Baluu Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2008 Az evvel belki de bugüne kadarki en iyi türk yapımı filmi izledim.. Reklamı iyi yapılamamış olmalı ki, adını bile duymamıştım, kazara rastladım ve izlediğim için çok memnunum. Mükemmel bir film, senaryo, çekim, oyunculuk, her şey süper. Efsane bir film olmuş. Mutlaka izleyin. Yönetmen Gökhan Yorgancıgil Oyuncular Oktay Kaynarca, Görkem Yeltan, Hazım Körmükçü, Damla Tokel, Özhan Carda, Özge Özder, Semih Sergen Öykü - Tretman & Senaryo (Sekans Senaryo Grubu): Alihan Aydın, Aslı Avcu, Cem İşeri, M.Akif Malatyalı, Murat Pay, Okan Çullu, Sabri Naşit Battlo, Ümit Cankay Görüntü Yönetmeni Doğan Sarıgüzel Özgün Müzik Volkan Topsakal Kurgu Savaş Fatih Doğan Yapımcı Şirket Sekans Türkiye Dağıtımı Best Line Pictures Gösterim Tarihi 2 Kasım 2007 Afiş : Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Baluu Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2008 İnternet Sitesi : www.sifirdedigimde.com Yapım Bilgileri ; Masallarda yaşıyorsan hipnoz seni uyandırabilir mi? Aslı, Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Resim bölümünde son sınıf öğrencisidir. Okulun sonlarına doğru bir gün çok sevdiği bir hocasından antika değerinde eski tarihli orijinal bir kitap ödünç alır. Kitabın da içinde olduğu çantasını o gün kaybeder. Ancak çantasını nerede ve nasıl kaybetmiş olabileceği hakkında en ufak birşey hatırlamamaktadır. En yakın arkadaşı, tıp fakültesi son sınıf öğrencisi Nevin, kitabı nasıl kaybettiğini hatırlamaya çalışırken gittikçe bunalıma sürüklenen Aslı'yı bir psikiyatriste götürür. Psikiyatrist Dr. Melih rijit bilimsel fikirleri olan bir bilimadamıdır. Aslı'yı görür görmez teşhisini yapar: Dissosiyatif Amnezi. Ve bu tanıya en iyi cevap veren tedaviyi uygulamak ister. Hipnoz Aslı başlangıçta çekinse de hipnoz olmayı kabul eder. Melih, böylece Aslı'yı hipnoz seansı içinde, kitabı kaybettiği güne geri gönderir. Aslı o gün yaşadıklarını, zihninde tekrar yaşar. Kitabı bir telefon kulübesinde kaybettiği ortaya çıkar. Gizemli konulara meraklı olan Nevin'in ısrarları ve Melih'in, Aslı'nın bir başka psikiyatrik rahatsızlığı olup olmadığını anlamak istemesi, Melih'in hipnoz senasına değişik bir yön vermesine sebep olur: Aslı'yı telefon kulübesinin önünde bekletir ve çantasını kimin aldığını gözlemlemesini ister. Telefon kulübesinde bekleyen Aslı, kısa bir süre sonra yaşlı bir kadının çantayı farkedip, alıp ve uzaklaştığını görür. Melih, Aslı'ya telkin eder: Yaşlı kadını takip et. Aslı takip ederken ve gördüklerini seansı takip eden Melih ve Nevin'e anlatırken, birden, korku içinde irkilir. Hipnoz dünyasının içinde tanımadığı birisi tarafından gözetlenmektedir. Dehşet içinde kalan Aslı, aceleyle uyandırılır. Reel dünyadan hipnoz dünyasına geçişlerle, gizemli karakterler ve gizemli olaylar gün yüzüne çıkacaktır. Yıllar boyunca gizli kalmış aile sırları, doğu masallarının gizemli dünyasına yapılan bir yolculuk, İstanbul açıklarındaki gizemli Burgaz Ada'ya, gecenin içinde yapılan bir vapur yolculuğuyla keşfedilecektir. Aslı, hayata karşı farklı bir bakış açısını keşfetmeye başlamıştır. Nevin, bilimsel düşünceyle mistik düşünceler arasında gelgitler yaşar, Melih ise olayların sonuçlanmasıyla kendisini Karl R.Popper ve Paul K.Feyerabend'in fikirlerinin öğrenmeye çalışırken bulur. Belki de psikiyatri literatürüne girecek bir vaka sayesinde, bilimsellik üzerindeki fikirleri düzey atlamıştır. **** Sıfır Dediğimde'nin Karakterleri ***** Aslı (Damla Tokel) İçine kapanık, duyarlı, takıntılı 1983'te ailesinin tek çocuğu olarak İstanbul'da doğar. Babası Tarık Bey, orta-büyük çaplı bir şirkette, son 15 yılda müdür/yardımcı müdür olarak toplam 25 yıl kadar çalışır ve emekli olur. Karı-koca birkaç kez boşanmayla sonuçlanması beklenen evlilik sorunları yaşarlar. Son anda Aslı'yı düşünerek boşanmamaya karar verirler ama aylarca ayrı yaşamışlardır. Bu sıkıntılı ve ayrılık dönemlerinin Aslı'nın kişiliği üzerinde büyük etkisi olur. Annesi Sema Hanım, İstanbul'da değişik liselerde Fransızca öğretmeni olarak görev alır. Şu günlerde yaşlı çift emekliliklerini yaşamaktadırlar. Ne var ki Sema Hanım göğüs kanseri tedavisi görmekte ve son 2 ayda ameliyat ve hastanede yoğun bir tedavi süreci yaşamaktadır. Tarık Bey gençlik yıllarından beri özellikle yağlıboya olmak üzere resim sanatıyla ilgilenir, kendine kişisel sergi açmak istemektedir. Kızı Aslı'nın da resmi tercih etmesinde en büyük etken Tarık Bey olmuştur. Ama bir yandan sadece ressamlıkla değil aynı zamanda ileride resim öğretmenliği yapıp, kendisini garantiye alacak, eğitim derslerini de okuldayken alması için kızına baskı yapmıştır. Aslı ise öğretmenlik yapabileceğini düşünmemektedir. Ailesi ve Aslı çocukluğundan beri Caddebostan'daki kendilerine ait evlerinde yaşamışlar, Aslı ilkokulu Bostancı'da, ortaöğrenimini ise özel bir lisede okumuştur. Lise yıllarında dersleri bir iki kez teşekkür belgesi alacak seviyede kalır. Öğretmenleri veli toplantılarında Tarık Bey ve Sema Hanım'a kendini derslere verse çok başarılı olabilecek bir öğrencimiz, ama derslerine önem vermediğini, konsantre olmadığını düşünüyoruz derler. Rehberlik öğretmenleri ailesine, mutlaka kendisine okul dışı uğraşlar bulmalı dedikleri Aslı, babasının da teşviğiyle 14 yaşındayken resim sanatı ile tanışır. Aslı'yı çocukluğunda çok etkileyen kişilerden biri ilkokul öğretmeni Hüseyin Bey olmuştur. Hüseyin Bey, Aslı'ya, sınıfın zeki ve başarılı öğrencilerinin yanında her zaman özel bir öğrenci olarak ilgi göstermiştir. Hüseyin Bey, Aslı'ya kitap okuma zevkini aşılamış, öte yandan geleneksel kültüre olan sevgisi sayesinde Aslı'nın ilgisini Doğu kültürüne çekmeyi başarmıştır. Aslı, batı resim sanatından çok Hint ve İslam dünyasının sanatlarına karşı daha meyilli olmuştur. Doğu gizemleri ve masalları her zaman başucunda olmuştur. Üniversite sınavında sadece resim okumak istediğine karar vermesi evinde ufak çaplı tartışmalara sebep olduysa da tüm ailenin onayıyla Marmara Üniversitesi Resim Bölümü'nü kazanmıştır. Aslı'nın evin tek çocuğu oluşu hayatının ilk yıllarında onu tek başına oyun oynamaya alıştırmış, okul yıllarında da kendisine çok yakın ve çok sayıda arkadaş edinmemiştir. Edinememiş midir yoksa edinmemiş midir, anne-babası tarafından hep tartışılan bir konudur. Sema hanım ve Tarık beyin bütün anlaşmazlıklarını Aslı'nın önünde tartışmaları, Aslı'nın küçük yaşlardan itibaren bütün aile kavgalarına ayrıntılarıyla şahit olması zaten duyarlı bir kişiliğe sahip Aslı'da derin yaralar açmıştır. Evdeki aylarca süren huzursuzluğu boyama kitaplarında, masal, hikaye kitaplarında bulmuştur. Kendisine küçük yaşlarından itibaren tek kişilik bir dünya kurmuştur. Ergenlik döneminde yaşıtlarının aksine sosyalleşmekten bilinçli bir şekilde uzak durmuştur. Okul arkadaşları onu garip bir kız olarak görmüşlerdir. Bir keresinde sınıfındaki bir başka kızdan bir kalem çaldığı hakkında bir suçlama duyduğunda hiçkimsenin beklemediği bir duygu patlaması yaşamış, öğretmenleri bile onu sakinleştirememiş, yakınlardaki bir özel hastaneye acilen götürülmüştür. Yaşadığı patlamanın ardından bütün vücudu taş kesilen Aslı'ya karşı uzunca bir süre okulunda ;özel öğrenci tavrı takınılmıştır. Bu da Aslı'nın hayatında yer etmiş kötü anılardan biridir. Hayatının en güzel anları ise babası ile birlikte resim çalışmaya başladığı ilk zamanlardır. Ama bu güzel günler anne-babanın ayrılığı yüzünden uzun sürmemiştir. MÜGSF'deki Aslı çok az konuşan, saçlarına giyim kuşamına özen göstermeyen, bazen bütün bir gün tek kelime etmeyen bir öğrencidir. Kantinde hiç bulunmaz. Sadece, nadiren kırtasiye almak ve bir bardak çay içmek için Çizimleri ve resimleri de diğer öğrencilerden farklıdır. Öğretmenlerinden özellikle Müfit, Aslı'daki farklılığa dikkat etmekte, Aslı'nın sanatının çok önemli noktalara geleceğine inanmaktadır. En yakın arkadaşı ilkokula birlikte gittiği Nevin'dir. En iyi iletişim kurduğu insan Nevin'dir. Ama çoğunlukla Nevin'le ters düşer. Buna sebep Nevin ve Aslı'nın bütünüyle farklı karakterlerde oluşudur. Nevin'in bitmeyen istekleri vardır, Aslı ise çoğunlukla hiçbir şey yapmak istemez. Aslı konuşurken kimsenin yüzüne bakmaz. Nevin konuşurken Aslı'nın gözlerini görmek için çoğu zaman çok yakına sokulur. Aslı hep kısık sesle konuşur. Çoğunlukla kambur durur. Saçları uzun ve düzdür ve çoğu zaman yüzünü, yanaklarını kaplar. Aslı çevresinde olup bitenlere karşı çok ilgisizdir. Yolda yürürken, okulda Ne var ki bu asosyallik hastalık derecesinde değildir. Az da olsa zaman zaman konuşur. Konuştuğunda onun için mutlaka önemli birşeyden bahsediyordur ama bu konu başkaları için hiç önemli olmayabilir. Okulda bir iki arkadaşıyla not kitap alışverişi yapar onun ötesinde bir okul arkadaşlığı yoktur. Nevin ise kendi okulunun bitiminde neredeyse haftanın 2-3 günü mutlaka Aslı'nın yanına gelir ve Aslıyı sinemaya, alışverişe götürmeye çalışır. Kimi zaman kendileri için özel yerlerde çay kahve içerler. Genellikle Nevin konuşur, Aslı, Nevin'in anlattıklarına yorumlar getirmekle yetinir. Aslı Nevin'in anlattığı herşeyde kendi yaşamadığı şeyleri görmekte ve Nevin'e bu yüzden her geçen gün daha çok bağlanmaktadır. Aslı okulu bitirince bir resim atölyesine sahip olmak istemektedir. Bu atölyeden, gelecek öğrencilerle para kazanmayı değil sadece özgürce resim yapabilmek için uygun bir yer olmasını ummaktadır. Ailesi bu fikre pek sıcak bakmamaktadır. Gelir düzeyi iyi olan aile Aslı'nın yine de kendi ayakları üzerinde kalabilmesini istemektedir. Aslı onuruna çok düşkündür. Belki de bu yüzden karşı cinsle ilgili hiç bir deneyimi olmamıştır. Sadece lise yıllarında başka bir sınıftan bir genci uzaktan sevmiş, gencin bir başka kızla çıkmasından sonra gururunun çok güçlü olduğunu ve onu asla zedelemek istemediğini farketmiştir. Nevin (Görkem Yeltan) Deli dolu maceracı bir babanın, içine kapanık agresif bir annenin, dışa dönük, hareketli, neşeli, hiperaktif kızı. O da Aslı gibi 1983 doğumludur. Deli dolu maceracı bir babanın, içine kapanık agresif bir annenin, dışa dönük, hareketli, neşeli, hiperaktif kızıdır. Kendisinden yaşça yirmi yaş büyük bir abisi vardır. İhtiyarlamış anne ve babasıyla birlikte kalmaktadır. Emekli bankacı babası ilerlemiş yaşına rağmen hala son derece şık giyinip katıldığı briç partilerinde genç-yaşlı bütün bayanlara kur yapmaktadır. Annesi artık eşinin çapkınlıklarını takip etmek ve üzülmekten yorgun düşmüştür. Nevin'in çocukluğu ve gençliği babasının kumarbazlığı ve çapkınlığı konusunda evde yaşanan tartışmalarla geçmiştir. Herşeye rağmen anne ve babasının evliliği Aslı'nınkilerden her zaman daha iyi durumda olmuştur. Nevin herşeye anlık tepkiler verir. Duygu ve düşüncelerini gizlemeyi asla başaramaz. Olumsuz bir durumu asla kabullenemeyen bir kişiliği vardır. Mücadeleci, durduğu yerde duramayan ama çoğu zaman da attığı yanlış adımları toparlamaya çalışan biridir. Yüksek bir IQ'ya sahiptir çok fazla ders çalışmamasına rağmen bütün okul hayatı boyunca dersleri hep iyi olmuştur. Sadece üniversiteye hazırlık yıllarında çok yoğun ders çalışmak zorunda kalmıştır. Kendi kendisine istediğinde disiplinli çalışabileceğinin ispatı olarak o yıllarını görmektedir. Maymun iştahlıdır. Pek çok hayali pek çok isteği bir gün en önemli şeylerken ertesi gün bambaşka hayallere kapılabilir. Nevin sadece Aslı'ya güvenmektedir. Her zaman için kendisini sakinleştirecek, hareketli duygu ve düşünce dünyasında sığınılacak sakin bir liman olarak gördüğü Aslı'yı çok sevmektedir. Hareketli aşk ve hayal dünyasında olup biten herşeyi mutlaka Aslı ile paylaşır. Ama sadece Aslı ile… Aşk hayatı hareketlidir ama kolay bir kız yada çapkın değildir. Çok sık aşık olur ama çoğunlukla uzaktan. M.Ü. tıp fakültesinde son sınıfta okumaktadır. Kendi okulundan arkadaşlarıyla birkaç ay süren sevgililikler yaşamış ama duygusal açıdan hiç mutlu olmamıştır. Sevdiklerini çok idealleştirmiş ama gerçeklerle yakından yüzleşince ilişkileri Nevin açısından hayal kırıklığı ile sonuçlanmıştır. İçinden bir ses kendisinden yaşça daha büyük birine aşık olması gerektiğini söylemektedir. Dr. Melih Değirmenci de bu durumda ilk aday gibi görünmektedir. En yakın arkadaşı Aslı'nın ruhsal açıdan zor durumda olması karşısında onu Melih Değirmenci'ye götürme konusunda kendi içinde bir hesaplaşma yaşamıştır. Acaba kendi gizli duyguları ile arkadaşının ihtiyaçlarını birbirine mi karıştırmaktadır? Aslı'yı okulunda ziyaret ettiği bir gün anlık bir kararla Melih'i ziyaret etmenin doğru olacağına inanmıştır. Her türlü fala pek çoğuna inanmasa da, aşırı ilgi gösterir. Gizemli konulara karşı çok ilgisi vardır. En sevdiği film türü korku filmleridir. Duygusal filmler izlerken de sulugöz bir kıza dönüşür. Tıp fakültesi son sınıfta da zekası sayesinde iyi bir öğrenci olmayı başarmaktadır. Sınav dönemlerinde çok gergin olur ama az ve öz çalışması her zaman meyve verir. Melih (Hazım Körmükçü) Son derece titiz, düzenli, aristokrat, mesafeli, çalışkan bir doktor. 1967'de İzmir'de doğmuştur. Babası Ömer Değirmenci, Ödemiş'li büyük çiftlikleri olan bir adam iken yaşlanınca oğlu Melih'in Ege Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanmasını bahane etmiş ve Ödemiş'teki mal varlığının önemli bir bölümünü satarak İzmir'de Alsancak'ta değerli emlak satın alarak İzmir'e taşınmıştır. Melih ailenin büyük oğludur. Kendisinden küçük iki kız kardeşi bulunmaktadır. Melih'in annesi Nahide Hanım ise aslen Kuşadası'nda Osmanlı'dan kalan asilzade bir aileye mensup aristokrat yaradılışlı bir kadındır. Gençliğinde ailesinin maddi zenginliğinin gittikçe kötüleşmesi onu Ödemiş'li zengin biriyle evlenmeye itmiştir. Öte yandan Nahide Hanım, Ödemiş gibi küçük bir kasabada yaşıyor olmalarına rağmen bütün çocuklarını adeta saray terbiyesi ve disiplini içinde büyütmüştür. Nahide Hanım eşinin köylülüğünü beğenmese de yıllar boyu eşine ve çocuklarına bu konuyu sorun yapmamıştır. Fakat çocukları, başta Melih olmak üzere babası Ömer'i kaba ve köylü olmakla için için suçlamışlardır. Melih evin büyük çocuğu olarak Ömer ile derin bir rekabet içinde olagelmiştir. Bütün bunların sonucunda Melih son derece titiz, düzenli, aristokrat, mesafeli, çalışkan bir doktor oluvermiştir. Özgüveni yerindedir ancak yalnız kaldığı zamanlarda kendisi hakkında çok fazla kötü düşünen birisidir. İmajını sağlam ve sarsılmaz yapmaya çalışmaktadır. Giyimine, konuşmasına, tarzına dikkat eder, yavaş ve seçerek konuşur. Teorik olmaktan çok pratik bir insandır. Mesleğinin ve hayatın teorik yanlarına çok ilgi duysa da teorik konularda hızlı gelişme sağlayamaz. Bunda zekasındaki eksiklik değil de çevresel faktörler daha etkilidir. Oldukça zengin bir ailenin ferdi olmasının sonucu kendi ayarında bir burjuva çevresi içinde yaşamını sürdürmektedir. Babası Ömer Melih için İzmir'e taşınmıştır ancak Melih ondan bir kez daha kaçarak İstanbul'a taşınır. Çağdaş görüntüsünün altında son derece muhafazakar ve sabit fikirli bir adam vardır. Muhafazakarlık, politik anlamda değil yeni fikirlere kapalı olması anlamındadır. Ancak Aslı ve Nevin ile yaşayacakları hipnoz deneyimleri onda oluşacak derin değişiklikler için bir başlangıç olacaktır. Oğuz (Oktay Kaynarca) Gizemli, ürkütücü, çocuk ruhlu, özel Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cado Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2008 afişlerini felan görmüştümde hiç merak etmemiştim nedir neyin nesidir diye güzele benziyor izlemek lazım Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Baluu Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2008 mutlaka izlenmeli bence. Ben bu kadar güzel bir türk yapımı izlememiştim daha önce. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
moriQ Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2008 izleyelim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
moriQ Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Dün izledim harika bir filmdi. Film hakkında yorumları okumak için divxplanet e girdim. okudum vs bi baktım yönetmen divxplanetta üyelerle beraber filmi tartışıyorlar. hemde filmin sunum başlığında. yani konunun ilk mesajı korsan emule linki (: ayrıca yönetmenin şu mesajı beni benden almıştır. Gökhan Yorgancıgil said: Önce belirteyim: beni, filmimizin izlenmesi, para kazanmasından daha çok mutlu eder. Gerekirse telif hakları meselesi konusunda da konuşuruz bir yerlerde ama film hakkında burada konuşuyor olmak beni bozmaz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sintisyzer Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 arkadaki eleman vin diesela benzemiş Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Selamon Mesaj tarihi: Haziran 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2008 Oktay Kaynarca'yı Vin'e benzetmek :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Baluu Mesaj tarihi: Haziran 18, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2008 moriQ said: Dün izledim harika bir filmdi. Film hakkında yorumları okumak için divxplanet e girdim. okudum vs bi baktım yönetmen divxplanetta üyelerle beraber filmi tartışıyorlar. hemde filmin sunum başlığında. yani konunun ilk mesajı korsan emule linki (: ayrıca yönetmenin şu mesajı beni benden almıştır. Gökhan Yorgancıgil said: Önce belirteyim: beni, filmimizin izlenmesi, para kazanmasından daha çok mutlu eder. Gerekirse telif hakları meselesi konusunda da konuşuruz bir yerlerde ama film hakkında burada konuşuyor olmak beni bozmaz. he he .. Süpermiş ya, ben bakmamıştım divxplanet'a, bi link atsana pek aşina değilim oralara. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar