Fistan Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 devir daim suyu kesildi diye alarm vermemesi olabilir.
Vodan Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Şimdi üşenmedim yazdan kalma bi cd yi açtım baktım. Nükleer santralde de türbinde kullanılan buhar ve dolayısıyla su kapalı devre. Fakat yakındaki bi akarsudan falan alınan su ile buhar suya dönüştürülüyor ve bu soğutma suyu bendeki cd de anlatıldığına göre tekrar dış su kaynağına pompalanıyor. Bacadan buhar çıkmıyor yani fakat belki o şekilde çalışan versiyonları da olabilir. para, türk olduğumuzu unutuyosun galiba :) O santralin su borusu patlayabilir, iski sularını kesebilir :p tırnak kadar uranyum yani ne olacak ki
paramecium Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Selam, Fistan yanılmıyorsam alarm vermiş, test yapılıyor sanılmış :P Belki de tesiste Türk vardı :P Türk halkı radyasyona karşı nasıl bilinçlendirilir; tesis çevresine tabelalar asılır, halka yazılar dağıtılır: 'Radyasyon iktidarsızlık yapar' Saygılar.
Vodan Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Adamın biri sigara alıyomuş, sigara cinsel gücü azaltır yazısını görünce hemşerim sen bunu al öldüreninden ver demiş.
CoolRider Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Hey gidi hey nerden nereye! Olmadı paticik olarak enerji sektorune girelim!
MrMarvelous Mesaj tarihi: Şubat 3, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Şubat 3, 2008 Yannız epeydir bişi dikkatimi çekiyo... Patinaj bölümünde açılan her topic konu dışına sapıyo. audiden giriyosun dizeli tartışıyoruz, çevreciler ve jipten nükleer santrallere geldik, ordan da türkün sigara alıp değiştirmesine falan...
matama Mesaj tarihi: Şubat 3, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 3, 2008 cernobilde grafit cubuklar falan var kontrol ccubuklari onlari kaldiriyorlar cernobildeki olay oradaki bilim adamlari ulan diyor hersey ama hersey bozulsa sanki bizde hicbirsey yokmus gibi davransak nolur, sonra oyle bir noktaya geliniyorki geri donulemiyor gercektende boyle
Quibble Mesaj tarihi: Şubat 3, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 3, 2008 0o0o niye hicbisi yokmus gibi davraniolar ?
CoolRider Mesaj tarihi: Şubat 3, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 3, 2008 Eğer gerçekten böyle ise hikaye! Hani rus hukumeti biz salaklık yapmıyoduk deney yapıyoduk ayağına çekmiyorsa. Yuh diorum abi benim bildiğim bu tarz çaplı deneyler önce modellerde denenir sonra gerekliyse gerçek hayat tatbikatı yapılır.
matama Mesaj tarihi: Şubat 3, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 3, 2008 olayin ozu acil bir durumda neler yapilacagi yalniz tam hatirlamiyorum birbirini kurtaricak iki parcada birbirinden habersiz yani grafit cubuklarla sogutucu jenator gibi dusunun bunun sonunda geri donulmeze geliyor turkiyeye doniyim bulup koyucam tam hikayeyi
paramecium Mesaj tarihi: Şubat 3, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 3, 2008 Selam, Evet evet, var öyle bir dengesizlik yanılıyorsam :) @CoolRider; Abi adamalr modelle çalışmayı bitirmiş, gerçek ölçeğe gelmişler demek ki :P @MrMarvelous; Gözlem son derece doğru. Daha önce de bu tarz sapmalara ikili ilişkilere zarar verecek bir yön tayin edilmediği sürece müdahale etmeyeceğimi belirtmiştim. Bana insanların tartışmalarına, düşünce akışlarına müdahale yersiz geliyor. Konunun içersinde bir yerde otomobilin oyuncu olarak yer alması kâfi. Başlangıcın, gelişmenin ve sonucun illâ ki otomobil ile yapılması şart değil. Patinajı 'otomobil merakı olan insanların, bu merakları etrafında şekillenen hayatlarını ve düşüncelerini paylaşabilecekleri bir ortam sunmak ve onu dinleyerek, oluşan ortama dâhil olabilecek insanlarla kaynaştıran bölüm' sıfatına kavuşturabilmek. Misâl senin jip konusundaki topic. Temelde insanların düşüncelerine karşı olan bir isyanın. Otomobil ile ilgili görünse de temelinde değil. Ama bu konu otomobil ile bukadar içli dışlı olunan bir ortamda dile getirilmeyecek de nerede gelecek? O yüzden 'patinajcılar kıraathanesi' olarak bölüm hizmete devam edecektir. 'Abi bi basıyordum ki baktım ibre 300de' tarzı muhabbetler de yakında başlarsa şaşırmam :D Saygılar.
MrMarvelous Mesaj tarihi: Şubat 3, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Şubat 3, 2008 Ben durumdan rahatsız değilim. Tam arkadaş muabbeti oluyor çünkü, daldan dala =) ama konu hakkında bilgi almak isteyen bir yabancı elma topic ini açıp armutla karşılaşınca şaşırıyordur muhtemelen... şu patinin IRC sunucusu olsa, her topic in odası olsa aslında, böyle tartışmalar orda yapıldığında bu spontane gelişmeler daha doğal durur.
CoolRider Mesaj tarihi: Şubat 5, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 5, 2008 abi yapma nasıl post kasıcaz o zaman :P Abi şimdi binlerce insanın kara denizde kanserden patır patır dökülmesinin sorumlusu iki deney meraklısı rus zibidi mi? Ben direk olayın komplo yonunu düşündüm olay sevyet rusyasında oluyor(ABD X SSCB): Kontrolumuz yoktu dengesiz bir santralimiz vardı demektense, deney yapıyorduk tarzı bir ortbas olabilir. Cunku beceriksiz görünmektense, hata yapmışız daha bir presentable sanki.
Vodan Mesaj tarihi: Şubat 5, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 5, 2008 ABD sızdırırdı o zaman biz ettik diye :) Rusya'nın ne halt ederken santrali patlattığını bilemeyiz hep gizlerler bu tür şeyleri. Geçen senelerde debi nükleer denizaltı kazası oldu örneğin nedeni açıklanmadı bi haltlar yiyorlardı muhtemelen.
MrMarvelous Mesaj tarihi: Şubat 5, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Şubat 5, 2008 Sum of all Fears diye bi filmde vardı.. Bi grup terörist amerikayla rusyayı savaşa sokmaya çalışıyor. Her iki tarafta da köstebekleri, işbirlikçileri var. Rusya da ordudaki bi çok general bunlarla birlikte çalışıyor. Terör örgütü rus ordusuna çeçenistanı bombalatıyor. Ama yönetimin haberi yok tabi, işbirlikçilerin işi... Sonra işte amerikalılar acaba rus başbakanı mı verdi emri napsak bu adama derken bi tane CIA görevlisi "o adam yapmamıştır bu komplo " falan derken televizyonda flaş haber rus başbakanı çıkmış " çeçenistanın bombalanması emrini ben verdim " diyo.. ama sonra toplantı sonunda sağ kolu soruyo başbakana "efendim niye böyle bir açıklama yaptınız?" başbakan da "Suçlu görünmek aciz görünmekten iyidir. Bunun sorumluları hemen bulunsun" diyo... şimdi bunu niye anattım bilmiyorum ama, o filmi çok sevmiştim ben =)
prozzak Mesaj tarihi: Şubat 5, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 5, 2008 matama said: olayin ozu acil bir durumda neler yapilacagi yalniz tam hatirlamiyorum birbirini kurtaricak iki parcada birbirinden habersiz yani grafit cubuklarla sogutucu jenator gibi dusunun bunun sonunda geri donulmeze geliyor turkiyeye doniyim bulup koyucam tam hikayeyi Daha gecen haftalarda izledim cernobil kazasinin belgeselini. Patlayan reaktör henüz yeni tamamlanmış fakat gerekli testler yapilmamiş. O gece Moskova dan telefon geliyor üretimi arttırın diye. Cernobilin müdürü üstlerini etkilemek adina kabul ediyor. Reaktör calistiriliyor ve grafit cubuklar geri cekiliyor. Normalde grafit çubuklari yuvalarina geri sokularak radyoaktif reaksiyonun hızı kontrol edilebiliyor fakat sıcaklık öyle bir dereceye geliyorki grafit cubuklarin girdikleri yuvalarin geometrisi sıcaklık yüzünden bozuluyor ve cubuklar yuvalarina geri giremiyor. Bundan ötürü reaksiyon durdurulamiyor ve ısı gittikçe artıyor ve en sonunda reaktör patlıyor.
MrMarvelous Mesaj tarihi: Şubat 5, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Şubat 5, 2008 Yani çernobil de klasik bir titanic vakası... Nükleer enerji temiz bir enerji, böyle patlayıp çatlama riski de gördüğünüz gibi insan açgözlülüğü olmazsa çok düşük..
CoolRider Mesaj tarihi: Şubat 6, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 6, 2008 Mrmarvelous bende aynı filmden yola çıkarak komplo kurmuştum :P Sağlam filmdi! Amam sende hala temiz falan dion! belkide dunya tarihinin kötü çevre katliami sadece cevre olsa ii kaç yıl oldu hala insan kayıplar oluyor!
paramecium Mesaj tarihi: Şubat 6, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 6, 2008 Selam, Dünya her zaman sistemdeki dengesizliği bertaraf edip dengeye kavuşur. Önemli olan bu bertaraf etme anında kaç kişinin hayatını kaybedeceği : Saygılar.
MrMarvelous Mesaj tarihi: Şubat 6, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Şubat 6, 2008 CoolRider said: Mrmarvelous bende aynı filmden yola çıkarak komplo kurmuştum :P Sağlam filmdi! Amam sende hala temiz falan dion! belkide dunya tarihinin kötü çevre katliami sadece cevre olsa ii kaç yıl oldu hala insan kayıplar oluyor! O patladığı için. Patlamasa kayıpsız sorunsuz temiz enerjimiz olacak...
CoolRider Mesaj tarihi: Şubat 6, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 6, 2008 ben pes ediyorum abi! Her yere nukleer kurulsun!
Cuce Mesaj tarihi: Şubat 6, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 6, 2008 ya daha oncee yazdım amanormal ayarlarında bile, nukleer stanrallarde bir miktar sızıntı olur, sonucları ilerde gözüken ve bölgenden muhtemelen hiç temizlenemiyen
dasaaa Mesaj tarihi: Şubat 6, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 6, 2008 çernobil'de kusurlu olan santral. testler sırasında yaşanıyor zaten kaza. komünist sistem sebebiyle de yeterli eğitimli personel sıkıntısı da var tabii. gece vardiyasına diyorlar işe testleri yapın. sanırım ikinci testin başında oluyor sorunlar. ancak Three mile island'da meydana gelen kaza ise reaktör değil, çalışanların hatası sonucu oluyor. bir hidrojen balonu birikiyor ve kontrol altına alınabiliyor. santralin hatasız olmasından dolayı dışarıya sadece çok çok az radyasyon yayılıyor. 1rem civarı (senelik doğal ortam radyasyonu 125-150mrem miş) yani oldukça az. tabii kazanın gelişmiş bir ülkede olmasından ötürü 15dk'da harekete geçilmesi, ilk saat içinde önlemlerin alınması gibi çernobil ile kıyaslanamayacak şeyler de var bu olayda. kısaca nükleer enerji iyidir, temizdir. elbette iyi kullanılırsa, doğru teknoloji alınırsa
Vodan Mesaj tarihi: Şubat 7, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 7, 2008 Ya Dünya her olaydan bi ders çıkartır. TR de yapılan santralde çalışanlar en iyi şekilde eğitimli olacaktır bu kesin bişey. Santralin kontrol sisteminin başında çaycı ahmet boyacı hüseyin oturup izlemeyecektir. Bu sistemler çok gelişmiş 2 3 yedekli sistemlerdir kolay kolay çalışamaz hale gelmezler. Ancak bir gerçek daha var ki santral atıkları şu anda zararsız olarak doğaya geri döndürülememektedir. ABD'liler bi dağın altını kazıyorlar atıkları oraya yığacaklar. Malumunuz ABD çok büyük bir kara parçası ve üzerinde 230 milyon civarı insan yaşıyor. Yaşamdan uzak bir kanyonun ortasındaki dağın altına gömerlerse bu atıklar canlılara zarar vermeyebilir. Ancak ülkemizde birim kara parçası üzerine düşen insan oranı fazla olduğundan hem böyle bir bölge bulunamayabilir hemde yer altı su kaynaklarına vs karışabileceğinden çevresinde yaşayan canlılara zararı dokunabilir. İşte işin içerisindeki Türk faktörü birazda burada devreye giriyor aslında. Birşey olmaz deyip 10 yıl 20 yıl sonra yine kanser vakalarıyla karşılaşmaktan ben şahsen korkuyorum. Bu arada Türkiye'nin nükleer santral ihtiyacı zaruri değildir ancak enerji ihtiyacı olduğu bir gerçektir. Yetkililer bu açığı önceden görmezden geldiklerinden dolayı enerji açığı ortaya çıktığında daha yüksek maliyet getiren çözümlere yönelmekteler. Termik santraller de çevreye zararlı olmasına rağmen ömürleri boyunca çevreye verecekleri zarar yanılma payı olmadan hesaplanabilir fakat nükleer santrallerde beklenmedik problemler çıkabileceğinden çevreye verebilecekleri zararın hesabı mümkün değildir. Bu yüzden ben bir nükleer santral kurmaktansa birden fazla termik santrale yönelinmesinin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Bugün Siemens gibi Dünya'nın en büyük elektrik üzerine çalışan birkaç şirketinden birisi bile "Ben nükleer'de yokum" diyorsa bunda bir doğruluk payı arayalım.
Öne çıkan mesajlar