Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Çözüm?


Tyrael

Öne çıkan mesajlar

Burda her gün mevcut durumumuz hakkında tartışmalara giriyoruz. Ama çok azımız çözüm arayışı içersinde. O yüzden sürekli sayfalarca aynı konu hakkında yazabiliyoruz farkında mısınız? Eleştirmek kolaydır hepimizin bildiği üzere, çözüm üreten kazanıyor ama bu hayatta(saçma sapan köşe yazısı yazan eleştirmenlere ne demeye para verirler hiç anlamam...).

Müslümanlık güzel ve iyi ahlakı teşvik eden bir din. Laiklik ve demokrasi de günümüzün en ideal yönetim biçimi. Buraya kadar bir problem olmadığını sanıyorum(Sosyalist arkadaşlar üzgünüm ama şimdilik konumuz siz değilsiniz.)?

Soru şu olmalı bu ikisini nasıl ortak bir payda da birleştirebiliriz?

Rica etsem bir deneyebilir miyiz? Herkes yanlış bulduğu şeyi argoya, başkasıyla atışmaya kalkmadan, çözümü olabilecek bir yazıyla birleştirebilir mi?

Herkesin sorunları üç aşağı beş yukarı aynı kapıya çıkıyor, burda o sorunlara detaylı bir şekilde yaklaşsak? İktidar partisi şöyle yaptı yanlış muhalefet bunu dedi olmaz diyerek olmasın siyasete bulaşmayalım. Üniversitede okuyan arkadaşların alışık olduğu şekilde soruların cevaplarını "gerekçeli" bir şekilde yazabilir miyiz?

Teşekkür ederim şimdiden.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

paspatur said:

Birleştirilmişi vardı zaten Since 1923.


since 1923 birleştirmeye değil, ayırmaya çalışılıyor ki doğrusu da bu. laiklik ve demokrasi yeter bence. bu potada müslümanlığı eritme çabası, müslüman olmayanlara haksızlık olmayacak mı?

hem kime göre ve ne kadar müslümanlık? birisi tam anlamıyla müslümanlıktan bahsetmek istiyorsa, şeriattan da bahsetmek gerekir. gerçek müslümanlıkta şeriat "kestirip atılabilecek" bi kısım değil ki.

ama herkes "kendi müslümanlığı" kadar bi müslümanlık potaya atılsın isterse, objektif bi talep olmuş olur mu o? zaten bunun objektif bi talep olmayacağı ve tam anlamıyla müslümanlığın kabul edilemez olduğu için laiklik tartışılamaz.

tyrael, iyiniyetini anlıyorum, eleştirmek değil amacım ama bence laiklik ve demokrasi ile yetinsek ve geri kalanı kişisel tercihimiz olarak kalsa daha iyi olur diye düşünüyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kesinlikle dini ve vicdani inançlar kişinin özelidir zaten. Ama bu ülke ikisi arasında bir tercih yapacak konumda değil. Her ne kadar laik bir ülkeyiz desek de, her ne kadar ülkenin dini yok desek de(Diyanet İşleri görevini tam yapsa lafım olmaz ama çok yanlış işler yapıyorlar bence) azımsanamayacak bir gerçek var: Toplumun ezici bir şekilde Müslüman olması. Öte yandan değiştirilemeyecek bir gerçek, anayasa kuralı da mevcut: Laiklik. Tamam laiklik tepeden indirildi(Halk tramva yaşadı(!))ama gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler hadi tamamen demeyelim kısmen de olsa bunun faydasını görüyorlar. Hiç bir şey bilmesem dahi oradaki medeniyet seviyesini gördükten sora matah bir şey olduğu açık. Yasanın düzenlediği bazı konular da ikisi arasında tercih yapmamızı gerektiriyor. Bu konuya nasıl çözüm getirebiliriz bir fikri olan var mı? Açıkçası benim belki de saatin getirdiği yorgunluktan dolayı en ufak bir çözümüm yok. Siz nasıl bir yol tercih ediyorsunuz? Kendime örnek alabileceğim bir çözüm bulunursa çok sevinirim.

edit: Belki daha net anlaşılmasında fayda olur diye detaya girdim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Turkiye topraklari icerisindeki goruslerin hepsini uygulayalim..

- Butun muslumanlari arabistana, irana yollayalim..
- Butun laikleri kaziga gecirelim..
- Butun Kurtleri yakalim..

Geri kalanlari istanbul'a alalim (zaten doldurmaz bile), hem Istanbul tek basina bi ulke olsaymis hemen AB'ye girermis derler hep. Oyle AB'ye girelim, gundemdeki en onemli sorunlari bertaraf etmis oluruz..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sadece müslümanlık değil diğer tüm dinler olduğu sürece demokrasi zor işler...,

Bu yüzden sadece müslümanlığa laf atmak yersiz olacaktır.

Müslümanlıkla - Demokrasi birleşemez.Heleki 3 din dediğimiz dinlerle hiç olmaz.

Bu dünyada sağlam bir düzen için insanların dini kişisel algılamaları ve bunu kendisi için kimseye göstermeden kanıtlamadan yapması gerek.

Ben aşırı derecede materyalist bir insanım.Sınırlar,silahlar,dinler hiç olmasa diyen bir insanım.Ama günümüzde her ne kadar kötü niyetine kullananlar olsada din halen bazı insanlar için bir umut kapısı,bir sığınak,bir hayata tutunduğu halat.

Demokraside halen bir silah.Halen halkın bir silahı.Gerekirse demokrasi için ve eşitlik için halen banliyolarda,olimpiyat koşularında insanlar ayaklanıyor.

Bu durumda bizim birinci prensibimiz dinin yanlışlarını göstermek değil,insanları kurtarmak olmalı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tabi bence de.

hacli seferleri ile medeniyet getirildi bütün dünyaya, ya da aztekler birbirlerini düzdükleri icin sabah ak$am bir hristiyan dokunu$u gerekiyordu, ya da endulusteki insanlar islamiyet ozlemi cektikleri icin lütfen kurtarin bizi medeniyetsiz ya$amimizdan dediler zamaninda..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bu arada laikligin tanimi eksik yapilir genelde.

düzeltelim.

laiklik sadece din ve devlet i$lerinin birbirinden ayrilmasi degildir. Ayni zamanda bir dinin veya mezhepin diger bir din veya mehzepten ustun tutulmamasidir. Butun inançlarin e$it olarak kabulu gerekmektedir.

Sosyal ya$amda da laik olma durumu vardir ki, en onemli sapma bu alanda meydana gelir. Laik ya$am, dinden kopu$ anlami ta$imasa da, ortacagdaki gibi dini hayatinizin en tepe noktasina koymamaniz anlamina gelir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dinleri savaşların sebebi gören zihniyet nedir? sovyetler dinsizdi de ne oldu? o dönemin gerçeği ordularla yapılan savaşlardı, bu dönemin gerçeği parayla, kültürle yapılan savaş.

öyle ve ya böyle savaşmak için bir sebep her zaman olacak, din olur sebebi, para olur, şanımız yürüsüncülük olur ne olursa olur.

ortaçağ bir din çağıydı. doğuda, batıda, kuzeyde, güneyde, hristiyanlar arasında, müslümanlar ya da hindular vs vs vs

o zamanki savaşların sebebi tabii ki din olarak görünecektir. 21. yy para çağı, savaşların sebebi tabii para olarak görünecek; ama asıl sebep aslında bunlar değil. insan=savaş.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

huun said:
dinleri savaşların sebebi gören zihniyet nedir? sovyetler dinsizdi de ne oldu? o dönemin gerçeği ordularla yapılan savaşlardı, bu dönemin gerçeği parayla, kültürle yapılan savaş.

öyle ve ya böyle savaşmak için bir sebep her zaman olacak, din olur sebebi, para olur, şanımız yürüsüncülük olur ne olursa olur.

ortaçağ bir din çağıydı. doğuda, batıda, kuzeyde, güneyde, hristiyanlar arasında, müslümanlar ya da hindular vs vs vs

o zamanki savaşların sebebi tabii ki din olarak görünecektir. 21. yy para çağı, savaşların sebebi tabii para olarak görünecek; ama asıl sebep aslında bunlar değil. insan=savaş.

hll ve +1
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

paspatur said:
Tyrael said:


Soru şu olmalı bu ikisini nasıl ortak bir payda da birleştirebiliriz?



Birleştirilmişi vardı zaten Since 1923.



dinci "payda" ile birleşmektense kendmi bogazin serin sularına bırakmayı yeglerim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

insanlarımız kendisine benzemeyen, aynı düşünce/ideoloji/yaşam tarzını paylaşmadığı bir kişinin hakkını, kendi hakkıymışçasına savunmayı başarabilirse epey bi problem çözülür. yani dine, dile, ırka bağlı olmayan, hiçbir şahsı, hiçbir felsefeyi diğerinden üstün veya aşağıda saymayan ve yalnızca bu toplumun bir parçası olmaktan ileri gelen bir "ortak ahlak" üretmek gerekir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir katılıyorum söylediklerine objektif olamıyoruz. Ama bizde ahlak kurallarını daha çok din belirlediği için ve dini sömürmek isteyen ve bunu başaran çok kişi olduğu için gitgide yasalardan üstün tutulmaya başlandığını düşünüyorum. Halbuki yasaların dini tamamen dışlaması diye bir olay söz konusu değil. Kaldı ki, bir suç işlendiği zaman önce çözüm yasalarda aranır, yoksa ahlaki değerler incelenir(eğer orda da yoksa hakimin takdirine kalır.).

Din kişinin kendiye Allah arasındaki yasalarıdır ama gayet güzel toplum işleyişi için de kullanılabilir. Bunu söylerken İran'daki şeriattan bahsetmiyorum. Hz. Muhammed'in Kur'an'la oluşturmayı başardığı yönetim biçimi gayet hoşgörülüydü. Ancak dönemin koşullarına göre din bir yaptırım biçimiydi çünkü insanlar yozlaşmıştı.

Benim görüşüme göre, dinler insanlara yozlaştıkları zamanlarda, insanlıktan çıktıkları zamanlarda bir kurtuluş yolu olarak geldi. İnsan eğer dinin bence söylemek istediği şeyi almışsaa-iyi ahlak ve vicdan sahibi olmak- din görevini yerine getirmiştir. Allah inancı ve korkusu bence yeterlidir.

Geçen yaz Avrupa'da bir gezi yapma şansına ulaştım. Genel izlenimim insanların kiliseye daha çok turistik gezi olarak gitmesiydi. Ama gayet inançlılardı ve gayet dürüstlerdi. Kiliseye gitmeyi bir şart olarak görmüyorlardı. Mevcut ekonomik durum göz önüne alınırsa adamların bir şeyleri çözdüğü ortada ve bence bunu dinin dolaylı yardımıyla aldılar. Din insana dürüst ve adil olmayı öğretir. Adamlar bunu hayatlarında uygulamayı öğrenmiş. Bizde ise Müslümanlığın dürüstlük, adillik ve hoşgörü gibi değerleri sadece kitapta kalıyor ciddi bir şekilde uygulamayı başaran yok ve bu bizim ikiyüzlülüğümüz(yapabilen varsa üstüne alınmasın lütfen.).

Demek istediklerimi toparlamak gerekirse, bence din iyi bir insan olmayı öğretir. İnsanlara baskıyla öğretilmesi gereken de budur: İyi bir insan olmak, iyi ahlaklı olmak, vicdanı dikkate almasını sağlamak. Yoksa baskıyla dini öğretmenin bir faydası yok bence.

Çok uzun oldu herkesin okumasını beklemiyorum ama üstteki paragrafı okusanız dahi yeter bana.

Teşekkürler, saygılar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bahsettiğin ortak payda zaten liaklik.

Laiklik bir uç değil, yani terazinin bir koluna koyamazsın.
Dini savunmak adına liakliği kötülemekten vazgeçildiğinde zaten sorun ortadan kalkacak.

Bakınız laik düzenin olmadığı ülkelere, kadın her zaman 2. sınıf insan, söz hakkı çok kısıtlı. Hatta yok denecek kadar az. Dine dayalı sınıf farklarını kaldıran bir düzeni insanların hele hele kadınların neden istemediğini bir türlü anlamıyorum. İnsan kendi haklarını savunan bir şeye karşı neden başkaldırır ki.

Burdaki çoğu insanın normal şartlarda dini vecibelerini yerine getirenlere karşı bir kini, nefreti yok. Ama gelgelelim ki aşırı dinci kesimde bu böyle değil. Onlar halen bir halifenin eteği altında yaşamak istiyorlar. ve onlar gibi olmayan herkes kafir, kötü addediliyor. İnsanları asıl sinirlendiren nokta başörtüsü değil, onun savunduğu siyasi simge. Yoksa kime ne ki kimin nasıl giyindiğinden. Benim umurumda değil, isterse kafadan aşşağı carşafla dolaşsın 40 derece sıcağın altında. Banane. Ama savunulan şey bizim sahip çıkmaya çalıştığımız değerlere sataşma noktasına gelirse orada iş sapıtıyor.

Sorun bu, biz laikliğin devamını istiyoruz, diğer taraf islami düzenden yana. Ve ortada olması gereken bir düzen biçimi ne yazık ki kefelerden birisine konuyor. Savunmak zorunda kalmamamız gereken bir şeyi savunmak zorunda kalıyoruz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

can ataklının çok güzel bir yazısı vardı,
akp ye oy verenlere sorular diye
oruç tutabiliyormusunuz, engelleyen var mı?
zekat verebiliyormusunuz ,engelleyen var mı
hacca gidebiliyormusunuz
namaz kılabiliyormusunuz

bunların cevabı hayır değilken dış işleri bakanı avrupada "türkiyede müslümanlar baskı altında" diyorsa burda bir sorun var demektir, bu sorunu iki tarafta değilde sürekli aynı tarafta aramamız gerektiğine götürür, aksini iddaa edip bu gerçekler varken iktidar ı zırnık eleştirmeyip sürekli askere ve chpye hatta Atatürk e yüklenen insanların benim gözümde taraf gastesi demokratlığından öte değeri yoktur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Flameoffear yazdığın şey zaten olması gereken. Ama uygulayamıyoruz, doğru olana geri nasıl dönücez?

Viktor MGS'den bir karakter sanırım koyduğun ve o sorunun tam çözümü biraz faşizme girer sanırım=)

Sparkcaster mevcut sorunlardan ve özellikle "çözümlerinden" bahsedelim lütfen^^
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...