acılarım, kadınım, ve yanlızcasına ben.

[burtonesk]

----- PART 1: uyku evresi-----

bana bu hayatı bıraktın ve gittin. sen kadınımdın. neden böyle oldu. üşüyorum sensiz neden beni anlamıyorsun dedim sana geçen gün. ama bana yanıt bile vermedin böylede ahkalsızdın işte senin gerçek yüzün buydu. ben karanlık gecelerde bir başıma yanlız ağlarken sen bunalrı hiç düşünemedin. bıraktın beni ve gittin öylece. hemen git ce radyoyu aç yada bi kitap oku iyi gelir sana dedin.. zehrimi akıtamıyorum dedim olmuyordu hiçbirşey anlamlı gelmiyordu artık bana. ayrılmıştık vesen yoktuna rtık. ömür imtihanla geçiyordu ve her imtihan birer yaz okulu finali gibiydi benim için. geçme ihtimalim olmayan sınavlarım benim. ah ne sınavlar geçirdim ben en zor sendin.tüm kalbimlen dedim bi dilek tut , içime bi cin almıştım şimdi çıkcak yicek seni..

herşey böle bitmişti ve sen yoktun. bense kırmızılı bir cesur gibi bir sölü gibiydim bir iz sürücüydüma rtık ben. zaten annem babam ayrılmış ailem dağılmıştı ama sen herşeye ramen beni bıraktın gittin insafsızca.a rtık tutamıyorum bunalrı içimde dedim ama sen bu son sözlerimi bile dinlemedin. babamı özledim dedim deli oldu dedim ama yok dedin ben bu sözlere tokuma rtık. git dedin bana ben sanki bir sokak köpeyiydima rtık. artıklarla beslenen artık bir köpektim bn artık yılda doğmuştum ve hayatıma rtık bu yndeydi. eşyalarını topladın anılarını heryere saçtın bugece ve gittin gözyaşlarımla beni karanlık dünyama terketip.

annem ölmemiş olsa ona giderdim evet bunu yapardım ama artık faydası yoktu o ölmüştü ve ben onu bulamazdım dizlerine yatamazdıma rtık babamınkine yatamıcağım gibi. bir kedim bile yoktu ve sen anlamıyordun snein için iki parça şiir yazmak istedim onu bile yapamadım. gittim sigaramdan içtim. sen yoktun ya ondan dolayı garip garip şeyler görmeye başladım duvarlar ütüme geliyordu nefes alamadım falan bir süre. O kadar ki bak şimdi kolum demire girdi parande atarken ama geldim sana bunarlı yazıyorum falan..ama olsun biraz bilgisayarımla uraştım ama yok o da kesmemişti artık herşey boştu intahar etmeliydim. Üç kere intahar ettim ben.yaşanan aşklarımın hiçbir değeri kalmamıştı bitmiştim tükenmiştim. sen bunalrı hiç okumıycak olsan da yazıyorum. uzayın karanlık deirnlklerinden gelen bir ışık huzmesiydin sen. iri yarı bir karadeliktin.mutluluğumdun problemimin analiziydin.

azaldık teker teker sonra birleştik uamrsızca. bir çocuğun masum gülüşü kadar temizdin sen ve artık yoktun. epilasyonun verdiği acı kadar kısa ve dehşetengizdi hatta cengizdi bana tattırdığın acılar ilişkimiz süresince. güldüğün anlar negüzeldi. çok mutluydum. ama rtık saçmalamaya başlamıştım mesela artık halüsülasyonlar gördüğüm içinmidir bilmem ama solüsyon kullanırıdım geçerdi garip şeyler düşünüyordum. korkuyordum tek başıma bu hücremde bana dar geliyordu buralar. dışarı çıkmalıydım ama nereye. nedenmi? çünkü yanlızca seni seviyordum ve kanlı bir geceydi bu gece. kan çıkacaktı resmen. kendime sordum neden dedim neden ben. neredeydim ben neresiydi orası. hatırlamayı çok isterdim ama yok hatırlamamalıydım. küçüklüğüm aklıma geldikçe gurrulanıyrdum çok zeki bir çocuktum. kesinlikle çok zekiydim. Sanırım senden nefret eden bi insan yarattım. Ve tabii ki küçük dağları ben yaratmıştım sonra sen gelip daha büyüklerini yarattın. çok iyi bir ikili olmuştuk ama sen gittin ve artık yanlız kalmıştım. bunalr benim suçumdu, ve ben bunu biliyordum. öylece duruyordum adeta bir meursault olmuştum herşeye farketmez diyordum. bu herşey ve herkes benim kafamın içindeydi elbtte. olmazki diyordum böylede olmazki.
Sen beni sevdiğini inatla söylemedin, söyleseydin zaten zorla sözlenmiştim sana geri gelirdim........................

sevdiğim kadını seni aramaya çıkmaya karar verdim dışarıda olmama rağmen. kapına gidip orda yatacaktım amdem köpekleşmiştim tam olsun dedim. gittim ama orda yoktun. bazı kişilerden yerini öğrenip oraya gittim. sesler hiç susmuyordu o sesler bir dakika bile beni rahat bırakmıyorlardı. acılar heryerimi kaplamıştı bırakmıyorlardıki gideyim. ağlıyordum hep ağlıyordum ama biliyordumki seni etkileyemecekti bunalr hep. nereye yönelceğimi bilmiyodum öylesine gidiyordum işte bu kahpe şehrin fahişe sokaklarında birbaşıma ansızın. karanlıkta koşuyor koşuyor koşuyordum yolların ustası olmuştum ama yok sana ulaşamazdım. ışık beni terketti ve gölgeler arasında birbaşıma öylece kalakaldım ve nefret hasret arzu bir yangın gibi içimde büyüyordu. beni terketmiştin ve ben artık yanlızca senin yanlızın ve senindim.

kuşlar gibi cıvıldardı tattırdığın acılar, keşke yanlız bunun için sevseymişim seni ama aklım başımda değildi. bir hoıvarda gençtim anlamaya çalışmalıydın beni bitanem. biz sneinle iki savaşçı gibiydik birbirimize karşı savaşıp sonra anlaşma imzalayan iki cengaver.......daha beni henüz bu gün terketip gitmene ramen yüzünü bile unutmuştum. hayaller heryerimdeydi artık kafamın içindeki sesler bir başka olmuştu. ışığı görebiliyordum ve mutluluk hissediyordum. hatırlarmısın? seninle sözlenmiştik, sözlenmiştik.. sen benimdin ben senin bu böyle gitmeyecek evlenecektik. ışıklar içinde bir gelin olarak hayel ederdim seni ama bilemezdim beni karanlığın esiri edeceğini birgün.

kaçıp gittin ve ben artık yanlızdım kendi karanlığımda................................
gittikçe dibe çöküyorum ışığı göremiyorum artık................nerdeyim ben ya..anemin karnına geri mi döndüm yoksa.................................................................

sen yoktuna rtık ve ben bitmiştim yanlızca birgece içinde..
nedenmi böyle oldu diye soruyorum ve işte bir adet adet kanı gibiydi yalnızlığım, akar dururdu ve bakkaldan ikinci paket orkiti almaya giderdim. Bakkal hep kağıta sarardı orkiti. Utanmıyordum ne kanımdan ne senden alsında ama işte ben de istedim uyanmak, sen sözlüydün ve peşime takmıştın onu, vidyolarımı okuyordu, resimlerime bakıyordu. Geçen yaz naptığımı bile biliyordu. On sene sonra seni bulucam ve içimdeki erkeği birleştircem seninle. Aslında hala aşığım sana ama naparsın karıyı bozduk bi kere, evlenmek gerek.............................. Tanrı da mazi de bok gibi kokuyo buarada..merhamet falan diyolar İNANMA SAKIN!!!!....................


------PART 1 SONU----

[ Mesaj 24 Ağustos 2007, Cuma - 04:28 tarihinde, burtonesk tarafından güncellenmiştir ]

[Othranx]

part 2 yi heyecanla bekliyorum, cok sürükleyici gerçekten

[beybin]

çok etkileyci olmuş.

[beybin]

nedenmi böyle oldu diye soruyorum ve işte bir adet adet kanı gibiydi yalnızlığım
buraya bayıldım üfff.

[burtonesk]

teşekkürler arkadaşalar=)
part 2de olaylar şiddetlenecek, yeni karakterler aramıza katılacak.
ayrıca imlalar için özür dilerim moralim çk bozuktu da bir anda oldu.

not: krmyc'yede teşekkürler ilham verdiği için^^

[Olivies]

güzel

[Chiptech]

ne yani, yapacağın tek yorum bu mu?

[burtonesk]

sen ne düşünüosunn chiptech?
=)))))

[Chiptech]

ben 52 ırktan biri olan guardianlardan kalan sonuncuyum burtonesk.
ben... insan değilim. insan ruhu taşıyorum, ama değilim.

[ Mesaj 24 Ağustos 2007, Cuma - 04:44 tarihinde, Chiptech tarafından güncellenmiştir ]

[Othranx]

dalga geçmeyin kızın topiğinde, buket süper yazıosun dwm böyle=)

[burtonesk]

eheh teşekkürler=)) yarın 2. bölümü koyucam.

[Olivies]

yazıyı şimdi okudum.
Güzel olmuş cidden sdfgsd.

[beybin]

buket seni seviyoruz, ok etkileycisin heycanlandırısın.

[ Mesaj 24 Ağustos 2007, Cuma - 05:34 tarihinde, beybin tarafından güncellenmiştir ]

[Fistan]

gündeliğe de gideriz, oyunda oynarız der gibi hah işte onun gibi, yok artık su gibi, yok kedi gibi

[Olivies]

gief drama

[ Mesaj 24 Ağustos 2007, Cuma - 05:55 tarihinde, Olivies tarafından güncellenmiştir ]

[Othranx]

donup donup okuyorum allahıma, uykusuzluğa birebirmiş

[Asteroth]

said:

içime bi cin almıştım şimdi çıkcak yicek seni..

Özellikle bu kısımdaki sürrealizm beni benden aldı.

Tebrikler, insan üstü bir çalışma olmuş.

[Chiptech]

ee PART 2? bekliyoruz dünden beri.

[sir]

ben baya beğendim, sürükleyici, şaşırtıcı, akıcı ve de düşündürücü.. ancak bazı ifadeler biraz havada kalmış, yaz okulu imtihanı biraz zorlama mesela ve yazının havasını bozuyo. bir de söylemek istediğin şeyi, aynı anlama gelen birkaç cümleyle ifade edince çok uzuyo, bulduğun her güzel fikri ve kafiyeyi yazına koyma bence, seçici ol biraz :) kısacası çok iyi bir yazı ama bir hayli editing gerekiyor..


kuşlar gibi cıvıldardı tattırdığın acılar

bunun da altını çizmek istedim, harika bi laf :)

[Fistan]

said:

kuşlar gibi cıvıldardı tattırdığın acılar

bunun da altını çizmek istedim, harika bi laf :)

abi seni hayal kırıklıgına ugratmak istemem ama bu laf bi şiirden çalıntı sölyiim euhe.

hatta dörtlük şöyle

öyle sevdimki seni
öylesine sensinki
kuşlar gibi cıvıldar
tattırdığın acılar

[burtonesk]

Park

Öyle sevdim ki seni
Öylesine sensin ki!
Kuşlar gibi cıvıldar
Tattırdığın acılar

cemal süreya'nın şiirinden o hede.

edit: evet fistan saol=)

[ Mesaj 24 Ağustos 2007, Cuma - 21:20 tarihinde, burtonesk tarafından güncellenmiştir ]

[sir]

cahilim, cühelayım, üzgünüm :((((

[Othranx]

biz bu satırları okurken buket 2. part üzerinde calısıyor hadi hayırlısı

[beybin]

---uyanmış----------------------------------------

[burtonesk]

--- PART İKİ: UYANIŞIN HEZEYANI (a.k.a.) şipilak'ın acınası dıramı---

transparan turbanının içine pembe gstring giymiş deve gibi sevecen bakardın bana, bize ne oldu kuzum ne oldu. sen ki eski bir vantilatorun tekleyen pervanesi gibi mahzundun, seni mutlu eden tekşey bendiiilmiydim hep bana böyle sölemezmiydin aşkım. bu kahpe şehrin karanlık fahişe suratlı sokaklarında umarsızca seni bulmak için çırpınırken son bir umutla eski günleri kendi kendime yad ediyordum. evet. kendi kendime konuşuyordum sevgili !! o garip şeyleri görmeye devam ediyordum sen yoktun vebende yanlızdım. yanlızca yanlız dildim aynı zmnda da deliydim artık. babam gibi olmuştum artık. ama bu halimden de memnundum çüni çok güzel görüntüler görmeyede başlamıştım. koşuyor koşuyordum ipi tutulamayan bir hayvan mesela.

- "yeni güneş donmuş hayatını eritir uamrım, evlat."
+ sende kimsin burda ne arıyorsun? neredeyim ben burası neresi. tanrım! yoksa oluyormu ölüyormuyum yeniden tamda kaderimi yenmişken.
-"Efendim seni yanına istiyor. Sen gelene kadar değer verdiğin her şeye birer birer zarar gelecek."
+ sen neler saçmalıyorsun dostum. hey ben nerdeyim böyle. burası neresi böyle . ölmek istemiyorum ?
-nedenmi buradfasın? Çok gizli görevlerin var evlat.
+benim adım şipilak! Ben hiçbişeyden korkmam tamam mı?
-Görücez şimdi korkuyo musun korkmuyomusun?
+Abi yapma etme bak ben artık
sözlüyüm...... ... .. ....
-Karıyı bozdun tabi sözlendin dimi pezemek göstericem bakalım korkuyomusun!!!
+İMDAAAAAAAAAAAAAAAAAT!


bu sesleri söyleyen bana gördüren yaratık siyahi kukuletasının altında yüzünü gizliyordu.kukusu yoktu. korkmuyordum artık hiçbirşeyden (yalan titriyodum bee) ama yinede bu yaratık kanımı dondurmuştu(beni kessen acımaz be abii). adeta bende bir nazgul etkisi bırakmıştı. o karanlıkta görebildiğim tek şey mat ama parlayan souk irkiltici ve mor renkli gözlerdi. bunun ölümün bekçisi olduğunu anladım ve beni almaya geldiğinide. Aslında öldürürmdüm ama lisede çok sicilim vardı şimdi bunu da öldürsem üüh. Hatta lisedeyken bi çizgi roman karakteriydim ben, karakteristik bi insan değildim, kızların burnuna üfleyip burnunu kırardım, öyle de bi güçlüydüm ben, ben şipilak, 1.30 boyum ve bıyıklarım vardı. Bir de çok çığırtırdım ben, bi sesim vardı böyle sevgilime bi baarıyodum herkes korkuyodu..sevgilim sen gitmeseydin bırakmasaydın beni ben ne hallere düştüm böyle diye içimden geçirdim. Hepsi o iğrenç çırtlak sesimden dolayı.... ..şimdi sevgilim de sözlendi…adet kanı gibi çöktü içime bu da be..bi de o koydu yani..elimin demire girmesi bile bu kadar koymamıştı..... karanlık bir kez daha beni yanına çağırıyordu ama ben ölmek deil sana ulaşmak istiyordum seni seviyordum sözümüzü unutmana ramen....havada kan partikülleri uçuşuyordu ve bunalrdan bazılarının içinde gizli küçük ışık huzmeleri vardı. o huzmelere bakarken rüya içinde rüyaya dalar gibi oldum ve daldım. o mor göslerin sahibinin bedeni hemen 3 santimetre uzağımdaydı ve yanımda kılıcımı getirmeyi unutmuştum. ne yapacağımı bilmeden o mor gözlere bakarken buldum kendimiyine..........

"Düzen ve İyilik seninle olsun... "

bum bum bum
bum bum bum
bum bum bum bum..

sesler yaklaşıyordu ve sen hala uzaktaydın. aklıma ilk tanıştığımız zamanlar geldi. jokerde yiyiştiğimiz günler.. anımsarmısın birsabah sana kavaltı hazırlayıp kaldırmıştım seni. sana taktığım o şirin lakabı hatırlıyomusun. gregor..... benim şirinsi gregor'umdun sen.....hani sana dmeiştim ya "gregor hadi kalk saat 6.45 oldu".ne güzel günlerdi. o an senin için iki parça şiir yazmak istedim ama malesef o yaratıkla karşı karşıyayken ve bilincim yerimde değilken ayrıca yanımda kalemde yoktu. ayrıca ses tekrar bana komutlar veriyordu ve bedenim lanetlenmişçesine onun emirlerini yerine getiriyordu..........elimde bi bıçak buldum bi anda bıçak yere düştü pencerelerim zangırdadı. Heyecandan soluk soluğa kaldım bi de astımım var biliyonmu baya şey oldum böyle..şey.

vazgeç artık yıldızlardan...benim gibi geceyi al...karanlık ve sonsuz...görmemeyi seç ışığı....gözlerin acır sonunda...gökyüzünü al..karanlık ve yoğun.... anlamaktan çok hareket et.....yüzsüzce.....bilmekten çok düşünmeyi seç....özgürce koş...yalnız ve kendince..

sesleri dinlemeyi reddettim ve etrafıma bakındım. birkaç küçük çocuktan başka kimse yoktu etrafta onlarda bana dik dik bakıyorlardı. hayata çok kırgındım çok küskündüm tanrım neredeydi beni neden bırakıp gitmiştin hep bunları düşünüyordum...yere oturdum ve birden titremeye başladım ne olduğunubile anlayamadan öylece tirtedim bir süre. artık çok korkuyordum sen beni sokaklarda koşmaya ittiğinde bile bu kadar korkmamıştım. gecenin karanlığında 22 yaşındaki bir genç ben ağlıyor ve umarsızca histerikçe titriyordum. etrafıma bakındım koştum koştum.. ama malesef kitleyecek hiç kapı yoktu etrafta öylesine tekbaşımaydım ki kapı bie yoktu sokaklta sadece duvarlar vardı duvarlarda üztüme üztüme geliyodu...iyki yanımda isveç çakımı getirdim diyip onu çıakrdım açtım her işlevini ve ona sarılıp korkuyla titremeye devam edip aağladım baya bi.
kulağımdaki beynimde ki sesler dışında her seste ürperiyor ve zıplıyordum. sonra seni düşünmeye başladım veneden burda durduğumu.aama yüzünü kesinlikle hatırlayamıyordum nedenmi? çünkisen beni sokağa atıp kendi başıma bıraktın uamrsızca terketip gittin beni kanlı gecelerde yanlısdıma rtık ve kimsen de yoktu benim. sonra kendime dedimki asla aptallarla tartışma önce kendi seviyelerine çekerler sonrada tecrübeleriyle yenerler.

oturup senin için iki parça şiir yazmıştım gülüm, şiir yazmıştım...
uykuya daldım.....

doubt thou the stars are fire
doubt that the sun doth move
doubt truth to be a liar
but never doubt i love

uzayın derinliklerinden gelen anlamlı bir ses gibi, haşin ve pekmezi akmışçasına seviyordum seni bbeğim..

--- PART İKİNİN SONU: UYANIŞIN HEZEYANI (a.k.a.) şipilak'ın acınası dıramı---

-o-

ps: Yazımda geçen karakterlerin gerçekle tamamen alakası vardır.

not: yazımda bana ilham veren herkeze sonsuz teşekkürler. special thanks to everyone.....

[spo][/spo]

[ Mesaj 25 Ağustos 2007, Cumartesi - 04:03 tarihinde, burtonesk tarafından güncellenmiştir ]