Sufi Mesaj tarihi: Ekim 8, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 8, 2003 bu adam iyi midir kötü müdür karar veremedim bir türlü. en öne çıkan grup elemanı olmasına rağmen en kalitesiz parçaları gruba çaldırtan da o. grubu zirveye çıkaran parçalar; syd barett'ın öldü söylentisiyle ortadan kaybolmasından sonra waters'ın grupta daha aktif bir rol almasından sonraya rastlıyor. a saucerful of secrets'lar, dark side of the moon'lar, meddle'lar hep o dönemin başyapıtları. ama sonra bakıyorsunuz the wall ve final cut gibi "öncekileri yapanlar da bunlar mıydı gerçekten?" dedirtecek şeyler yapıyorlar. bu son iki çalışmanın tamamının altında waters imzası var tabi ki. waters sonrası dönemde gilmour ağırlıklı bir çalışma olan a momentry laps of reasons'a baktığımızda da, eski kalitenin epeyce uzağından geçen ama önceki ölümsüz çizgileri taşıyan parçalar görüyoruz. ister istemez insan soruyor: waters ne kattı ne götürdü? waters'ı tek başına görmeye kalktığımızda da radio chaos gibi bir faciayla karşılaşıyoruz ki tarifi mümkün değil. tabi bunların tamamı benim zevkime dayanan yorumlar. siz ne düşündünüz merak ettim.[hline]Her hakkı mahfuzdur. ©2003 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Draven Mesaj tarihi: Ekim 8, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 8, 2003 waters zor bi kisilik, grupla anlasamiyan birsey. herkesin gorusu farklidir, ancak pink floydu kendisi yapan, gilmour dur bence. Hernekadar watersin etkisi olsada. Ya bide ayri taraflari var olayin; gilmour 'sarki sozlerinin pek bir anlami yok' derken, waters 'david ne bilirki be, benim sarki sozlerim harikadir hep anlamlidir' der, yani denge yoktu, o yuzden yaptiklari yapitlar birbirilerinden ayri.[hline]If we die, we all die together. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar