Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Boğaziçi Üniversitesi - Kimya Mühendisliği


PassivE_KesH

Öne çıkan mesajlar

tabi ama ben genetikle fizik arasında seçim yapıyorsan diye dedim. dediğim iki bölümde de muhtemelen araştırmacı olacaksın zaten yurtdışında olursan rahat burda olursan zengin bir eş bul kendine diyeyim :p

Amma velakin tabi ki kimya mühendisliğini türkiyedeki çalışma alanları ve getirisi sana çok daha fazla olacaktır. özellikle boğaziçinde işletmeye ve özel sektöre yatkın kendini yetiştirmen çok olası gerek alabileceğin derslerin serbestliği ile gerekse eğitim seminerleriyle.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Boğaziçi yada başka biyer fark etmez bence kimya müh olma, kesinlikle sevilecek hiçbir tarafı yok, konu iş diyorsan bu bölüme gireceğin puanla girebileceğin başka fakültelerde var ve daha çok para kazanırsın emin ol..

okuması gerçekten rezil bir bölüm, okuduğundan bişey anlamazsın, sürekli ama sürekli ders çalışırsın, rapor yzarsın, deneylere girersin ( deney dedikleride bildiğin mutfakta çorba yapmanın azcık blimseli ) öncesinde quizlere hazırlanırsın deneyden sonrada rapor hazırlarsın, sınavları kolay falan değil, kimyada istisnasız her olayın bir veya daha çok istisnası vardır, ezber yok derler ezberin allahı vardır, ne kimyagersindir ( doğru dürüst ne alet kullanabilirsin ne analitik kimya bilirsin ne organik ne fiziko, ne de bilmem ne) nede mühendissindir.. Bir fabrikada 100 tane kimya teknikeri varda 10 tane kimyager vardır 1 tane kimya müh vardır, eğer kimya ile ilgli akademik bir kariyer yapmaya karar verirsen hele lise öğrencisi gibi ezilirsin.. çap yapmaya gelince bölüm zaten ananı ağlatacak bir de başka bölümle uğraşırsan götün öle bir büyürki oturduğun koltuğa sığmaz olur, bi bakarsın okul bitmiş ama senin mücadelen daha yeni başlamış üni yıllarında piç olmuş,

tabi bunları yapmaz kafama göre takılırsanda acayip uzar okul, devam etmeden asla bitiremeyeceğin bir bölüm, gidip notunu tutacan dersi dinleyecen gecelerin gündüz olacak öööööf sıkıldım walla yazarken...

arkadaşların yazdığı anneleri babaları kimya müh( ki ozaman alınması gereken ders sayısının çok daha fazla olduğu konuların çok daha derinlemesine işlendiği alman eğitim sistemiyle eğitilmiş(bu gün biz genelde amerikan eğitim sistemini örnek aalıyoruz)normal şartlarda 5 sene de bitirilebilininen ( ki almanyada veya birçok avrupa ülkesinde hala 5 yıldır)bir sistemin heil hitler trazında eğitim anlmış insanlar, bu gün ise sadece adı var, bir ar ge falan yok, insanların çoğu saçma sapan maddeler elde ederek doktoralarını, daha saçmalarıyla yrd doç luğunu aldığı bildiğin memur zihniyetinin hakim oldu, ve almanyadan gelen bir prof un istanbulda kurduğu ilk günlerdeki hallerini dahi mumla arayan bir bilim dalı haline gelmiş kısacası akademik kariyerinde aslında bir heycanı olmayan bir halde sistem.. isitisnalar zaten türkiyede yaşamayan bir kaç kişi) olanlar yanii 50 60 yaş grubu insanlar kimya veya yüksek kimya müh nin olduğu, kimya nın bu günkü bilkent elektrik elektrnokten girilmesi daha zor olduğu dönemki insanlar.. onların kimya bilgisi ( en kötüsünün) bu günkü yüksek lisans eğitimini almış kişilerden daha yüksekti, ders saatleri olsun sorulan sorunun derste uygulumalaı olarak gösterilmesi olsun bambaşka bir neslin meyvelridirler, bu günkü kimya müh veya kimya ile karıştırılamaları gereken bir türdürler.. teorik bilgide bu günkü herkezi çatır çatır yerler.. yani onlara bakıp sakın aldanma
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:
ilaç şirketine arge müdürü falan olmak istiyorsan eczacılık okuyup mba masterı da yapabilirsin.
arge müdürü mü :S alaksı bile yok..

1- türkiyede arge diye bişey tam anlamıyla yok

2- ilaç arge si hiç yok

3- türkiyede veya birçok dünya ülkesinde sadece emsal ilaçlar üretilmeye yani taklit edilmeye çalışılır lisansı alımamışsa, bunu içinde eczacı nasıl çalışır anlamadım
(ilaların etken maddesi yada molekül bulnup patenti alındıktan sonra 25 yıl onu bulan şirketin kullanma hakkı var, bunu nzaten 15 yılı direk havaya atıulıyor porsedürler sırasın da , tek başına, türkiyede bunu yapıcak o maddeyi ilaç haline getirecek yan etkilerinin veya sağlık standartlarını tutturması için bekleyecek buna milyonlarca dolar harcayacak bir yapı zaten yok, ki dünyada bunu yapan ülke sayısı bile bir elin parmakları yok)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

byzasz said:
Ardeth said:
ilaç şirketine arge müdürü falan olmak istiyorsan eczacılık okuyup mba masterı da yapabilirsin.
arge müdürü mü :S alaksı bile yok..

1- türkiyede arge diye bişey tam anlamıyla yok

2- ilaç arge si hiç yok

3- türkiyede veya birçok dünya ülkesinde sadece emsal ilaçlar üretilmeye yani taklit edilmeye çalışılır lisansı alımamışsa, bunu içinde eczacı nasıl çalışır anlamadım
(ilaların etken maddesi yada molekül bulnup patenti alındıktan sonra 25 yıl onu bulan şirketin kullanma hakkı var, bunu nzaten 15 yılı direk havaya atıulıyor porsedürler sırasın da , tek başına, türkiyede bunu yapıcak o maddeyi ilaç haline getirecek yan etkilerinin veya sağlık standartlarını tutturması için bekleyecek buna milyonlarca dolar harcayacak bir yapı zaten yok, ki dünyada bunu yapan ülke sayısı bile bir elin parmakları yok)


Evet ben de biliyorum bunları :p Babam eczacı ve uzun süre bir çok şirketin arge müdürlüğünü yaptı, en son ise abdi ibrahim'in arge müdürlüğünü yaptı. Türkiyede ve bir çok ülkede generic ilaç üretilmez evet çünkü bunları yurt dışında sanayi-üniversite iş bilriği ile üretirler, formülü genelde üniversiteler bulur üretimi fabrikalar yapar (tabi hepsini tek başına yapan özel araştırma kurumları da mevcut). Türkiyede ise alınan ilacın aktif maddesi modifiye edilerek genelde etkisi kanıtlandıktan sonra tekrar piyasaya sürülür. Bu durumda arge departmanı aslında üretimin kalitesinin gerekli standartlara uyup uymadığı gibi şeylerle de ilgilenir. Yani evet daha çok modifiye ilacın üretimi ile uğraşıyorlar. Ama yine de bu aşamada bile laboratuar çalışmaları vs gibi şeyler gerekiyor, ilacı alıp üstüne abdi ibrahim yazıp kutularına geri koymuyorlar sonuçta. Babam ortak olarak şirket kurduğunda da üretim ve laboratuar için gereken teçhizatlar kurulum işinin önemli bir aşamasını kapsıyordu. Tabi dolayısıyla senin de demek istediğin gibi eczacının burdaki görevi araştırma ve geliştirmeden çok üretme oluyor ama yine de eczacı temelli insanların bu pozisyonlara geldiğine şait oldum. Ama dediği gibi bir mba ya da işletme masterı bu seviyeye gelmeni çok kolaylaştıracaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Eczacıların spekturumu baya geniş hatta zira bir hastanede baş hekim olan eczacı görmüştüm. Son senelrde bo sebeple puanı baya yükseldi. Ama abime sorarsak tabi türkiyede eczacılık eğitimi lisedeki sistemden bile beter paso anlamsız ezber.

Şimdi kendisi almanyada bir şirkette biyoteknoloji alanında doktora yapıyor buraya dönüp özel sektörde çalışacak. Türkiyede kendi ürünlerini üreten ufaklı tefekli biyoteknoloji şirketleri ve şirket fikirleri yavaş yavaş kendini göstermeye başladı. Hatta babamı tanıyan bir şirketin sahibi abimle bana mezun olup gelsinler biyoteknoloji alanında üretim yapan yan bir şirket açalım ortak olsunlar falan demişti. Ama tabi ne zamana kadar oturur bu bilmiyorum, ama yine de diğer alanlarda olduğu gibi Türkiyede bu alanda da ufak bir canlanma görüyorum ben gerek akademik alanda olsun gerek özel sektörde olsun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
tabi bunları yapmaz kafama göre takılırsanda acayip uzar okul, devam etmeden asla bitiremeyeceğin bir bölüm, gidip notunu tutacan dersi dinleyecen gecelerin gündüz olacak öööööf sıkıldım walla yazarken...


yanlış anlama ama keyif yapmak için veya gönül eğlendirmek için gidiyor olsam gidebileceğiö çok bölüm vardı ben burda bu topiği açtıysam tabikide bölümü girince devam edicem dersi dinleyip not tutucam hatta gecelerim gündüzlerim olacak.

zaten sırf iş alanı geniş diyede açmadım topiği yıl sonuna kadarki ortalama hesaplamalarıma göre kasarsam tıpada girebileceğime inanıyorum kasacamda fakat herşey yatmak değil bence.

Fizik, Kimya hep bana yakın gelmiştir.Ne biliyim hani sevdiğin işi yap muhabbbeti varya al işte ondan =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

fizik diyorsan ben sana hala boğaziçi fizik diyorum, gerçi bir iyi hocamız vardı onu google kaptı irlandaya gidecek sanırım. onun dışında kalan hocalardan yararlanmak için bence bir an önce girin onlar da gitmeden :D mitten mezun çap yapmış fizik desen fizik bilgisayar desen bilgisayar elektronik desen elektronik tarzında hocaları ne kadar tutabilirler acep buralarda
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tüh d:

misal bölümden örnek vereyim:

şu an database seçmeli dersi aldığım iki kız var fizik bölümündeler ve akademik fiziği pek sevmiyorlar dolayısıyla computer/economy modülündeler bölümün. lisansı bitirince mba ya da ekonomi tarzı alanlarda master yapacaklar. yine bir arkadaş var kendisi aslında pure fizikçi olacakmış ama quantum derslerinden sonra vazgeçmiş o da son sene computational physicse geçti falan filan.

bu sadece biri ikisi seçebileceklerinden :p
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

adam öğretmen olmuş (ki bölümünü sevmiyorsan öğretmen olmak yapabileceğin en büyük hata). muhtemelen başka bir alanda master yapmamıştır. bu arkadaşlar fiziği bitirdikten sonra mba ya da işletme tarzı masterlar düşünüyorlar sonuçta. direk fizik lisansını bitirirsen tabi ki bir şirkete alt düzey yönetici vs olamazsın gerekli alanda master yapman gerekebilir. sadece boğaziçinde eğer pure fiziği yapmayacağım dersen dönmen için uygun koşullar var. ayrıca bir çok sosyal/işletme vs derslerini alabiliyorsun bölümünde olmayan. ben misal kimya, bilgisayar, fizikten bir çok ders alıyorum genetikçi olmama rağmen. ki ekonomi gibi bir modül seçersen fizikte, fizik dersi yükünü baya azaltıyorlar o tarz bölümlere yönelebil diye.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

akademisyen olursun, zaten pure fizik akademisyen olmak içindir. ve evet bir nükleer reaktörün kuruluşuna falan girmedikçe para kazanamazsın herhalde çok fazla. türkiyede para kazanmak için akademisyen olma zaten. ama yurt dışında profların aylık maaşları 12.000-20.000 dolar arası değişebiliyor. ha türkiyede özel üniversitelerde de iyi para alırsın ne kadar bilmesem de. bir de tabi özel ünivesiteler özel sektörler daha çok çalışıyor, bir fizikçi olarak o tarz birşeyler yapabilirsin belki. sonuçta fizik dediğin her teknolojinin içinde var. tek yapman gereken bir mühendis ya da teknik bilgisi olan bir araştırma görevlisi ile partner olman :p
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

PassivE_KesH said:
said:
tabi bunları yapmaz kafama göre takılırsanda acayip uzar okul, devam etmeden asla bitiremeyeceğin bir bölüm, gidip notunu tutacan dersi dinleyecen gecelerin gündüz olacak öööööf sıkıldım walla yazarken...


yanlış anlama ama keyif yapmak için veya gönül eğlendirmek için gidiyor olsam gidebileceğiö çok bölüm vardı ben burda bu topiği açtıysam tabikide bölümü girince devam edicem dersi dinleyip not tutucam hatta gecelerim gündüzlerim olacak.

zaten sırf iş alanı geniş diyede açmadım topiği yıl sonuna kadarki ortalama hesaplamalarıma göre kasarsam tıpada girebileceğime inanıyorum kasacamda fakat herşey yatmak değil bence.

Fizik, Kimya hep bana yakın gelmiştir.Ne biliyim hani sevdiğin işi yap muhabbbeti varya al işte ondan =)
bizde bişey demedik, sana olacak olanları yazdık, öle giripte hahaha çiçekler böcekler diyee koridorlar da gezip sonra belaa okuyanları da çok gördük..

bende ilk sene ya 3 3,5 senede bitiricem yada çap yapacam diyordum, hee öle oldu hazırlık dahil 6 senem, kısmetse seneye ilk dönem bitiyor..

sen lisans eğitimini başka şeyylerle karıştırma .. sıfır olduğun bir mesleği öğreniyorsun haa, öle üçgeni gördükten sonra haa birde bunun alanı var gibi bişey değil, sonuç odaklı hiç değil öss gibi, gerçek hayattan bahsediyoruz, herşeyi doğru yapsan da bir kristalenme gözlemleyebilirsin, ama dibini kabın azcık çizmen gerektiğini bilmiyorsan ki bu da deneyimdir on yıl yaparsın aynı deneyi bişey olmaz.. ben sana bundan bahsediyorum... şık yok işlem yok gerçek hayat ve gerçek problemler var, ppm nedir bir bak derim yada 0 dan sonra kaç basamak sonrası ile ilgli tartım anlaşılabilir geliyor sana.. öle 1 molar 1 litre HCl üsütne 2 molar 1 litre NaOH dökersek son molarite ne olur diye bir olay yok haa karıştırma sen lise kimyasıyla.. bir üniye gidip öğrencilerle konuş derim ben sana .. lab da bulun mesela ders kitaplarını bir bak, notlarını al incele, neler yapıyorlar bir bak..

Öle ben yatmayacam dünyayı kurtaracam demekle olsaydı yarın kalktığımda senttetik nişasta yapmayı bulurdum..

Not davulun sesi uzaktan hoş gelir, herkez beyaz önlüklü tiplere hastadır, taki olana kadar..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:
akademisyen olursun, zaten pure fizik akademisyen olmak içindir. ve evet bir nükleer reaktörün kuruluşuna falan girmedikçe para kazanamazsın herhalde çok fazla. türkiyede para kazanmak için akademisyen olma zaten. ama yurt dışında profların aylık maaşları 12.000-20.000 dolar arası değişebiliyor. ha türkiyede özel üniversitelerde de iyi para alırsın ne kadar bilmesem de. bir de tabi özel ünivesiteler özel sektörler daha çok çalışıyor, bir fizikçi olarak o tarz birşeyler yapabilirsin belki. sonuçta fizik dediğin her teknolojinin içinde var. tek yapman gereken bir mühendis ya da teknik bilgisi olan bir araştırma görevlisi ile partner olman :p
türkiyede özel ünilerde( bir iki tanesi hariç) müh eğitimi verilir ama en çok bilgisayar.. kimya fizik gibi gelişmiş lablara ihtiyaç duyulan lablar çok pahalıdır ve özel üniler buna gelmez.. Sen işletme yada iktisat gibi gir derse anlat çık proflarından olursan ozman para kaznırsın..

Akedemik kariyer dediğin de öle ağızdan kolay çıkıyor ama yapması çok zor bir olay...

hepsini bırak senin yrd doç olman için tüm yeter şartları yerine getirmiş olsan bile kadronun açılması gerekiyor..
Sürece gelelim.. 4+1 lisans 2 sene yüksek... en iyi ihtimalle 5-6 sene doktora sonrası da allah ne verdiyse.. Bu arada bu süreç sırasın birine asistanlık yapman, lablarda bebelerle uğraşman hocanın bilimsel yada değil bütün ayak işlerini yapman, o arada kendi araştırmanı yapmaya çalışman, raştırman için gerekli maddeleri alabilmek için ( cebinden almıycaksan) kırk kişiye yalakalık yapman bu da uzar gider....

yanii^evet arkadaşlar çiçekler böcekler, ben akedemik kariyer yapmaya kara verdim sanırım benim kaderim prof olmak hemen işe koyulayım^ demekle olmuyor kırk kere pişman olursun böle bişeye kalkışsan.. zaten dikkat et üni ye girince asistanlara hepsi değil belki am çoğu tırsak, hayatları boyunca ne denmişse onu yapmış, yalaka, erkekse hiç kız arkadaşları olmamış saldıray modunda, egolarını senin üzerinden tatmin eden , iinsan ilişkilerinin zayıflığından sosyal bir ortamda asla barınamayacak, iş görüşmesinde direk elencek tiplerdir.. girince üniye birisi böle böle sölemişti de ben içimden dangalak demiştim ama öleymiş dersin..


bu arada bu yazım bizim üni adayına cevap niteliğinde..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...