fedaykin Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2007 "Türkiye çöl olmasın" sloganıyla hareket eden TEMA'nın kurucu listesinde holding sahiplerinden medya patronlarına kadar pek çok isim yer alırken bunlardan bazılarının yeşil alanın yok edilmesine neden olan yatırımlarda bulunması dikkkat çekiyor. Kısa adı TEMA olan Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı, insanları "Türkiye çöl olmasın" sloganıyla erozyonla mücadele etmeye çağırırken vakfın kurucularının isimlerinin karıştığı ekolojik tahribat olayları TEMA'nın faaliyetlerinin sorgulanmasına neden oluyor. İşadamlarından medya patronlarına kadar birçok ünlü ismin kuruluşunda yer aldığı vakıf, kurucularının gerçekleştirdiği doğa katliamına karşı oldukça duyarsız davranıyor. TEMA'nın kurucuları arasında yer alan Koç'un üniversite kurmak için orman alanlarını tahrip etmesiyle başlayan süreç TEMA'nın büyük sermaye sahipleri tarafından paravan bir şirket olarak kullanıldığı iddiaları ile devam ediyor. Yayınlarında "Ford'un çevreci otomobilleri" gibi konulara yer veren TEMA'nın kurucularının faaliyetlerinin ise çevrecilikle çeliştiği görülüyor. TEMA'nın Koç Üniversitesi Ayıbı Koç ailesinin kurucuları arasında bulunduğu vakfın yönetim kurulunda bu ailenin 5 üyesi bulunurken Türkiye'de yaşanan en büyük orman katliamlarından biri olan Koç Üniversitesi'nin kurulması için Sarıyer Ormanları'nın yok edilmesine neden olan yine Koç ailesi olarak gösteriliyor. Vehbi Koç Vakfı 1990 yılında Sarıyer Ormanları'ndan arazi tahsisi için başvuruyor ve bu başvuru sonucunda İstanbul Bölge Müdürlüğü içinde Koç'a verilen araziden sorumlu olan Merkez İşletme Şefliği'nden yetkisi olmadığı bildirilen iki kişinin verdiği "Vehbi Koç Vakfı'nın kuracağı üniversiteye bu alanın tahsis edilmesinde kamu yararı vardır" şeklindeki rapordan sonra yaklaşık değeri 50 trilyonu bulan bu arazi Türkiye'nin en zengin adamına bedava olarak veriliyor. Yetkililer bu arazinin koruma alanı içinde olduğuna ve bazı vahşi hayvanların üreme alanı olduğuna dikkat çekerek bir üniversite için 200 dönümlük arazi yeterken Koç Üniversitesi için 2000 dönüm arazi verilmesinin kamu yararına aykırı olduğunu belirtiyorlar. 1992 yılında geçici tahsis yapılmasından sonra imar izni için beylediyeye başvuran Koç Vakfı dönemin Büyükşehir Belediye başkanı Nurettin Sözen'den ret cevabı alınıyor. Bunun üzerine İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi'ne başvuran Koç Vakfı, kendisine tahsis edilen arazideki ağaçların niteliğine ilişkin bir rapor hazırlanmasını istiyor. Aynı üniversitede Orman Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Acun'un "Ruhsat alamaz, çünkü burası birinci dereceden SİT alanı. 1. derecedeki doğal SİT alanında imar yapamazsınız. Bırakın imarı, bir tek çivi çakılamaz, bir tek dal koparılamaz" dediği söz konusu arazi için Prof. Dr. Faik Yaltırık ve Prof. DR. Burhan Aytuğ, hazırladıkları raporda "Bu alan karaçam alanıdır. 180 dönümdeki ağaçların kesilmesinde bir sakınca yoktur" şeklinde rapor veriyorlar. Anayol döneminde Bayındırlık Bakanlığı yetkisi olmadığı halde buraya imar izni verirken üç defa bölgede incelemeler yapan Koruma Kurulu buranın 1. derecede SİT alanı olduğunu belirtirken yine AnaYOL iktidarı döneminde Koruma Kurulu bu alanın 3. dereceden SİT alanı olduğunu ve imar izni verilebileceğini söylüyor. Konuyla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Ertuğrul Acun, bu zaman diliminde 350 dönümde yer alan ağaçların kökleri dahi bırakılmadan söküldüğünü söylüyor. Türkiye'nin en önemli orman alanlarından birinin yok edilmesine TEMA'nın karşı çıkması gerekirken vakıf "buraları devlet koruyamıyor, vakfa verelim vakıf korusun" bahanesiyle gelişmeleri destekliyor. TEMA'nın Sabancı Ayıbı Koç Üniversitesi'nin kurulması için 9 Nisan 1996'da Bakanlar Kurulu kararından sonra yine TEMA'nın kurucuları arasında yer alan Sabancı Üniversitesi için de Tuzla'da 930 dönüm ağaçlandırma alanı 19 Nisan'da tahsis edildi. Burası için ise İstarnbul Büyükşehir Belediyesi imar iznini hemen verdi. TEMA'nın hem kurucusu hem de sponsoru olan Sabancı'nın bir başka ekolojik tahribatı da 1. sınıf tarım arazisi üzerinde kurulan Toyotasa fabrikası aracılığıyla gerçekleşiyor. Bu fabrikanın kurulması için birinci sınıf tarım arazisine kurmasından önce Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bir yönetmelikle birinci ve ikinci sınıf tarım arazilerinin otomotiv sanayi için açılabileceğini belirtti. Ziraat Mühendisleri Odası bunu iptali için Danıştay'a başvurarak davayı kazandı. Buna rağmen TEMA için işadamlarını yardım yapmaya çağıran Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bu fabrikanın açılışını yaptı. TEMA'nın Nükleer Santral Ayıbı Yine TEMA'nın kurucuları arasında yer alan ve İkinci Başkanı olan TEKFEN Holding'in sahibi Nihat Gökyiğit'in 1993'ten beri 100'ü aşkın kuruluşun bir araya gelerek karşı çıktığı Akkuyu Nükleer Santralı için ihaleye girdiği ortaya çıktı. Bunun yanı sıra vakfın kurucularından ENKA'nın sahibi Şarık Tara'nın da bu santral için talip olduğu ortaya çıktı. Santral için ihale veren NPI Siemens-Framatome konsorsiyumunda yer alan TEKFEN'in sahibi Nihat Gökyiğit en az Hayrettin Karaca kadar aktif olarak vakıfta yer alırken TEMA'nın sponsorlarından Şarık Tara ise aynı ihale için MNG ile ortak konsorsiyum kurdu. *** "GIK'I ÇIKMAYANLAR" Koç Üniversitesi olayı, ülkemizdeki sivil toplum kuruluşlarının "gerçek niyetlerinin" ortaya çıkması bakımından da turnusol işlevi görmüştür. Televizyon reklamları ve gazete ilanları nedeniyle kamuoyunun çok yakından tanıdığı, erozyonla mücadelenin ülkemizdeki bir numaralı kuruluşu olarak bilinen TEMA Vakfı, Koç üniversitesi imtihanında sınıfta kalmış, varlık nedenini inkar edercesine orman talanına destek çıkmıştır. Üstelik bunu da eğitim hakkına sahip çıktığı ve kesif orman arazisine kampüs inşa etmekle ormanın korunacağı gibi komik bir sava oturtmaya kalkışmıştır. Oysa Koç Vakfı, şimdiden ağaç katliamına girişmiş ve 30 dönüm alandaki yetişmiş kıymetli ağaçları traşlamıştır. TEMA, Koç Grubuyla varolan ilişkisi nedeniyle, orman katliamında "gıkını" çıkartmamıştır. TEMA gibi "özel ilişkileri" sebebiyle sesi kısılanlara karşılık, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi'nden Prof. Dr. Ertuğrul Acun gibi "haysiyetli akademisyen"lerle, Mimarlar Odası, TEK-DER gibi sivil toplum kuruluşları orman talanı niyetine karşı seslerini yükseltmiştir. Koç Üniversitesi olayında izlenen gelişmeler, Türkiye'de devletin toplum karşısındaki yeri konusu ciddi şekilde tartışma gündemine getirmiş; devletin, kamusal kaynakların hamisi olmak yerine bir büyük sermaye grubunun iradesine teslim olması ülkenin geleceğine ilişkin vatandaşda kaygı doğurmuştur. Ülkemizde gelir grupları arasında giderek makasın açılması, milli gelirden üst gelir gruplarının payına düşen oranın sürekli artış göstermesi sosyal dengelerin giderek bozulduğunu gösterirken, şimdi de kamusal zenginliklerin özel çıkara ve yüksek gelir gruplarına peşkeş çekilmesi, kamu vicdanını ağırşekilde yaralamaktadır. Çevrenin ve kamusal çıkarın korunması, gelecek nesillerin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının gaspedilmemesi için devletin üzerine büyük görevler düşmektedir. Devleti, üstlendiği görevleri yerine getirmeye ve millete karşı sorumluluğunu hatırlamaya çağırıyoruz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
riglous Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2007 Bence ortada bir konu bu. Yani Demirel'in yaptigi tabii ki guzel bir sey degil ama obur taraftan hangisi daha onemli; egitim mi erozyon mu? Kaldi ki TEMA altinda o kesilen agaclarin onlarca kati baska yerlere ekilmistir. Tabi universiteyi baska yere yapamazlar miydi? Hem evet, hem hayir. Kaldi ki her ne kadar kurucu bile olsa Koc bunu on plana cikarmamistir; universite yapimi sirasinda bu konunun ustunu TEMA'yi one surerek kapatmamistir. Bir baska bakis acisiysa, tamam, vakti zamaninda ormani katletmis; bu konuda bir seyler yapmasi lazim TEMA'yi kurmus, destekliyor. Desteklememesinden iyidir. Kisacasi, iki ucu pislenmis cubuk. Sabanci kismiysa apayri bi dava. Adamlar yine Koc gibi Istanbul'un icine yapmiyorlar. Ayrica o bolge zaten col gibi bi yer. Yani agac ekilse bile ne kadar tutacagi havada. Bunun tartismasi biraz provokasyon amacli. Yani bir de ormani katletti degil de ekim alanina kuruldu yaziyor. Sanirim agac kesmediler bu is icin (oyle olsaydi Koc Uni. gibi olay cikardi kesinlikle). ToyotaSa konusundaysa insanlar gayet memnun bu isten. Tabi Demirel zamaninda bu islerin bu kadar siklikla olmasi insani tekrar dusunmeye sevkediyo ama Izmit'te bu isten sikayetci olan adam tanimiyorum ben. Onca kisiye is imkani saglandi Toyota sayesinde. Tarim alanina yapilmak zorunda miydi? Bilmiyoruz burasini. Belki de daha iyi bi yer yoktu. Belki de kurabilecekleri en zararsiz yere kurdular. Belkide zaten ellerinde olan araziydi; kendi arsalarina yaptilar. Bunun elestirisi o kadar kolay degil... Ama daha once de soyledigim gibi bu olaylarin hepsinin Demirel zamaninda olmasi insani dusunduruyor... [ Mesaj 26 Ağustos 2007, Pazar - 12:58 tarihinde, riglous tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoruK Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2007 zaten dünyanın hiç bir yerinde bu tip oluşumların (greenpeace, hayvan hakları falancılar) gerçekten gönüllü kişiler tarafından başlatıldığı söylenemez. hep birilerinin politikasına göre hareket ederler. bakarsınız işte efendim kürk almayın hayvanlara yazık diye propaganda yapan adamların başında deri çantacılar fln gelir, veya küresel ısınmaya karşı olan grinpiscikler bir anda nedense nükleer reaktörlere de karşı olurlar. halbuki bu karşı olma misyonunu bu gruba yükleyenler kimdir nedir diye bakılırsa durum gayet rahat anlaşılır. falan falan işte bu tip vakıflar dernekler hep birilerinin politikala propagandası için var. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zaidral Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2007 sabanci universitesi kampusu orman degerini kaybetmis arazi uzerine kurulu, karalamak icin yazmislar onu ki zaten aksi kanitlandi farkli ortamlarda. digerleri hakkinda pek bir bilgim yok. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Half_Cow Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2007 sabancı üniversitesi demiyor ki zaten sabancı diyor, toyotasa fabrikası ile ilgiliymiş. başta ben de noluyoz dedim gerçi... Edit: doğru diyomuşsun [ Mesaj 26 Ağustos 2007, Pazar - 14:00 tarihinde, Half_Cow tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zaidral Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 26, 2007 said: Koç Üniversitesi'nin kurulması için 9 Nisan 1996'da Bakanlar Kurulu kararından sonra yine TEMA'nın kurucuları arasında yer alan Sabancı Üniversitesi için de Tuzla'da 930 dönüm ağaçlandırma alanı 19 Nisan'da tahsis edildi. Burası için ise İstarnbul Büyükşehir Belediyesi imar iznini hemen verdi. TEMA'nın hem kurucusu hem de sponsoru olan Sabancı'nın bir başka ekolojik tahribatı da 1. sınıf tarım arazisi üzerinde kurulan Toyotasa fabrikası aracılığıyla gerçekleşiyor. [ Mesaj 26 Ağustos 2007, Pazar - 13:44 tarihinde, zaidral tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar