Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Kanal 7'de Devrim! (Ama Gerçekten Devrim Mi?)


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Ekranda_erken_bosalmayi_konustular_183503_11&tarih=11.06.2008&Newsid=183503&Categoryid=11

said:
Ekranda 'erken boşalma'yı konuştular!

İki profesör Kanal 7 Grubu’nda devrim yaptı!
13 yıl önce Kanal 7’de haber sunarak Türkiye’nin ilk türbanlı haber spikeri olarak ün yapan Serpil (Öcalan) Uflaz’ın türbanını çıkarıp sunuculuğa döndüğü Ülke TV’de pazar akşamı yeni bir program başladı.
Kanal 7 Grubu’nun “Haber7” olarak açtığı, sonra da Ülke TV yaptığı kanalın “Mutlu Aile”sinde dinlediklerime inanamadım. Niye mi?
MTM Medya Takip Merkezi’nden programın kaydını alıp, bir kez daha izledim. Prof. Dr. Ali İhsan Taşçı’nun hazırlayıp sunduğu ve üroloji uzmanı Prof. Dr. İhsan Kahraman’ı konuk ettiği programın adı “Mutlu Aile”ydi ama konuşanların tümü çiftlerin seks yaşamı üzerineydi.
Prof. Dr. Taşçı, canlı yayını şu sözlerle açtı:
“Aileyi geliştirmenin yolu, onu kuran kadın ve erkeğin ilişkilerini geliştirmek ve güzelleştirmekten geçer. Sevgi dolu bir hayata ulaşmak için, aile içindeki ilişkilerin, psikolojik, sosyolojik ve ekonomik boyutlarını geliştirirken, bedensel ve cinsel yönü asla ihmal edilmemelidir.
Cinsellik; insanın mutluluk, başarı ve ilişkilerini derinden etkileyen hayat gerçeğidir. Sağlıklı cinsellikte bireyin ailenin, toplumun güçlü olmasındaki önemli faktörlerden biridir.
Bizler meslek ve toplumsal hayatımızda karşılaştığımız tecrübelerden biliyoruz ki, ülkemizde sıklıkla göz ardı edilen ve dile getirilmeyen aile içinde bir cinsel mutluluk eksikliği söz konusudur.
...İstanbul Tıp Fakültesi’ne başvuran kadınlar arasında yüzde 50’sinin hayatı boyunca hiç orgazmı tatmadığını ifade ettiğini bildirmek isterim.
...Bizler bu eksikliği aile içindeki çatışmalara, çocukların yetiştirilmesinde, problemli aileler içinde gerçekten önemli eksiklikler olduğuna şahit olan bilim adamları ve hekimler olarak bu önemli konuya parmak basmak, toplumu doğru anlamda ahlaki ve bilimsel çerçeve içerisinde bilgilendirmek amacını taşıyoruz.
...Sağlıklı rehberlik yapabilmek için ayıp ve utanma kaygılarını bir anlamda bir kenara bırakmak durumundayız.
...Ergenlik öncesi çocuklarımızı uyarmak ya da ebeveynleri eğer bu konular hakkında bilgi sahibi olmalarını mahsur gördükleri çocukları varsa onları bu saatte ekran başından uzak tutmak konusunda uyarmak zorundayım.
Bu akşam cinsel mutluluk içinde önemli bir yer teşkil eden ve ailenin cinsel mutluluğunu büyük ölçüde etkileyen erken boşalma konusunu ele alacağız.
Bu akşamki konuğumuz üroloji uzmanı Prof. Dr. Ali İhsan Taşçı. Kendisiyle bu akşam sizleri erken boşalmanın tanımı, nedenleri, irdelenmesi, aile hayatında ve cinsel mutluluk konusunda ortaya çıkardığı problemler ile çözüm yolu konusunda aydınlatmaya çalışacağız.”
Bir saatlik program böyle sürüp gitti.
Pazar akşamı Ülke TV’yi izleyenler; erken boşalma, korunma, ön sevişme, ideal sevişme süresi, haz alma ve geciktirici spreylerin nereye sürülmesi gerektiğine kadar bir hayli seksi bilginin sahibi oldu. Hekimlerin bu konuları ekranlarda açık açık konuşmalarından yanayım.
“O zaman bunu niye yazdın?” derseniz, onu da açıklayayım.
En “modern” kanalların bile cesaret edemediği bu tür konuların Kanal 7 Grubu’nun yeni kanalı Ülke TV’de konuşuluyor olması “devrim” gibi bir şey de ondan...

ALİ EYÜBOĞLU - MİLLİYET




Bu da Soner Yalçın'ın konu hakkında bugün yazdığı yazı:

said:
İslamcı televizyonda ’devrim’ yaptılar!

İki uzmanın bir İslamcı TV kanalında, erken boşalmayı, iktidarsızlığı tartışması bizim medyamız tarafından "devrim" olarak değerlendirildi. Peki, gerçekten bu bir "devrim" mi? Yoksa ne?
TÜRKİYE’de erken boşalma ve iktidarsızlığın bir İslamcı televizyon kanalında konuşulmasının "devrim" olduğunu anlamamız için iki örnek olay aktarmam gerekiyor.

1) El Quds el Arabi’nin 25 Temmuz 2007 tarihli haberi:
Suudi Arabistan El Ray televizyon kanalında "Aşk Serüveni" adlı bir program var. Sunucusu kadın doktoru Fevziye el Dureym. Program eşler arasındaki evlilik, cinsellik gibi konuları işliyor. Örneğin, yüzleri kapatılmış bir grup Suudi erkek stüdyoda cinsel deneyimlerini anlatıyor.
Bir programda, erkekler sevişme sırasında kadınlardan ne beklediklerini söylediler. Hatta biri sevişme sırasında kadının erkek polis üniforması giymesinin kendisini tahrik edeceğini belirtti.
Yine Suudi Arabistan’da El Yom adlı bir başka televizyon kanalında, bir psikiyatrın yazdığı "Bir Lise Öğrencisinin Kaşkolu" adlı kitap tartışıldı. Kitap son yıllarda erkekler arasında eşcinselliğin arttığını; gençlerin kadınlara imrenip onlar gibi süslenerek kıyafetler giydiğini anlatıyordu.
Her iki konu da Suudi televizyon kanallarında açıkça tartışıldı.
Suudi TV kanalları "devrim" mi yapmıştı? Sorunun yanıtına geleceğiz ama bir haber daha aktarmamız gerekiyor.

2) El Ouds el Arabi’nin 5 Mart 2007 tarihli haberi:
Mısır’da yayın yapan Rotana adlı televizyon kanalında program yapan Hale Sirhan, ülkesindeki fuhuş olayını cesur biçimde araştırıp ekrana taşıdı. Bu belgeselde üç hayat kadını, Kahire barlarında mesleklerini nasıl icra ettiklerini anlattılar.
Program yayınlanır yayınlanmaz Mısırlı erkekler ayağa kalktı. Güya Hale Sirhan, milleti ahlaksızlık ve fuhuşa teşvik ediyordu; dine aykırı biçimde kadınları açık saçık göstererek namuslu kadınların aklını çeliyordu.
Uzatmayayım, sonuçta sadece program yayından kaldırılmadı, Hale Sirhan da Mısır’dan kaçmaya mecbur edildi.
Hale Sirhan’ın programı ile Fevziye el Dureym’in programı arasında ne fark vardı?
Bu iki program arasında dağlar kadar fark vardı!
Bu farkı bildiğiniz zaman, erkeklerin erken boşalmasını, iktidarsızlığını konuşup tartışan Türkiye’deki İslamcı televizyon kanalının "devrim" yapıp yapmadığını anlarsınız.

İşte fark şudur:
İslam’ı erkek egemen/ataerkil haline getirenler sadece erkeklerin sorunlarının konuşulmasına izin vermektedirler.
Erkeğin her problemini televizyonda konuşup tartışabilirsiniz ama kadının asla!
Bütün mesele budur.
Ve türban sorununun temelinde de işte bu erkek egemen bakış açısı vardır.
Aydınlanma dini olan İslam, erkek egemenliğinden kurtarılmadığı sürece kızlarımız Atatürk’ü değil, Humeyni’yi sevecektir.
Mesaj tarihi:
ömrümde duyduğum en saçma yorum gelmiş soner yalçın'dan. kadınların ağrılı adet sorununu tartışsalar kanal 7'de tüm kadınlar atatürkçü mü olacak yani?
Mesaj tarihi:
o senin dunyanda etkiyelen olay

yatakta delik ve cocuk dogurma araci olarak gorulen kadin dunyasinda degil

EagleEye said:
iyide erken boşalma ve iktidarsızlık direk kadınıda etkileyen olaylar :P
Mesaj tarihi:
huun said:
ömrümde duyduğum en saçma yorum gelmiş soner yalçın'dan. kadınların ağrılı adet sorununu tartışsalar kanal 7'de tüm kadınlar atatürkçü mü olacak yani?


Şu paragraftan

said:
İslam’ı erkek egemen/ataerkil haline getirenler sadece erkeklerin sorunlarının konuşulmasına izin vermektedirler.
Erkeğin her problemini televizyonda konuşup tartışabilirsiniz ama kadının asla!
Bütün mesele budur.
Ve türban sorununun temelinde de işte bu erkek egemen bakış açısı vardır.
Aydınlanma dini olan İslam, erkek egemenliğinden kurtarılmadığı sürece kızlarımız Atatürk’ü değil, Humeyni’yi sevecektir.



anlaya anlayana bunu mu anladın?!
Mesaj tarihi:
şöyle alacalı bulacalı bi magazin programı koysalar, haftanın şıkları-rüküşleri, top ten frikikler falan..belki öyle yaranabilirler =)
Mesaj tarihi:
Kendilerini teşhir etmeye başladıklarında işte o zaman derim ki hakkaten değişmiş muhafazakar kesim. Bi cesaret gelmiş, bi kademe atlamışlar derim. Hatta belki de tarikat zincirini gerçekten kırabilmişler ki kendilerini kimseden korkmadan gösterebiliyorlar derim. Kadınların üzerindeki baskı kalkmış ki TV'ye bile rahatça çıkabiliyorlar derim. Halkın gözünde "zengin" olarak görünmeyi göze alabiliyorlar derim (çünkü kendilerini mazlum olarak göstermeye bayılırlar). O içe kapanık yaşantılarını halkla paylaşmayı kabullenebiliyorlar derim. "Bakın biz sizdeniz, zenginiz ama sizin gibi yaşıyoruz" sloganlarının ne kadar doğru veya yanlış olduğunu kanıtlamalarını sağlar derim.

Derim de derim.

Ha bu onları da yozlaşmaya götürür mü bilemem. Ama birşeylerin değişeceği çok belli.
Mesaj tarihi:
peki şimdi ben sana desem ki "magazin programları, şık-rüküş değerlendirmeleri, kimin kimle seviştiği gibi medyatik oluşumlar da kadınları aşağılayıcı şeylerdir, kadının yalnızca bir "mankenlik" ya da "sevgililik" görevi olduğunu vurgularlar, kısacası bir seks veya moda objesinden ibaret olduklarını öne sürerler, kalitesiz ve yoz bir kültürün oluşmasında öncü olurlar.."

neyse, tv izleyen biri değilim, konuyla da alakasız bi mesaja doğru gidiyorum..nihayetinde tvde magazin programındansa profesörlerin cinsel sorunları tartıştığı programları tercih ederim. sonuçta orda erkek sorunları tartışılmış, ama o programı o kesimin kadınları izlememiş mi? programı sadece erkek gözler mi görebilmiş?
Mesaj tarihi:
Magazinden anladığın televole kültürüyse onu bilemem. Ama bu ülkede cemiyet hayatını çok güzel anlatan programlar da dergiler de mevcut. Parası olanın o parayla nasıl yaşadığını (illa fahişelerle yemesi veya kendinden bilmemkaç yaş küçük koca bulması gerekmez) anlatan dolu dolu haberler de var. MÜSİAD camiasının da bir nevi zengin sosyete olduğunu kabul edersek bu adamların nasıl yaşadığı da elbet haberdir. Ama magazin senin anladığın anlamda vur patlasın çal oynasın olduğu için ne kadar anlatsam az tabi.

O programda anlatılan konu erken boşalma değil de vajinismus olabilir miydi acaba diyor, soruna soruyla karşılık vererek çekiliyorum.
Mesaj tarihi:
Erkek erken boşalmasa da, iki ırkın doğası gereği bir evlilik boyunca erkek 10000 kere orgazm kadın ise 0 kere orgazm olabilir. Burda erkeğin erken boşalıp boşalmaması çok önemli değil erkeklerin zaten kadınlardan ortalamada çok daha hızlı orgazm olduğu bir gerçek. Yani burda kadının sonuçta mutlu olup olmaması erkeğin erken boşalıp boşalmamasına değil daha ziyade erkeğin düşümceli olup olmamasına bakıyor.

edit: ama tabi erken boşalma tabi iki tarafın da karşılıklı cinsellik açısından doyuma ulaşması için ayrıca bir engel o da bir gerçek sdf yani bu konunun tartışılması sadece erkek taraflı da olabilir, iki taraflı da olabilir, konuşanın niyetine kalıyor biraz.
×
×
  • Yeni Oluştur...