Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Dilekler Diyarı


BeIlow

Öne çıkan mesajlar

Tüm kalbinle bir dilek tut gerçekleşmesi için. Dilekler diyarı denilen karanlık bölgeden geçip Tanrı'ya ulaşması için.

Bölüm -1-

Bir dileğin doğuşu


Yeni ölmüştü karım. Hasta yatağında yatmıştı aylarca ve en sonunda ölüm denen adi olaya dayanamayıp bırakmıştı kendini koynuna. Yıkılmıştım bir anda, tüm hayatım, tüm yaşantım değişmişti o anda. Ama asıl değişen benim yaşamım değildi sanırım hayatta. Küçük kızımızın yaşamıydı bir anda.

Ağlıyordu sessizce odasında bir köşede. Ben gelince güçlü gözükmek için siliyordu göz yaşlarını, bırakıyordu sarkık suratını. Takıyordu maskesini boş bir gülümsemeyle bana destek olmaya çalışır gibi ama başaramıyordu sonunda boşalıyordu gözlerinden yaşlar yağan bir yağmur gibi. Aldım onu koynuma sarıldım sıkıca ve o sözleri söyledim ona biraz umut versin diye inanmayarak kendime. "Tüm kalbinle istediğin bir dilek Tanrı'ya ulaşır ve gerçekleşir bir sihir gibi. Üzülme hayatım geçicek bunlarda geçicek her şey bir anda." Bunu söylerken bir dilek tutmuştum ben, tüm kalbimde kızımın daha mutlu olması için. Bir dilek tutmuştum ben onu bir daha mutsuz görmemek için. Ağlayan gözlerle bana baktı ve "gerçekten mi ?" dedi saf bir edayla. Kafamla onaylamıştım dediklerimi bir anda. Çünkü bir kelime edicek olursam ağlıyabilirdim o anda. Sarıldı sıkıca bana, sanki hiç gitmemi istemiyormuş gibi sıkı tuttu beni, bırakmamak için sıktı beni. Bende sarıldım ona sıkıca üzülmesin diye, acısı bana geçsin diye.

Daha sonra bıraktı beni, geri gitti biraz gözleri ağlamaktan kırmızı olmuştu ama göz yaşları durmuştu artık. Bana baktı ve mutlu, mutsuz bir ses tonuyla "O zaman ben annemi son bir kez daha görmek istiyorum." dedi tüm kalbiyle bana. Bir dilek tuttu kızım benim yanımda annesini tekrar görmek umuduyla, son bir kez bile olsa, hayali de olsa, tekrar görmek umuduyla bir dilek tuttu kızım bu odada benim yanımda. Bende bir dilek tuttum onunla gerçekleşmesini beklemek için oturduk camın kenarına yıldızlara baktık anlamsızca.



--------------Bir dileğin doğuşu------

"Nerdeyim ben ? Neresi burası ?"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Herzamanki gibi bir Bellow klasiği pesimistik hikaye ama bu seferki biraz daha dokundu bana... Kendimden birşeyler hattırlattı,Aklıma gömdüğüm birşeyleri.Sanırsam bu hikayenin daha ilk partı ve ikinci partını görmek için sabırsızlanıyorum... ama içimden bir ses "ulen görür inşallah" diyo... tabi senarist sen olunca... ne çıkacağı hiç belli olmaz :D... Eline sağlık
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Her dileğin farklı bir amacı, farklı bir yaşantısı olsada, gittikleri ve son buldukları yer aynıydı.

Bölüm -2-

Uyanış


"Neredeyim ben ? Neresi burası ?" Gözlerimi açtığımda gördüğüm her şey, hiç bir şeyden ibaretti. Önümde sadece bir kapı vardı, arasından karanlık sızan. Neredeydim ben, etrafıma baktığımda her şey tanıdık geliyordu ama nerden tanıdık geliyordu veya neyi temsil ediyorlardı bilmiyordum hiç. Beynimde bir ses yankılanmaya başladı birden. Beni bana anlatıyordu, amacımı anlatıyordu, kim olduğumu. Küçük bir kızın dileği olduğumu söylüyordu bana. Annesini tekrar görmek isteyen küçük bir kızın son umudu olduğumu. Çoğu dileğin uyanması için çok zaman geçmesi gerekiyormuş ama ben, ben uyanmak için beklememişim hiç. Çünkü saf kalpten dilenen temiz bir dilekmişim meleklere göre. Boynumda ki kolyede koruyumun işaretiymiş. Küçük kızın kalbi.

Ses gitmişti bir anda. Yine kalmıştım benliğimle baş başa yada öyle sanıyordum. Bir ses geldi arkamdan, ilk önce beynimde yankılanıyor sandım, dönüp baktığımda ise gerçek olduğunu anladığım bir sesti bu. Bir adam vardı karşımda, bana bakıyordu tüm kasvetiyle, gücüyle ve sevgisiyle adeta. Sanki küçük kızını uzun yıllar sonra tekrar görmüş bir baba gibi bana bakıyordu karşımda ki amca. Bir ses çıktı ağzından "sonunda" diye. Sonunda demişti acı bir sesle ama neydi sonunda olan ? Merak ediyordum. Korkuyordum da. Çünkü garip gelmişti bana, etrafta sadece o ve ben vardık. İnsanlar bu kadar az dilek dilemiyorlardı bence ama niye etrafta kimse yoktuki acaba ? . Yoksa her dilek yalnız mı çıkardı yolculuğuna ama bu amca, bu amca ne yapıyor o zaman yanımda.

Tekrar "sonunda" demişti amca bana bakarak. Gözlerinden yaşlar akıyordu artık. Üzülmüştüm, içimde bir şeyler kıpırdamıştı ama ne olduğunu bilmiyordum. Sanki tanıyordum onu, biliyordum yüzünü, sesini, ruhunu. Sanki tanıyordum o dileği bir yerden. Aptal gibi amcaya bakarken artık konuşmaya başlamıştı amca. "Geldin sen artık Dilekler Diyarına uyandın uzun uykundan sonunda." demişti amca ama bir sorun vardı daha dileneli sanki beş dakika olmuştu bana kalırsa. Sanırım bu diyarda zaman farklıydı gerçek dünyadaki zamana göre. Anlamalıydım sanırım en başta, iyi dinlemeliydim açıklama yapan melekleri.

Başka bir diyardaydım, bir dilek olarak burada. Doğmuştum bir küçük kızın saf kalbinden gelen dileğiyle bir anda. Hayatım yeni başlamıştı burada. Hayatım nasıl biticekti acaba.


----------Uyanış------------------

"Neredeyim ben ?"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...