sir Mesaj tarihi: Nisan 3, 2007 Mesaj tarihi: Nisan 3, 2007 Kaotik bir böcek tırmandı kulağıma.. ve fısıldadı; "Ellerin kaskatı olmuş, Bizi özledin mi?" Duvarlar, düğmelerle doluydu ve hangisi gözlerini açıyor, bilmiyordum. Böceğin tuhaf bıyıkları yanaklarımı gıdıkladı.. "Bu fırsat kaçmaz!" diye düşündüm.. Dilimi böceğe doğru uzattım, ve lakin bu hunhar teklifimi nazikçe geri çevirdi, yumuşak bir anten hareketiyle, ve dilim, mağarasındaki yalnızlığına dönüp dişlerimi okşamaya devam etti.. Bu sırada duvarlarda yankılar vardı. Ancak sesin kaynağını bilmiyordum; orjinal ses,yankılana yankılana bozulmuştu. ve, evet, böcek haklıydı! Ellerim kaskatı kesilmişti, onları özlemiş olmalıydım. Beklenmedik olanı beklemek mi yorucuydu, yoksa imkansızlıkları zorlamak mı... Gözünü açan düğmeyi bulana kadar hepsini tek tek deneyecektim.. Böcek, bütün dillerdeki bütün kelimeleri tüketene kadar -ki çok iyi bir tahsil yapmıştır- onu dinlemeye devam edecektim. Birgün elbet ölecektik. Birgün elbet kaybolacaktı herşey. Ben, belki de buradan sağ çıkamayacaktım. Böceklere yem olacaktım. Böceklere. Yem. Ama kelimeler bitecek miydi? Birgün gözlerin kendiliklerinden açılacakar mıydı? Ah, bu kelimelerimle kalbine elektroşok yapabilseydim... Ah,bu kaskatı ellerimle sana dokunabilseydim... Senin canlanışınla ben de yeniden hayata dönseydim! Gözkapaklarımın hareketi odayı sonsuz bir girdaba sürükleseydi, ve girdabın merkezinde, herşey birbirine karışıp yok olurken, bize hiçbirşey olmasaydı.. Böcekler hayallerimi kemiriyorlar! Lütfen, Lütfen onları benim için öldürür müsün?
Öne çıkan mesajlar