Kaede Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Aphrodite'in doğumu var mesela, o da efsanedir :> Suya düşen jenitalin çıkardığı köpükten ... hahaha Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sephrioth Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 SturmVogel said: Sephrioth said: bi site vardı böyle böyle yalan yanlış efsaneler falanda vardı hatta herkes yolluodu falan neydi o site ? Adı www.efsaneler.com idi, sanırım daha çok urban legends olayıyla ilgiliydi ama site kaldırılmış snaırım. ulaşılmıyor. kötü olmuş ii siteydi aslında p.s:sabahın köründe ne kadr saçma bi soru sorma şeklidir o ya güldüm şimdi kendime (:P) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SturmVogel Mesaj tarihi: Şubat 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 23, 2008 Hephaistos favori tanrımdır Yunan mitolojisinde. Garibimi sürekli dışlıyorlar ama günü kurtaran işler hep ondan geliyor. -------- HEPHAISTOS Volkanlara, metallere hükmeden, çok usta bir demirci ve mekanikçiydi. Tanrıların zırh ve silâhlarını o yapardı. Hephaistos Zeus ile Hera'nın oğludur. Athena'nın kardeşidir ama anneleri farklıdır. Athena'nın annesi Zeus'un ilk eşi bir titan olan Metis'tir. Efsaneye göre Hera Hephaistos'u kendi başına doğurmuştur. Zeus'un Athena'yı kafasından çıkararak dünyaya getirmesine kızarak o da Hephaistos'u yaratmış denilir. Hephaistos çirkin, iki ayağı da topal bir ölümsüzdür. Çirkinliğinin bir sebebi de, Zeus'un onu kaldırıp Olympos'tan aşağı atması ve yere çarptığında sakatlanması yüzünden de denilir. Hera oğlunu çirkinliğinden dolayı 9 yıl boyunca Okenanos ırmağının yanında sakladı (İl. XVIII, 394 vd.). Hephaistos'a metalleri işleme sanatını da periler öğretmişlerdi. Hephaistos, büyüyünce, Hera'nın kendisini istememesinin öcünü almak için içine zincirler sakladığı bir taht yapıp anasına gönderir. Hera tahta oturur oturmaz zincirler onu sıkıştırırlar ve bir daha kurtulamayacak hale gelir. Olympos tanrıları Hephaistos'u çağırmak zorunda kalırlar Hera'yı kurtaramayınca. Dionysos'u gönderirler, şarap tanrısı Hephasitos'u bir eşeğe bindirip Olympos'a getirince tanrılar eşeğin üzerindeki haline katıla katıla gülerler. Bu yüzden Olympos tanrılarına hep kızar Hephaistos. Olympos'tan iki defa kovulmuştur. İki ayağı da topaldı. Bunun için iki farklı efsane vardır. Birgün Zeus, Hera ile kavga etmeye başladı. Çekişirlerken Hephaistos annesi Hera'yı destekledi. Zeus'da buna içerleyerek Hephaistos'u tuttuğu gibi Olympos'tan aşağıya doğru Lemnos adasına fırlattı. Hephaistos bu yüzden topal kalmıştı (İlyada I, 590). İkinci efsane göre Hephaistos doğuştan topaldı. Hera onun çirkin ve topal bir bebek olmasından hoşlanmayınca Olympos'tan aşağı attı. Akhilleus'un annesi ve bir titan olan deniz perisi Thetis ile Eurynome bebeği kurtarıp bakımını üstlenmişlerdi (İlyada XVIII, 394). Tanrıların tunçtan evlerini, mutlu yaşayan insanları cezalandırmak için Zeus tarafından sipariş edilen, Prometheus'un kardeşi Epimetheus'a eş olarak yeryüzündeki ilk kadın olarak gönderilen Pandora'yı, Prometheus'u Kafkas dağlarında tutan zincirleri, Eros'un oklarını, Helios'un arabasını, Akhilleus'un zırh, kalkan ve kılıçlarını, Girit adasındaki bekçi olan tunç dev Talos'u, Atina'daki Thesion tapınağını, Zeus'un yıldırımlarını o yapmıştır. Akhilleus'un annesi Thetis'in düğününde Kheiron'un Peleus'a verdiği mızrağın ucundaki hiç aşınmayan sivri mızrak ucunu Hephaistos yapmıştır. Kendisine de iki adet, altından cariye yapmıştır. Hareket eden, konuşan, onun hizmetkarlığını yapan bu kızlara dayanarak yürürdü. Böyle güzel şeyler yaratan sanatçı, çirkin ve sakat olduğu halde en güzel tanrıça olan Aphodite ile evlendi. Zeus'un titanlarla olan savaşında Zeus Olympos'un tüm tanrılarından kendisine yardım etmelerini istemişti. Hephaistos bu savaşta Zeus' yardım etmiş, erimiş demirle titan Mimas'ı öldürmüştür. Phlegra'daki titanlarla savaş sırasında sıkışan Hephaistos'u Helios göklerden gelip arabasına alarak kurtarmıştır. Bir ara Zeus'u yenmeyi başaran Typhon'u Zeus ne yapıp edip Etna Yanardağına atmıştır. Zeus, Hephaistos'a dağın etrafında gözcülük yapmasını rica etmiştir. Bunun üzerine Hephaistos, örsünü ve diğer demir işleme aletlerini dağdaki bir mağaraya taşımış ve orayı kendine mesken tutmuş, bizzat Typhon'un ensesindeki en sıcak yerde işlerini görmüştür. Hephaistos, Truva Savaşı'na da katılmıştır. Kendisine çok sadık olan Dares ismindeki rahibin iki oğlu vardı: Phegeus ve İdaios. Yunanlı kahraman Diomedes'in Phegeus'a attığı bronz balta, Phegeus'un göğsündeki zırha geldi ve bu darbe onu atından düşürdü. İki göğsünün ortasına gelen darbe Phegeus'u yaralamadı bile. Kardeşi İdaios onu korumak amacıyla mızrağıyla koşarak geldi ve Phegeus'un önünde, Diomedes'e karşı durdu. Diomedes önünde İdaios'un hiç şansı olmadığından Hephaistos geldi ve oğulları Diomedes'ten kaçırarak sakladı. Savaşın sonlarına doğru ırmak tanrısını kızdıran Akhilleus'u kovalayan Skamandros'un o kolunu ateşle buharlaştırmıştır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Juzzam Mesaj tarihi: Şubat 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 23, 2008 Kur'an İncil ve Tevrat'ın Sümer'deki Kökeni - Muazzez İlmiye Çığ Ünlü sümerolog kitabında sadece monoteist dinlerin kökenine inmiyor, aynı zamanda dünyanın en ünlü efsanelerinin (yaratılış,tufan vs.) de bilinen en eski kaynağını ışığa çıkarıyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar