kafadaki projeyi hayata geçirme sorunsalı

[calimero]

selamlar.

geçmişte patide bir başlık vardı işte şu icat bu icat falan. bu başlık altında sürekli "şerrefsizim benim aklıma gelmişti" şeklinde tepkilerle karşılaşmıştık. gerçekten de durum bu. birşeyler bizim de aklımıza geliyor fakat hayata geçiremediğimiz için tekeller için çalışan birilerinin de eninde sonunda bir şekilde aklına geldiği için elimizde patlıyor bu projeler.

geçtiğimiz aylarda (aslında 6-7 ay önce fln) aklıma bir proje geldi, cidden ben dünyadaki önemli buluşlardan biri olabileceğini düşünmüştüm. fakat başıma hep şu gelmiştir. bir şeyi düşünürüm ertesi gün televizyonda "ahanda manyak buluş" şeklinde yahut bir filmin konusu olarak karşıma çıkar. bu defa da böyle olmasın "bakın ulan biri yapsa da ilk benim aklıma gelmişti" diyebilmek için millete söyledim (en az bi 15-20 kişi) bu projeyi. bazıları (genelde sayısalcı olmayanlar: ) projeyi inandırıcı bulmadılar. neymiş efendim önemli olan fikir değilmiş, bunun yapımıymış vs vs. ve geçtiğimiz günlerde bir dergide ne gördüm. google avrupa sorumlusuna soruyolar son zamanlardaki en önemli projeniz nedir diye. bu şu projemiz var bu projemiz var ama en önemlisi ise X projesidir diyo. benim proje anasını satim. iletişim alanında çığır açıcak fln diyo. tabi ben haklı olmanın gururunun yanında bu manyak projeyi google ın yapmasının üzüntüsünü yaşıyorum bunları okuyunca.

neyse efenim diyeceğim. yok mu yahu türkiye de böyle bir fikrimizi açabileceğimiz AR-GE ile adam gibi uğraşan bir firma vs. nedir ya da bunun çözümü. elimiz götümüzde oturacak mıyız böyle finans kapital sahipleri hayallerimizi çalarken? heh?!

[dasaaa]

üni.lerde teknoparklar. eğer geliştirebilecek bir şey ise(yazılım, mühendislik ürünü vs. vs.) birçok kurum kuruluş destek veriyor. tubitak'da destek veriyor. ancak ürünü geliştirenler arasında yer alacaksındır. yaptığın şeyin patentini alman durumunda bu kısmı sonuçlandırabilirsin.

ancak destekleri almak cidden zor. mesela -sıkıyorum şimdi- ben botanikçi, ziraatçi değilim ama aklımda şöyle bi fikir var:
-eğer tarlaların altına yarıgeçirgen bir yatak geçer ve sulamayı su altından düzgün dağılmış bir şekilde yapabilirsek verim artacaktır ve su israfı azalacaktır.

negzel. ama ben bu fikrin altını dolduramam, dolayısıyla kimse bana bişi vermez. belki babayı verebilirler. bilemiyorum..

yanıma ziraatçiler, bitkiden falan anlayan uzman birileri almam şart. bi de danışman şartı istiyorlar tabii.

uzun lafın kısası; kolay değil..

[calimero]

aslında bizim teknoparkta proje yarışması vardı ama seçimi yapan herifle kavgalı olduğum için girmedim yarışmaya. patent olayına gelince (patent muhabbetine tamamen karşıyım ama bir yerde mecburi hale geliyor onu da kabullenmek gerek) patent yalnızca aldığın ülkeyi kapsıyor. ne bileyim TC de alsan AB de geçmiyor orada alsan ABD de geçmiyor bunların her birinde patent almak da bir öğrencinin bütçesini hayli aşıyor. aslında bu patent olayına soğuk bakmasam google a ben bu konuyu mesajlamayı düşünüyordum. google bu vahşi kapitalizm döneminde görece daha günahsız bir firma. yapacaksa da onların yapması yine de iyidir.

not: zaten proje gerçekleşmesi için google' ı yahut benzer birkaç firmadan birini işe ortak etmek de mecburiydi. onların sahip olduğu bir teknoloji proje içinde aktif kullanılmakta.

[sg-1]

"Bu topiği açmak şerreffsizim aklıma gelmişti" esprisini ben yapayım, bu projeyi hayata geçiren ben olayım istedim.
Verdiğim geçici rahatsızlıktan ötürü özür dilerim.

[huun]

fikre patent alamazsın zaten. ben nükleer yakıtla çalışan, kaza anında ortaya sadece gül suyu saçan, yapım maliyeti düşük bir motor fikri attım ortaya. bunun da patentini aldım; ama nasıl yapılacağı hakkında hiç bir fikrim yok :(

bizim firma bünyesinde de dışarıya zaman zaman iş yaptırdığımız nacizane bir elektronik üzerine ekibimiz var misal. orda şöyle birşeyle karşılıyorum. herifler uçuk kaçık olduğu için her gün bir tanesi gelip "abi süper fikir geldi aklıma. şunu şöyle yapalım, bunu böyle yapalım. çok para kazanırız." ben de haklı olarak diyorum ki: "çok derken ne kadar? şu kadar ytl diyebiliyor musun?" haliyle orda kalıyor o süper projeler. ya da dışarıdan bir müşteri çağırıyor bizi, böyle böyle birşey istiyoruz diyor, süre kısıtı bu kadar bütçeniz bu kadar go go go. yani 2 yaklaşım var bu ar-ge işinde.

1-ihtiyaç vardır. birisi parayı koyar.
2-fikir vardır. birisinin para koyması gerekir.

bu iki yaklaşımın ticari boyutta da çok farklı yansımaları vardır. birisinde müşteri hazırdır. öbüründe geliştirmek için para harcarsın, üretim için para harcarsın, satabilmek için pazarlama faaliyetlerine para harcarsın, dağıtım kanalı gerekir buna para harcarsın, bayiilik veririm dersin karından kısarsın vs.

bu bakımdan 2. yaklaşımdaki bir fikrini satmak istiyorsan ortaya "fikrim geldi" diye çıkarsan işin zor. fikrine güveniyorsan kısıtlı da olsa bir bütçeyle vaktini harcar, bu fikrin nasıl para kazandıracağını, ne kadar kazandırabileceği falan üzerine kafa patlatırsan şansın olur.

gene misal verim, patiden riglous süper bir fikir sahibi olmamızı sağladı. ortağa falan da açtım ben konuyu, baya ilgilendik. konu turizm sektörüyle ilgili olduğu için bazı büyük otel grupları ve tur operatörleriyle görüşüyorum. ilk izlenimim fikrin ilk göründüğü kadar parlak olmayabileceği yönünde. işin bir de böyle bir boyutu var yani. gerçi ben hala fikirden ümitliyim, durmak yok yola devam :D

[Cthulhu]

ben o projeyi merak ettim.söylesene

[Vodan]

Bana da çok oldu böyle. Hatta şu anda da birazda araştırdım ama profesyonellerden destek almak bi öğrenci için karşılanamayacak maliyetler doğuruyor.