Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Ben


nileppezdel

Öne çıkan mesajlar

Bir süredir kendimi çok düşünüyorum. Sanırım normal değilim. Yani çocukken de farklıydım. Çok farklı değildim belki ama herkes gibi olmadığım ortadaydı.

Çocukluktan beri radikal fikirlerim olmuştu hep. Bayramlarda hep anneannemlere giderdim. Bir sürü ziyarete giderdik ve ben el öpmekten nefret ederdim. Hala da ederim. Saygı anlayışım biraz radikaldir. İnsanlar sırf yaşlı diye saygı göstermek doğru değil kanımca. Öpmezdim elleri, bir garip bakarlardı. Anneannem hemen "Öpsene oğlum derdi" Eğer o karşımdakini seviyorsam zorla da olsa öperdim, üzülmesin diye. Yaşlı insanlar çok ufak şeylerden üzüntü duyabiliyorlar. Geleneklere uyulmayınca özellikle.

Gelenekçi bir çocuk değildim, şimdi de değilim. Geleneklerimizin (ki birçoğu Arap geleneği aslında) çoğunu sevemedim. Bir şekilde mantıksız geliyordu bazı şeyler. Görgü kurallarının bile bazılarını hala anlamam ve sevmem. Ama bazı insanlar fanatikçe bağlı olduğundan beni tanımadan yargılamasınlar diye uyarım. Mesela çatalı sağ elle tutsam ne olacak, sol elle tutsam ne olacak? Anlayamam.

İyi aile terbiyesi ve eğitimi aldığımı söyleyebilirim, hem de inanarak. Ailem terbiyeli, zeki, dürüst ve modern insanlardan oluşurdu. Tübitak kitaplarıyla büyüdüm. Bilime çok ilgiliydim. 7 yaşımdan beri Discovery izlerim. En sevdiğim şeylerden biridir öğrenmek, ama okulu sevmem. Çünkü bu ülkede işe yarar şeyler öğretilmiyor. Etrafımdakiler hep çok zeki olduğumu söylerlerdi. Bu bazen zor oluyordu. 2 sene psikoloğa gittim .Bu iki sene boyunca zekam ölçüldü ve 165 IQ çıktı. Bunu daha yeni öğrendim o ayrı, psikoloğum belli bir yaşa gelene kadar bana söylenmesini istememiş. Aslında çok da garip değil IQ'm. Ailemin kız tarafı baya bi zekidir. Teyzem de 168 mi ne bi IQ'ya sahip. ÖSS'de derecesi vardı ve birçok başka sınavda, yarışmada. Ama zeka her zaman iyi birşey değildir.
Bazı açılardan tabii.

Dediğim gibi Tübitak kitaplarıyla, bilimle iç içe büyüdüm ben. Bilim adamı olmak isterdim, ki bunu yüksek bir olasılık olarak değerlendiriyorlardı. Hep icatlar yapmaya çalışırdım, kendi bilimsel dergilerden, oyunlardan hoşlanırdım. Yaşıtlarımla pek anlaştığım söylenemezdi, kendimden büyüklerle daha rahat iletişim kurabiliyordum. Bütün bunlara göre FM seçmem lazımdı ama bu ülkede okullarda bilime katkı sağlayacak birşeyler öğrenmenin zor olduğunu, ve bu ülkede bilim adamı olunamayacağını fark ettim. TM seçtim. Sanatçı yönüm ağır bastı. Yazmak ve film çekmek istiyorum. Kendimi ifade etmek istiyorum. Çünkü bu dünyaya, en azından bu ülkeye yabancı hissediyorum.

Bunlar da yetmezmiş gibi küçük yaştan Tanrı'yı sorgular oldum. Ve ateist oldum bunun sonucunda. Bunu burada tartışmak istemiyorum, sadece bana mantıklı gelmiyordu. Ve bilimle büyüdüğümden kanıtlara inanıyorum.

Ateist olmama rağmen etrafımda bulunan birçok inanana ve inançlarına saygım sonsuzdur. Teyzemle az iftar yemeği yemedim. İnanmak isterdim, zeki olmamak, geleneklere bağlı olmak isterdim. Farklı olmak istemiyorum çünkü. Birçok defa bana mantıksız gelen geleneklere uymadığımdan saygısız damgası yedim, inanmadığımdan kafir oldum saygı görmedim, sevilmedim. Bunlar zor şeyler. İyi saydığım arkadaşlarım bile dinle ilgili görüşlerimi öğrenince benden soğudular. Bu bei çok üzdü.

Küçüklükte beri en iyi arkadaşlarımdan biri de çok zekidir. Benden daha zekidir orası kesin. Ama o hiç bilimle ilgilenmedi. Her zaman sanata yönelikti ve zekasını öyle kullandı. Hiç ders çalışmadı ama hep başarılı oldu. Ki iyi bir öğrenci de değildir. Ama o da farklıdır haliyle, garip bile diyebilirsiniz bazı durumlarda. Ruh hastası olduğu da söyleniyordu ama değildi, sadece farklıydı. Diğer insanlardan farklı bir algı şekli vardı hepsi bu.

Benim özgüvenim de yoktur. İnsanın zeki olması özgüveni olması anlamına gelmez tabii. Benim için iyi şeyler söyleyenlere, bana inananlara inanmadım. Belkide hata ettim. 11 yaşımdayken Ayla Algan'ın öğretmenlik yaptığı bir tiyatro kursuna gittim. O beni çok sevdi ve sesimin çok iyi olduğunu, hemen şan dersleri almam gerektiğini söyledi. Büyük bir sanatçı olabilirmişim. Ama ben o dönemlerde yaşıtlarımdan daha ince bir sese sahip olduğumdan kompleksliydim ve sesimin güzel oluşunu reddettim. Üzüldü ve birçok defa yineledi ama ben hep aynı kompleksle cevap verdim.

10 yaşımdayken annemler ayrıldı. Beni hiç etkilemedi bu. Çok normal karşıladım. Tatsızlık olmadan ayrıldılar ve şimdi iki farklı hayatım vardı. İki ev, ikisinin de yenidostları, aşkları, aşklarının dostları. Tanıdık çevrem genişledi. Birçok açdan avantaj olarak gördüm bunu.

Farklı olmaktan çok sıkıldım. Herkes gibi olma isterdim. Benim gibi insanların sayısı az değil aslında ama yine de farklı olduğumu sanıyorum. Bu dünyaya yabancı gibiyim. Yanlış zamanda yanlış yerde doğmuşum. Evrende hayat olduğuna inanırım. Ve birgün bir uzaylı gelse ve beni götürmeyi teklif etse arkama bakmam. İnsan ırkını sevmiyorum ve bilime açım. Ölmek korkunç geliyor çünkü benden sonra birçok icadın yapılacağı ve benim göremeyeceğim fikri korkunç. Ve çok kötülük var dünyada, sebepsiz kötülük. İnsanoğlu aptal. Dünyadaki en zeki ama en aptal canlı formu. Onlardan biri olmak bile acı veriyor bana.

Baya bi uzun oldu ve eğer sonuna kadar okuduysanız tşekkür ederim. Kafanızda da muhtemelen "Bu neden böyle bir yazı yazma gereği duydu şimdi" diye sorular vardır. Nedeninden emin değilim, paylaşmak istedim. Ve bana yardım edebilecek bir kişi bile çıkarsa sevinirim. Bu yazı sizi için birşey ifade etmiyorsa ve zamanınızı çaldıysam kusura bakmayın. Yorumlarınızı, önerilerinizi bekliyorum. Belki bir faydası olur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Çıkartıp eleştirirsen daha mutlu olurum aslında. Hatalarımı görmem lazım.

Ve tabii ki ÖSS IQ için bir kriter olamaz. Ancak benim gibi değil işte o, yani zekasını kullanabiliyor. Ben kullanamıyorum. Fazla uzun olmasın diye özensiz yazdım biraz ki yine de uzun oldu. İnsanlar okumaya kasmazsa paylaşmamın anlamı olmaz değil mi? Ki kafam karışık zaten, o yüzden yazdım bunları. Mantık hataları olması gayet normaldir :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Gerçekten içten yazmışsın belli, kimilerinin sık sık yaptığı anlamsız bunalımlarla doldurulmamış.

Elbet her insanın bu yazını okuyup benimsemediği noktalar olacaktır, bunları tartışmanın anlamı yok. Yalnız şöyle düşünüyorum ben -ki senin de öyle düşündüğünü varsayıyorum- farklı olmak çokça yanlış anlaşıldığı gibi ayrıcalıklı olmak demek değildir. Toplumun genel yapısıyla ters düşen her insan kendini farklı hisseder. Bakarsın arkadaşların eve kız atma hikayelerini ballandıra ballandıra anlatır, sen içinden "evet ama ya aşk ne olacak?" dersin, iç yakıcı bir sıkıntıya girersin; son sınavda nasıl millete konuyu anlatmayıp yüksek not aldığıyla böbürlenene bakarsın, insanlığından utanırsın; yakın bildiklerin üstüne başına kıyafetine bakar dalga geçer, sen de gülümsemeyle karşılık verirsin, için kan ağlar onlar adına vs...

Farklı olmak kimilerinin sandığı gibi mutlu olmak demek değildir, pek çok zaman acı çekersin sık sık pişman olsan da. Ne var ki her insan bir yol tutturur yaşamı boyunca ve elinden geldiğince yolda kalmak ister. Benim görüşüm şudur ki bırakın insanlar sizi nasıl görürse görsün, varsın size -çok afedersiniz- "götü kalkık" desinler; yaşam insanlara sahip olmak için değil yaşamak için verilmiştir, tadını bilmeli bunun acısıyla tatlısıyla...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bak yanlış anlama,ama genel bir tutum olduğu için söylüyorum.

hataların ki,çoğu hatalar aslında,zamanla anlaşılır.(reklam falan yok :P )

ortaya çıktıkça yere düşersin,yıpranırsın,bir şekilde en mantıklısını çekersin, ya da mecbur kalırsın,sonra bunun doğru olduğuna için de kanaat getirir.

bir de bir arkadaşın lafıdır,çok hoşuma gider,kendine acımamayı öğren.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

nil = P
çok uzun zamandır tanışığız çocukluğumuz aynı yerde geçti. herkes gibi değildim diyorsunda, olsan şu an bunları yazıyor olmazdın yada ben senin yüzüne bakıyor olurdum. sen gene şanslısın, çevrendekiler değişti, benimkiler hep aynı tiki öküz tip. uzaylı gözüyle bakılıyorum.

ben yinede geleneklere uymayı seçiyorum, yetiştirilme tarzım öyle aslında. ve yaşlılara saygı duymalıyız diye düşünüyorum çünkü kanımca onlar daha görmüş geçirmiş ve kötü bir düşünce biliyorum ama onlar ölüme daha yakın ve galiba bu nedende daha çok saygı duyoyurum.

senden arthur c. clark tadında bilim kurgu romanı bekliyordum = P
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya bircok konuda haklısın sunun dışında,insan aklının her seyı algılayabileceğini her seyı öğrenebileceğini düşünen bir tavır sezdım(yanlışsa duzelt)insan beyni bazı seyleri algılayamaz bunu aklından cıkarma anlayamadığımız karsı cıkıp bı sey yapamadığımız cok olayla karsılasıcaz.ınsanların dediğin gibi esek gibi çalışıp sonucunda malesef hiçbir sekılde tatmin olamadığı işler var ama bunun için su anda yapılabilecek fazla sey yok.sana önerebileceğim seyler (nacızane)
zekı olduğunu soyluosun (ki bunu onceden az cok yazılarından bılıyorum,)inanıyorum.en önemli tavsıyem zekanı sevdiğin işlerde ve cewrenden de yardım olarak ii şekılde kullanman.(guvendığın ınandığın ınsanlardan yardım alabılırsın)
ve her seyı algılamaya çalışma,bazı seyler için bu dunyada cewap yok belkı ınanmıyorsun ateistım demişsin ama cewaplar öbur dunyada belkı saçma gelebilir sana ama inanmak bırcok cözumü beraberınde getirir bunu da bir düşün.
başka biri yazsa ben bukadar uğrasıp cewap yazmazdım ama az da olsa tanıyorum ve yazmak geldi içimden.
her seyın düzelmesi dileklerimle...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

O roman da gelecek işallah :D

"ve ben senin yüzüne bakıyor olurdum" kısmını anlamadım kusura bakma :)

Ayrıca bazı yaşlılara saygı tabii ki duyarım o ayrı, ama el öpmek bence saygı gösterme biçimi olmamalı.

Ayrıca tanımadığım bir yaşlıya sadece yaşı sebebiyle saygı duyamam. O acaba yaşamını nasıl değerlendirdi, görüşleri, karakteri nasıl nereden bileyim?? :)

Her neyse anladığın için sağol. Zaten onlar gibi olsaydım hiç tanışamazdık ki bu üzücü olurdu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yazın için teşekkürler Famy, kapanmadan önce sevdiğim patilerdendin zaten. :)

Bunu birçok kişiden duyuyorum, belki de öyle. Cevap öbür tarafta. Ama yapım öyle, sorgularım. Ve sorguladıkça inançtan uzaklaşırım. Garip birşey. Dediğim gibi dha normal olmak isterdim açıkçası, en çok da inanabilmeyi. Çünkü insanlar üzerinde rahatlatıcı ve motive edici etkisi vardır inancın. Ama yıldızımız barışmadı işte :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@nilep: diyorum ya zamanla abi.

yalnız anlaşılmaz şeyler oluyorsa,ne yapılır diye en mantıklısını seçmekten başka bir çare göremiyorum ben.

şu an o kararı verebilir misin bilmiyorum,çünkü kendine acıdığına inandırman lazım kendini,bana göre öyle çünkü.
ben de acımamayı yeni yeni öğreniyorum yani ,usta değilim bu konularda.

olabilir yani,çok daha başka olabilir insanların hayatı.

sen napmalısın ,neyi bırakıp bırakmamalısın.
alışkanlıklarından sana zarar veren şeyler neler,şartların neler ve neleri yaparsan iyi olur ?bunlara kafa yorman lazım.

zaten bir yerden başlayınca,aşmaya başlıyor insan kendini,acıma olayı yavaş yavaş azalıyor kendinde.

daha sağlıklı bir ruh psikolojisiine sahip oluyorsun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yüzüne bakmazdım dicektim = )


aslında bende inanmıyorum dine vs. özellikle geçen sene çok düşündüm, kafayı yicek kadar. yemedim ama ehe = ) sorradan dini hiç takmamaya bile başladım o kadar ilgilendikten sorra banane ne olursa olsun diye

okulda özellikle de din hocasıyla tartıştıktan sorra ciddi bir kafir damgası yedim. hatta bunu inandıralım sevap alırız tarzında muabbetler geçince sövdüm onlara.

din hocası iyi biriydi. hala inanmıyorum ama şu sözleri aklımdan çıkmıyor: "bir insan inanmaya çalışıp inanamasa bile inanmış sayılır."

neyse fazla din tartışması oldu saptırmayalım dine. şunu söyliyim bir tek. din yüzünden bir arkadaşın seni terkedicekse o arkadaşın çıkarcıdır bencildir. zaten bitmiş bir arkadaşlık hiç başlamamıştır bence.

yaşıtlarım arasında zekisin (sınavlardan falan bilmem ama bilimle ilgeniliyorsun ve genelde konuştuğun şeyler oldukça mantıklı, hatta nuki ve bi kişi hariç yaşıtım kimseyle bilim kurgu muabetleri bile yaptığımı hatırlamıyorum =) ama yinede yaşayacağın göreceğin ilerde çok deneyim olacak.

[ Mesaj 11 Nisan 2007, Çarşamba - 21:21 tarihinde, codename_curse tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

din hocan güzel söylemiş curse

Bende şöyle bir durum var. Bazı inanmayanlar "Ya varsa da cehenneme gidersem" die korkarlar. Ben bundan korkmuyorum. Varsa cehenneme gitmeye razıyım, aslında değilim ama kabullenebilirim yani korkmuyorum. Esas korktuğum inansam ama yok çıksa ve ölünce hiçlik olsa. Ömür boyu var olmayan bir şey için dünyevi zevkleri sınırlamak falan koyar. Gerçi o durumda muhtemelen hiçbirşey hissetmiyor olacağım, farkındalığım yok olmuş olacak, ama yine de öyle bir korku da var yani içimde :)

Bakış açısı işte..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

çok düşünürseniz işin içinden cıkamazsınız.altından kalkınmaz böyle şeylerin.düşünmeyin yani insna ırkymış uzaylıymış falan.bi kere geliosunuz dunyaya.iyi yaşayın güzel yaşamaya calısın bence.herşeyi sorgulamanın bi mantıgı yok.aykırılıga da gerek yok.mesela büyüklerin elini opme meselesi.gidip yabancının elini opmuosun ananen yani anane dede elini opceksin tabi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yazıya şöyle bir baktım da o kadar tanıdık geldi ki :) Çok gördüm çünkü.

"Ben farklıyım" evresindesin,geçer yakında. Bu arada farklı olmak uğruna(farklı olmak istediğini farketmeden) değişik inançlar düşünceler geliştirmeye başlayabilirsin.
Kendimden örnek vereyim,birara Adolf Hitler'i savunuyordum düşünebiliyor musun...
Önemli olan durumun farkında olup ben ne yapıyorum diyebilmek.
Herkes ne kadar farklıysa sen de o kadar farklısın.
Hiçbir zaman da kendini kimseden üstün görme.

[ Mesaj 11 Nisan 2007, Çarşamba - 22:04 tarihinde, Sensible tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...