çeşitleme

[sir]

orda mısın? ne zaman geleceksin?

geldiğin zaman, dirseklerindenn tutup seni, gözlerinin ta içine bakarken demek istiyorum ki;

senin yokluğun diğer yokluklardan çok farklı.
senin sessizliğin diğer sessizliklerden daha sessiz.

ah! bi gelsen! gözlerimde sana özel renkler, şekiller sakladım. senin için baktım bugün, senin için farkına vardım güzelliklerin. senin için sevinç topladım, gülüş topladım. fırlatılmak için hazır bir roket gibi bakışlarım, ama operatörler başlatmıyor bi türlü geri sayımı! kendi içinde oflayıp puflayan bir trenin daire şeklindeki raylarda habire dönmesi gibi, kendi ruhumun etrafında volta atıyorum.

ben ki kaç zamandır nefes yerine senin sesini alıyorum. ve onu içimde tutarak sürekli titreşmesini sağlıyorum. sesinin farklı tonlarından bir sergi bu, kanıma karışıyor, beni ben yapıyor, seni sen yapıyor ve özletiyor herşeyi.

orda mısın hala? gel artık.

öyle garip bir sıkıntı, gelip giden bir kendimde olmama hissi bu..yokluğun, gece kılığına girmiş, sarmalıyor bedenimi, sarmalıyor zamanı ve uzayı, karartıyor gözlerimi..

bu ağır-çekim hıçkırıkları hangi kıçıkırık frekanslarda yayınlıyorum dünyaya? atmosferde oradan oraya seken bu sessiz yakarış, notalardan değil de yalnızlık çeşitlerinden oluşan bir akorun uzayda yarattığı kırışıklıklara benziyor.

bu karanlığın içinde, biraz zorlarsam, çok uzaktan görebiliyorum parmaklarımı. benden bağımsız bişeyler yapıyorlar. belki de kaçmayı planlıyorlar! biliyorum. benden kaçıp sana dokunacaklar, senin eklemlerine eklemlenecekler hatta!

bişeyler biriktirmeli, saklamalı. sana dair ufak detaylar. önemsiz gibi görünen objeler. toka olabilir. veya bir gram dokunuş. yarım bıraktığın bir yemek..

ya da, ağzımdan aldığın bir laf. "gel artık.".

[dunno]

cok begendim
hem henuz tanısılmamıs birine bi cagrı hem de uzaktali sevgiliye geri don mesajı gbi olmus
her türlü biran once gelmesini ben de dilerm