Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Felaketlerden sorumlu tuttuklarımız


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Mortis said:
axedice said:
çekiyoruz falan.

Mesela vampirler seksten keyif almaz, çünkü zaten ölümsüzler ve nesillerini devam ettirmelerine gerek yok. Onlara en çok keyif veren şey beslenmektir.


abi ne diosun ahahah

Gerçekten abi vampirlerin psikanalitik çözümlemesine gideni görmemiştim daha önce :)
Mesaj tarihi:
hehe schrodinger'in dedikleri tutsaydı (çürütüldü mü bilmiyorum ama gösterilemedi henüz) muhtemelen yaratıcılığın önemli bir parçası açıklanmış olurdu. beyinde moleküler boyutlarda kuantumsal etkilerin karar verme mekanizmamızı çok küçük boyutlarda da olsa tamamen şansa bağlı bir şekilde etkileyebileceğini savunuyordu rahmetli.
Mesaj tarihi:
Bilincin kaynağına bazı psikanalistler (önce de belirttiğim gibi örneğin lacan) dili yerleştirirler.
Nitekim bilincin altında somuttan soyuta geçiş vardır diyebilirsek, soyutun sembolize edilebildiği ilk yer dildir.
Tanrı, Tanrı'lığını dilden alır gibisinden.
Mesaj tarihi:
Dil değil de beyindeki Broca area diyelim. :)

Yine olay beyinde bitiyor.



Ayrıca baba-oğul mesajım üretmekle değil sevmekle alakalıydı. Üretim biyolojik mekanizmalarla ancak sevginin evrimsel mekanizmalarla olduğu düşüncesine katılmıyorum.

Öyle olsa herkes ve atayla soyu aynı şeyleri seviyor olurdu.

(aile içinde bile) alakasız kişisel zevk ve sevgi farklılıkları olayın evrimsel olmadığının ispatı.
Mesaj tarihi:
ahah vampir analizi efsane olmuş.

anne-çocuk ilişkisinin bence de neslin devamı dışında çok bi olayı yok.

sonuçta insanlar ne kadar hayvanlardan üstün olsalar da sonuçta memeli kategorisinde yarışıoruz.
Mesaj tarihi:
Seni hayvandan ayıran şey bilinç, bilinç nedir peki? Seni bilinçli yapan şey, somutu soyuta taşıyabilmendir yani somutun ötesine geçebilmendir.

Somutun ötesine, yani soyuta geçmenin tek yolu da dildir. "Tanrı" diyemedikten sonra, tanrı kelimesini düşünemedikten sonra, soyut olan tanrıyı da düşünemezsin.

Bunların hepsini az önce bizzat ben düşündüm, başkası üstüne alırsa inanmayın.
Mesaj tarihi:
Aslında gayet açıklanabilir evrimsel mekanizmayla.
Nitekim sen bebeği yaptın, sonra sevmezsen, bakmazsan, ilk döneminde öyle savunmasız ki hayatta kalamaz.
E senin o bebeğe illaha bakman gerekiyor demektir bu neslin devamı için.
E seni o bebeğe bağlayacak şey de sevgi en nihayetinde.
Mesaj tarihi:
Asteroth said:
Seni hayvandan ayıran şey bilinç, bilinç nedir peki? Seni bilinçli yapan şey, somutu soyuta taşıyabilmendir yani somutun ötesine geçebilmendir.

Somutun ötesine, yani soyuta geçmenin tek yolu da dildir. "Tanrı" diyemedikten sonra, tanrı kelimesini düşünemedikten sonra, soyut olan tanrıyı da düşünemezsin.

Bunların hepsini az önce bizzat ben düşündüm, başkası üstüne alırsa inanmayın.


oha sonunda 6. sayfada tartışmaya bi katkıda bulundun
Mesaj tarihi:
Antimodes52 said:
Aslında gayet açıklanabilir evrimsel mekanizmayla.
Nitekim sen bebeği yaptın, sonra sevmezsen, bakmazsan, ilk döneminde öyle savunmasız ki hayatta kalamaz.
E senin o bebeğe illaha bakman gerekiyor demektir bu neslin devamı için.
E seni o bebeğe bağlayacak şey de sevgi en nihayetinde.




öyle olsa sorunlu ergenini sevmez kimse.

evrimsel değil.
Mesaj tarihi:
-007-, kusra bakma da fazla basitleştiriyorsun meseleyi.
Sonuçta evrimselliğin getirdiği şeyler, toplumsallığa, ideolojiye, dine ve doğrudan bilincine de yansıyor.
Psikolojik yapılanman bile bu yönde.
Mesaj tarihi:
-007- said:
öyle olsa sorunlu ergenini sevmez kimse.

evrimsel değil.


Sevgi mekanizması, gerektiği kadar kullan sonra at diye çalışmıyor ama. Yani bebek büyüyüp kendine bakabilecek hale geldikten sonra bile onu sevmeye devam ediyorsun, sevginin yapısı böyle. O yüzden anlamsız aşk acıları çekiyoruz.
Mesaj tarihi:
Evrimsel duygular ve davranışlar olduğuna katılıyorum ama bu demek değildir ki tüm sevgiler evrimseldir.

"Kişisel zevk" kavramına ters bu düşünce.
Mesaj tarihi:
axedice said:
-007- said:
öyle olsa sorunlu ergenini sevmez kimse.

evrimsel değil.


Sevgi mekanizması, gerektiği kadar kullan sonra at diye çalışmıyor ama. Yani bebek büyüyüp kendine bakabilecek hale geldikten sonra bile onu sevmeye devam ediyorsun, sevginin yapısı böyle. O yüzden anlamsız aşk acıları çekiyoruz.



sevgi biten bir şey gayet. :)
ha dersen evrimselleşme sürecindeki sevgi kalıcıdır diye bişey diyemem teoridir. :)
Mesaj tarihi:
Kişisel zevk kavramı da ödipal ilişkiler üzerinden açıklanabiliyor aslen.
Yani tabii tüm bunların nihayetinde elde kanıt var mı? Yok.
Dolayısıyla her şeye rağmen "yok abicim, ben inanmıyorum hiç birine" diyebilirsin, saygım da sonsuz.
Sadece fikir alışverişi yapmak önemli olan, soruların illaha cevaplanmasına gerek yok.
Mesaj tarihi:
soru-cevap herkes için güzel bence, yararlı olduğunu düşünüyorum.

konuyla alakalı olarak son bakış açısı da "ruh" üzerine olsun nokta koyar cinsten.

kişisel farklılıklar ortak süreçle açıklanamaz. Aile içindeki zıtlıklar duyguların nesilden nesle aktarılmadığının ispatı.

Tartışılacak bilinmeyen koular var ama her konunun maddiyatla açıklanabileceğine katılmıyorum. (kişisel)
Mesaj tarihi:
Kişisel zevke her şey dahil işte, kişiye özgü zevkler. Mesela "x rengini sevmek" ya da bunun gibi anlamsız garip sevgiler.


Bunlar evrimsel süreçle açıklanamaz.
Mesaj tarihi:
-007- said:

sevgi biten bir şey gayet. :)
ha dersen evrimselleşme sürecindeki sevgi kalıcıdır diye bişey diyemem teoridir. :)


Doğru diyosun da dışardan bi etki gelmedikçe sevgi bitmiyor insanlarda. Annemin yada babamın beni sevmesine artık gerek yok mesela, sürüden ayrıldım kendi kendime avlanıyorum falan. Ama sürekli arayıp soruyorlar. Sanırım bilinçli ve düşünebilen varlıklar olduğumuz için yavruyu koruma içgüdüsü bizd farklı şekilde yapılanmış.
Mesaj tarihi:
ya kesin şu olayın bi açıklaması vardır. hamburgerinde turşuyu sevmeyen insanların damak tadı nie öyle? bu varsa pembeden nefret eden insanlar nie nefret eder? bunların bi ortak yanını bilimle kesin açıklayabilirsin gibi gelio. şimdi olmazsa ilerde açıklanır...
×
×
  • Yeni Oluştur...