Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

sivas olaylari


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
...

Laiklik, devlet hayatına ait bir davranış ve faaliyet ilkesidir. Böyle olunca, kişinin özel hayatı ve manevi hayatı ve ailesi içindeki durumu ile çelişkiye düşmez, onun dindarlığını etkilemez. Laikliği dinsizlik saymak, laikliği bilmemek demektir. Kişi iş ilişkilerinde ve diğer kişilerle ilişkilerinde laik olur, yani işini ve ilişkilerini devletin koyduğu yasalara, kurallara göre ayadar, ama diğer taraftan da kişisel ve özel hayatında dindar yaşar.

Devlet dinlere karşı tarafsızdır. Ancak bu tarafsızlığın anlamını ve sınırlarını belirler. Devlet taassub (hoşgörüsüzlük) ve irtica karşısında tarafsız kalamaz.

Taassub; bir kimsenin kendi inancından ve kendince gerçek kabul ettiği görüş ve inançtan (dini, siyasi, felsefi vb.) başka inanç, görüş ve bunları taşıyanlara karşı düşmanlık beslemesi ve onları susturmaya kalkışmasıdır.

İrtica ise; yasa koyucu tarafından, devletin laikleşmesini gerçekleştirmeye yönelik hukuki kurumlara aykırı hareket olarak tanımlanabilir.

...

Sekülarizm'in Özellikleri Şu Şekilde Sıralanabilir:

-13.yy 'dan itibaren sekülaristler kendi tezlerini savunurken asla inanç düşmarılığı yapmamışlardır.
-Tanrı tanımazlık çizgisine geçmemişlerdir.
-Tanrı ile Din'i, Din'le Devleti ve Kralı ayrı ayrı birimler ve güçler olarak görüp değerlendirmişlerdir.
-Bilim en büyük güçtür. Önemli olan birey ve onun davranışlarıdır, halk değildir.
-Felsefe bağlamında "Kuşkuculuk ve Rasyonalizmi'' savunmuşlardır.
-Toplumda katılımı örğördüğünden Demokratikleşme ve Liberalizm ile içiçedir.
-Sekülarisler, Milliyetçiliğin şiddetli savunucuları olmalarına rağmen hiç bir zaman Irkçılık ve Şovenizm'e ağırlık tanımamışlardır.
-Sekülaristler, Emperyalizme karşı, Burjuva Hümanizmi'nin savunucularıdırlar.
-Sekülarizm'in, İngiltere'de Ruhban diye bir karşıtı olmamıştır, çünkü sekülaristler dine karşı olmayıp, Din'in Devlet'ten ayrı ve özerk olarak varolması gerektiğini savunmuşlardır.
-Kilise'nin ortadan kaldırılmasını veya kapatılmasını istemedikleri için Milli Kilise'nin ortaya çıkmasına sebep olmuşlardır.
-Sekülaristler, hanedanlara karşı çıkmayıp, Monarşilerle de anlaşmışlardır.

...

Laikliğin Özellikleri:

-Cumhuriyetçilik anlayışı ile bağlantılıdır.
-Laiklik, Jacobence-Radikaldir/ Devrimciliktir. (sekülarizm liberal) Devrimcilik, Marksist-Leninist terminolojideki devrimcilik(İhtilal) değil, Inkılap anlamındadır.
-Laiklik, Demokrasizm'in değil, Devletçiliğin üstünlüğü ilkesini savunur.
-Laiklik, Asker-Sivil-Aydın kesimlerin elitizmini savunur. Devlet'e bunların katılımını destekler.
-Laiklik, Hanedana karşıdır.
-Laiklik, eşitlikçidir. (sekülarizm de adaletlilik vardır. )
-Laiklik, "Dinsel doğuş dogmasına" karşı "evrim"i savunur.
-Laiklik, Din yerine eğitimi, Monarşi yerine Merkezi Devleti en yüce değerler sayar.
-Kilise'nin (Vatikan) hiyerarşik- bürokratik yapısına karşı "Parlamentarizm'' i savunur.
-Laisizm, tarihi, pozitivistçe yorumlar ''tarihi insanların yarattığı olaylar değil, insanların rol aldıkları olaylar yaratmıştır "der. (Sekülarizm tarihi bireylerin yaratıtığını savunur.
-Laisizm siyasi ilişkilerde antagonist (dediğim dedikçi) tavır da ısrar eder. (sekülarizm de uzlaşmacı tavır sergiler.
-Laiklik de Ateizm'e karşıdır.

...

İslamiyeti getirdiği yeni unsurlarla değerlendirdiğimizde, inkılapçı bir yanı bulunmaktadır. Esasen İslam, Anayasası olan bir inanç sistemidir. Anayasası ise Şeriattır ve bu da bireylerin yaşam tarzını düzenler ve yönlendirir. İslamiyet, diğer dinler gibi sadece Tektanrılı bir din olmayıp, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır. Şeriatın devlet üstündeki etkisi tartışılmaz. İslam siyasi düzeyde radikaldir. Toplumsal düzeyde ise, gelenekçidir. Yeni-ileri görüşleri toplumsal geleneğine uyması koşulu ile benimser. Aksi, Şeriate aykırı olduğu için kabul edilmez. Şeriat, Müslüman cemaatini denetler, ama kendisi denetlenemez. Kuran'da Laisizm'i değil Sekülarizm'i andıran öğeler bulunmaktadır.

...

İslam Şeriatı yukarıda da belirtildiği üzere, yalnız ibadetle ilgili kurallar kaymamış, toplum yaşantısını düzenleyen özel hukuk ilişkilerine de yer vermiştir. Şeriatın dünya bağlamında ;

a) Aile Hukuku
b) Borçlar, Mal ve Usul Hukuku
c) Ceza Hukuku
d) Miras Hukuku,

alanlarında bir dizi hükümleri bulunmaktadır. Bu yönü ile de diğer dinlerden farklıdır.

...

kaynak : http://www.turkischweb.com/Yorum/laiklik_anlayisi.htm[hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.
[ no pain, no gain ]
Mesaj tarihi:
Şimdi laiklik islamın ilk çıktığı yıllardaki haline karşı. Bunun başlıca sebebi o yıllarda yaşayan insanları yönetmek için toplum hayatını düzenleyen kurallar koyma gerekliliği ve dinin hayattaki tek önemli şey haline getirilmeden insanların belli formlara sokulamamasıdır. Şimdi siz islamda hiç bir değişiklik yapılamaz, tamamen statükocudur ve hristiyanlıktaki gibi bir reform hareketi olmaz diyorsanız ve 1400 yıl önceki yaşam kuralları aynen bugünde geçerlidir diyorsanız evet Laiklik ise İslam anlayışınız birbirine uymaz, çelişir. Zaten kıyamette buradan kopmaktadır. Bu şekilde 1400 yıl önceki gibi yaşamak isteyen şeriat yanlıları ile dinde belli reformlar olması gerektiğini savunanlar arasında yaşanan çayışmanın bir başka adı da laiklik tartışmasıdır. Örneğin ikiside müslüman olmasına rağmen yapısı itibariyle Alevilik genel olarak laikliği savunurken, Şafiler laikliğe karşıdırlar.[hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.
[ no pain, no gain ]
Mesaj tarihi:
said:
fedaykin, 25 October 2003 20:25 tarihinde demiş ki:
-Kilise'nin ortadan kaldırılmasını veya kapatılmasını istemedikleri için Milli Kilise'nin ortaya çıkmasına sebep olmuşlardır.


anlikan kilisesinin cikisinin nedeni ideolojik cevrelerin etkisi degil 8. henrinin uckur olayinin politikaya yansimasidir[hline]referanslar :
www.mizzah.com
www.tokaci.com(oscommerce customization)
turkiye.bookturkey.com
aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com
Mesaj tarihi:
said:
fedaykin, 25 October 2003 20:25 tarihinde demiş ki:
-Laiklik, Jacobence-Radikaldir/ Devrimciliktir. (sekülarizm liberal) Devrimcilik, Marksist-Leninist terminolojideki devrimcilik(İhtilal) değil, Inkılap anlamındadır.


hayir abi ben bunu anlamiyorum, ne demek inkilapcilik ? nasi bir ilke olabilir. ileride bir gun super bir ortamda yasasak, hersey guzel olsa `aa ama inkilapcilik ideolojimiz ne olacak bu dogrultuda birseyleri degistirmemiz lazim` mi denecek ? inkilapcilik sartlarin getirdigi bir durumdur, bir ideolojik oge olamaz. eger kotu olani degistirmek diyeceksek evimizde de tadilat yapiyor gelistiriyoruz, inkilapci mi oluyoruz ? yontma tastan cilali tas kullanimina gecen atalarimiz inkilapci mi idiler.[hline]referanslar :
www.mizzah.com
www.tokaci.com(oscommerce customization)
turkiye.bookturkey.com
aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com
Mesaj tarihi:
orada kastedilen yeni icatlar yapmak değil o sebepten evinde yaptığın tadilatlar ile alakası yok. İnkilapcı olmak demek sürekli hiç durmadan bir şeyleri değiştirmek demek de değildir. Orada anlatılmak istenen statükocu olmamak, yeniliklere açık olmak demek. Zaten seni yanlış anlamadıysam senin süper ortam anlayışında zaten bu tür şeyler olmalı, şayet seni yanlış anlamadıysam. O sebepten orada anlatılanı yanlış anladığını varsayıyorum çünkü ikimizinde uzlaştığı nadir noktalardan birisi bu, yani bu konuda da tartışmayalım derim :-)

Ayrıca kaynak verdiğim yazı bana ait değil, direkt cp yaptım o kaynaktan. Yani anlatılanların çoğunu doğru buluyor ve katılıyorsam da (katılmakdan kastım evet ben bu şekilde düşünüyorum değil anlatılmak istenen şey doğru anlatılmış, ben olsam bende böyle anlatırdım anlamında) bu hepsine katılıyorum anlamına da gelmez.[hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.
[ no pain, no gain ]
Mesaj tarihi:
yenilikcilik bir dusunce olarak kabul edildigi zaman mevzuyu idrak edemeyen bazi sahislarin yenilikciligi surekli birseyleri degistirmek olarak algilamasi ve hangi sartlar altinda bulunursa bulunsun durumundan memnun olmama, yerinde rahat duramama gibi bir egilime girmelerine neden oluyor. bunu ozellikle radikal sol kesimde fikren, fiziken genc olanlarla fiziken olgunlasmalarina ragmen fikren gelisemeyen takilip kalan sahislarda gozlemledim. bu insanlar birakin devrim, degisiklik yapmayi, bir kafede bile iki saniye rahat oturamayabiliyor.

iste bu tarz uyumsuzluklari legalize edecek bir paravan olarak kullanilamamasi icin yenilikciligin ideolojik bir kavram olarak sunulmamasi lazim. icinde bulundugu durumdan daha iyi bir durumun oldugunun farkina varinca bu yeni duruma gecmek insan icgudusunun temel ogelerinden biri.

kimse elini yanan bir sobanin uzerinde tutarken, eli yanan sobadan uzak tutmak gibi bir durum oldugunun farkina vardiginda `yok hayir ben elimi yakiyim` demez. ki, bu kisi bunun farkina varmasa, `elin sobada, yaniyorsun soyle soyle bir durum var cek onu` dense dahi, bunu idrak etmedikten sonra yine elini burdan cekmeyebilir. neticede bu ornekte uyaran kisinin surekli uyarmaya devam etmesi - uyarilanin sabrinin musaade ettigi surece - dogru bir davranis olarak nitelenebilse bile, uyaranin `hoeyt ulen` diyerek olaya dalip cebren sahsin elini burdan cektirmesi yanlistir.[hline]referanslar :
www.mizzah.com
www.tokaci.com(oscommerce customization)
turkiye.bookturkey.com
aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com
Mesaj tarihi:
Burada ufak bir sorun devreye giriyor; Şimdi o kişi elini sobanın üstünde tek başına tutmuyor, benim elim onunkiyle yapışık ve birlikte sobanın üstünde tutuyor. O sebepten ben elimi çekmeye çalışırken bir süre anlatıyorum ama sonra höyyttt ulan diye kendi elimi çekiyorum ve bu arada o itiş kakışda zaten onun elide çekiliyor çünkü bir şekilde iki el birbirine zaten doğuştan yapışmış. Ya bir ameliyatla elleri birbirinden ayıracaksın ve bırakacaksın ne hali varsa görsün yada elini olanca gücünle çekmeye çalışacaksın. Ha bizde ne oluyor, memleketimin insanı ya elinin yandığının bile farkında değil, farkında olanda birisi gelsede elimi kurtarsa diye bekliyor.[hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.
[ no pain, no gain ]
Mesaj tarihi:
Aynı ülkede yaşıyoruz ve onun istediği şeriat rejimi gelince benimde kıçımda patlayacak :-) Yeterince açık oldu mu :-D Ha o salak bırakayım ne yaparsa yapsın veya onun inancının özgürlüğü diyemiyorum çünkü sonunda beni de çok feci etkiliyor.[hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.
[ no pain, no gain ]
Mesaj tarihi:
Senin için belki mevzu dışı kalıyorda bir çoğu için değil :-)[hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.
[ no pain, no gain ]
×
×
  • Yeni Oluştur...