Apache Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Geçenlerde derste konuşuluyordu.Biyoloji öğretmeni 'Adolf Hitler sadist bir katildir' yakıştırmasını yaptı ve araştırdım.Çoğu bilindik şey yanlış ve çarpıtılmıştır.Tespitlerim; Hitler ve Almanya'daki Nazi Hareketi genelde tüm insanlık tarihinin,özelde Avrupa ve Alman tarihinin objektif olarak araştırılması gereken önemli bir problem alanıdır.Ama ne var ki Hitler ve Nazi hareketi olgusu üzerine objektif bir araştırma yapmak hemen hemen olanaksızdır. Evet Hitler ırkçıdır,ırk olgusundan hareketle geliştirdiğ spekülatif bir tarih görüşünü yaşama geçirmek istemiş,tarihe müdahele etmiş,tarihi değiştirmek istemiştir;bu müdahelenin doğurduğu trajik olgu onun sonu olmuştur. Ama Hitler ırkçılığın mucidi değildi,doğduğu zaman İngiliz ve Fransız kuramcıların geliştirdiği Arien ırkçılığımı ve Darvinist ırklar arası hiyerarşik tabloyu hazır bulmuştur. Hitler tarihine objektif bakışın yapılamama sebepleri. -2 Mart 1936'dan (Ren'in batı yakasında kalan Alman topraklarının geri alınması) sonra Hitler ve Nazi Almanyası ile ilgili her türlü belge,anı,film ve fotoğraflar değiştirilmeye,yeniden kurgulanmaya başlandı.Tarihsel olguları değiştiren ve tarihin bu kesitindeki problemleri yeniden kurgulayan güç,büyük bir güçtür ve bu güç araştırmanın yapılacağı coğrafi alanıda işgal etmiştir ve işgal bu gün bile sürmektedir.Avrupa ve Alman tarihinin bu kesiti üzerine araştırma yapmak maddi olarak imkansızdır. -Her şeye rağmen tarihin bu problem alanı ile hiç bir çıkar gütmeden ilgilenenlere,doğru soruları soranlara uygulanan ve dojazı gittikçe artırılan müeyyidiler,bu araştırmacıların araştırmalarını bir yerden sonra sürdürmelerini engeller.Bunun en güzel örneklerinden biri Sionizm ve terör üzerine yaptığı bir araştırmadan ötürü Roger Garaudy'e uygulanan terördür.R.Garaudy 'İsral,Mitler ve Terör' adlı çalışmasını Fransa'da hiç bir yayınevi basmadı ve R.Garaudy ağır hapis ve para istemi ile 13 Temmuz 1990 tarihli Gayssot-Fabius Yasası'na göre yargılanıyor.Bu yargılama konusunda R.Garaudy şu metni söylemiştir 'Çünkü ben 1982'den itibaren bir tabuyu çiğnedim.Yani İsrail siyasetini tenkit ettim' Nürnberg Mahkemeleri 8 Ağustos 1945'te 2. Dünya Savaşı'nı kazanan Rus,Fransız,İngiliz ve ABD yetkilileri Londra'da 'Uluslarlarası Mahkemenin[i] kurulduğunu açıkladılar.Mahkemenin kuruluş amacı [i]'Avrupa Mihver Devletlerinin(Almanya,İtalya ve müttefiklerinin) büyük savaş suçlularının takibi ve cezalandırılması' biçiminde açıklanıyordu.Oysa daha savaş sürerken 1941 den hemen sonra böyle bir mahkemenin kurulması ve alacağı kararlar tüm ayrıntıları ile belirlenmişti.Dr Goldmen ''The Jewish Paradox''(Grosset-Dunlap,1978) adlı kitabında bu konuda şunları yazar: Savaş esnasında,Dünya Yahudi Kongresi New-York'ta bir Yahudi işleri Enstitüsü kurdu.Yöneticiler Litvanyalı iki büyük hukukçu idi:Jacob ve Nehemiah Robinson.Onların raporu sayesinde,enstitü tamamiyle devrimci iki fikir geliştirdi:Nürnbertg Mahkemesi'nin kurulması ve Almanlara tazminat ödettirilmesi'' Nürnberg Mahkemeleri adlı kuruluş ''büyük çaplı bir linç'' için en ince ayrıntısına kadar Hıristiyan Avrupa'nın gizli Lordları tarafından kurgulanmış bir XX.yy Enksiziyonudur.Bu tür linç amaçlı mahkemeler Avupra tarihinde sık sık görülen bir olgudur.Bu tür mahkemelerin ideolojik ve tarihsel temelleri Katolik ve Anglikan Kiliseleri'dir.Mahkemenin kuruluş ilkeleri hukuk dışılığın bir kanıtıdır. devam edecek [Bu mesaj Apache tarafından 07 October 2003 18:18 tarihinde değiştirilmiştir]
Apache Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Mahkemenin kuruluş ilkeleri; 'Madde 19: Mahkeme delil ibraz etme işlemleri ile ilgili teknik kurallara bağlı kalmayacaktır.Mümkün oldupunca formaliteci olmayan ve hızlı bir yargılama usülü benimseyecek ve inandırıcı bir değer taşıdığı tahmin ettiği her vasıtayı kabul edecektir. Madde 21: Mahkeme kamuoyunca bilinen olaylar için delillerin getirilmesini isteyecek,bu olayları edinilmiş deliller olarak ele alacaktır.Müttefik hükümetlerin belge ve raporlarını da sahih deliller olarak ele alınacaktır' Kurnazca hazırlanmış hukuk bir dilini bir yana bırakırsa maddelerle kast edilen şudur: Almanya ile savaş durumunda olan BAD,Rus,Fransız ve İngiliz subayları hiçbir gerçek kanıt aramadan kendi düşünce ve kanaatlerini,kamuoylarının yönelimlerini 'sahih delil' kabul edip karar verebileceklerdir.Nütnberg Nahkemeleri konusunda İngiliz tarihçi Davit İrving 1988 Toronto duruşmalarındaki tanıklığı sırasında şunları söyledi: 'Bütün Dünya'daki ünlü hukukçular Nirnberg yargılama usulünden utanç duydular.Elbette,savcuların Amerikalı başkanı Robert H. Jacson bu mahkeme usullerinden haya etmişti; okumuş olduğum 'şahsi günlük' inde bu husus apaçık görülmektedir.'' (Toronto 1988 duruşmaları tutanak no: 33.9392 ve 9394) 8 Ağustos 1945'de Nurenber Mahkemesi SSCB Kızıl Ordusu'nun verdiği raporu 'sahih delil' olarak kabul edip Katyn Ormanlarında 11 bin Polonyalı subayın Alman Ordusu tarafından Hitlerin buyruğu gereği katledildiklerine karar verdi. (Kaynak: SSCB Belgesi 54,T.m?I. 39. cilt, s.290.32) Ama ne varki Katyn Ormanları Smolenks bölgesinde idi ve 1940 yılında Smolenks bölgesi ve Katyn Ormanları Kızıl Ordu nun denetiminde idi.Polonyalı subaylar 1940 yılında Kızıl Ordu tarafından Stalin'in verdiği buyurukla katledilmişlerdi.Bu gerçeği yıllar sonra, 13 Nisan 1990 tarihinde Cenevre Üniversitesi Profesörü Dr. Naville,Polonyalı subayların kadavralarını incelerken kanıtlamıştı; kısa bir süre sonrada yeni Rus yönetimi bu gerçeği kabul etmek zorunda kaldı. devam edecek
Apache Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Katyn Ormanları skandalı,Nurenberg Mahkemesi'nin verdiği tek ve biricik skandal örneği değildir.Zaferi kazanmış Komünist ve Hırıstiyan Lordlar da bu mahkemenin ne denli bir kara mizah örneği olduğunu görüyorlardı ve herkesten daha iyi biliyorlardı.Ama onların bildiği başka bir hakikat daha vardı: Kalabalıklar,sürüyü oluşturan insan tekleri,siyasal erk sahiplerinin görkemli törenlerle kendilerine sundularını,tartışmadan,isteyerek doğru kabul edeceklerdir.Çünkü kalabılar Firavun döneminde olduğu kadar XX.y.y.'da da putperesttiler; onlar her zaman 'altın buzağı' yı istemişlerdir.Kalabıklar her zaman görkemli güçlerin önünde dinsel bir tapınma duygusu ile eğitilirler;onlar doğrulara değil,konuşan görkemli ağızların söylediklerine inanırlar.Sürünün içindeki düşünen ve doğruyu arayan bireylere de Nurenberg Mahkemesi konusunda da şu mesaj verildi: Hitler ve Nazi Almanyası konusunda araştırma yapmak istiyorsan rehberin Nürnberg kararları olmalı; tarihin bu kesitinde Nuürnberg Mahkemesi kararlarının çizdği sınırların dışındaki tüm alanlar mayınlıdır. devam edecek
Apache Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Gaz Odaları Nürnberg duruşmalarının en etkileyicisi Dachau Kampı'ndaki gaz odasını ve Hitlerin buyrukları ile uygulanan Nazi vahşetini dramatik bir biçimde gösteren filmdir.Hitler ve Nazi Almanyası için bu filmden sonra akılm almaz bir linç kampanyası başlatıldı.Dünya medyası ve aydınlar çıldırmıştı.Filmler(Exodus,Holokost,Shoah),makaleler,romanlar,binlerce binlerce kez gaz odalarını sergiledi.Ama hiç kimse 1960'lara gelene değin,'' Bu gaz odaları gerçekten var mıdır? Gerçek olduğu iddia edilen bu tarihsel olgunun 'sahih kanıtları' nelerdir? sorularının sormadı.Gaz odalarının varlığını gösterir hiçbir kanıt yoktu;yalnızca zafer kazanmış orduların subaylarının bulup getirdiği tanıklar vardı.Kanıt diye yargıçların eline tek bir gaz odası fotoğrafı vermişlerdi.Dachau Kampı Gaz odası.Ama bu gaz odasının kapısındada aynı subayların izni ile şu acıklamayı koymak zorunda kalmışlardı. 'Banyo salonu olarak kamufle edilen bu gaz odası,hiçbir zaman hizmete sokulmamıştır.' Dachau Kampında hamam olarak yapılan ama yarım kalan bu binayı gaz odası diye kabul ettiremeyeceklerini anlayınca bir süre sonra yazıyı binanın kapısına asmak zorunda kalmışlardı.Münih Çağdaş Tarih Enstitüsü üyesi Martin Brosaat 19 Ağustos 1960 tarihli Die Zeit gazetesinde şunları yazıyordu: 'Ne Dachau ne Bersen-Belgen ne de Buchanwal'da Yahudiler veya başkaları zehirli gazla öldürülmemişlerdir.' Elde yalnızca tanıklar vardı;tanıklar dışında Dachau'daki tanımlanamamış gaz odasının dışında ne Almaya'daki nede Polonya'daki kamplarda gaz odası yoktu.Jean Gabriel CohnBendit,5 Mart 1979 tarihli Libération'un 4. sayfasında şunları yazdı ' Bizim emin olduğumuz hususlarda artık bize inanılmaması pahasına da olsa,kamplarda turistlere gösterilen,oysa şimdi hiçbir zaman olmadıkları bilinen gaz odalarının yıkılmaları için savaşalım.' devam edecek
Apache Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Nürnberg duruşmalarında savılar başlangıçta Yahudi kurbanların 'yakıcı buhar odalarında' öldürüldüğünü ileri sürdüler (Nürnberg belgesi,P.S. 3311 14 Aralık 1945] , iki buçuk ay sonra,Şubat 1946'da ise 'yakıcı buhar odaları' kavramı 'gaz odaları' kavramı ile değiştirildi ve artık tüm mahkeme süresince bu kavram kullanıldı.Savaş sonrasıda yetkili araştırmacı olarak Dachau'ya ABD tarafından gönderilen yargıç Stephen S. Pinter Haftalık Katolik dergisinin 14 Haziran 1959 tarihli sayısında şunları yazıyordu: ' Dachau da savaş sonrasında 17 ay ABD askeri hakimi olarak kaldım.Dahcau'da gaz odası olmadığına tanıklık edebilirim.Ziyaretçilere yanlış bir şekilde gaz odası diye gösterilen yer,aslında bir ölü yakma fırınından başka bir şey değildir.Almaya'daki diğer toplama kamplarında da giçbir gaz odası yoktu.Bize Auschwitz'de bir gaz odasının var olduğu söylendi,Ausvhwitz Rus Bölgesinde olduğundan,orayı görmek için Ruslar'dan izin alamıyordu.. Milyonlarca Yahudinin öldürülmüş olduğu şeklindeki eski bir propaganda efsanesi bu tarzda devam ettiriliyordu.Savaş sonrasında Almanya ve Avusturya'da geçirdiğim altı yıldan sonra,kesinlikle söyleyebilirimki pek çok Yahudi öldürülmüştür,fakat bu sayı asla 1 milyon rakamına bile hiçbir şekilde ulaşmamıştır.Bu hususta ben kendimin herhangi bir kimseden daha yetkili olduğuma inanıyorum.'' Hristiyan Avrupa Uygarlığı'nın gizli lordları buyruk vermişlerdi;mahkemeler,üniversiteler ve medya Alman toplama kamplarına birer gaz odası yerleştirecekler ve bu gaz odalarında 6 milyon Yahudi'nin ve belirsiz sayıda Çingene ile komünistin öldürüldüğünü dünya makuoyuna kabul ettireceklerdi.Bu 'Hristiyanlığın Tarihi'nden sonra 'Tarih' karşı yapılan ikinci bir değiştirme ve yeniden kurgulama girişimi idi.Ve ne yazık ki Hırıstıyan Avrupa'nın lordları bu kezde başarılı oldular.Bu tarih'i değiştirme ve yeniden kurgulamanın,bilinçlerdeki bu yanılsamanın nasıl başarıldığının en güzel örneğinin Michel de Boüard vermiştir.Ünlü Fransız tarihçisi ve Cean Fakültesi fahri dekanı ve Mauthaussen Kampı sürgünü olan Boüard 2 Ağustos 1986'da şu açıklamayı yaptı: '1954'de Mauthaussen hakkında yazdığım kitapta,iki yerde gaz odalarından bahsediyorum.Zaman geçipte düşünmeye vakit bulunca,kendi kendime sordum:Mauthasussen'de gaz odası bulundupu kanaatini nereden edindim?Benim kaldığım süre içerisinde kampta böyle bir yer yoktu,zira ne ben ne başka bir şahıs bunun olabileceğinden kuşkulanmıştı;öyleyse savaş sonrası zihnime yüklediğim bir 'yük' tü bu,öylece kabullenilmişti.Sonra, metnimde-beyanlarımın ekserisini kaynaklara dayandırdığım halde gaz odaları ile ilgili hiçbir kaynak göstermediğimi fark ettim.' devam edecek
Apache Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Mahkeme önünde tanıklık edenlerin durumu daha açık ve anlaşılır bir tutumdu.Yüzlerce örnekten yalnız birini belirteceğim: Nürnberg Askeri Mahkemesi,30 Mayıs 1946 tarihli duruşmada(gaz odaları kavramının Mahkemenin tutanaklarına Şubat 1946'dan sonra girdiğini söylemiştim) gaz odaları konusundaki en önemli tanık Sauckel,Mahkeme Başkanından söz ister 'Bu belgedeki imzanın bana ait olduğunu kabul ediyorum.Bu imzanın benden nasıl alındığını anlatmam için mahkemenin bana izin vermesini talep ediyorum.By belge bana tamamlanmış haliyle sunuldu.İmzalamaya karar vermeden önce okumama ve incelemeye müsade edilmesini istedim.Dileğim reddedildi... Sonra Polonyalı veya Rus bir polis içeri girdi ve sordu: 'Sauckel'in ailesi nerede? Sauckel'i yanımıza alacağız fakat ailesi Sovyet toprağına teslim edilecek.' Ben 10 çocuk babasıyım ve ailemi düşünerek bu belgeyi imzaladım' 1960'lı tarihlerden sonra Avrupalı tarihçiler,politikacılar ve medya sessizce Almanya'daki kamplarda gaz odaları olmadığını kabul ettiler;gaz odalarının yalnızca Polonya'da olduğunu ileri sürdüler.Polonya'daki kamplar içerisinde Aushwitz Kampı ön plana çıkıyordu ve iddiaya göre yalnızca bu Kampta 4 milyon Yahudi gaz odalarında öldürülmüştü.Ve gene iddiaya göre Yahudiler bu odalarda Zyklon B gazı ile öldürülmüşlerdi.
Apache Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Evet böyle bir gaz vardı ve bu gaz ilk kez 1. Dünya savaşında tifüse karşı verilen savaşta elbiselerin ve araçların tifüs mikrobundan temizlenmesinde kullanılmıştı.Zyklon B ya da siyanitrik asit insan öldürmek için ilk kez Almaya'da değil Amerika Birleşik Devletlerinde kullanıldı;Arizona'da bir mahkum 1920 yılında bu gazla idam edildi.Daha sonra aynı gazı Kaliforniya,Kolorada,Maryland,Missisipi,Misuri,Nevada,Yeni Meksika ve Kuzey Karolanya eyatleri idam mahkumlarını öldürmek için kullandılar.Bu gazın yapımı,kullanımında alınması gereken güvenlik önlemleri,kullandıktan sonra kullanılan yerin gazdan arındırılması(en az 10 saat havalandırılması gerekiyor) çok pahalıya mal olduğu için ABD'de kullanımında vazgeçlildi;ama iddiaya göre çok özel ve pahalı tedbirler gerektiren bu gazı Almanlar savaş koşullarında pek çok miktarlarda,6 milyon Yahudi ile milyonlarca Çingene ve komünisti öldürmek için kullandılar. devam edecek
unity100 Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 ya bunun polemigini 2. dunya savasi topiclerinde yaptik, aynen bu yeni `neo neo hitlerizm` taraftari irkci egilimli cevrelerin ortaya fiskirttigi bu yukarida saydigin savlari tartistik. bu adamlar gaz odalarinda birak yahudileri KENDI SAKAT VE AKIL HASTASI VATANDASLARINI OLDURDULER. bunun sahidi de ne amerikan `mahkemeleri` ne `kiziordu`. bu exterminasyon hastanelerinin bulundugu kasabalardaki dehset icindeki alman halki. ustelik bu olaylar daha 2. dunya savasi baslamadan basladi. said: 1960'lı tarihlerden sonra Avrupalı tarihçiler,politikacılar ve medya sessizce Almanya'daki kamplarda gaz odaları olmadığını kabul ettiler; kim etmis ? yok boyle bir sey. o zaman ben de buradan soyluyorum, dunyadaki butun ayakkabi saticilari ve sebze hali calisanlari ve b alikcilar 1970 lerden beri sessizce sslerin aslinda ornitorenk oldugunu kabul ettiler. butun bu yazdigin muhabbetler avrupada yukselen irkcilik sonrasinda ortaya sacilan sacmalar. aynen turkiyede radikal islamci ya da sol kesimlerin tarihi carpitmaya calismalari gibi. ha gaz odalarina delil mi ariyolar, buyursunlar israile orada gaz odasindan sag kurtulmus tonla insan var. a yok hani delil ? bakiversinler 1945 te toplama kampinin onunde vucudunda 100 gram etle ciplak cekilmis fotografina, buyursunlar bu gunku surat hatlarina baksinlar, kriminal antropologlar cok iyi belirleyiverir ayni kisi olup olmadigini. bunlar irkci sacmaliklaridir. 3. reich denen futuhat bol bol adam oldurmus, hatta diger uluslari 10 ar biner cizdigi yetmiyormus gibi kendi ulusu icerisinde de kesmedik bogaz birakmamistir. gebermek bir tek jurnale bakiyordu o donemde. biri sana kil olsun, gestapoya bi laf ucursun bu adam hain diye, ertesi gece evine donmezdin, kimse de ne oldugun bilmezdi. sicak koltuklarina bi taraflarini koyup bugun irkci sacmasi bu savlari ortaya sacan bu `saygin` yazarlar kaldirsinlar da o bir taraflarini gidip almanyada zulum goren ALMAN vatandaslariyla konussunlar.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com
Apache Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Delil olmadan karşı çıkmaya çalışmayın.O yılın gazete küpürlerini bulabilirsem yayınlayacağım.Uzun süredir araştırıyorum ve yazdığım metinlere karşı çıkacaksanız delil göstererek yazınız.Gaz odaları hakkında bir(1) tane hakiki delil bile bulunmazken 'yok efendim gaz odası var' vari konuşmalar saçmalıktan başka birşey değildir.
Apache Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 devam Missuri,Kaliforniya ve Kuzey Karolayna eyaletleri hapishanelerinin Zyklon B gazı konusunda resmi danışmanı olan uzman baş mühendis Fred Leuchter Jr., 15 Nisan 1988 tarihinde Massachusetts'de Maldende yazdığı,başta Auschwitz olmak üzere doğudaki kamplarda yaptığı araştırmanın sonuçlarını bir raporla açıkladı.F. Leuchter Raporu'nun sonuçları: 'Bu binaların yerinde yapılan teftiş gösteriyor ki şayet bunlar idam odaları olarak kullanılmışlarsa, yapılışları son derece kötü ve tehlikelidir.Burada hiçbir tedbir alınmamıştır... (Auschwitz'in 1 ve 2 numaralı ölü yakma fırınları hakkında,) Bir numaralı fırın Auschwitz SS Hastanesine bitişiktir ve Kamp'ın ana kanalizasyonu atılan pis su borularıyla techiz edilmiştir;bu durum ise gazın kamptaki bütün binaları sarmasına imkan vermiş olurdu.Majdanek'e gelince: Bu bina kendisine atfedilen maksat için kullanılamaz,çünkü bir gaz odası inşası için gerekli asgari şartları dahi taşımamaktadır.Belgesel malzemelerin tamamını gözden geçirdikten ve Auschwitz,Birkenau ve Majedenek'deki bütün yerleri teftiş ettikten sonra,yazar kesin dellilere dayanarak belirtir : bu yerlerden hiçbirinde gazlı idam odası OLMAMIŞTIR. Zyklon B gazı Alman Toplama Kampları'nda hiçbir zaman kullanılmadı,bu yalanı Hıristiyan ve komünist aydınlar uydurdular.Hitler savaşın en sıkışık durumnlarında cephelerde bile zehirli gaz kullanımını yasaklamıştır;bunu Alman ordusunun geleneklerine uymayan ahlak dışı bir savaşma biçimi olarak görmüştür. devam edecek
Apache Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Toplama Kampları Hitler ve Nazi Almanyasına getirilen bir başka eleştri 'Toplama Kampları'dır.Savaş sonrası öylesine yoğun bir karalama kampanyası başlatıldı ki hiç kimse resmi görüşün dışında düşünemedi.Evet Nazi Almanyasında 1934'ten sonra bu kamplar kuruldu ve bu kamplarda savaş tutsaklarını,komünistleri ve Yahudileri tuttular;ama bu kamplar gaz odaları önünde öldürülme sıralarını bekleyen masum insanların beklediği birer mezbaha değildi.Ayrıca bu kamplar Nazilerin şeytani dehalarının ürünü de değildi;tarihleri boyunca tüm uluslar savaş sırasında tutsak alınan düşman askerleri için bu tür kamplar kurmuşlardı.Ama siyasal erki elinde bulunduranların,başka türlü düşünen kendi vatandaşları için ya da salt başka bir ulusun veya ırkın temsilcileri için ilk toplama kamplarını kurmak onuru ne Hitler'e ne de Naziler'e aittir,bu işin onuru Sovyetler Birliği Komünist Partisi ne ve bu Parti'nin lideri Vlademir İlyiç Lenin e aittir. 1918 yılı Ağustos ayının başlarında Çeka'nın kurucu ve lideri Dzerhinski ile Kızıl Ordu'nun kurucusu ve komutanı L.Troçki Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi'ne toplama kampları kurulmasını önerdiler.9 Ağustos 1918'de Lenin Komünist Partisi Penza Yürütme Komitesi'ne çektiği telgrafta tarihin ilk siyasal amaçlı toplama kampının kurucu oldu.Lenin telgrafında 'gulakların,rahiplerin,Beyaz Muhafızlar'ın ve diğer şüpheli unsurların bir toplama kampına katılması butruğunu veriyordu. devam edecek
Apache Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 SSCB Kampları'nda (Gulag) 1941'in başında 1.930.000 tutuklu bulunuyordu.1934-41 arasında da Gulag Kolonisi'ne tıkılan insan sayısı 7 milyondur;bu süre içerisinde GPU-NKVD'nin idam ettiği 720 bindir(680 bini 1937-1938 yılları arasında infaz edildi); geri kalanlar GULAG koşullarının sonucu olarak açlıktan,soğuktan,dayaktan,köle statüsünde çalıştırılmaktan ötürü öldüler. Kamplar konusunun problematiği,yaygın bir uygulamanın içinden belki de en az kötü olanını(Nazi Almanya'sının kamplarını) seçip bunu kendi türünün biricik örneği,tüm insanlık tarihinin ilk ve tek ugulaması olarak sunmaktır;bu sunuşu bıkıp usanmadan filmlerle,romanlarla,konferanslarla,özel turistik turlarla 1945'den sonra yetişen kuşaklara ezberletmek,kabul ettirmektir;bu yaygın propoganda eylemi sürerken büyük bir sanayi durumuna gelen Gulag kolonilerinin görmezlikten gelinmesidir; ABD'de Japonya ile savaşa girildiğinin ertesi günü Japon kökenli kendi yurttaşlarının toplanıp kamplara tıkılmasını önemsiz bir kaza gibi gösterip,bu kamplardaki uygulamaları tüm araştırmacılardan kaçırmaktır. Evet Hitler ve Nazi Partisi Almanya'da ve işgal edilen topraklarda kamplar kurmuşlardır;bu kampların denetimini ve bu kamplardaki disiplini SS'ler gibi özel yetiştirilmiş güvenlik güçlerine bırakmakla hukuksal bir problem yaratmışlardır;ama bu uygulamayı İngiliz İmparatorluğunun Afrika,Asya ve Amerika kıtalarındaki yerli uluslara uygulamanarından ve Bolşevikler'in Gulag pratiğinden dersler çıkararak,onları taklit ederek yapmışlardır;öncelik İngilizler'de ve komünistlerdedir ve bu son derece önemli bir noktadır.Nazi Almanyası'ndaki uygulama gerek nicelik gerekse nitelik açısından örneklerine göre çok daha insancıldır. devam edecek
Apache Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Böyle bir uygulamaya bir insan ya da birden fazla insan neden kakışır? Bazı insanlar diğer insanları içine tıkacağı ve boğazlayacağı ya da ölüme terk edeceği kamplar sistemetiğini nasıl kurar? Bu sorunun yanıtına yönelik araştırma yapmadım.Bu soruların yanıtlarını doğrudan doğruya Hıristiyan ideolojisinin 'Avrupa İnsanı'nın ruhunda açtığı derin yaralar yatar.Bu ideoloji ile hesaplaşma,kamplar gerçeğinin Avrupalı insan ruhunun hangi yapılanmalarında yer aldığının yanısıra Nazizmin ve Komünizmin köklerine de ışık tutacaktır.Katolik ve Ortodoks kiliselerinin tüm Karanlık Çap(Orta çağ) boyunca bin yıl süren baskısı ve zulmü Avrupalı insan ruhunda onmaz yaralar açmıştır;Kilis bin yıl süren bir kamp tutsaklığında eğitmiştir Avrupalı insanı. devam edecek
Daesu Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Silthanas madem öle dedin kalbim sızladı bi an sırf sen istedin diye geniş çaplı Josep STALİN yazı dizisini hazırlıycam :) "gogle search : stalin" :) geliyoooorrr..[hline]
unity100 Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 delil mi istiyosun buyur : ------------------------------------------------------------ Please click on the images to see a larger version of each picture on a separate page. Each enlarged image is approximately 25-45kb. (Best viewed on Netscape and I.E. versions 3.0 and higher.) Birkenau Concentration Camp Majdanek Concentration Camp Mauthausen Concentration Camp Nazis used gas chambers to murder the majority of concentration and death camp prisoners, especially Jews. The most famous gas chambers were built at the largest death factory, Auschwitz II, Birkenau. All told, four of these killing factories were built at the massive camp. Up to 2,000 persons could be killed at once in one chamber. Concentration camp expert Wolfgang Sofsky, whose book "The Order of Terror" provides one of the clearest accounts of how the system functioned, describes how the gas chambers figured prominently in that process: "A death factory is a work organization whose purpose is the annihilation of large numbers of human beings, without a trace. On a twenty-four-hour basis, victims were murdered, their corpses displosed of. Kommandos of prisoners collected the belongings of the dead and brought them to the sorting sites. The bodies were checked for gold teeth and thrown into mass graves or pits or burned in cremation ovens. Mass annihilation was organized on the basis of a division of labor. The process was integrated into a kind of assembly line, its stations coordinated in temporal sequence. Killing was mechanized by the installation of stationary gas chambers, into which hundreds of persons were lured and then poisoned by carbon monoxide or hydrocyanic acid fumes. The death factory was an apparatus that functioned smoothly, virtually trouble-free, working at a high capacity and speed. A death train arrived at the ramp in the morning; by the afternoon, the bodies had been burned, and the clothing brought to the storerooms." At Auschwitz and Majdanek, Nazis employed Zyklon B, a crystalline hydrocyanic acid that became poisonous gas when released into the gas chamber vents. Nazis first experimented with the gas in Block 11 at Auschwitz I, where 600 Soviet POWs and 250 Poles were killed in Sept 1941 with Zyklon B. Rudolf Höss, the camp commandant, reported the experiment provided him the mental comfort he needed for implementing mass murder: "I will say frankly that killing that group of people by gas relieved my anxieties. It would soon be necessary to start the mass extermination of the Jews, and until that moment neither I nor [Adolph] Eichmann had known how to conduct a mass killing. A sort of gas was to be used, but it was not known what kind of gas was meant and how to use it. Now we had both the gas and the was of using it. I had always been concerned at the though of mass shootings, particularly of women and children. I was already sick of executions. Now my mind was at ease." At the Chelmno death camp and a subcamp Gusen, mobile gassing vans used carbon monoxide exhaust to kill prisoners, while the "Action Reinhard" camps (Sobibor, Treblinka, Belzec) used carbon monoxide gas chambers. ------------------------------------------------------------ toplama kamplari hodo muydu ? buyur : fotolar : http://www.rudyfoto.com/hol/campphotos.html ah bak AVUSTURYA HUKUMETI gaz odalarinin varligini gizlemis olan birini mahkum etmis buyur : ----------------------------------------------------------- Man Convicted for Denying Knowledge of Gas Chambers In a seemingly politically motivated move, the Government of Austria convicted Edwin Neuwirth for claiming to have no knowledge of Nazi gas chambers. Mr. Neuwirth, was a respected industrialist and former Waffen SS soldier. He won notoriety recently when he invited Russian nationalist Vladimir Zhirinovsky to Austria. Mr. Neuwirth, who is 68 years of age, was convicted by an eight-member jury, in a seven to one vote, under a law banning statements or actions that deny Nazi atrocities or glorify Nazi activities. Neuwirth was given a one-year suspended sentence. Neuwirth's truoubles began when he invited Zhirinovsky to Austria in December 1993. The visit embarrassed establishment politicians in Austria. Many complained that Zhirinovsky, known for his fiery nationalism, not be allowed to ever return. During Zhirinovsky's visit, Neuwirth commented during an interview that he knew nothing of gas chambers in Nazi concentration camps, where it is alleged that millions of Jews were killed during the Second World War. It is reported that Neuwirth responded to a question about the gas chambers, "I know nothing about that.'' He also went on to add, "And there are studies that were made there which say there were no gas chambers.'' During the trial, Neuwirth pleaded not guilty, saying he was referring in the interview to what he knew at the time. Neuwirth served during World War II with the elite Waffen SS. He served
unity100 Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 bir daha `deliliniz olmadan karsi cikmayin` gibi bir lafi boyle dangalak irkci akim cercevesinde is yapan okuzlerin sacmalarina cok guvenip milyonlarca insani GEBERTMIS bir akimi `aha amanin bakin aslinda oyle degilmis` tarzinda aklayan sekilde sarfetmezsin umarim. asil sen sacmasapan dedlillerle karsimiza cikma.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com
unity100 Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 aaa ama hala yetmemistir belki, buyur gaz operasyonlarinin lojistigi, ikamesi, sivilleri vurmakla gorevli alman `kampfgruppe`ler : http://www.ushmm.org/wlc/article.php?ModuleId=10005220 The Nazis began experimenting with poison gas for the purpose of mass murder in late 1939 with the killing of mental patients ("euthanasia"). A Nazi euphemism, "euthanasia" referred to the systematic killing of those Germans whom the Nazis deemed "unworthy of life" because of mental illness or physical disability. Six gassing installations were established as part of the Euthanasia Program: Bernburg, Brandenburg, Grafeneck, Hadamar, Hartheim, and Sonnenstein. These killing centers used pure, chemically manufactured carbon monoxide gas. After the June 1941 German invasion of the Soviet Union and Einsatzgruppe (mobile killing unit) mass shootings of civilians, the Nazis experimented with gas vans for mass killing. Gas vans were hermetically sealed trucks with engine exhaust diverted to the interior compartment. Use of gas vans began after Einsatzgruppe members complained of battle fatigue and mental anguish caused by shooting large numbers of women and children. Gassing also proved to be less costly. Einsatzgruppen (mobile killing units) gassed hundreds of thousands of people, mostly Jews, Roma (Gypsies), and mentally ill people. In 1941, the SS concluded that the deportation of Jews to extermination camps (to be gassed) was the most efficient way of achieving the "Final Solution". That same year, the Nazis opened the Chelmno camp in Poland. Jews from the Lodz area of Poland and Roma were killed there in mobile gas vans. German administration of Europe, 1942 In 1942, systematic mass killing in stationary gas chambers (with carbon monoxide gas generated by diesel engines) began at Belzec, Sobibor, and Treblinka, all in Poland. As victims were "unloaded" from cattle cars, they were told that they had to be disinfected in "showers." The Nazi and Ukrainian guards sometimes shouted at and beat the victims, who were ordered to enter the "showers" with raised arms to allow as many people as possible to fit into the gas chambers. The tighter the gas chambers were packed, the faster the victims suffocated. The Nazis constantly searched for more efficient means of extermination. At the Auschwitz camp in Poland, they conducted experiments with Zyklon B (previously used for fumigation) by gassing some 600 Soviet prisoners of war and 250 ill prisoners in September 1941. Zyklon B pellets, converted to lethal gas when exposed to air. They proved the quickest gassing method and were chosen as the means of mass murder at Auschwitz. At the height of the deportations, more than 12,000 Jews were gassed each day at Auschwitz. The elder of two daughters born to a Jewish father and a Catholic mother, ... Casting of Majdanek gas chamber door Concentration camps like Stutthof, Mauthausen, Sachsenhausen, and Ravensbrueck, although not designed specifically as extermination camps, also had gas chambers. The gas chambers were relatively small, constructed to kill those prisoners the Nazis deemed "unfit" to work. Most of these camps used Zyklon B as the killing agent in their gas chambers. ----------------------------------------------------------- a buyur bak baska bir kaynaktan senin yazdigin o sacmaliklarda iddia edilenler ve gercegin nasil oldugu : The following questions are routinely posed by "Historical Revisionists" in their efforts to deny the existence of the Holocaust. The responses to these arguments were prepared by Center Researcher Aaron Breitbart The Holocaust was merely Allied propaganda. There is no proof that the Holocaust occurred. The estimates of Jewish losses during the Holocaust are greatly exaggerated. There were never even 6 million Jews in Germany. Didn't the International Committee for the Red Cross report that only 300,000 people had perished in the German concentration camps, not all of them Jews? Nazi policy towards the Jews was emigration, not extermination. Not a single document has been found with Hitler's signature ordering the extermination of the Jews. Zyklon B was a fumigant. It wasn't a practical agent for mass murder. If Zyklon B is so highly toxic, how could bodies have been removed from gas chambers only minutes after execution? Zyklon B is so highly flammable that a single spark from the ventilation system or the immense heat created by the nearby furnaces would have resulted in an explosion. There is no proof whatsoever that the Nazis ever murdered anyone in gas chambers. American engineer and execution 'expert', Fred Leuchter, proved that the 'so-called' gas chambers at Auschwitz could not have been used for their 'alleged' purpose. Didn't Simon Wiesenthal himself state that there were no extermination camps in Germany? For years, the death statistics at Auschwitz-Birkenau had been put at
unity100 Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 said: Apache, 07 October 2003 21:49 tarihinde demiş ki: Delil olmadan karşı çıkmaya çalışmayın.O yılın gazete küpürlerini bulabilirsem yayınlayacağım.Uzun süredir araştırıyorum ve yazdığım metinlere karşı çıkacaksanız delil göstererek yazınız.Gaz odaları hakkında bir(1) tane hakiki delil bile bulunmazken 'yok efendim gaz odası var' vari konuşmalar saçmalıktan başka birşey değildir. asil gaz odasinda babasini annesini kaybedenler hala yasiyorken senin utanmadan cikip da `yok efenim gaz odasi yoktur` demen dupeduz sacmalik da degil, saygisizligin daniskasidir. daha onceki bir tartismada bu sacmaliklar ortaya cortlatildiginda da soyledim, yine soyluyorum, kazakistandan gelen benim yurdumda kalan ogrencinin dedesi, ukraynada kurulmus nazi toplama kampinda SABUN OLMAKTAN ucu ucuna kurtulmustu, adam dedesinin yasadiklarini birebir naklediyorken sen cikip hicbir poqu gormemis irkci yazarlarin 3. elden yazdiklarini ortaya atip canini zor kurtarmis insanlara yapilan saygisizligi desteklemis oluyorsun.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com
unity100 Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 devam... kesmemistir nurnberg mahkemesi hodoydu diye sacmaliyan adamlarin seyini reva gormusun bu foruma, buyur nurnberg mahkemelerinin kayitlari, birebir herseye ulasabilirsin bu linkten : http://www.nizkor.org/hweb/imt/ buraya basacaktim ama simdi 60 70 bin kelime ayip olur.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com
Soulbringer Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Mesaj tarihi: Ekim 7, 2003 Ne güzel kazanan google oluyor ne güzel... :D[hline]§Tanrıdan önce karanlık vardı...§ What if God was one of us Just a slob like one of us Just a stranger on the bus Trying to make His way home ....................................................
GuNBoX Mesaj tarihi: Ekim 8, 2003 Mesaj tarihi: Ekim 8, 2003 abartmi$ :)[hline]Batıdan batar Güneş;karanlık basar birazdan. Gece gölgeleri çöker,kapı açılır o zaman, Pencereden sızar ışık,etrafı aydınlatır. Korkmayın kara kızılağaçtan!Kır söğüt zararsızdır! Korkmayın ne kökten,ne daldan!
Apache Mesaj tarihi: Ekim 8, 2003 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ekim 8, 2003 Unity100 verdiğin belgelerin hepsi 'gerçek delil' özelliği taşımayan NÜRNBERG kanıtlarıdır.Nürnberg'in taraflı ve rezil hukuk anlayışı tüm Dünya tarafından reddedilirken,senin burada karşıma çıkarıp getirmen google ı iyi search lediğini anlatır. http://www.ushmm.org/wlc/article.php?ModuleId=10005220 bu linkte bir tane bile 'gerçekçi delil' bulunmamaktadır.Sadece filmlerde,tiyatrolarda,gazetelerde duyduğunuz asli bir delile dayanmayan yazılar kabul edilmemektedir.Çoğu Hollywood yazarınında Yahudi olması dünyada çoğu düşünce akımını ters etkilemiştir.
Apache Mesaj tarihi: Ekim 8, 2003 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ekim 8, 2003 http://www.nizkor.org/hweb/imt/ Bu siteye çok güldüm.Kanıt verip,nereden kanıt verdiklerini kendileri bile bilmeyen sırf iftira amaçlı bir site.Bir kanıt verirken Tarihi,Zamanı ve yeri belli olsun mümkünse.
Absolut Mesaj tarihi: Ekim 8, 2003 Mesaj tarihi: Ekim 8, 2003 Nazi Hunter Unity :)[hline]Kalplerdeki Kaymak Profocio Web Hosting
unity100 Mesaj tarihi: Ekim 8, 2003 Mesaj tarihi: Ekim 8, 2003 said: Apache, 08 October 2003 15:37 tarihinde demiş ki: Unity100 verdiğin belgelerin hepsi 'gerçek delil' özelliği taşımayan NÜRNBERG kanıtlarıdır.Nürnberg'in taraflı ve rezil hukuk anlayışı tüm Dünya tarafından reddedilirken,senin burada karşıma çıkarıp getirmen google ı iyi search lediğini anlatır. http://www.ushmm.org/wlc/article.php?ModuleId=10005220 bu linkte bir tane bile 'gerçekçi delil' bulunmamaktadır.Sadece filmlerde,tiyatrolarda,gazetelerde duyduğunuz asli bir delile dayanmayan yazılar kabul edilmemektedir.Çoğu Hollywood yazarınında Yahudi olması dünyada çoğu düşünce akımını ters etkilemiştir. kim reddediyormus ? bu aynen evrim topicinde `artik bilim adamlari evrime inanmiyor` demekle ayni sey. avusturya mahkemeleri katliami inkar eden bir devlet gorevilisine hukmu giydirmis, sen toplam 5, 6 kadar gecmisi saibeli ve radikal akimlara yakin `yazarin` ortaya cortlattigi HICBIR dayanagi olmayan seyleri kanit olarak kabul ediyor, HERMAN GORING gibi nazi elebasisina kendini savunma hakki verilen, kendilerini savunmak icin tanik cagirabildikleri, fakat yapilan katliamlara taniklik etmis ust duzey yetkililerin kendi aleyhlerine taniklik etmesi sonucunda hukmu cart diye giydikleri 4 tane ulusun hakimlerinin yer aldigi bir resmi mahkemenin birebir kayitlarini inkar ediyorsun. e olay bu tarzda yapilabiliyorsa isler cok kolay. ben 4 aya bi kitap basarim, 2. dunya savasinin olduguna dair kanit yoktur, bu muttefik propagandasidir diyiveririm. buyur aksini ispat et. one surecegin tum olum raporlarini `sahte resmi kayit`, getirecegin butun hayatta olan taniklari `yalanci` diye nitelendirir, isi bitiririm. ya da elvis aslinda yasiyor derim. senin paste ettigin bu dokumanlar kendilerine `revizyonist` diyen, avrupada son 10 yil icerisinde irkci akimlarin gorulmesiyle paralel ortaya cikmis bir takim irkci yazarlarin one surdugu polemiklerdir. eger benim verdigim yapilmis, yayinlanmis, resmi ve bilim cevrelerinden, macar hukumetinden, toplama kampindan 100 gram etle kurtarilmis insanlarin naklettikleri delil niteligi tasimiyorsa senin paste ettigin bu hokkabazlarin sallamalari hicbir baltaya sap olamaz. google i iyi arastirdik bak ne kadar guzel boyle bir bilgi arama bulma imkani var. sen de arastir bak bakalim neymis. http://www.ushmm.org/wlc/article.php?ModuleId=10005220 bu linki begenmedin demek ? e yukaridaki linklerde bulunan sayfalarda bulunan diger dokumanlara giden adreslerle beraber toplam 30-40 linki napicaz ? macar hukumeti de kesmedi demek ? a yo hayir sana dedesi toplama kampindan pacayi siyirmis adamdan dinledik diyoruz a demek ki onlar da sahtekar. herkes sahtekar herkes yalanci bir tek basini irwingin cektigi 5 tane neo-irkci `yazar` sahtekar degil.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com
Öne çıkan mesajlar