Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Mustafa filmine getirilmiş en güzel yorum...


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Ben Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde yüksek lisans
yapmakta olan bir öğrenciyim. Adım Ateş Akaydın.Atatürk ile ilgili yaptığınız belgeseli üzülerek söylüyorum hiç beğenmedim. Özetle belgeselde rahatsız olduğum konular şunlar:

Öncelikle, Vahdettin'in Atatürkü bilinçli olarak vatanı kurtarması için
Samsun'a gönderdiği konusundaki iddia halen tartışılan,temelsiz ve açık
söyleyim Fethullah taraftarları ve Osmanlı sevdalıları tarafından sıklıkla
dile getirilen bir görüştür. Böyle bir konuya belgeselinizin son derece
taraflı yaklaşması kanımca çok üzücüdür. Bilakis Vahdettin, Atatürk için
tutuklama ve idam kararı çıkartılmasına ön ayak olmuş biridir.

Ikinci olarak, Mustafa Kemal'i Atatürk yapan ve en büyük savaşlardan biri
Çanakkale savaşına son derece az yer verilirken, Atatürk'ün özel hayatına,
özellikle Madame Corinne'e yazdığı mektuplara gereksiz derecede çok yer
verilmiştir.

Belgeselinizde Atatürk'ün yüksek idealleri ve amaçları etrafında şekillenmek yerine, Atatürk'ün aldığı - ve kanımca alınması Cumhuriyetimiz için hayati zorunluluk teşkil eden - kimi kararları Atatürk'ün kişiliğine zarar verecek şekilde kullanmanız kabul edilemez. Özellikle Atatürk'ün Ankara Meclisinin açılması sırasında takiyye yaptığını ima eder şekildeki
açıklamalarınız, Atatürk'ün Lenin kozunu oynadığını dile getirirken üstüne vura vura; ''müslüman ve komunist yoldaşlarım'' şeklinde ifadelerin geçtiği gazete küpürlerine özellikle yer vermeniz, üslup açısından çok üzücüdür ve kullandığınız ifadeler de Ataturk'ümüzü dinsiz bir komünist gibi göstermektedir. Bu olaylar ile ilgili gerçekler,
maksatlar ve yöntemler ayırt edilebilir şekilde ve düzgün bir üslup ile
sunulabilirdi ama siz bundan gördüğüm kadarıyla kaçınmışsınız.

Atatürk'ün not defterindeki, kendisinin iktidara gelmesi halinde bir darbe ile ve zorla sistemi baştan aşağıya değiştirecegi konusundaki ifadelerin pek çok kere vurgulanmış olması,Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının liderleri ve silah arkadaslarını idama göndermiş olması ya da onları bastırmış olması, Mussolini'nin ressamına bir portresini yaptırmış olmasına ve ressamın yorumlarına özellikle yer verilmesi ve Avrupada kimi gazeteler tarafından bir diktatör olarak nitelendirilmesine özellikle yer verilmis olması bence Atatürk'ün kişiliğine hakarettir. Yine aynı dönemdeki gazeteler Atatürk'ün dünya tarihinde bin yılda bir görülen bir
dahi olduğunu beyan etmektedir. Ve sizin çalısmanız, Atatürk'ün bütün dünyanın kabul ettiği bir dahi ve gerçek bir lider olduğunu adeta saklamak ister biçimde seçilmiş gazete kupürleriyle doludur. Bunlar Atatürkümüzü sanki bir diktatör gibi göstermektedir! Size soruyorum sayın dündar siz Şeriatla ve Faşizmle yönetilen bir ülkede Cumhuriyeti getirmeyi başaran, kadınları sosyal hayata katan, nerdeyse hic okuma yazma bilmeyen bir halkı
10 sene gibi kısa bir sürede okuma yazma bilir hale getiren kaç tane diktatör gördünüz? Medeniyet için gerekli yol ve yordamları lütfen diktatörlükle karıştırmayınız. Siz Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının irticai faliyetlerinden bahsettiniz mi? Kubilay olayından ve Atatürke
gönlünü vermiş diger Kemalistlerden bahsettiniz mi? Gerçekten bir diktatörlük ve faşizm örneği görmek istiyorsanız lütfen bir İran'a bakın,bir Mısır'a bakın,Afganistan'a,Pakistan'a bakın.Ve hatta hatta özellikle AKP iktidariyla birlikte son dönem Türkiye'sine bakın.

Hele hele Türkiyemizde Ergenekon gibi eşi kara carşaflı ve kendisi imam
hatipli olan ve adı yolsuzluklara bulaşmış bir savcının yönettiği bir dava
varken, Atatürkçü düşünce derneğinin üyeleri, profesörler, emekli komutanlar, Cumhuriyet gazetesi yazarları, Cumhuriyet mitinglerini organize edenler, Cumhuriyetle yaşıt olan insanlar ve halkın bilinçlenmesine gerçekten yardım eden insanlar haklarındaki suçlama bile
netlik kazanmadan ve onlara bildirilmeden tutuklanırken, ceza evlerinde ölüme terkedilirken ve DARBECILIKLE suçlanırken, sizin çıkıp da Atatürk'e DARBECI demeniz iğrenç ve acıklı bir benzetme olsa gerek!

Türkiye'nin her gün P.KK terörü yüzünden şehit verdiği günümüzde, ülke iç savaşın ve bölünmenin eşiğine gelmişken, o kadar saçmalıkla doldurduğunuz belgeselinizin arasında sanki çok gerek varmış gibi 'Atatürk de Kürtlere Özerklik verilmesi ile ilgili konuşmuştu' gibi ifadeler kullanıyor olmanız yangına benzinle gitmek demek değil de nedir sayın Dündar? Sizin
belgeseliniz vizyona girdiği sırada farkındamısınız ki mecliste DTPliler güzelim ülkemi 25 parçaya bölebilmek için uğraşmaktaydı?

Atatürk'ün günde bir şişe rakı bitiren, sarhoş ve yalnız bir adam olarak nitelenmiş olması ve devletin önemli meselelerinin tartışıldığı ve Cumhuriyetin coşkusunun yaşandığı Atatürk'ün sofrasının bayağı ve sıkıcı olarak gösterilmesi de ayrı bir konu...

Sayın Süreyya Ciliv'in ve Türkcell'in sponsorluğunuzu yapmaktan vazgeçmiş olmasına şaşmamak gerek. Zaten bu karar bile nasıl bir manzara ile karşılaşacağımızı işin en başından haber vermişti. Zaten size olsa olsa 'Bizim Üniversitemizde Atatürkü bile eleştirebilirsiniz' diyen vakıf üniversiteleri sponsor olabilirdi ve oldu.

Sonuç olarak ben bu belgeseli izledikten sonra sizi gercekten çok ayıpladım. Siz benim eskiden tanıdığım Can Dündar olmaktan çıkmışsınız. Bu yapım kanımca sadece iki maksatla yapılmiş olabilir diye düşünüyorum. Ya siz Cumhuriyet'in ve Kemalizm'in ilkelerine ters düşüp fethullahçıların,yobazların ve bölücülerin ekmeğine yağ sürer bir hale geldiniz ya da entellektüel anlamda Türkiye'de vatan sevdasını, Atatürk sevdasını yitirmiş kimi sanatçılar ve yazarlar gibi doğru bilinen ve kabul edilen değerlere radikal ve uygunsuz bir şekilde ters düşüyor olmanın sanat olduğunu düşünmeye başladınız. Şahsen ben Türkiyenin ikinci bir
Orhan Pamuk'a ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum.

Şayet size Ataturk'ümüze diktatör diyen O Avrupadan ya da O Amerikadan
birkaç ay içinde 'Mustafa' dan ötürü ödüller yağmaya başlarsa lütfen bu
dediklerimi hatırlayınız ve özellikle Şevket Süreyya Aydemir'in 'Tek
Adam''ını Atatürk'ün 'Nutuk''unu tekrar ve bu sefer anlayarak
okuyunuz ve Mustafaya Atatürk demeyi öğreniniz!

Vakit ayirdiginiz icin tesekkur ederim,



Ateş Akaydın
Mesaj tarihi:
Helal olsun, güzel özetlemiş.


Bir yazı da benden:

Can’ın Mustafa’sı
Bir hafta boyunca "Mustafa" ile yattık, "Mustafa" ile kalktık. Konuya müdahil olmamak elde değildi. Gazetelerin köşe yazarlarının yüzde 90'ı Can Dündar'ın senaryosunu yazıp yönettiği "Mustafa" adlı filmi izlemiş ve olumlu - olumsuz eleştirilerini kendilerine ayrılan sütunlara taşımışlardı.

Televizyon kanalları "Mustafa" ile ilgili tartışma programları yaparken, bu çok tartışılan "belgesel"e gitmek için sinema salonlarının önünde uzun kuyruklar oluşuyordu. "Belgeselin" vizyona girmeden haftalar öncesinden internet ortamında ve televizyon kanallarında tanıtım filmleri döndükçe ben de meraklanmış ve "gitmezsem çatlarım" diyerek sinema önündeki kuyrukta kendimi buluvermiştim.

Sinema salonu tek bir boş koltuk kalmayacak biçimde hıncahınç doluydu. Gözlerimi beyaz perdeye dikmiş dikkatle filmi izlerken animasyonlarla zenginleştirilmiş değişik bir çalışma izlediğimi düşünmeye başlamıştım ki zaman ilerledikçe canım sıkılmaya başladı.

Can Dündar buğulu sesiyle kendi bakış açısıyla gördüğü Mustafa'yı "belgesel" niyetine yüz binlerce insana sunuyordu. İstediği yerleri atlayıp, üzerinde durmak istediği yerleri fotoğraflarla ve animasyonlarla zenginleştirerek belgesel çalışmasına ters düşen bir yol izliyordu. Eleştiri ve düşüncelerimi maddelersem:

1.Filmde Padişah Vahdettin, Mustafa Kemal Paşa'ya "Paşa, devleti kurtarabilirsiniz" diyor ama devamı gelmiyor. Aynı padişah, Mustafa Kemal'i İngilizlerin isteğiyle Samsun'a süren ve onun idam fermanında imzası bulunan kişi değil mi? Bu bölümde filmin Vahdettin'i seven ve onun "vatan haini" değil de "vatansever" olduğunu iddia eden kesimin hoşuna gideceği öylesine belli ki!

2.Can Dündar'ın Mustafa'sı Kürtlere özerklik verilmesini bir cümleyle geçiştirirken "Ben lafımı ortaya koyarım, beğenen alır, beğenmeyen çeker gider" misali ortaya bir laf atıyor ve çok iyi biliyor ki şu son günlerde kibrit çakılsa patlamaya hazır bir kesim bu lafı bırakmadan koz olarak kullanacak! Bunun yanı sıra filmde Dersim olaylarının ve diğer başkaldırıların ve bunların da İngilizlerle olan ilgisinin konu bile edilmemesi Can Dündar'ın incelediği belgelerin yetersizliğinden (!) mi kaynaklanıyor acaba?

3.Çocukken Kaymak Hafız isimli hocasından yediği dayağın öcünü medreseleri ve hilafeti kaldırıp laikliği getirerek alacak kadar Atatürk'ün yaptığı devrimi basitleştiren bir düşünce yapısını Dündar'ın izleyicilere hiç mi hiç çekinmeden sunması "iddialı" olduğunun değil de belgeseli çekerken objektiflikten sapıp sübjektif olduğunun güzel bir kanıtı.

4.Mustafa'nın kadın - kız düşkünü, içkici olduğunun sürekli yinelenmesi ve Bulgar bir kızla yaşadığı aşkı anlatan mektubun dikkate değer görülmesi bir yana, askeri okulda ona Kemal adını takan öğretmen nedense bahse değer görülmemiş.

5.Can Dündar'ın gözüyle Mustafa dinsizin de tekiymiş. TBMM'nin açılışını 22 Nisan'dan Müslümanların kutsal günü olan cumaya denk gelen 23 Nisan'a kaydırması ve meclisi dualarla kurbanlarla açması, sonrasında tüm gücü eline alıp camii cemaatiyle arasındaki bağı koparıp üstüne de laikliği ilan ettiğinin ve "dinin afyon etkisi" konusundaki konuşmaları üzerinden öyle bir geçilmiş ki! Yobaz kesim bu bölümü öyle güzel koz olarak kullanır ki! Dündar'ın bu konuda samimiyetinden şüphe ediyorum. Çünkü Mustafa'nın İslam inancını tekkelerden, zaviyelerden ve tarikatlardan kurtarıp daha sağlam bir kurum olarak Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kurarak dini çıkarları uğruna kullananlara karşı akıllıca bir önlem almasından, Hz. Muhammed'in mezarını yıkmak isteyen Suudilere karşı, "Orduları gönderirim, ayağınızı denk alın" diye mesaj göndererek mezarı yıkmaktan kurtardığından, Kur'an'ın Türkçe çevirisini yaptırıp dini anlamaya çalıştığından hiç ama hiç bahsedilmemiş. Bu da çalışmanın belgesel olmaktan çıktığının ve Can Dündar'ın bakış açısı olduğunun sağlam bir kanıtı.

6.Kurtuluş Savaşı'nı öyle kolay kazanmışız ki, Mustafa bir kırbaçla askerlerine önündeki alanı gösterip, "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri!" demiş ve askerler de koşmuş bir - iki boğuşmuş ve savaşı kazanmışız! Bu arada Erzurum ve Sivas Kongreleri bahse değer görülmemiş. "Tarihi belgeler var ama kamera bende! Canımın istediğini gösteririm" diyen cahil zihniyeti ile karşılaşmak açıkçası midemi bulandırdı.

7.Dündar'a göre Mustafa diktatörün teki. İncelediği birkaç yabancı kaynaklı belge öyle diyorsa öyledir! İspanya'nın Franco'su, İtalya'nın Mussolini'si, Rusya'nın Stalin'i, Almanya'nın Hitler'i de Dündar'a göre belki de demokratik liderlerdir. Bakış açısına göre değişir çünkü ya! Atatürk'ün savaş sırasında bir karar alırken bile oy çokluğunu dikkate alması ve kesintiye uğrasa da demokrasi için girişimlerde bulunması, çok partili hayatı gündeme getirmesi de Can Dündar'ın filmde işlememeye özen gösterdiği konulardan. Bunlar işlenirse Dündar'ın çizmek istediği diktatör portresinden sapılır çünkü!

Son olarak, günümüzün politikacılarının insani yönünü anlatan bir belgesel çekilse yer yerinden oynardı. Mustafa sürekli içki masalarında pinekleyen bir adam olarak gösterilirken Hatay'a gidip burayı Fransızların Suriye Araplarına bırakmasını önlemesi ise can sıkıntısından yapılmış bir aktivite gibi vurgulanırken günümüzde politikacılar askerlerimizin kafasına çuval geçirilmesine bile tepki göstermiyor. Keşke onların da Mustafa gibi canı sıkılsa da (!) bu olaylara mahal vermeseler!

Bazı kesimlerin "Atatürk'ü Türk halkının gözünde küçük düşürme çabası" olarak nitelediği ve benim de bu tanıma katıldığım bu filmi hiç mi hiç beğenmedim. Can Dündar insani yön derken kendi bakış açısını yansıtıp görmek istediklerini gösterip, görmezden geldiklerinden de bahsetmeyerek çorak toprakları, yağmur ormanı belleyip tahtadan kılıcını sallayarak "iddialı" ve "kahraman" rolüne büründüğünü sanarak beni güldürmekten başka bir şey yapmadı.

Başak Seren MUYAN
said:
www.bigazete.com
Mesaj tarihi:
atatürkü yıllardır allah sanan insanların tabi böyle bi filmle karşılaşınca neleroluyor demesi normal.

atatürk kusursuz degildi, içkiside vardı sigarasıda vardı, hatalar yaptı, üzgünüm.
Mesaj tarihi:
herkes senin benim, burdaki ortalama zeka seviyesi kadar anlayıslı olsa problem olmazdı, tabulara gerek yok bizim icin. ama dogal olarak herkes burdaki insanlar kadar algı sahibi olmadigi icin ataturku tabu olarak tutmak uzun vadede ve fonksyonellik ve ulke cıkarları acısından daha iyi. o yuzden bisi diyemiyorum su ana kadar ataturkun korundugu hale
Mesaj tarihi:
Problem Atatürk'ün yaptıkları değil, kimse bundan şikayet etmiyor.

Problem Atatürk'ün yaptıklarının %1'inin taraflı olarak belgesel adı altında ele alınması ve karakterinin ve yaptıklarının çarptırılması. Siyasi ve kişisel değerlerinin "özel hayat" adı altında farklı yönlere çarptırılması.

Belgesel belgelere dayanır, bilimsel olduğuyla kalır. Magazinel televole muhabiri yorumu eklediğin an belgesel olmaz o. Can Dündar bakış açılı Atatürk magazini olur. Kİ Can Dündar bunu kabul ederek itiraf etti: "Bu film benim kişisel Atatürk'e bakış açımı gösterir" Bu laf da filmin bilimsel nesnel belgesel olmadığının, öznel kişisel bilimden uzak taraflı magazin olduğunun ispatıdır.
Mesaj tarihi:
Bence berbat bir yazı , Mustafa filmi beğenilir beğenilmez bana göre de bir çok eksiği var .Ancak Filmin genelinde Atatürk'ün karalandığı , küçük gösterildiği fikrine kesinlikle katılmıyorum.
Hele ilk yazıda Atatürk komünist olarak gösterilmiş deniyor.Atatürk'ün komünistlere karşı davranışlarını bilen biri bu filmi izleyip , tamamen pragmatist bir amaçla Atatürk'ün bu söylediklerinden bu kanıya varamaz.
Mesaj tarihi:
lol. olsa olsa sosyalist olabilir. komunist olmadıgı icin rusyayla iliskiler geriliyodu hatta zamanında.

ama denilen dogru, belli bi bilincin ustundeki insanlar icin normal bi film anca. her yonuyle bilip anlamaktan zarar gelmicegini bilenler için
Mesaj tarihi:
Ulu Önder'i a$agilamaktan dolayi kamu davasi acilmasi gerekirdi.

Bu bir belgesel ise, kaynakçayi gormek lazim. Ataturk'un icki, sigara ictigi biliniyordu dogru ancak; vahdettin ile olan munasebeti hala acikliga kavu$turulamadi ki? Eger Can Dundar'in elinde kimsede olmayan bir belge var ise bunu kamuoyuna sunsun bir zahmet.

Yani filmi Ataturk'u yeryuzune indirmesi dolayisiyle takdir edecektim ki, o kadar cok yuklendigini gorunce hafiften afalladim. Ki Can Dundar da bu ulkenin onde gelen Ataturk'culerinden gecinir, Sari Zeybek'i yapan da bu adam.

Yani cok muallakta olan bir yapim bu.
Mesaj tarihi:
film (belgesel bişi değil) tarihi açıdan çok doyurucu değil. bir çok tarihçi de hatalı aktarılan kısımların altını çizdi zaten.

ben hâlâ özellikle hatalı verildiğine inanmak yerine özensiz çalışıldığına inanmak istiyorum.. ama çıkan ürünün çok başarılı olduğunu iddia etmek güç
Mesaj tarihi:
Bazen anlamak mümkün değil eleştrileri.Yok neymiş kızla mektuplaşıyormuş .Ne var ki bunda balkanlardan İstanbul'a gelen üniversitede bir genç , asıl kızlarla eğlenceyle hiç işi olmasa bu adamda bir sorun mu var der insan.
Filmde dikta kelimesinin geçtiği yabancı basından bir alıntı var.Orda da gaztedeki yazı : "evrim kanunlarını hiçe sayarak türk milletini geliştirmiş dünya üstü bir başarı sağlamıştır , böyle bir gelişmeyi kaydetmek bir dikta yönetimi olmadan imkansızdır " tarzı birşeydi bu mu Atatürk'e eleştiri¿
Mesaj tarihi:
Quel-Thul said:
atatürkü yıllardır allah sanan insanların tabi böyle bi filmle karşılaşınca neleroluyor demesi normal.

atatürk kusursuz degildi, içkiside vardı sigarasıda vardı, hatalar yaptı, üzgünüm.

Can Dündar da Ayşe Arman'la röportajında bunu sölüyo zaten de, orada dediği gibi bi "linç kültürü" var resmen. Kendi bakış açısıyla gördüğü Mustafa Kemal olduğunu ısrarla söylüyor, ama olanların hemen hepsini belgelere dayandırarak çektim diyor, bu yüzden "belgesel gibi" olduğunu belirtiyor. Ayşe Arman bile orada arsızca "e sütten çıkmış ak kaşık değilsiniz heralde?" diye salakça bi laf etmişti.
Mesaj tarihi:
Okuduğum en kötü yorum buydu herhalde(umarım siz yazmadınız).

Katıldığım iki yer var(Halen tartışılan Vahdettin konusu ile ve Atatürk'ün çok yalnız ve sofralarının çok yavan olması ile ilgili yerler). Onun dışında altında Kuvayi Milliye Derneği imzası olsa şaşırmayacağım bir yorum.

Bu arada Fethullahçıların Vahdettin'i kullandıkları için doğrudur ama sırf bu yüzden o kadar kolay harcanacak bir adam değil, Osmanlı(padişahı olduğu devlet!) yıkılırken kahkahalar atarak sabahlara kadar eğlendiğini hiç zannetmiyorum.

İşin komik yanı yorumda basit mantık hatalarının da olması. Atatürk'ün özel hayatını anlattığını iddia eden(bu yüzden ismi Mustafa olan) bir filmin Atatürk'ün özel hayatını anlattığı, askeri başarılarını az gösterdiği için eleştirmek çok komik doğrusu.

Atatürk çok akıllı bir devlet adamıdır. Tabii ki devrin şartları nasılsa ona göre davranacaktır, akıl ve mantık bunu gerektirir,Sovyetler devrin büyük güçlerinden biridir ve ona yakın olmak için tabii ki bazı laflar edilecektir. Ama Atatürk'ün dediği ("müslüman ve kominist yoldaşlarım" gibi) cümlelerin geçtiği gazete küpürlerine(belgelere) yer verilmemesini istemek faşizanlıktır, Atatürk bunları demişse -ki devrin gazeteleri yazdığına göre demiş- bunları duymak en doğal hakkımızdır.

Ayrıca "müslüman ve kominist yoldaşlarım" kelimelerinin nasıl olupta Atatürk'ün dinsiz olduğuna dalalet ettiğini anlayamadım :).

"Atatürk'ün not defterindeki, kendisinin iktidara gelmesi halinde bir darbe ile ve zorla sistemi baştan aşağıya değiştirecegi konusundaki ifadelerin pek çok kere vurgulanmış olması,Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının liderleri ve silah arkadaslarını idama göndermiş olması ya da onları bastırmış olması, Mussolini'nin ressamına bir portresini yaptırmış olmasına ve ressamın yorumlarına özellikle yer verilmesi ve Avrupada kimi gazeteler tarafından bir diktatör olarak nitelendirilmesine özellikle yer verilmis olması bence Atatürk'ün kişiliğine hakaretti"

Atatürk bu denilenleri yaptı ise bunu duymak en doğal hakkımızdır, bir araştırmacının en doğal görevi ise bunları ortaya çıkarmaktır. Yorumda bunlar olmadı denilmiyor, tam tersi bunlar oldu ama neden söylüyorsun ki deniliyor, bu iğrenç bir görüş. Ayrıca Atatürk notundaki ifadesini aynen gerçekleştirmiştir. Hilafeti ve padişahlığı(sistemi) kaldırmış ve modern ve laik bir cumhuriyet rejimi getirmiştir. Tabii şu an doğal sistem bize cumhuriyet gibi geldiği için bunun algılanması biraz zor olabilir.

"Yine aynı dönemdeki gazeteler Atatürk'ün dünya tarihinde bin yılda bir görülen bir dahi olduğunu beyan etmektedir. Ve sizin çalısmanız, Atatürk'ün bütün dünyanın kabul ettiği bir dahi ve gerçek bir lider olduğunu adeta saklamak ister biçimde seçilmiş gazete kupürleriyle doludur."

Kaynak istenmesi gereken bir cümle, devrin gazeteleri nasıl olurda diktatör dedikleri adam hakkında bu tür şeyleri yazmış olabilir. Unutmayın ki Atatürk bu ülkelerin ordularını ülkesinden atmıştır! Nasıl olur da bu ülkeler Atatürk için övgüler düzerler? Halk o gazeteleri almaz ki. Dediğim gibi kanıt istiyorum.

Ayrıca ağzından dikatör lafı çıkmamış adama nasıl diktatör dersin! diye diklenmekte komikmiş doğrusu.

"Türkiye'nin her gün P.KK terörü yüzünden şehit verdiği günümüzde, ülke iç savaşın ve bölünmenin eşiğine gelmişken, o kadar saçmalıkla doldurduğunuz belgeselinizin arasında sanki çok gerek varmış gibi 'Atatürk de Kürtlere Özerklik verilmesi ile ilgili konuşmuştu' gibi ifadeler kullanıyor olmanız yangına benzinle gitmek demek değil de nedir sayın Dündar?"

Tekrar ediyorum bu yorumun ana fikri şu: Bunlar olmuş olabilir ama "birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde" neden bunu söylüyorsun! Tam bir rezillik doğrusu.

"Zaten size olsa olsa 'Bizim Üniversitemizde Atatürkü bile eleştirebilirsiniz' diyen vakıf üniversiteleri sponsor olabilirdi ve oldu. "

Türkiye'nin bütün üniversitelerinde Atatürk eleştirilebilmelidir. Aksini iddia eden lütfen "bilim" ve "dogma" kelimelerinin anlamına bir baksın.

Ha bu arada film baştan aşağıya tarihi hatalarla dolu bir film(vaktim olursa bir yazı yapıştıracağım). Ayrıca baştan aşağıya para kazanma aşkı ile yazılmış olduğunu anlamak için alim olmaya da gerek yok.

Burada Dündar'ın Said-i Nursi belgeseli yapma hazırlıklarına başladığını da hatırlatmak gerekir. Kısacası para için ruhunu bile satabilecek bir adamın yaptığı bir belgesel olduğu ve çok kritik bir gözle seyredilmesi gerektiği gerçeğini bu rezil yorum değiştirmiyor.

İki kere tekrarladığım gibi iğrendiğim kısım: Tamam kardeşim bunlar olmuş olabilir ama neden söylüyorsun, yaklaşımı. Bu şahsi görüşüme göre iğrenç bir düşüncedir.

edit:Öyle bir wall of text yazmışım ki ben yazana kadar araya bir sayfa girmiş, bunun ilk mesaj olması gerekiyordu :)
Mesaj tarihi:
"cumhuriyet"in ilk yıllarında diktaydı tabiki, cunku bi ivme vermek icin bazi seylerin bilen insanlar tarafindan rayina oturtulması lazımdı, her nekadar cok partili doneme gecis icin cabalamis olsa da toplum hazir degildi, sirf idealistlik ve cumhuriyetcilik askina yoktan var edilen bi ulkeyi cope atamazdi, o yuden ideallerine ters dusse bile dikta etmiştir bi sure, herkesin menfati için
Mesaj tarihi:
2pacAmaruShakur said:

"Atatürk'ün not defterindeki, kendisinin iktidara gelmesi halinde bir darbe ile ve zorla sistemi baştan aşağıya değiştirecegi konusundaki ifadelerin pek çok kere vurgulanmış olması,Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının liderleri ve silah arkadaslarını idama göndermiş olması ya da onları bastırmış olması, Mussolini'nin ressamına bir portresini yaptırmış olmasına ve ressamın yorumlarına özellikle yer verilmesi


Atatürk'ün iktidara gelirse ülkeyi değiştirceğini söylediği sözlerde ki vurgu , değişimin hızı üzerineydi ve yanlış hatırlamıyorsam filmde darbe ve sistemi baştan aşağı değiştircem şeklinde söylemiyordu.Geriliğe hoşgörü göstermek gereksizdir eğer ben başa gelirsem en çağdaş düzene en hızlı şekilde gelmeye çalışırım.Madem ben daha ileriyim onlarıda yanıma çekerim , geri kalmış topluma hoşgörü gösterip onların seviyesine düşmem şeklindeydi.Sözleri taraflı yorumlamakla bir yere gelinmez.
Terakkiperver konusunda ise Atatürk düzenlenmiş bir suikast girişimi var pek de anormal bir tepki vermemiş ve tek adam olmuşsada olmuş sonuçta bu ülke bu hale gelemezdi öbür türlü.
En komiği bu mussolini'nin ressamı konusunda , fasist diktatörün ressamıda fasist mi oluyor .İtalyanlar resim konusunda iyidir , bu olayda bi anlam aramak art niyet.
Mesaj tarihi:
said:
utandım çocuk

beni anlatan bir film yapmışsın .
kızgınım, utanç içindeyim.
sana değildir kızgınlığım. filmdeki mustafa'dan da utanmış değilim.
başaramamışım, bundandır utancım.
komutam altında, bu vatan için kanını akıtan türk askerlerinden utandım.
"özgürlük" demiştim, benim karakterimdir. .
"bilim" demiştim, tek yol göstericidir.
sen, "karanlıktan korkardı" demişsin benim için.
korkardım evet. bu ulusu boğmak isteyen karanlıklardan çok korktum.
ama insaf be çocuk, korkup da kaçmadım ya.
söküp atmadım mı o karanlığı bu ülkenin üzerinden?
diktatör demişsin bir de. hiç okumadın mı çocuk?
nerde benim nesilleri emanet ettiğim öğretmenler?
anlatmadılar mı sana?
başkomutan olarak cepheden cepheye koşarken ve bütün kararları tek başıma alabilecekken neden bir meclis kurdum ben çocuk? böyle diktatör olur mu?
ah be çocuğum.
neden, nasıl düşman ettiler seni bana?
baktım aşktan, sevgiden, aileden bahseden güzel şeyler yazmışsın bugüne kadar.
belli ki,çalışkansın, zekisin. kara cüppeleri ile milletin ümüğüne çökmüş olan yobazları çok iyi anlarım da çocuk, seni anlayamıyorum.
onlar zaten hiç sevmedi beni. yüzyıllardır süren iktidarlarını çekip almıştım ellerinden.
sevmeyecekler beni elbette..
peki sen çocuk, sen neden kol kola girdin bu kara kalplilerle?
dedim ya, sana değil kızgınlığım.
başaramamışım.
anlatamamışım demek ki özgürlüğün kıymetini, bağımsız bir ulusun, onurlu özgür bireyi olmanın ne büyük bir nimet olduğunu.
yazık olmuş, onca vatan evladının kanına, onca ananın göz yaşına. veremem ki şimdi hesabı, ne o gencecik bedenlere, ne de gözü yaşlı analara.
"bu muydu uğruna bizi ölüme gönderdiğin vatan?" derlerse,
"bu nesiller miydi,ölen evlatlarımızın kanıyla kurduğun ülkeyi emanet ettiğin?"
diye sorarlarsa ne derim ben onlara be çocuk?

olmadı be çocuk...
olmadı.
m.kemal


ya bir tane de işe yarar fw mail yazılamayacak mı şu dünya da

hep aynı tarz, aynı uslup
bi tane de ben hazırlıycama ma dünyanın en zor şeyi gibi geliyor
×
×
  • Yeni Oluştur...