ülkede kabul görür.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

MasterHapLo said:
pekaziz said:
Evet o barışı bugün bölünmüş Türkiye haritası önünde konferans vererek, Öcalan Türkiye'nin Mandela'sıdır diyerek bir kez daha gösterdiler.



Aşiret reislerinin Türkiye'ye barış getireceğini ummak iyi niyetli olmaktan öte saflık.


bu harita gittikce buyuyor gibi geldi bana


Hayal güçleri gelişiyor işte, evrim süreci işliyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...