Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Audi Travolution Projesi


EzerGecer

Öne çıkan mesajlar

Biraz sürüş konusunda ilgi alaka da var.

Senin benim gibi arabayı tanıyan, esp abs nin nasıl ne zaman çalışacağını bilen, arabanın limitlerini tanımaktan çekinmeyen insanla.

sırf a dan b ye rahat gitmek için araba almış insan elbette farklı kullanır.

bi de bazısı panik anında kitlenir kalır. frene basıp direksiyonu sıkı sıkı tutacağına sağa sola manevra yapsa belki kurtulacağı kazalarda büyük hasarla çıkan çok insan tanıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Risk tabiki artar ama tolerans düzeyleri teknolojiyle beraber artıyor hızla, insanların algılamakta sorun yaşadığı olay bu.

Karayollarında arabanın hız sınırı 100km mesela. Millet bunu görünce 100 yeterince hızlı, 100 ün üstü tehlikeli diyor. E ama iyide bu karayolları kanunu taa 1960ta yazılmış! O gün 100 yapan araba bi elin parmağını geçmezken bugün en kötü tata bile çok rahat 100 yapıyor.

Kanunların güncellenmemesi problemi şehir için hızlarda da aynı. Ankara'da eskişehir yolunun yasal hız sınırı 60km mesela. Eskişehir yolunda herkes 60la gitse var ya ankaranın trafiği istanbuldan beter olur
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Selam,

Düşük hızlarda yolların taşıdıkları araç sayısı daha fazladır. bunun nedeni, araçların daha az takip mesafesi bırakması. Hatta en iyi ilerleme hızı üstüne yapılan araştırmalar var.

O zaman alalım hepimiz birer Ferrari, Porsche falan min 150km/h ile gidelim, trafik rahat etsin. Tutarlı bir fikir değil kanısındayım.

Saygılar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

para +1, mr marv +1

yolların sabit ve çok yüksek olmayan bir hızla daha caiz akacağı doğru. ama diğer taraftan yoldaki hız limitlerinin garipliği de doğru. adam şehirn göbeğinde olmayan ama şehir limitlerinde bulunan, çok yoğun olmayan bir yol yapmış, dever falan 120km'ye göre hesaplanmış ama hız limiti 90..

oluyor tabii böyle.

yolları beton yol yapıp hepsini yeni araçlara göre projelendirseler diyeceğim de o kadar para nerde?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

MrMarvelous yanlış düşünüyorsun kesinlikle. Burda konu arabaların ne kadar hızı kaldırabildiği değil. Konu insanların kaza yaptığı anda oluşabilecek hasarı en aza indirmek. 90 km ile 120 km arasında bir kaza anındaki momentum arasında %30 fark var. Sen her şekilde etrafında olanlardan haberdar olduğun, algılayabildiğin fikrinden yola çıkıyorsun; gerekirse fren yaparım, gerekirse gaza basarım derken.

Direksiyonda ben yoktum ama bugüne kadar 1 kere çok ciddi trafik kazası yaptım, onda arabada 3 kişiydik bugün hala bir muammadır bizim için öndeki arabanın nerden geldiği. Bir anda oldu işte adam zırt diye önümüze çıkıverdi. Kaput boynuma 3-4 cm mesafede durmuştu, 10 km daha hızlı gitsek belki kafam arkadaki arkadaşın kucağına düşecekti. Bu bakımdan hız limiti 90 kesinlikle mantıklı. Emniyet kemeri takılıyken olabilecek max hasarı kaldırabilecek bir sınır. Sonrası tamamen Allah'a emanet.

Araba bizim şirketin arabasıydı, ertesi gün bazı evrakları almak için yedi emine gitmiştik. Polis "sen nasıl sağ çıktın bu arabadan?" diye çok hain bir soru sormuştu. Benim dizlerimin bağı çözülmüştü halbuki arabayı görünce. 98 Astra idi araba.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İki tarafın haklı olduğu noktalar var. Şöyle ki...

Trafik kuralları epey eskiden sağdan soldan uyarlanıp konulmuş ve güncellenmemiş. Gelişen teknolojiyle birlikte araçlar da gelişti, artık daha hızlı, konforlu ve güvenliler, o yüzden kurallar size dandik geliyor olabilir. Ancaaak:

1. Burası Türkiye. Bizim yollarımız ne yazık ki Avrupa standardında değil, en otoban TEM'de bile çukur delik eksik olmaz, sürücümüz de eğitimsizdir. Öyle Almanya'daki Freubahn gibi hız limitsiz yol olsun, basalım gezelim zor.

2. Bugün süper düzgün yolları olan Avrupa ve Amerika'da çok katı hız sınırları uygulanır. Burada 120 hız limiti olan otobanda radarla durdurma yapan polis çok ceza kesme heveslisi değilse 130-140, bazen 150 km'ye kadar aldırmaz. Aynısını yurtdışında yapın bakalım paçayı kurtarabiliyor musunuz... Hız sınırlarının bir mantığı vardır.

Örneğin şehir içinde sokak hızı 30 km/h olarak belirlenmiştir. Neden, arabalar geçemez diye mi? Hayır, önünüze çıkacak bir yayayı kolay kolay öldürmeyin diye.

3. Bir yargıya varırken, kendinizi düşünerek kural/standart koymak en büyük hatadır. Senin araban çok düzgün ve iyi olabilir, okumuş ve eğitilmiş olabilirsin. Ancak trafikteki araçların çoğu seninkinden kötüdür, sürücüler de süper eğitimli değildir. Bu sebeple de kurallar konarken en kötü arabaya, en dikkatsiz sürücüye göre konur. Benim arabam buradan 90la döner, niye 50 diye tabela var demek saçmadır kısacası.

4. Marv'ın yaptığı değerlendirmelerin en eksik yanı, trafikte sanki her şey onun kontrolünde gibi düşünmesi. Oysa ki, kazanın gelip sizi bulduğu da çoktur. Benim TEM'de giderken ölümden dönüp santim farkla kurtardığım bir olay var mesela, 120 ile solda normal giderken en sağdan eski bir kamyon iki şerit keserek önüme çıktı. O an onu yapmasının da hiçbir amacı yoktu, ben nasıl durdum hatırlamıyorum. O yüzden böyle adamların da trafikte gezdiğini düşünürsek, "hız sınırı niye var, ben basayım gezeyim" demeden önce düşünmek lazım. Tek bir öküz sizi öldürmek için yetip de artar çünkü, trafiği de üstte yazdığım gibi o öküzlere göre düzenlemek lazım. (Onları yakalayınca bir de ıslak odunla dövmek lazım ama ayrı mesele)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yalnız şöyle de bişey var. Normal şartlarda kamyonun zaten sol şeride çıkması yasak. Öküze göre düzenlenmiş yasayla bile böyle bir olayla karşılaşabiliyorsun. Konunun bütünüyle uygun bi örnek değil ama benzeştiği için yazıyorum kanunda kamyonlar sol şeride de çıkabilir diye bir ibare olsa kural tanıyan kişilerde nasıl olsa sol şeride çıkmaz diye rahatça gitmeyip lan bu sol şeride fırlarsa da diyebilirdi. Lakin kural ne olursa olsun öküz her yerde öküz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

E kaza her an heryerde de olabilir.

Arabana binmeye giderken bi başka araba kaldırıma üstüne çıkabilir.

parkta yürürken köpeklerin saldırısına uğrayabilirsin.

istanbulda gayet kurallara uygun 90 ı geçmeyerek güvenli bi şekilde evine gelip depremde apartmanın betonları arasında preslenebilirsin.

"senin kontrolünde olmayan çok şey var" iddiası sakız gibi uzatılabilir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Selam,

Sen olayı çarpıtıyorsun. Biz trafikte oluşabilecek olayları konuşuyoruz. 'Su içerkende boğazına kaçabilir, o halde su içmeyelim' tarzı bir yaklaşım seninkisi.

NCAP testlerine bak bakalım, senin aracın kaç km ile test ediliyor? Neden bir marka da çıkıp 'ben 120km/h hız ile ofset ön darbe testine uygun araç yaptım' demiyor? Rekabetin önemli olduğu, güvenliğin ise ilk sırada yer aldığı günümüzde neden bunu yapan yok?

Ek=1/2 x m x V²

Aracın alacağı kinetik enerji hızın karesi ile orantılı. Kurallar seni koruduğu kadar, karşındakini de senin içinde bulunduğun bir olayda korumaya çalışıyor.

Şehir içinde bir aracın arkasından çocuk çıkması normal. E araç boyu 4,5 metre diyelim. Sen 50km/h ile giderken fırladı ve frene asıldın, 4-4,5mt mesafede durabilecek misin? İmkânı yok. Sana birşey olmuyor ama ya karşıdakine?

Saygılar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

trafik borsa gibidir. butun yatırımcıların hangi gudulenme ile rasyonel bir sekilde dusunebildiğini onceden hesaplayabilseydiniz indeksi her gun daha sabahtan tum gun icin okurdunuz. ama trafikte ne yazıkkı bir cok etken "random walk" tur. onunuzde 20-30 araclık ve 5-10 yayalık, her biri formulde bir "bilinmeyen" olan denklem var. acıkcası sonucu hesaplamaya calısmak yerine en kotu ihtimali dusunerek hareket ederim.

en kotu ihtimal de derki, pedestrian testinden 5 yıldız almış bir araba bile saatte 60km ile giderken bir yayaya carparsa oldurur. aynı en kotu ihtimal der ki, saatte 30 km nin ustune cıktıgın her hızda hareketli ya da duran bir objeye carptıgında ufak dahi olsa olme riskin vardır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Trafik sandığınız kadar random değil işte. Bu insanların bi anda önüne atlaması, yayaların ışıklara dikkat etmemesi falan olayı bi bizim trafikte var aslında.

Ama bu olaylarda bi anda olmuyor işte.

Sen sadece önündeki arabaya dikkat edersen ya da yanındaki hatuna, o en sağ şeritteki kamyon en sola bi anda kırmış gibi gelir sana. Halbuki gözün diğer şeritlerde, senin önündeki arabaların da önündekilere arada bakıyor olsa , o kamyonun o hareketi yapacağını %90 anlarsın.

Sinyalsiz sağ ya da sol şeride atlayacak adamlar o kadar belli oluyo ki. Araba hafiften yalpalar gitmek istediği şeride doğru, ya da şöförün içerdeki tutumu aynalara bakışı falan ele verir ne yapacağını.

Yayalar da aynı şekilde. Bi anda atlamaz. Trafikte sadece arabalara değil, o arabaları kullanan insanlara ve diğer yayalara da dikkat edin. Göz teması kurun bu insanlarla. O zaman öyle "lan aniden önüme çıktı" olayı olmuyo işte.

dikkat meselesi bunlar tabi. herkes aynı dikkati gösteremez trafikte.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

benim anlamadığım tahminen de çok saçma olan bi sorum var
mağdem 120km/h hız limiti var arabalardaki min 240 kadran nedir
350 yapan araba ne işe yarar
güç gösterisi marka imajı vs midir biri bana anlatsın lütfen kaç tane hız limitsiz yol var ki dünyada?

yasadışı çalışan bir alet olmuş oluyor arabalar benim mantığıma göre limit 150 alet 250 e kadar gidebiliyor
sınır neyse ona göre üret motoru o zmn
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

MrMarvelous said:
Sen sadece önündeki arabaya dikkat edersen ya da yanındaki hatuna, o en sağ şeritteki kamyon en sola bi anda kırmış gibi gelir sana. Halbuki gözün diğer şeritlerde, senin önündeki arabaların da önündekilere arada bakıyor olsa , o kamyonun o hareketi yapacağını %90 anlarsın.


dogru fakat eksik bir yaklasim.

dikkatli ve deneyimli bir surucu diger suruculere gore bazi sebeplerden dolayi daha az kaza deneyimi atlatacaktir. atlattigi zaman da tehlike boyutlari biraz daha az olacaktir.

gercekten de trafik akisi sirasinda gerceklestirilen en mantiksiz, fevri ve tehlikeli hareketler bile bazen bir kac saniye bazen hatta dakikalar oncesinden bir miktar gozlem ile uyari sinyallerini zaten vermektedir.

bir kamyonun hafiften tekerlegi serit cizgisi uzerine cekerek ilerlemeye baslamasi, bir minibusun onceden gozlemelenerek ogrenilmis seritler arasi yolcu alma deliligi sirasinda ayni kullanim tarzini gostermesi, bazi yaya tiplerinin daha bir bakista yola firlayacaginin belli olmasi vb bir cok etken dusunuldugunde aslinda bu hareketlerin onceden tahminlenebilir ve deneyim ile beraber daha da iyi degerlendirilebilir durumlarola oldugu su katilmaz bir gercektir.

ANCAK

Bu kuram diger etkenlerin varliginin konu uzerine etkisini gozardi etmektedir. insan faktoru.

insan olmanin beraberinde getirdigi bazi kisitlamalar ile yasiyoruz.

1- insan gozunun sinirlari: insanlar bazi amfibianlarin aksine 360 derece aci ile etrafi gorebilme sansina sahip degillerdir. ayrica insan gozunun gorus acisi ve yontemi sanilanin aksine mukemmel degil, tersine dogada ki bir cok baska ornek ile karsilastirildiginda oldukca verimsizdir. bu nedenle dikiz aynasi denen mereti kullaniriz. Ancak dikiz aynasi sisteminin bazi eksikleri ve eksileri bulunmaktadir:
a- dikiz aynalarinin tumunu ayni anda takip etmek mumkun degildir.
b- dikiz aynasinda uzun sure vakit gecirmek onunuzde gerceklesebilecek olasi hamlelere karsi sizi zayif birakacagindan genelde anlik gorsel kontrol yapilir.
c- sabit hizla giden trafikte dikiz aynasi kontrolu daha kolay olmakla beraber yuksek hizda gidilen ancak her an dur kalk trafige donme ihtimali olan istanbul gibi bir sehirde bu etken zorlasacaktir.
d- dikiz aynasi kontrolu zamanla ve deneyimle daha verimli bir islem haline gelir. sizin daha uzun sure incelemeniz gereken bir aracin bir sonraki hareketini deneyimli bir sofor daha kisa surede anlayabilir ve tepki verebilir. ancak ogrenme asamasi zaman almaktadir ve arac kullanilan ortamda gelisebilecek radikal degisimler (sehir degistirme, ulke degistirme vs) bu ogrenme surecinin buyuk bir kisminin bastan baslatilmasi anlamina gelecektir.
e- ayna sisteminin optik sinirlari bulunmaktadir. kor nokta yaratan alanlari bilen deneyimli bir sofor bu alanlarin etkisini surus teknigi ile bir miktar azaltabilse bile, ilgili engel hep orada kalacaktir. kor nokta dedigimiz kavram ozellikle kapiya sacma sapan acilardan yaklasan motor kullanicilarinda gerceklesen ve olumle sonuclanabilen kazalarin hatiri sayilir bir kismini olusturmaktadir.

Bundan yola cikarak, insan gozunun sinirlari nedeniyle halen arkamizda gerceklesebilecek olaylar konusunda yuksek risk altindayiz. arkanizda bir araba birazdan gerceklestirecegi bir hamlenin sinyalini 15-20 saniyedir belli ediyor olabilir, ancak siz tam o anda baska bir ayna kontrolu gerceklestirdiyseniz bu sinyali gormemis olabilirsiniz. ve bu zayifliga en usta sofor bile haizdir. kisacasi onceden rahatca tahmin edilebilir bir olay bile gorus alani disinizda gerceklesebilir ve zincirleme olarak ya da direk olarak sizi etkileyebilir.

2- dikkat algisi: MIT calismalari sunu gostermektedir, insan algisi kesintisiz olarak 20 dk dan oteye gidememekte. 45 dakikalik bir dikkat periodundan sonra ise konsantrasyon kalmamaktadir. anlik gorsel etkenlerde ise bu surenin web sitesi, film vs gibi seylerde 60 saniye ve altinda oldugu gorulmustur. 60 saniyeden sonra dikkatin surmesi icin merak, izlenen seyden hoslanma sonucu seratonin artisi vs gibi bir cok ek etkenin motivasyonunun gerekli oldugu gorulmustur. bu tur bir motivasyon olmayan durumlarda dikkat gorsel ogelerde nadiren 2 dk nin uzerinde kalmaktadir.

bu nedenle direksiyon basinda cep telefonu kullanmak, hands free de olsa konusmak, kanki ile sohbet etmek, radyo dinlemek, mp3 dinlemek, direksiyonda ritim tutmak vb aktiviteler bas gostermistir.

bu da ilk 15 saniyede gozlem yaptiginiz bir arac anormal bir harekette bulunmazsa ortalama bir insan icin bu aracin ters bir harekette bulunabileceginin sinyallerinin daha sonradan kacirilmasi anlamina gelebilmektedir.

egitimli ve iyi bir sofor icin dikkat suresi uzasa da, aslinda bu soforlerin kendi suruculuk yeteneklerine daha da cok guvenerek bu avantajlarini kullanmadiklari bilimsel arastirma ile olmasa da gozlem ile rahatca kendi basimiza kanitlayabilecegimiz bir olgudur.

3- refleks:refleks bir stimulus (uyarici) a verdigimiz istem disi ya da bilincli ani tepkilerdir. biz burda tiptaki bilinen biyolojik tanimini degil trafikte, sporda vs de yani gunluk yasamda bildigimiz bilincli ya da bilincsiz fakat dis etkenlere karsi gelisen ani kassal tepkilerimizden bahsedecegiz.

hayvanlarda gorsel bir uyariciya tepki 200-300 ms civarinda gerceklesir. insanlar icin bunun dogru oldugunu varsayarsak eger saniyenin 0.3 u gibi bir surede deneyimli bir surucunun vakit gecirmeden onceden ogrenilmis bir tepkiyi vermesini bekleriz. hareketin gerceklesmesi ile bu sure 1 saniyeye kadar yaklasacak, bazi durumlarda gececektir.

yalniz burada anahtar kelime onceden ogrenilmis olmasidir. bir seyi de ogrenebilmeniz icin sik sik sinamaniz gereklidir. yani deneyimli bir surucu olana kadar herkes icin bu sure ongorulenden daha uzun sure olacagi gibi, ayni zamanda refleks gerceklestirildiginde ortaya konan savunma amaciyla yapilan eylemin dogru bir refleks cevabi olup olmadigi da tartismali olacaktir. bu nedenle bir istatistiki calisma yapilsaydi eger bir cok deneyimsiz surucunun onune aniden cikan bir kopege carpmamak icin kaldirima ve yayalara dogru surdugu, halbuki 10 yildan eski ehliyete sahip bir cok surucunun aksi yone, gelen-giden arabalarin uzerine ya da en yakin sabit objeye surerek ya da kopegi ezip oldurerek, sadece maddi hasara ve hafif yaralanmalara yol acma ihtimalinin daha fazla oldugu kolayca kanitlanabilirdi.

ayrica en deneyimli surucunun bile arabasinin menavra kabiliyeti, fren kabiliyeti, hizlanma ivmesi vs ne bagli olarak gerceklestirebilecegi sirali ve dogrurefleks tepkisi sayisi sinirlidir. zincir bir kazada en fazla 2 hareketten bilemediniz 3 hareketten siyrilabilirsiniz. cogu surucu 1 hareketi bile atlatamamaktadir.

4- arac sinirlari: trafikte herkesin ayni fren mesafesinde duramadigi, herkesin ayni aynalara ayni acidan bakmadigi, ayni oturma pozisyonu yuksekligi, ayni yol tutusa sahip olmadigi gibi bir cok birbirinden farkli etken bulunmaktadir.

5- sosyal etkenler:

adrenalin istegi sonucu gerceklestirilen hareketler: bunlarin bazilari tehlikeli dahi olsa onceden farkederseniz deneyim derecenize gore sabit bir hizda giderek ve onlara izin vererek ya da dogru yerde onlara yardimci olacak freni yaparak kolayca onleminizi alabilirsiniz. yani aynen marv in dedigi gibi onceden farketmis ve deneyiminizi kullanarak onleminizi almissinizdir. ANCAK bu onunuzdeki ve arkanizdaki diger soforlerin sizin deneyiminize sahip oldugu ve ayni tepkiyi verecegini garantilemez. fren mesafesi ne kadar uzun olursa olsun, onlarin yapacagi hata da kaza kacinilmaz olacaktir.

benim arabam seninkini dover sendromu: gereksiz hizlanma, motor bagirtma, makas, selektor vb etkenler sonucu dikkat dagilir ve kaza gerceklesir.


SONUC: trafik kurallari en deneyimli ve arabasi ile en uyumlu surucu icin degil, hatta ortalama surucu icin bile degil, en deneyimsiz, muhakeme ve refleks gucu en zayif, ortalama zeka seviyesi ve ogrenme derecesinde, en kotu donanimli arac surucusu ve yayalar icin hazirlanmak zorundadir.

Trafik onceden tahmin edilebilir bir seydir cogu durumda. dogrudur. ancak bu her durumda sizin tahmin edebileceginiz ve onlem alabileceginiz anlamina gelmez. bu nedenle en az hasar veren en yuksek ancak ulasim icin mantikli ve makul hizlarda seyretmek, fren mesafesini olabildigince kisa tutmaya calismak ve dolayisi ile bunu en kotu donanim dusunulerek kurallandirmak sarttir.

ozet meali: herseyin trafikte kontrolunuzde olmasi ve herseye hemen tepki vererek onlem alabilmeniz mumkun degildir. siz herseyi dogru yapsaniz bile trafikte bazi seyler mutlaka isteminiz disinda gerceklesebilir. dusuk hizda gitmek bu gibi durumlarda olusacak hasari azaltacaktir. daha iyi soforun daha hizli gitmesi gibi bir luks ne yazikki mevcut degildir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...