Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

SilphatosIce_ günündeymiş: fıkralar threadi...


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Ciftci tavuklari icin hic yorulmayan bir horoz almak
için pazara gider.
Pazarci "istediginiz herseyi bu horoz yapar" diye azgin mi azgin bir Horoz satar bizim ciftciye.
Adam ciftlige doner ve horozu kumese koyar koymaz tüyler ucusur, gydaklama sesleri, feryat figanlar felan, çiftçi çok memnundur. Ama horoz cok azgindir, sadece kumesin isini bitirmekle kalmaz, ciflikteki diger hayvanlari da becermistir; Atlar, koyunlar, inekler vs. vs. Adam memnundur ama bir yandan da endiselenir, horoz iki gunde olecek diye.Horozu tutmaya calisir falan, ama nafile. Neyse der eve girer.
Ertesi gun bir bakar ki, horozun ayaklar havada, dili disarda
kumesin onunde pestil bir vaziyette cansiz yatyyor ve hatta
tepesinde bir akbaba ucusuyor. Ciftci kendi kendine "ehh iste sana dedim geberecen diye" seklinde söylenir.
Horoz, bir gozunu hafif acarak ciftciye yarim agizla ve kısık sesle homurdanir:
Sus lan sus!, Kacıracan simdi akbabayi, sus!


*Bu fıkrayı bir karikatürle tamamlamak lazım;

silphatos.topcities.com/davuk.jpg | c/p leyin adresi url ve img yönlendirme olmuyor bu dandik siteye...[hline]Silphatos Iceheart
Synthetic Intelligent Lifeform Programmed for Harm/Android Trained for Observation and Sabotage

[Bu mesaj SilphatosIce_ tarafından 12 August 2003 12:44 tarihinde değiştirilmiştir]
Mesaj tarihi:
Bugün günümdeyim daha çok thread gelecek böyle...

*AZ SONRA!!![hline]Silphatos Iceheart
Synthetic Intelligent Lifeform Programmed for Harm/Android Trained for Observation and Sabotage
Mesaj tarihi:
-Buna tam fıkra denemez ama layık olduğumuz yönetim tarzını incelemek için güzel birşey olduğunu düünüyorum bu arada düzeltemedim latin karakterleri sadece >> bunları silmem 15 dk mı aldı.Tam bir işkence...


HER MILLET LAYIK OLDUĞU ŞEKİLDE YÖNETİLİR!!!!!!!

Bundan bir kaç on yıl önce genç bir Türk iş Adamı Güney Afrika'da iş gezisinde. Herşey umduğundan daha başarılı ve çabuk gelişmiş. Sözleşme bile imzalanmış.Dönüşüne tam bir gün var. Büyük sinemalardan birinin önünden geçerkendikkatini "Ghandi" filmi çekiyor. Hani şu bol Oscar'lı uzun film. Hemen taksideniniyor ve doðru giþenin önündeki kuyruða. İnsanlar tuhaf tuhaf, bakýyorlar genç iþ adamýna

-Beyefendi, siz yabancýsýnýz galiba ?

-Evet, nereden anladýnýz?

-Burada beyazlar kuyruða girmezler, onlar doðrudan giþeye gider biletlerini oradan alýrlar.Adam biraz mahcup, tüm kuyruðu geçip gidiyor giþeye. Evet... beyazlar için ayrý birpencere

-Ýyi günler efendim, bir koltuk rica ediyorum, arkadan ve ortadan lütfen.

Giþedeki kýz þaþkýn

-Beyefendi, siz yabancýsýnýz galiba ?

-Evet, nereden anladýnýz?

-Burada beyazlar, koltukta deðil, balkonda otururlar.

-Peki bir balkon lütfen.

Adamcaðýz, balkonda filmi seyretmeye devam eder etmesine de, Güney Afrika'da bizimsinemalar gibi "Frigo buz, Frigo buz" uzun uzun aralar yok ki; Sýkýþýr. Etraf karanlýk,herkes filmi izliyor, dayanamaz ve ayaða kalkmaya karar verir. Tam kalkacak,yandaki sorar

-Nereye beyefendi?

-Hiç... Tuvalete..

-Beyefendi, siz yabancýsýnýz galiba ?

-Evet, ama nereden anladýnýz?

-Burada beyazlar, tuvalete gitmez ki, balkondan aþaðý hallediverirler. Adam iyiden iyiyeþaþkýn, tek güvendiði etraftaki karanlýk. Balkonun korkuluklarýna dayanýr ve tamhallederken, aþaðýdan bir zenci seslenir

-Heeey yabancýýý...!!!

Adam iyiden iyiye þaþkýn, karanlýkta ve sadece çiþinden tanýndýðý için ürkmüþ...aþaðýdaki devam eder

-Ýnsan sadece birinin kafasýna etmez ki, þöyle bir serpiþtirir. Bu memlekette sosyal adaletvar, sosyal adalet!...



Türk vergi sisteminin 102 defa deðiþtirildiðini,

toplanan toplam verginin %51'inin sabit gelirlilerden alýndýðýný,

%66'sinin iç borç faizlerine gittiðini,

Günde 16.2 trilyon liranýn borç faizlerine gittiðini,

Türkiye'nin kiþi baþýna 16$ ile bilgi teknolojisi harcamasýnda Avrupa ülkeleri arasýnda enson sýrada olduðunu (Ýsviçre 1000$),


Türkiye'de 63 milyon nüfusa karþýlýk (kaç olduðunu da bilmiyoruz ya ...) yýlda 3774bilimsel makale yayýnlandýðýný, bu oranýn Ýsrail'de 6 milyon nüfusa 9167 bilimselmakale, Hollanda'da 16 milyon nüfusa 19.598 olduðunu,

Sosyal güvenlikte OECD sonuncusu olduðumuzu, OECD ülkelerinde ortalama 6 çalýþan 1emekli ücretini karþýlarken Türkiye'de 1 çalýþanýn 2.4 emeklinin ücretini karþýladýðýný,

Çocuk iþçi oranýnda %24 ile Kenya, Bengaldeþ ve Haiti'den sonra dünya dördüncüsüolduðumuzu,


Çalýþan gençlerin %54'unun sigara,%6'sinin alkol baðýmlýsý olduðunu,

15 bini Ýstanbul'da 200 bin sokak çocuðu olduðunu,


birbirine güven açýsýndan Filipinlerden sonra %6 ile sondan ikinci olduðunu, bu oranýnABD'de %36, Japonya'da %42, Ýsveç'te %60 olduðunu,

DGM'lerdeki her 10 dosyadan 6'sinin faili meçhul olduðunu, Diyarbakýr'ýn failimeçhullerde 11 bin dosyayla birinci,onu Malatya, Erzincan, Ýzmir ve Ýstanbul'un takip ettiðini,

Kiþi baþýna alkol tüketiminde dünya üçüncüsü, sigara tüketiminde dördüncüsü olduðunu,Kiþi baþýna alkol tüketiminin 1950'de 1 lt iken bu oranýn 1997'de 16lt'yeçýktýðýný, Son üç yýlda uyuþturucu kullanýmýnýn %350 arttýðýný,

Rüþvette araþtýrma yapýlan 52 ülkeden 8.olduðumuzu,

Günlük üretilen ortalama 66 milyon ekmeðin 12 milyonunun üreticiler ve/veya tüketicilertarafýndan israf edildiðini,

Eðitimde fýrsat ve imkan eþitliði ilkesine uyulmadýðýný,


Afyon Kocatepe Üniversitesi'nde bir ö
Mesaj tarihi:
Ema beğenmediysen sil yukardakini şimdi bakınca anladımki okunacak gibi değil biraz kasmak gerekiyor :)[hline]Silphatos Iceheart
Synthetic Intelligent Lifeform Programmed for Harm/Android Trained for Observation and Sabotage
Mesaj tarihi:
Çoğu kişinin bildiğini sandığım bir temel fıkrası;
Temel bir gün kitap yazmaya karar vermiş ve gidip Orhan Pamuk'a bu işin sırrını sormuş. Orhan Pamuk cevaplamış
- Bak Temelcim... Türkiye'de kitaplarda 3 şey tutar: Sosyete, Gizem ve seks... Eğer kitabında bunları bulundurursan kısa sürede ünlü olursun.
Temel bir süre sonra kitabını bitirir ve Orhan Pamuk'a gider. Kitabın adının Kontesi Kim Becerdi? olduğunu görünce Orhan Pamuk hoşnut kalır.
- Güzel olmuş kitabında hem gizem, hem sosyete hem de seks bir arada... Fakat sana söylemeyi unuttuğum bir madde daha vardı. O da din... Kitabına din unsurunu da eklersen satış rekorları kırarsın....
Temel kitabının üzerinde gerekli oynamaları yaptıktan sonra Orhan abisine geri gider... Kitabın adı şudur ;
Allah Allah, Kontesi Kim becerdi?[hline]Silphatos Iceheart
Synthetic Intelligent Lifeform Programmed for Harm/Android Trained for Observation and Sabotage
Mesaj tarihi:
said:
Emaleth, 12 August 2003 13:41 tarihinde demiş ki:
silp: sen editlesen de okunur olsa? ya da editlesen de silsen? her işe beni koşmasan?

karamurat: evet :)


Bence öyle kalsın yada istersen sil onu editlemek için 50 el lazım ;)[hline]Silphatos Iceheart
Synthetic Intelligent Lifeform Programmed for Harm/Android Trained for Observation and Sabotage
Mesaj tarihi:
ilki güzel :)
hehe baya bi güzel hemde :)
hemde baya baya bi güzel :)
hemde baya baya baya bi güzel :)
baya baya baya baya baya ....

*çötonk* [hline] Yalanlamak ve reddetmek için okuma! İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma! Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma! Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku
Mesaj tarihi:
Bunu bence çoğumuz biliyoruzdur fakat yazayım dedim :
3 tane arkadaş (erkek) ölür ve cennete yollanırlar işte eşlerine ettiği ihanete göre cennette dolaşmak için daha farklı araçlar verilir. Arkadaşlardan ilkine sorar hiç eşine ihanet ettin mi?
Hayır cevabını alır hiç bakmadım bile vs.. Sorgulaya kişi de bunun doğru olduğunu anlar ve bir tane Ferrari verir cennette dolaşması için.
Sıra 2. sine gelmiştir: İşte hiç karını aldattın mı ?
-Evet bir kere aldattım fakat karımla konuştum helalleştim.
O zaman sanada bir Mercedes veriyoruz.
Sıra 3. ye gelir :
-Eşini hiç aldattın mı?
-Evet aldattım her gördüğüm kızla ilişkiye girmek istedim çoğuyla girdim de fln. gibi bir sürü aldatmasını anlatır.
-peki o zaman sana cennette dolaşman için bir vosvos veriyoruz.
Mercedes ve vosvoslu cenntte gezinirken diğerinin arabasını bir barın önünde görüyorlar.
Adam üzgün işte ağlıyo fln.
-N'oldu en mutlumuz senin olman lazım işte süper bir araban var vs.
Adamın cevabı şudur:
-Demin karımı gördüm
-Ee ne güzel işte karında burda mis gibi
-Fakat kaykayla geziyodu ..[hline]Askinos, 06 July 2003 20:19 tarihinde demiş ki:
Kendini deleni Allah'ta deler gibi bir atasözü çıkarabiliriz burdan
Mesaj tarihi:
*Manastırın kapısı açılır ve içeri sarısın afet gibi bir kadın rahibe
girer camdan bakan bas rahibin bu manzara karsısında resmen dibi düşmüş durumdadır. Hemen kapıcıyı çağırır ve kim bu kadın diye sorar...

Kapıcı : yeni rahibe sayın basrahibim

B.Rahip : Aman yüce papa sana şükür diye yalanmaya başlamış. Odasında masayı döverek kendi kendine konuşmaya başlamış hayır sayın papa hz.yapamam efendim bunu benden istemeyin efendim nasıl olur falan gibi dümenlerle devam etmiş
kadın rahibe içeri girerek ne oldu efendim kiminle konuşuyorsunuz diye sormuş bulunmuş

B.Rahip : Sn. papa ile konuşuyordum bana sizi dudaklarınızdan öpmemi söylüyordu demiş

Rahibe : Ama nasıl olur nasıl konuşuyordunuz ki öyle demiş

B.Rahip : Ben boşuna mı bas rahip oldum yavrum gaipten konuşabilirim ben.
Isa efendimiz ile bile konuşurum ben bazen.

Rahibe : Peki efendim madem sn. papa istiyor öpün o zaman P**t hemen kadının dolgun dudaklarına yapışmış ve dakikalarca öpmüş kadını o da kendisinden geçmiş ama belli etmiyormuş.

-Ertesi gün Yine b.rahip masaya vurarak simdi de sen mi Isa
-Efendi olmaz
-Efendim bunu benden istemeyin lütfen o bir rahibe bende bas rahibim olmaz ..

Rahibe : Yine ne oldu efendim demiş
B.Rahip : Isa efendi ile ile konuşuyordum size sahip olmamı istiyor ama ucundan azıcık demiş.

Rahibe : Madem Sn.Isa efendi istiyor istiyor birazcık yapın bari
demiş.
Masanın üstüne yatarak pozisyon almış rahip hemen kadının bacaklarının arasına girerek ise başlamış ucu azıcık içinde iken birden sonuna kadar itelemiş rahibe zevkle karışık
bağırarak NE YAPTINIZ EFENDIM demiş

B.rahip : ITMESENE ULAN ISA EFENDIIIIIIIIIIII

P.S:Biraz terbiyesiz fekat burası paticik.Eğlence yuvası ;)[hline]Silphatos Iceheart
Synthetic Intelligent Lifeform Programmed for Harm/Android Trained for Observation and Sabotage
Mesaj tarihi:
Elinin murekkebiyle kadin isine soyunan, kisaca yalniz yasamaya baslayan
erkeklerin beslenme ihtiyaclarini karsilamak icin yemek yapmayi ogreten
bir kitap
arayip durdum yillarca. anladim ki yokmus. tum kaynaklar sanki hepimiz
boluluymusuz da
sabah sekerlerindeki gibi koca popolarimizi sallaya sallaya sip diye yemek
yapabiliyormusuz gibi
yazilmis.neyse efendim sonucta bir sekilde hasbelkader yemek yapmayi
kendi basima
ogrendim.simdi sizlere bu yillarin birikimiyle olusan engin tecrubelerimi
anlatacagim
ki yeni nesillere isik tutsun
oncelikle mutfak malzemelerini taniyalim

ocak-firin
ilk fark ettigimde ben de sasirmistim ama mutfakta duran o kocaman seyin
cakmak bulamadigimizda sigara yakmak disinda da bir kullanim alani
varmis.
yemeklerimizi onun uzerinde pisirecegiz.

tencere-tava
bunlar piyasada icleri bos olarak satiliyormus. yani default halleri bos.
biz bi seyler yapip icine koyacagiz. kisaca yiyecekleri pisirmeye
yariyorlar. uzun sapli olanlari
tava, kenarinda kulak gibi seyleri olanlar tencere (tencerelerin
kapaklari da oluyor)

buzdolabi
yazik ki bunlar da icleri bos olarak satiliyor. reklamlarda tika basa
dolu
gosterildigine bakmayin. bunun da icini biz dolduracagiz. biralarin soguk
olmasina yariyorlar.
yemekler de bunun icine konuyor ama onun sebebini anlayamadim henuz. ne
zaman bi yemegi buzdolabina koysaniz
sonra cikarip yine isitmak zorunda kaliyorsunuz. ocakla ortakyasar
gibiler. birbirlerini tamamliyorlar.
her ikisinin de ayni marka olduguna sasmamali.

lavabo
en onemli mutfak gereclerinden. kirlettigimiz tabak canagi bunun icine
dolduruyoruz. bir cesit depo gorevi goruyor.

ketcap
yaptigimiz yemeklerin icine sikiyoruz. kirmizi ve tadi domatese benziyo

yemeklerin yapilmasi gereken saatler var. genelde ogleden sonra yapmak en
ideali. o saatlerde televizyonda izlenecek pek bi sey olmadigindan yakma
riski cok az.

2. artik yemek yapmaya baslayabiliriz. oncelikle lavabodan gozumuze
kestirdigimiz malzemeleri topluyoruz. en az kirlilerini secmeye ozen
gosteriyoruz. omer seyfettin bir
hikayesinde lokantadaki yemeklerin lezzetini tabak canagin asla
yikanmadigina baglamisti. boylelikle
yemeklerin lezzetleri birbirine karisiyor ve daha guzel oluyorlar. onun
yolunda ilerlemekte bir
sakinca gormuyorum

3. basit yemekler

domatesli biberli yumurta

buyukce bir tavaya yag domates ve biber koyup bi sigara yakiyoruz.
sigaranin
kulu yere dusmek uzereyse yumurtalari eklemenin zamani gelmis demektir.
yumurtalari kirip sigaramizi
bitiriyoruz. pismistir herhalde ocagin altini kapatiyoruz

domatesli yumurtali biber

her gun domatesli biberli yumurta yemekten sikildigimizda yapabilecegimiz
bu enfes yemek tipki biberli
yumurtali domates gibi pisiriliyor.

makarna
bir tencere dolusu sicak suya makarna posetini bosaltip mac izlemeye
basliyoruz.
ilk yarinin ortalarina dogru kalkip altini kapatiyoruz. tencerenin
icinden sectigimiz makarnayi
fayansa firlatiyoruz. yapisirsa pismis demektir. devre arasinda hala
icinde su kaldiysa tencerenin kapagini
kapatip lavabodaki en kirli tabagin uzerine dogru dokuyoruz.. (o zaman
hem tabak temizleniyor hem de
makarnalar catalla yenebiliyor ) uzerine ketcap sikip yiyiyoruz.
not: fayansa firlattiginiz makarnayi bi ara oradan alin. sayica
fazlalastiklarinda bazen hangisini
firlattiginiz karisiyo.

tuzlu makarna
yapilisi ayni makarnaya benziyor. tek farki bu kez makarnalari suya
atmadan
once tuz koymayi akil ediyoruz . oyle daha guzel oluyor.

pilav
pilav aslinda basit bir yemek degil. aranan kriterler var. tuzlu yumusak
ve
tane tane olmasi gerekiyor. sonuncusu kolay. pirincleri tek tek
pisirdiginizde tane tane oluyorlar ama
uzun suruyor. maharet hepsini bir arada pisirebilmekte; ama cok da sorun
etmeyin. nasil olsa icine yogurt
koyup bulamac haline getirdigimizde hepsi birbirine yapisiyor. kisaca yag
koyup uzerine pirinc
ekliyorsunuz. sonra da su ve tuz koyup pisiriyorsunuz. hem bunu suzmeye
de gerek yok.

patates kizartmasi

en kolay islerden biri. patatesleri soyup parmak gibi kesiyorsunuz ve
kizgin
yaga atiyorsunuz.tek yapmaniz gereken altini zamaninda kapatmaniz. yoksa
tencere alev
alabiliyor. bu yuzden sadece tvde pembe dizi varken yapin. bir de diger
yemeklerin
aksine bunu tencereden yiyemiyoruz. mutlaka tabaga koymak gerekiyor. onun
disinda cok kolay.

4. orta zorluktaki yemekler.

hazir pizza

pizzamizi firinimiza atip pismesini bekliyoruz daha sonra firindan
cikarip
yanik yerlerini bicakla kaziyoruz. dikkat edilmesi gereken tek sey
kazirken uzerindeki
malzemeleri mutfak tezgahina yapistirmamak.

hazir kofte
bu da nispeten zor bir yemek. bir miktar sivi yagi teflon tavaya koyup
kofteleri icine diziyoruz. kofteler tavayla ayni renk olmadan altini
kapatmak gerekiyor. o yuzden
basinda beklemek lazim.

5. zor yemekler

konserve turlu

bir miktar yag ve salcayi tencereye koyup konservenin icindekileri dokup
uzerine su koyuyoruz. pismesi cok uzun su
Mesaj tarihi:
Hızlı Babalar ;

Cocuklar oturmus birbirlerine babalarinin ne kadar "hizli" oldugunu anlatiyorlarmis.. Biri demis ki:
- Benim babam ok attiktan sonra kosup hedefe oktan once variyor...
- O da birsey mi, demis ikinci cocuk... Benim babam tabancasini atesliyor ve hedefe kursundan once yetisiyor...
- O da birsey mi, demis ucuncu cocuk... Benim babam devlet hastanesinde doktor... Mesai 5'de bitiyor benim babam eve 3:30'da geliyor.[hline]Silphatos Iceheart
Synthetic Intelligent Lifeform Programmed for Harm/Android Trained for Observation and Sabotage
Mesaj tarihi:
Tasavvuftaki Kapılar | Mevlana

1-Seriat Kapisi
2-Tarikat Kapisi
3-Marifet Kapisi
4-Hakikat Kapisi

Ogreti olarak bu kapilar birer birer gecilerek Hakikate ulasilir.
Ogrencilerinden biri Mevlana'ya sormus
" -Efendim bu 4 kapi meselesini ben pek anlayamiyorum.
Bana anlayabilecegim bir lisanla anlatir misiniz ? "
" -Simdi bak, karsi medresede dersini calisan dort kisi var ve hepsi rahlelerine egilmis.
Sen git bunlarin hepsinin ensesine bir samar at, sonra gel sana
anlatayim."

****

Öğrenci gitmis birincinin ensesine bir tokat aksetmis.
Tokadi yiyen derhal ayaga kalkip arkasini donmus ve daha kuvvetli bir tokatla Mevlana'nin ogrencisini yere yikmis. Ogrenci dayagi yemis, geri donecek ama hocasina itaat var.

Yaradana guvenip ikinciye de bir tokat aksetmis. O da derhal ayaga kalkip elini kaldirmis. Tam tokadi vuracakken vazgecip yerine oturmus.

Ogrenci devam etmis, ucuncuye de bir tokat atmis. Ucuncu soyle bir kafasini cevirip baktiktan sonra calismasina devam etmis.

Dorduncu, tokadi yemesine ragmen hic orali bile olmadan calismasina devam etmis.

Ogrenci Mevlana'ya donmus, olanlari anlatmis.
Mevlana ; "Iste sana istedigin ornekler....

- Birinci, seriat kapisini gecememis biri idi.
Seriatta kisasa kisas oldugu icin, tokadi yiyince kalkti, aynisini sana iade etti.

- Ikinci, tarikat kapisindadir. Tokadi yiyince o da kalkti, tam tokadi iade edecekti ki tarikat ogretisinde verdigi soz aklina geldi. "Sana kotuluk yapana bile iyilik yap".
Onun icin dondu, oturdu.

- Ucuncu, marifet kapisina kadar gelmistir.
Iyinin ve kotunun tek Yaradandan geldigini bilir, inanir.
Yaradan bu kotuluge hangi iblisi alet etti diye merakindan soyle bir donup bakti.

- Dorduncu, hakikat kapisini da gecmistir.
Iyinin ve kotunun tek sahibi oldugunu ve ayni oldugunu bilir. Onun icin donup bakmadi bile....

P.S:Biraz tasavvufi hatta tamamen ve eğlenceli değil fakat Mevlana'ya saygım ve iyi bir nasihat olduğu için bunuda ekledim threade.[hline]Silphatos Iceheart
Synthetic Intelligent Lifeform Programmed for Harm/Android Trained for Observation and Sabotage
Mesaj tarihi:
Ilkı Cok Sufer :lol:[hline]Ultima Online Her Sey Offlineeeeeeeeee!!!!!!!!!!!

[Bu mesaj Jack_Noble tarafından 12 August 2003 14:13 tarihinde değiştirilmiştir]

[Bu mesaj Jack_Noble tarafından 12 August 2003 14:14 tarihinde değiştirilmiştir]
Mesaj tarihi:
Reha Muhtar da Kim?

Pamuk prenses herkül ve notrdamın kamburu bir yerde oturuyorlarmıs. pamuk prenses bakın cocuklar benım bir aynam var demiş. pamuk prenses odasına girmis ve mutlu bir şekilde hala en güzel benım demiş. herkül girmiş odaya. aynaya sormus ve cıkmıs. yasasın hala en guclu benım demiş.notrdamın kamburu odaya girmis aynaya kimin en çirkin oldugunu sormuş. ancak odadan bir karış suratla çıkmış. diğerleri noldu deyince
-kim ulan bu reha muhtar demiş


*Sanırım bu kadar fıkra size 1 ay boyunca yeter ;)
Biraz da karikatür ekliyeyim gitmeden...[hline]Silphatos Iceheart
Synthetic Intelligent Lifeform Programmed for Harm/Android Trained for Observation and Sabotage
Mesaj tarihi:
SilphatosIce_, 12 August 2003 13:30 tarihinde demiş ki:
-Buna tam fıkra denemez ama layık olduğumuz yönetim tarzını incelemek için güzel birşey olduğunu düünüyorum bu arada düzeltemedim latin karakterleri sadece >> bunları silmem 15 dk mı aldı.Tam bir işkence...


HER MILLET LAYIK OLDUĞU ŞEKİLDE YÖNETİLİR!!!!!!!

Bundan bir kaç on yıl önce genç bir Türk iş Adamı Güney Afrika'da iş gezisinde. Herşey umduğundan daha başarılı ve çabuk gelişmiş. Sözleşme bile imzalanmış.Dönüşüne tam bir gün var. Büyük sinemalardan birinin önünden geçerkendikkatini "Ghandi" filmi çekiyor. Hani şu bol Oscar'lı uzun film. Hemen taksiden iniyor ve doğru gişenin önündeki kuyruğa. İnsanlar tuhaf tuhaf, bakıyorlar genç iş adamına

-Beyefendi, siz yabancısınız galiba ?

-Evet, nereden anladınız?

-Burada beyazlar kuyruğaa girmezler, onlar doğrudan gişeye gider biletlerini oradan alırlar.Adam biraz mahcup, tüm kuyruğu geçip gidiyor gişeye. Evet... beyazlar için ayrı bir pencere

-İyi günler efendim, bir koltuk rica ediyorum, arkadan ve ortadan lütfen.

Gişedeki kız şaşkın

-Beyefendi, siz yabancısınız galiba ?

-Evet, nereden anladınız?

-Burada beyazlar, koltukta değil, balkonda otururlar.

-Peki bir balkon lütfen.

Adamcağız, balkonda filmi seyretmeye devam eder etmesine de, Güney Afrika'da bizimsinemalar gibi "Frigo buz, Frigo buz" uzun uzun aralar yok ki;
Sıkışır. Etraf karanlık,herkes filmi izliyor, dayanamaz ve ayağa kalkmaya karar verir. Tam kalkacak,yandaki sorar

-Nereye beyefendi?

-Hiç... Tuvalete..

-Beyefendi, siz yabancısınız galiba ?

-Evet, ama nereden anladınız?

-Burada beyazlar, tuvalete gitmez ki, balkondan aşağı hallediverirler. Adam iyiden iyiye şaşkın, tek güvendiği etraftaki karanlık. Balkonun korkuluklarına dayanır ve tam hallederken, aşağıdan bir zenci seslenir

-Heeey yabancııı...!!!

Adam iyiden iyiye şaşkın, karanlıkta ve sadece çişinden tanındığı için ürkmüş...aşağıdaki devam eder

-İnsan sadece birinin kafasına etmez ki, şöyle bir serpiştirir. Bu memlekette sosyal adaletvar, sosyal adalet!...



Türk vergi sisteminin 102 defa değiştirildiğini,

toplanan toplam verginin %51'inin sabit gelirlilerden alındığını,

%66'sinin iç borç faizlerine gittiğini,

Günde 16.2 trilyon liranın borç faizlerine gittiğini,

Türkiye'nin kişi başına 16$ ile bilgi teknolojisi harcamasında Avrupa ülkeleri arasında en son sırada olduğunu (İsviçre 1000$),


Türkiye'de 63 milyon nüfusa karşılık (kaç olduğunu da bilmiyoruz ya ...) yılda 3774 bilimsel makale yayınlandığını, bu oranın İsrail'de 6 milyon nüfusa 9167 bilimselmakale, Hollanda'da 16 milyon nüfusa 19.598 olduğunu,

Sosyal güvenlikte OECD sonuncusu olduğumuzu, OECD ülkelerinde ortalama 6 çalışan 1 emekli ücretini karşılarken Türkiye'de 1 çalışanın 2.4 emeklinin ücretini karşıladığını,

Çocuk işçi oranında %24 ile Kenya, Bengaldes ve Haiti'den sonra dünya dördüncüsü olduğumuzu,


Çalışan gençlerin %54'unun sigara,%6'sinin alkol bağımlısı olduğunu,

15 bini İstanbul'da 200 bin sokak çocuğu olduğunu,


birbirine güven açısından Filipinlerden sonra %6 ile sondan ikinci olduğunu, bu oranın ABD'de %36, Japonya'da %42, İsveç'te %60 olduğunu,

DGM'lerdeki her 10 dosyadan 6'sinin faili meçhul olduğunu, Diyarbakır'ın failimeçhullerde 11 bin dosyayla birinci,onu Malatya, Erzincan, İzmir ve İstanbul'un takip ettiğini,

KiŞi başına alkol tüketiminde dünya üçüncüsü, sigara tüketiminde dördüncüsü olduğunu, Kişi başına alkol tüketiminin 1950'de 1 lt iken bu oranın 1997'de 16lt'ye çıktığını, Son üç yılda uyuşturucu kullanımının %350 arttığını,

Rüşvette araştırma yapılan 52 ülkeden 8.olduğumuzu,

Günlük üretilen ortalama 66 milyon ekmeğin 12 milyonunun üreticiler ve/veya tüketiciler tarafından israf edildiğini,

Eğitimde fırsat ve imkan eşitliği ilkesine uyulmadığını,


Afyon Kocatepe Üniversitesi'nde bir öğretim üyesine 1647, 18 Mart Üniversitesi'nde1067, İstanbul Üniversitesi'nde 64, İTÜ'de 44 öğrenci düştüğünü,

Ağaç kesimi bu hızla giderse 2020 yılında kesecek ağacımızın kalmayacağını,

Toplam 400 binden fazla kahvehaneye karşılık tüm illerde Kültür bakanlığı'na bağlı 394 Kütüphane olduğunu,

Türkiye'nin 2000 Guiness Rekorlar Kitabı'nda Para birimi en düşük ülke olarak geçtiğini


BILIYOR MUYDUNUZ ? Ama;



* HÜLYA AVŞAR'IN kızının ismini,

* TARKAN'IN cinsel tercihini,

* DEMET ŞENER'IN son sevgilisini,

* KEMAL DERVIŞ'IN eşinin nereden giyindiğini,

* JENNIFER LOPEZ'IN evlendiğini,

* BIRI BIZI GOZETLIYOR'DA keşfedilip ve şimdi müzik piyasasında hızla yükselen çocuğun ismini,

* BBG evinden bu hafta kimin ... vs. Bilirsiniz !


HER MILLET LAYIK OLDUĞU ŞEKILDE YÖNETILIR.


oeh öldüm :P can sıkıntısı rulz[hline]In the grace... of the love
we rise in pain...
and death is not far away
soon we'll sleep
and never wake up again..[url=www.he
Mesaj tarihi:
şimdi ben bunlara quote yapsam ne olur :)[hline] Yalanlamak ve reddetmek için okuma! İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma! Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma! Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku
×
  • Yeni Oluştur...