Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

ağıt helva


sir

Öne çıkan mesajlar

şevkatle boğdun beni. geceyarısıydı. uykudaydım. mis kokulu ellerinle o yumuşak yastığı bastırıverdin yüzüme. sonra tatlı hüzünü yaşarken öldürdün beni. tek tek parmaklarımı koparıp aldın. kulaklarımı kesip pembe bir mendile sardın. sonsuza kadar seni dinlemek zorundaydım.

bunu fırsat bilerek, şimdi bir kendi bestelediğin bir requiemi yönetiyorsun, kimseye atfedilmemiş, hiçbir yerden ilham alınmamış..ilk ölçülerde kimliksiz, kişiliksiz bir acı var, işte tam o sırada başlıyor orkestra bangır bangır ağlamaya..ellerin havaya doğru kalkıyor, orkestrayı yönetmek için benim kopuk orta parmağımı kullanıyorsun. dayanılmaz müzik, karnını titretiyor. yukarıya bakıyorsun. alaşağı ediyorsun gökyüzünü, uzattığın ellerinle. ben halen bir hayal dünyasında ölüyorum.

doğrusu pek neşeli, pek şen şakrak boğdun beni. önce sadece kemanlar. sonra diğer yaylılar. bir süre böyle devam etti. nefesliler girdiğinde nefes almayı bırakmıştım. koronun da girmesiyle bir anda yukarı doğru fırladım. damarlarımda atan son baslar, beni aynı anda aşağı doğru çektiler. sansasyoneldi ölümüm. o anda, biliyordum, salondaki seyirciler, elleri paramparça olana kadar alkışlayacaklardı seni. sen, gözyaşları içinde onlara doğru reverans yaparak selamlar verecektin, öpücükler yollayacaktın..biliyordum..

bu cansız halimle sana nihayet çok şık acılar, çok biçimli, çok tahmin edilebilir ilhamlar sunabiliyordum. hüznüne hüzün katıyordum. bir müzisyen daha ne ister? nereden geldiği belli olmayan, öncesi ve sonrası görülemeyen bir acı..ifade edemiyordun. o kadar yoğundu ki, tam anlamıyla hissedemiyordun bile..saçmaladın. sonra buna "beste" dedin. geceyarısı odama girip beni boğdun. acının bir kısmını bana doğru bütün nefesinle üfledin. nasıl da pooffff diye suratıma esmişti yalnızlığın..

bu ne büyük şerefti! acına geçici bir isim takmıştın. bu ismin yazılı olduğu bir kolyeyi kuryeyle adresime yolladığında doğrusu çok sevinmiştim. hemen boynuma asmıştım onu, etrafta günlerce senin kaybolmuşluğunla dolaşmıştım.

şimdi, yükselirken işte bu kolyeyi tutuyorum avuçlarımın içinde. kırmızı gözlerle dolu salona bakıyorum. insanlar parmaklarını bana doğrultuyor (onlar da bir gün kopacak!). insanlar bakışlarını bana saplıyor. insanlar..elleri kırılıncaya kadar bana vuruyor. bana vurarak seni alkışlıyorlar. beni alaşağı edip seni yüceltiyorlar. besteyi sen yapıyorsun. görevleri sen veriyorsun. cinayeti sen işliyorsun. hırçın bir ifadeyle salondakilere dönüp gülümsediğinde eser doruk noktasına ulaşıyor. orkestra bile parçayı bırakıp seni alkışlamaya koyuluyor..koro, kıpkırmızı kesiliyor bağırmaktan. keman telleri tek tek kopuyor. piyano kapağı piyanistin parmaklarını parçalıyor. seyircilerin, hatta herkesin elleri paramparça, ve kandan sırılsıklam..ölümüne bir alkış, delirmiş seslerden meydana gelen tezahüratlar ve yüksek desibelde ıslıklarla inliyor salon, bu anlamsız ağıt için...ve ölürken kendime söz veriyorum, bir sonraki eserde katili ben oynayacağım; ismi "aşk" olmuş, "cinayet" olmuş farkeder mi?



10.06.2004
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...