El

[Laraken]

Ellerim titredi.
Atarken seni aşağı gerçekten titredi.
Sen düşerken ben hatırladım,
Kalanı göçeni, sözü yalanı, gideri atarı.
Sen düşerken ben düşündüm;
Merdivenden yuvarlanmak mı daha kısa sürer, tepeden atlamak mı?
Bilemedim.

Ellerim titredi.
Öksüz kaldı sandı ikisi de.
Önceden birbirlerini kıskanıyorlardı senin yüzünden; "hah beni tuttu", "hah bu sefer beni tuttu" diye.
E şimdi, ikisi de boş kaldı.
Birbirine sarıldılar, beynimin ölmüş hücreleri yüzünden.

Ellerim titredi.
Biri efkarı rakıya karıştırdı, diğeri rakıyı efkara.
Titredi içerken ellerim, gerçekten titredi.
Titrerken ben hatırladım;
Anıyı kavgayı, gideni kalanı, gidenle kalanı.

Ellerim titredi.
Düşündüm de düşündüm neden titrediklerini.
Sonra buldum;
Doğan güneşin havayı karartmasından, gecenin en körünü aydınlatmasından.
Bu yüzden titredi işte.
Mevsimin ilkbaharının kış, sonbaharının yaz olmasından.
Yaşanacak bahar nezlesi kalmadı kimseye.

Ellerim titredi,gerçekten titredi düşerken sen.
Anladım ama düştükten sonra;
Rüyayı gerçeği, yolu ileriyi, ağlarken gülebilmeyi.

Düşündükçe düşündüm.
Gerçekten düşündüm.

Erkenden kararan ayyaş zamana rağmen,
Bu sefer;

Ellerim titremedi.

Yine de ben,
Düşündükçe düşündüm;
Hayırı eveti, arkayı ileriyi, geriyi görmemeyi.

Ellerim titremedi.

[Misafir Guest]

başlık "el" olunca cevap olarak "esso" diyesim geldi.