Laraken Mesaj tarihi: Ekim 26, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 26, 2007 öeh pek bi efkarlandım yahu. gidiyor sanırım. Beni bulduğunda pek bi yitiktim, yüzümdeki hınzır gülümsemeye rağmen. Gözlerinin içi gülüyor derlerdi hep ama anlamadıkları şey; gözlerim parlıyordu evet, ama bu mutluluğun verdiği ışıltıdan çok, hüznün göz bebeklerimde gizlediği bastırılmış yaşların yansımasıydı. Ağlamayı gizlemek için gülmeyi seçmiştim ama her sabah yastıktaki serinlik, buharlaşıp odama karışmış efkarlardı. Beni bulduğunda sevmeyi pek öğrenememiştim. Birine değer vermeyi hiç bu kadar abartılı hissetmemiştim. Bağımızı da koparan şey bu kadar sevmemdi aslında. Kontrol edemeden, ilk defa, mantığıma yol vermeden hareket ediyordum. Boğazımda düğümlenen şey de bu kadar büyüktü aslında. Yutkunmamı engelleyen, gözlerimi yakan... Beni bulduğunda seni hiç tanımıyordum, çok hızlı başlamıştık. Bu kadar hıza alışamadım belki de. Bu kadar çabucak, bu kadar sevmek. Garip geliyordu bana, nedenini anlamadan seviyordum. Seni ağlarken gördüğümde, yanaklarından süzülenler, benim içime akıyordu, yeni göz parıltıları oluşturmak için gülünce parlayan gözlerimde. Başkasının önünde ağlamamışken, gözlerin gördü şelalemi, kulakların duydu hıçkırığımı. Gözlerin öptü gözlerimi. Tutamadım... Beni buluğunda çok beklemiştim seni, bu kadar yoğun sevgiye inanabilmek için. Bu kadar değeri bir anda düşünmeden verebilmek için, her öpüşümde kalbimin atmasını hissedebilmek için. Çok bekledim. Bulunca hiç kaybetmeyeceğimi düşünmeme rağmen, toprağımdan çıkıverdin, daha anlayamadan, sana son kez bakamadan. Ufakça bi masa kaldı geriye, bi kaç duble rakı, bi kaç paket sigara ve bi de parıltılarım... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar