Llama Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 bunlar ne yaa : ) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 o siteden akıl sağlığını bozacak ufak bir hikayeyi quotelayayım. said: bu konu ile ilgili bir kıssadan hissede benden: bir inkarcı,alimin birine şu üç soruyu sorar:1-Allah varsa bana göster. 2- Her işi Allah yaratıyorda neden suçlu ceza görür? 3- Şeytan atesten yaratıldığı halde ona cehennem atesi nasıl etki yapabilir? Alim dinler,sonrada yerden bir Kerpiç parcası alıp inkarcının basına vurur.Başı yarılan inkarcı solugu mahkemede alır.Hakim Allime sorar :Kerpicle niye vurduğunu ? Alim bana 3 soru sormustu,ben sorularına karşılık kerpic vurdum. Anlatayım; Allah varsa göster demişti, Başının ağrıdığını iddia ediyorsa göstersin. Allah yaratıyorsa suçlu neden ceza görsün dedi. Madem ki niçin beni mahkemeye veriyor. Üçüncü olarak da ateşten yaratılan şeytana cehennem ateşi nasıl etki yapar diye sordu Cevabını aldı. Topraktan yaratılan kendisine, yine topraktan olan Kerpiç nasıl etki yapıyor? Bu cevaplardan sonra Alim beraat ederve İnkarcı MÜSLÜMAN olur ve ALLAHa inanır....... said: Muslim girl 31-Ocak-2008 chok guzel 1 yazi. inanmayanlara okutmak lazim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mr_Hand Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 yürrü bee sanki futbol takımı tutuyoruz anasını satim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SturmVogel Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Tanrı var! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ssj4songoku Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Fotoşop! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 sturm cahil misin? öyle fizik kurallarına karşı koyan bir taş olsa tüm ana haber bültenlerinde çıkmaz mı? neden böyle hep sanal dünyanın gizli saklı yerlerinde ağaçtaki cin,kudüsteki taş gibi kanıtlar çıkıyor? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lancelion Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 ahaha of ne fizik kaldı ne birşey pwned Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
byzasz Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 diğer yazılanlar bir kimyacı olarak doğru şeyler, çok ilginç şaşılası şeeyler oluyor en basit organizmada dahi ama bu kaya işi çok kötü yaa, hava da durması falan.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SturmVogel Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 @Apache Cahillikle suçlayabileceğin bir insan değilim. Ben seni cahillikle mi suçladım? Neyse, şimdi böyle bir kaya hiç yok, hiç varolmadı diyebiliyor muyuz? Bu da fake o zaman: ne bu şimdi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ssj4songoku Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Var oldu diyebiliyor musun? Kendi gözlerim ile görmediğin herşeye fake diyebilirim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fizban Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 atatürk ün yüzünü andıran dağ var, atatürk e mi tapalım o zaman ? ya gülemiyorum bile, sense of humour ımı kaybettim cartman gibi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SturmVogel Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Ontolojik neden söylüyoruz, dalga geçiyoruz Fiziksel şeyler gösteriyoruz kafa buluyorsunuz ne diym artık. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lancelion Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 ciddi ciddi inananı varmış bunların, ben mailimden silerken hep dalga geçerdim buna inanan da olur mu diye. vaieykiy. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mr_Hand Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 sturm dehşete düşürdün beni. böyle bişeyleri mantığına sığdırarak... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sesu Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 fizban said: atatürk ün yüzünü andıran dağ var, atatürk e mi tapalım o zaman ? böyle bi dağ mı var gerçekten? nerde? :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ssj4songoku Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Kafa buluruz tabi. Fiziksel neden olarak gösterdiğin orta okul çocuklarının bile yapabileceği şeyler olunca, napalım başka birşey yapamıyoruz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SturmVogel Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 ssj4songoku said: Var oldu diyebiliyor musun? Kendi gözlerim ile görmediğin herşeye fake diyebilirim. Ben de oraya gidip bunu kendi gözlerimle görmediğim için bu fake'dir diyorum. ------------------- Ya tartışmak istediğiniz konu nedir, onu söyleyin. Ona göre tartışalım yoksa kilitlensin konu siz de rahatlayın ben de. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ssj4songoku Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Diyemezsin diyen mi var alla allah. Ahahahaha Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 sesu said: fizban said: atatürk ün yüzünü andıran dağ var, atatürk e mi tapalım o zaman ? böyle bi dağ mı var gerçekten? nerde? :) altınoluk a giderken görmüstüm ben. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoGMeaT Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Vay be. HAYATIM DEĞİŞTİ LAN Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 bu arada bir yaratıcı var orası kesin ama böyle saçma sapan kanıta benzeyen şakalarla gelirseniz eğlenir işte insanlar.şu an türkiyede ki dini kesimin en büyük sorunu bu uzaydan düşmüş gibi davranıyorlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ssj4songoku Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Ne uzayı abi. Adamlar Uzay yok diyo bak! Ahahaha. Var ya, tam da canım sıkılmıştı evde iyi oldu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SturmVogel Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Ya tartışmak istediğiniz nedir? Ya bunu bir anlatın , yada ben de konunun akışına uyup sizle dalga geçeyim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fizban Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 balıkesirdeki daha kolpa. asıl nemrut dağında var. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SturmVogel Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Kozmolojik kanıta göre Tanrı’nın varlığı evrenden hareketle kanıtlanmaya çalışılır. Bazen bu tarz bir tartışmaya ilk neden kanıtı da denmektedir. Bu tartışmanın tarihi kaynağı Plato ve Aristotales’e kadar gitmektedir. Ortaçağ döneminde Thomas Aquinas ve Duns Scotus döneminde daha da gelişmiştir. Tanrı’nın varlığı hakkında Thomas Aquinas’ın Summa Theologica’sında beş kanıt gösterilmektedir bunlardan ilk üçü kozmolojik kanıt olarak görülmektedir. Daha sonra Samuel Clarke ve Leibniz tarafından buna benzer görüşler savunulmuştur. Yirminci yüzyılda ise Richard Taylor bu görüşü savunmuştur. Bu konuşta tartışma konusu oldukça geniştir. Bu da bu kanıtın oldukça eski bir kanıt olmasından kaynaklanmaktadır. Kozmolojik kanıtın ilk ve basit şekillerini Platon’un kanunlarında görmek (10. Kitap) mümkündür. Aynı zamanda Aristoteles’in Metafizikde de (12.Kitap) görmek mümkündür. Örneğin, Aristoteles hareketi, en son noktada, Hareket Etmeyen Hareket ettiriciye dayandırarak açıklamaktadır. Bu felsefe tarihinde oldukça etkin bir fikirdir. Bu kanıt daha sonra Yunan felsefesinin etkisi altında kalan bazı Yahudi ve Hristiyan din bilginlerinin dikkatini çekmiştir. Daha sonrada İslam din bilginlerinin dikkatini çekmiştir. İslam düşünce tarihinde kelamcılar daha ziyade “hudüs kanıtını” filozoflar ise “imkan kanıtını” tercih etmişlerdir. Daha sonra ikisi arasında bağlantı kurmaya çalışanlarda olmuştur. El-Kindi sonlu-sonsuz ilişkisi ile bir kanıt bulmaya çalışmıştır. Aynı zamanda Kindi ve Gazali gibi İslam düşünürlerinin hareketi de bir kanıt olarak kullanmaya çalıştıkları görülmüştür. Kozmolojik kanıt felsefe tarihinde hep önemli olmuştur. Leibniz “Varlıkların en son kaynağı” isimli kitabında[8], Leibniz’in çağdaşı Samuel Clarke’da “Tanrı’nın varlığı ve Sıfatlarının Kanıtı” isimli konferans metninde kozmolojik kanıtı savunmuştur.[9] Kozmolojik kanıtın değişik türlerinden Hudus kanıtı en önemli olanıdır. Hudus, sonradan oluşma, yoktan var olma anlamındadır. Sonradan var olan varlıklara Hadis denilir. Nedensellik ilkesi kullanılarak şöyle bir kıyasla Tanrının varlığının kanıtlanması söz konusudur. 1. Evren bütün parçalarıyla sonradan olmadır(Hadis) 2. Her sonradan olanın, bir var eden(Muhdis) ihtiyacı vardır. 3. O halde, bu evreninde bir var edeni vardır. 4. O da varlığı zorunlu olan Tanrıdır. Bu oldukça geçerli bir çıkarımdır, zira her nedenin bir nedeni olmasının sonsuza kadar götürülmesi imkansızdır. Nedensin bir neden olmalıdır. Bu neden, Aristotales, Thomas Aquinas gibi Batı felsefecileri ve Farabi gibi İslam felsefecileri tarafından kullanılmıştır. Tabi bu görüşlere Kant gibi karşı gelenlerde olmuştur. Ona göre bu sadece spekülatif ve metafizik bir kanıttır, Tanrı’nın varlığını kesin olarak ispatlamaz. Kozmolojik kanıtın sonucu zaman zaman kişileri pantheist yaklaşımlara kadar götürebilir. Bu nedenle sonuca doğru giderken Tanrı’nın gerçek varlığı ile bizim kafamızda oluşturduğumuz varlığın farklı olmamasına dikkat etmemiz gerekmektedir. Kozmolojik kanıt bize Tanrı’nın varlığına kanıt olması açısından önemlidir. Tanrı’nın varlığı “Loch Ness canavarı var mı?” sorusu ile paralel bir soruya bağlı değildir. Tanrının varlığına ilişkin soru bütün evrenin tamamının karakterini içeren bir sorudur. Bu varlık kanıtını yanlış değerlendirmek bizi daha önce de dediğimiz gibi Pantheism ya da Naturalism’in kucağına atacaktır. Ki bunu zaman zaman İslam düşünürlerinde görmek mümkündür. Evrenden Tanrıya ulaşırken yavaş yavaş varlıklar aracı olmaya hatta Tanrı’yı yansıtmaya başlamaktadır. En iyisi kozmolojik kanıtla Tanrı varlığına inanan bir kişinin yapacağı en güzel şey gerçek Tanrı’yı kendisini ifade ettiği şekilde kendini ifade ettiği Kutsal Kitabından tanımaya, anlamaya çalışmasıdır. İmkan kanıtı ise Kozmolojik kanıtın bir diğer türüdür. Hudüs kanıtına benzer. Evrendeki varlıkların mümkün oluşundan hareketle Tanrı’nın varlığını kanıtlar. 1. Evren mümkünler(varlığı zorunlu olmayan) topluluğudur. 2. Mümkün, kendi kendinin sebebi olmayandır. Onu var kılan başka sebepler vardır. 3. Varlığı(zorunlu olmayan) mümkün olan şeyin, var olmak için başka bir nedene ihtiyacı vardır. 4. Bu neden, varlığı zorunlu, öncesiz ve ilk neden olan Tanrı’dır. Görüldüğü gibi mümkün varlığı var eden zorunlu varlıktır. Bunun varlığını kabul etmek, kısır döngüyü engeller. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar