Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Resmi tarih ve Adolf Hitler


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
İzm olarak bahsettiğin globalizm en kaba tabiriyle iletişim teknolojilerinin (her alanda, telekominikasyondan paraya, iş gücünden bilgiye) gelişmesi sonucu bütün bir dünyanın tek bir çatı altında toplanmasıdır. Şimdi bu biz izm değildir çünkü bütün izmler bunu kullanabilir. Çok basit bir iki örnek;

Kapitalizm: Emek ve sermayenin küreselleşmesi ile istediği yerde fabrikasını kurar, istediği pazara girer, istediği elemanı çalışıtırır ve büyük şirketler çok daha fazla kar elde eder.

Anarşizm: Bilginin küreselleşmesi sonucu büyük organizasyonlara karşı ortak bir duruş sergilemek, dünyanın bir çok yerinde aynı anda eylem birlikteliği ile küresel kapitalistlere karşı küresel direniş örgütlemek. Devrimden sonra ise zaten sınır diye bir kavram kalmayacağından bütün dünyanın tek bir yaşam alanı olması.


Çin olayını ele alacak olur isek de, Çin şu an komünist bir ülke değilki, evet eskiden öyleydi ama şu an totaliter bir rejimle yönetilen devlet kapitalizmi ile yönetilen bir ülke. Örneğin TC'nin ilk yılları. Çin'de canavar gibi bir sürü özel firma var ve bunların bir çoğu dünya devi olmak yolunda emin adımlarla ilerliyor. Çok yakında BP-Levi's gibi çin markaları da görürseniz hiç şaşırmayın derim. O sebepten bu olay kapitalizm ile komünizmin uzlaşması değilir, Çin'in kapitalistleşme sürecidir.[hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.
[ no pain, no gain ]
Mesaj tarihi:
peki bu butun dunyanin tek bir cati altinda toplanmasi olay basit bir kimyasal reaksiyon gerceklesir gibi kendiliginden ve icinde bulunan ulkelerin insiyatifleri, etkileri olmadan mi gerceklesiyor ?

bundan daha 12 yil oncesine kadar ulkeler arasinda derin siyasi farklar varken, dunya birbirine karsi kutuplasmis bir sekilde silahlanmis ve savasa hazir beklerken, `dusmanlar` hakkinda olumsuz propaganda her ulkenin halkina 50 yildan beri telkin edilmisken bu gun butun bu teyakkuzun tam tersine muzakere, uzlasma, anlasma davranisi icerisindeler.

bu toplumlarda ve ulke politikalarini yoneten insanlarin yonelimlerinde degisme olmadan gerceklesemez. tum dunyada algilama ve davranis biciminde bir degisiklik olmali ki gecmisle boylesine tezat bir noktaya gelinebilsin. cunku ulke yonetimlerinde olmalarindan dolayi tek baslarina buyuk etkisi olan insanlarin secimlerinden dolayi olsaydi dunyaya bakista degisim, bir ulkede yeni bir hukumet geldiginde degisirdi. demek ki toplumun her kademesinde kalici olarak yer tutan bir davranis bicimi degisikligi var.

ne yapiyor insanlar ? ulkelerin kulturleri ve siyasetleri arasindaki farklililara ragmen dunyayi ilgilendiren olaylarda buyuk olcude isbirligi yapiyor. nixon cine ticaret anlasmalari yapmak icin gittiginde cin gayet komunist bir ulkeydi, komunizminin `kapitalist serbest bolgeleri olan` totaliter devlet rejimine donusmesi sureci globalizmin sonucu olan etkilesimin bir sonucudur. kaldi ki vietnamda savasmis olan nixonun cine temaslarda bulunmaya gitmis olmasi dahi basli basina globalizm hareketidir. hatta buyuk ihtimalle nixon bunu kendisi istedigi icin degil, politik ve ekonomik cevrelerden gelen baski sonucu yapmistir.

netice itibariyla bir seye izm diyebilmemiz icin gerekli durumlar global`izm` de mevcuttur. toplumun cesitli kademelerinden bir cok insanda bir davranis bicimi olarak yerlesmis, muglak olsa da belirlenebilir hatlari olan ve siyasi, ekonomik, kulturel olaylarda karar verme kistasi olarak uygulanan bir seydir. eger `futurizm` ne kadar bir `izm` se, globalizm de o kadar `izm` dir.[hline]referanslar :
www.mizzah.com
www.tokaci.com(oscommerce customization)
turkiye.bookturkey.com
aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com
Mesaj tarihi:
aslında evet. anti-globalizm diye bişey varsa globalizm de vardır. globalizmin İZM olarak komunizm kapitalizm ile aynı kulvarda olması gerekmiyo neticede. bi insan hem globalist hem sosyalist hem de ateist olabilir yani. :)[hline] Bütün dünya buna inansa, bir inansa, hayat bayram olsa...
Mesaj tarihi:
Birinci öncelik, devletlerin müzakere, uzlaşma, anlaşma davranışı içinde olduğunu nereden çıkardın, bu sonuca nasıl vardın anlayabilmiş değilim. Mikro milliyetçiliğin deli gibi arttığı, insanların o iki kutuplu dünyaya göre birbirini çok daha fazla yediği bir dünyada yaşamıyormuyuz. Evet kimi eski düşmalar dost olmuşdur ama kimi eski dostlarda düşman. Zaten devletler arası ilişkilerde ezeli dostluk veya düşmanlık diye bir kavram hiç bir zaman olmamıştır ki. Değişen şartlar altında dostluklar ve düşmanlıklar da değişir. Yaşanan gelişmelerde bu değişim ışında ele alınmalıdır. Örneğin Rusya'ya karşı sürekli Çeçen kartını kullanan Amerika artık uluslararası terörle mücadele adı altındaki yeni doktrini ışığında bu tür konularda Rusya ile uğraşmayı bırakmıştır. Ama bir gün ABD başka bir yöne saparsa Rusya ile yine uğraşmaya başlayabilir. Eskiden kavga konuları sınırlıydı, komünizm-kapitalizm gibi, ancak şimdi çok daha fazla dallanmış budaklanmış durumda. Hatta artık devreye sadece devletler değil, en az onlar kadar güçlü örgütlerde devreye girmiştir. Örneğin DTÖ, çeşitli STK'lar, El-Kaide ve türevleri... Nerede o uzlaşma, nerede tek seslilik. Devletler arası tek uzlaşı konusu pastadan daha fazla pay kapma uzlaşısıdır. Örneğin Irak konusunda Fransa çok mantıklı ve güzel argümanlarla ABD'ye karşı çıkarken şimdi pastadan pay kapmak için bu mücadelesini bırakmış Amerika ile uzlaşıya girmiştir.

Evet eski dostlar değişiyor, yeni dostlar ve düşmanlar oluşuyor bu çok doğru ama bu bir izm oluşumu değil ki, sadece değişen koşullara bütün devletlerin bir şekilde ayak uydurması.

Dünyayı ilgilendiren hangi konuda devletler birbiri ile işbirliği yapmış? Mesela Kyoto protokolü bir çok devlet tarafından imzalandı ama ABD işine gelmediği için bir süre sonra bundan çekildi, bu mu iş birliği. Bu sadece o an çıkarın ne ise ona göre davramaktır.

Daha öncede belirttiğim gibi bu yaşananlar bir izm olarak adlandırılamaz. Evet globalleşmeye globalizm denilebilinir ama bu onun genel izm anlamı içine girdiği anlamına gelmez. Bir izm varsa, bunu savunanlar, karşı çıkanlar, mücadele edenler olması gerekir. Ortada globalleşmeye karşı mücadele edenler var mı, hayır. Evet ortada bir mücadele var ama bu globalleşmeye karşı değil, global kapitalizme karşı bir mücadele. Sorun dünyanın globalleşme ile daha da ufalması sonucu globalizmin sadece kapitalizmin tekelinde bir hareket gibi görülmesi, globalleşme karşıtı gibi sunulanların gerçekte globalleşme karşıtı değil, global kapitalizm karşıtı olmalarıdır. Sorun tanım sorunu.[hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.
[ no pain, no gain ]
Mesaj tarihi:
simdi ince noktalar oldugu icin alintili muhabbete giricem

said:
fedaykin, 16 October 2003 16:31 tarihinde demiş ki:
Birinci öncelik, devletlerin müzakere, uzlaşma, anlaşma davranışı içinde olduğunu nereden çıkardın, bu sonuca nasıl vardın anlayabilmiş değilim.


13 yil once birbirlerini seytan ulke olarak gosteren ulkeler bu surec icerisinde bir cok anlasmazlikta muzakere yoluna gitti. ornegin globalizm kavraminin sozunun dahi edilmedigi zamanlarda, kuba fuze krizinde kruscef ve kenedinin tutumu. muhafazakar sahin reganin yuz cevirmedigi uluslararasi nukleer silah indirim anlasmalari.. ki bunlar ulkelerin dusman oldugu zamanlardan ornekler. gunumuze yaklastigimizda ornekleri cogaltmak mumkun.

said:

Mikro milliyetçiliğin deli gibi arttığı, insanların o iki kutuplu dünyaya göre birbirini çok daha fazla yediği bir dünyada yaşamıyormuyuz.


bu onemli bir nokta. dunyada ne zaman yaygin bir akim olussa buna tepki duyan cevrelerin olusturdugu bazi `tepki akimlari` da ortaya cikar. mikro milliyetcilik demissin zaten kendin de, mikro diye nitelemissin. artan globalizm ve uluslararasilasma, kulturlerin kaynasmasi, toplumlarin icerisindeki milliyetci, muhafazakar ya da `haklarini elinden yabanci uyruklular tarafindan aliniyor` goren kesimlerin tepkisine neden oluyor. fakat bunlarin hicbirisi buyuk bir akim olarak nitelenemez.

said:

Evet kimi eski düşmalar dost olmuşdur ama kimi eski dostlarda düşman. Zaten devletler arası ilişkilerde ezeli dostluk veya düşmanlık diye bir kavram hiç bir zaman olmamıştır ki.


fransa ve ingiltere 17. yuzyildan 20. yuzyil baslarina kadar birbirlerini ezeli dusman olarak gorduler, bu hukumetlerin imzaladigi resmi kararnamelerden edebiyatlarina kadar her yere yansimistir, hem de `ezeli dusmanimiz xxx` seklinde net ifadelerle.

said:

Değişen şartlar altında dostluklar ve düşmanlıklar da değişir. Yaşanan gelişmelerde bu değişim ışında ele alınmalıdır. Örneğin Rusya'ya karşı sürekli Çeçen kartını kullanan Amerika artık uluslararası terörle mücadele adı altındaki yeni doktrini ışığında bu tür konularda Rusya ile uğraşmayı bırakmıştır. Ama bir gün ABD başka bir yöne saparsa Rusya ile yine uğraşmaya başlayabilir. Eskiden kavga konuları sınırlıydı, komünizm-kapitalizm gibi, ancak şimdi çok daha fazla dallanmış budaklanmış durumda. Hatta artık devreye sadece devletler değil, en az onlar kadar güçlü örgütlerde devreye girmiştir. Örneğin DTÖ, çeşitli STK'lar, El-Kaide ve türevleri... Nerede o uzlaşma, nerede tek seslilik. Devletler arası tek uzlaşı konusu pastadan daha fazla pay kapma uzlaşısıdır. Örneğin Irak konusunda Fransa çok mantıklı ve güzel argümanlarla ABD'ye karşı çıkarken şimdi pastadan pay kapmak için bu mücadelesini bırakmış Amerika ile uzlaşıya girmiştir.

Evet eski dostlar değişiyor, yeni dostlar ve düşmanlar oluşuyor bu çok doğru ama bu bir izm oluşumu değil ki, sadece değişen koşullara bütün devletlerin bir şekilde ayak uydurması.


butun bu yazdiklarin icerisinde zaten benim sozunu ettigim `irk din dil kultur ayrimina bakmadan gunun sartlari geregince muzakere etme, uzlasma anlasma kavrami var`. sen uzlasma diyince butun ulkelerin ortak bir dogru ideal uzerinde and icerek beraber hareket etmesi mi anliyorsun. uzlasma bir muzakerenin sonucunda bir asgari musterekte uzlasilmasi demektir. muzakerenin konusu abd iraga saldirirken rusyanin ona destek cikmasina karsilik abdnin rusyayi cecenistan konusunda rahatsiz etmemesi konusu olabilir, bu iki ulke cesitli sartlar one surerek ve kabul ederek birbirleriyle anlasabilirler. iste bu bir uzlasmadir. burada onemli olan, birbirlerini cok uzun sureden beri dusman, simdi de potansiyel tehdit olarak goren ulkelerin farkliliklarina ragmen sicak ya da soguk silahlara sarilmadan birbirleriyle muzakere yoluyla anlasmaya varmasi. ha belki biz anlasmayi da sonuclarini da takdir etmeyebiliriz, ama neticede sonuc iyi de olsa kotu de olsa globallik mentalitesiyle yapilmis bir olay olmakta.

said:

Dünyayı ilgilendiren hangi konuda devletler birbiri ile işbirliği yapmış? Mesela Kyoto protokolü bir çok devlet tarafından imzalandı ama ABD işine gelmediği için bir süre sonra bundan çekildi, bu mu iş birliği. Bu sadece o an çıkarın ne ise ona göre davramaktır.


kyotodan bush cekildi. kyotoya imza atan diger ulkeler cekildi mi ? dunyada 200 civarinda ulke var tek basina amerikanin bir anlasmadan cekilmesi mi globallik kavramini belirliyor. hatta tam tersine su an amerika kyotodan cekildigi, amerikan savas suclularinin uluslararasi savas suclari mahkemesinde yargilanmasini kabul etmedigi icin baski altinda. er ya da gece bu ya da baska bir amerikan hukumeti bunlara imza atacak.

said:

Daha öncede belirttiğim gibi bu yaşananlar bir izm olarak adlandırılamaz. Evet globalleşmeye globalizm denilebilinir ama bu onun genel izm anlamı içine girdiği anlamına gelmez. Bir izm varsa, bunu savunanlar, karşı çıkanlar, mücadele edenler olması gerekir. Ortada globalleşmeye karş
Mesaj tarihi:
Şimdi olay renklenmeye ve dallanıp budaklanmaya başladı, güzel :-) . Brezilyadaki o gruplarda global kapitalizm karşıtı çünkü bahsettiğin yaşam tarzını tehdit eden şey kapitalizmin ta kendisi. Şu yazımda da belirttiğim gibi kapitalizmin kendi devamı için insanlara sonradan işler üretmesi sonucu bu noktalara vardık, yoksa insanların ihtiyaçları sebebiyle değil. O sebepten dolayı olayları basit bir teknoloji yaşamımızın ne kadarına girsin konusu gibi değilde, teknolojinin ne kadarı gerçekte bizim işimize yarıyor perspektifi ile ele almak lazım.

İşte bu sebepten dolayı küreselleşme karşıtı diye geçen insanlar aslında bir koalisyondur, içinde hemen hemen bütün ezilenleri, kapitalizm ile sorunu olanlar kapsar. İçinde sosyalistler vardır, çevreciler vardır, anarşistler vardır, vardır da vardır. Ancak hepsinin ortak paydası sistem karşıtlığı yani kapitalizm karşıtlığıdır.

Özellikle anarşist gruplar arasındaki derin ekolojistler bahsettiğin şekilde teknolojiye karşı bir total red içindedirler. Ancak bu gruplar anarşist hareket içerisinde bile azınlıkta olduklarından herhangi bir örnek içerisinde bahsedip anti-kapitalistler bu şekilde demek bence hatalı olur.

Kapitalist bir yaklaşımla TV, coca cola gibi ürünleren mahrum kalmayı bir kayıp olarak adlandırmışsın ancak bir anti-kapitalist için zaten bunlardan mümkün mertebe uzak durmak gerekir. Ancak günümüzün gerekleri sonucu kullanmak zorunda olduklarını da kullanma diye bir zorlama söz konusu değil (derin ekolijistler hariç). Hatta kapitalist bir yaklaşım ve amaçla olmadıktan sonra bol bol kullanmakta fayda bile var :-) Ancak bu coca cola içerek olmaz, içiyorsan yerel içeceğini iç, mesela türkiye örneğinde ayran iç...

Brezilya örneğinde olduğu gibi bahsi geçen mücadele basit bir çevrecilik veya hadi gelin yerel kültüleri koruyalım, onlarda yeşillik olsun muhabbeti değildir. Bu küresel kapitalizme karşı verilen mücadelenin sadece ayaklarından birisidir.

Ayrıca o insanlara soruyorlar mı demişsin de şu soruyu sormayı unutmuşun, kapitalizm sana seçme hakkı tanıyor mu? Hangi renk kot giyeceğini veya hangi işte çalışacağını seçmek gerçekte seçim hakkımıdır yoksa sana dayattığı yaşam biçimi içinde sadece ufak farklılıklarmıdır. Esas insanların önündeki seçim hakkını kısıtlayan ve onları sömüren şey kapitalizmin ta kendisidir. Ve kapitalizm bir kez bir yere girdimi o bölgeye iliğine kadar işler, bir daha ondan kurutuluş çok zordur çünkü çevre şartlarını kendisine göre değiştirir. Ona uygun yaşamak dışında çok az şans bırakır.

Kıssadan hisseye küreselleşme veya globalleşmeyi insanların daha çok iletişim halinde olması ve benzeri çekilde adlandırıyorsan o başka bir şeydir, her türlü malın serbest dolaşımını da buna katıyorsan başka bir şeydir. Kısaca globalizm kendi başına bir izm değildir, kapitalizm için ele alırsak global kapitalizm şeklinde bir sınıftır. Aynı şekilde global kapitalizme karşı çıkan bir çok kapitalistte vardır, ana çıkış noktaları global kapitalizmin sadece büyük sermayeye yarayacağı, küçük ve yerel işletmeleri ise çok zorlayacağıdır.[hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.
[ no pain, no gain ]
Mesaj tarihi:
simdi brezilyadaki o gruplarla yerlileri kasdediyorsan onlar hic de globalizm ya da teknoloji karsiti degil, bilakis avrupadan amerikadan rahat ve refahin gelen, bu insanlarin `kulturlerinin bozulmamasi gerektigine` karar vermis olan insanlar o yerlilerin modern dunyanin nimetlerinden yararlanmasina engel oluyor. teknoljinin ne kadari isimize yariyor dersen buyur karsinda su an monitor klavye var. odada lamba yaniyor, ocakta belki cay kayniyor. bunlarin yararsizligi dusunulemez.

globalizm karsitlarinin koalisyon oldugunu dusunmek yanlis. bu gruplar icerisinde birbiriyle ters goruste olan bir cok oge var.

tv, koka koladan mahrum kalmak degil olay sadece, CIM BICME MAKINESINDEN mahrum kalmak. koye ilac girmesi icin izin alinmasi geregi olmasi. tvnin, iletisim araclarinin kotulugunden de hic bir sart altinda bahsedilemez, su anda bu forumda bu iletisim araclarinin vasitasiyla iletisiyoruz.

bunlardan mahrum birakilmak herseyden once INSAN HAKLARI dusuncesine, insanlarin ESITLIGI ilkesine ters. bu `kulturel koruma` yi icad eden isguzar kendi evinde her tur olanaktan yararlanirken herhangi bir yerdeki yerlinin `kultur mirasi` olarak damgalanip mahrumiyet icerisinde yasamaya zorlanmasi bir suctur. bolgedeki yerlilerin cogu uluslararasi hukuktan haberdar olmadigi icin buyuk ihtimalle ki bu insanlar bu yaptiklarini icra edebiliyorlar, ben oradaki yerlilerden biri olsam butun mahkemelerde dava acarim ayrimcilik yapiliyor, mahrum birakiliyorum diye. ayrica insanlarin secme hakki var, isteyen kola icer, isteyen ayran icer.

yukaridaki savlardan anlasilabilecegi gibi brezilyada olan sey insan haklari sozlesmesine motamot ters dusulmesi, bir grup insanin `kultur mirasi` seklinde bir META gibi damgalanarak diger insanlarin faydalandigi hak ve hurriyetlerden faydalandirilmamasidir.

kapitalizm secme hakki taniyor mu ? tanimiyor mu ? bu gun istersen her seyi reddedip tibete gidip kesis olabilirsin, yahut bir daha cikip munzevi bir hayat yasayabilirsin. ya da turkiyede dahi var olan hippi komunlerine gidip tamamen dogal bir hayat surebilirsin. hangi renk kotu giyecegin, giyip giymeyecegin, kot yerine etek giymek isteyip istemedigin tamamen kendi secimine kalmis.

kaldi ki burada konumuz kapitalizm degil, ideolojik, din dil irk ayrimlarina bakilmaksizin dunyadaki olaylara global mentaliteyle yaklasilmasi. sen global olcekteki olaylarda surekli mal, para, ekonomik olaylara yoneliyorsun. halbuki globallik bunlarla bitmiyor, kulturel, ideolojik etkilesim, orf ve adetlerin kaynasmasi gibi cesitli yonleri de var.[hline]referanslar :
www.mizzah.com
www.tokaci.com(oscommerce customization)
turkiye.bookturkey.com
aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com
×
×
  • Yeni Oluştur...