Laurelin Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 said: Ooo, komik. komik dursun diye yazdim zaten said: Neo-naziler parti kurabiliyorlar. Ancak belki de Avrupalı seçmenin düşünsel yapısı sizinle benzerlik göstermediği için, %1 gibi dilimlerin ötesine geçemiyorlar. neo naziler parti kuramiyorlar yanlisin var neo naziyim demeleri nazilerle bagalntili sembolleri tasimalari suc ha bizdeki dinciler gibi gelsierek degsien partiler kuruyorlar ve tipki bzideki gibi anti semitist veya nazi gundemelri ortaya cikarsa kapatiyorlar partiyi direk kaldiki 2. dunya savasindaki dramanin her gun gozumuze sokulmasindan sonra kendini nazi diye tanimliyan bir gurubu kisme oy vermez bizde daha butun azinlikalri keselim oldurelim diyen bir parti gormedim nazielrin aksine aradaki fark ordan kaynaklaniyor said: Yukarıda da yazdığım gibi, her iki durumda da hakimi olduğu coğrafyayı genişletme düşüncesi ile barışı bozan liderler söz konusudur. (Enver ve Hitler) osmanlinin birinci dunya savasini bizzat baslattigini soylemiyorsak mantiksiz bir arguman osmanli savasa girmeden coook once osmanli toprakalrini paylasmak icin gizli antlasmalar yapilmisti almanlarin asi ltehlike oldugunu farkeden ingiltere rusya ile anlasip osmanliyi beraber analsarak paylasmayi teklif etmis bogazlarada gozu oldugu halde almanalra akrsi rusyayi yanina almak icin bogazlardan feragat etmistir birinci dunya savasina girilmeseydi bile bu olaylar olucakti ha belki 10 yil 20 yil sonra olucakti ama gene olucakti ha enver pasa ahayalperesstir cok fazla sucu vardir ama hitlerle benzetip herseyden sorumlu odur diyemeyiz kaldiki osmanli zaten iflas etmis kendi topragini koruyamaz duruma gelmisti o yillarda said: Doğrudur. Buna rağmen Fransız üniversitelerinden "Almanya'yı iki günde dümdüz ederiz" diyen Fransız rektörler ortaya çıkmamaktadır. fransa ile turkiye bir degil kaldiki bugun almanya israrla fransayla dalasmiyor aksine ab catisi disinda bile bir araya gelmeye calisiyorlar ve ab de ortak kararlar aliyorlar yunanistan turkiye olgusu ise tamamen farklidir hicbir benzerlik gostermez o yuzden bunalri bir tutamazsin said: İlkel milliyetçilik diyorlar onlar da buna. Siz toplum psikolojisi diyerek, kendinizi kandırmaya devam ediniz. ilkel milliyecilik denilebilir ancak turkiyede her kesimde halk huzursuzdur herkes sitanbulun gobeginde yasayip prestijli okullardan mezun olmuyor enkucuk olayi buyutuyor cunki halk 1928 sartlarinin tekrarlanicagindan korkuyor siz avrupalilar ise hassas olan noktalara vuruyorsunuz kurdistan haritalari,ermeni olayinin zorlanmasi, dusunce ozgurlugu deyip kendi ulkesinde dusunce ozgurlugunu kisitliyan fransa, yunanistan in kurnaz aciklamalari, avrupanin acik acik PKK yi desteklemesi, teroritleri korumalari kisaca her konuda devamli turkiye aleyhine karar almalari ve benzer konualrda gosterdikelri ikiyuzlukler toplumda avrupanin samimiyetine olan guveni dibe cekmistir 5 sene once herkes AB yi destekliyorken bugun sokaktaki vatandas seyini sey ediyim AB nin diyor ancak hayalperestler bugun hala AB ye inanabiliyor turkiye hala beklerken ve sen avrupanin aprcasi degilsin topraklarinin sukadari sadece avrupada derken apar topar kibris rum kesimini aldilar said: Şu noktada gülmekten yazı yazamaz hale geldim.. Typo yaparsam kusruma bakmayınız. gene guldurebildiysem ne mutlu bana said: I. Dünya Savaşı sonrası ve Kurtuluş Savaşı dönemini de pek iyi bilmiyorsunuz.. Buna çok uzun bir cevap verebilirim, ancak bu başlıkta yersiz olur. Konuyla ilgili başka bir başlık açarsanız, uzun uzun cevaplayabilirim. Kısaca bir örnek vereyim: Kurtuluş Savaşı sırasında Sovyetlerin Ankara Hükümeti'ni desteklemesi.. sovyetlerin anakraya ayrdim yapmasi dogrudur ama sovyet ordualri gelip dusmanla savasmamistir aksine enver pasayi besleyip batumda bekletmisler ve turkler kaybederse bogazlar ingiliz cikarlarina alet olur kaygisiyla yanina ordu vermislerdir eger sakarya kazanilmasaydi (ki bolsevikelr buna inanmiyordu) enver pasa gelicek ulkeyi kurtarip bolsevik rejiminin destekcisi olarak basa gecicekti oysa muttefikler bu tur hespalara girmeden topraga goz dikmeden direk oalrak savasarak fransayi kurtarmislardir said: Siz bence çok daha enteresan bir insansınız. oyle derler malum tarih bolumunde bir topic icinde komunist fasist liberal emperyalist yobaz ilan edilen bir adamim ben Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 ne demişim orda örgütsel anlamda demişim. bu ülke kürtler var kabul ediyoruz. ben de isterim mecliste kürtler temsil edilsin diye ama bunu yapacak doğru düzgün insanlar gelmiyo. ben geldim kürt haklarını temsil etmeye diyen adamlar bakın bi dediğim "lüks" kelimesi daha iyi anlaşılır. ben buraya yazıyorum bunları ama şimdi bana faşist dersiniz diye belirteyim ben azınlıkların türkiye için ne kadar önemli ve gerekli olduğunun bilincinedeyim. hiç kimseyi de ırkından dolayı aşağılamak gibi bi niyetim olmaz zaten bunu yapanı da sevmem. sadece söylemek istediğim şey bu azınlık haklarını savunurken dışardan gelen yönlendirmelere etkilemelere çok dikkat edilmesi gerekiyo. ordaki "lüks" kelimesi de şimdi farkettiğim üzere çok başka yerlere çekilecek ve maksadını aşabilecek bi kelime. ama söylemek istediğim sizin çıkardığınız anlam değil kesinlikle. belirli bi kesim ( Kürtler diil, faşist ilkeleri benimsemiş kürtler ) için söylenmiş bi sözcük o Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
silencer Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 25 milletvekilinin "al gülüm ver gülüm" hesabına girme ihtimali, 25 milletvekilini seçme hakkı tanınmayınca meydana gelebilecek istenmeyen hadiselerin vuku bulma ihtimaline nazaran oldukça düşüktür. Bizim bir vatanın bölünmezliğine dair madde içeren ve bu maddesinin değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek bir Anayasa'mız vardı, o ne oldu? O kürt milletvekilleri tutup da mecliste anayasaya aykırı olarak kürdistan'a enterne edilmeyi mi teklif edecekler, bunun için mi lobi yapacaklar? [ Mesaj 19 Nisan 2007, Perşembe - 21:05 tarihinde, silencer tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Misafir Guest Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Alsınlar 10% u girsinler kardeşim.Oyunun kuralları belli ne bu kuralları değiştirme hevsi bu ülkede ciddiye alınmak için 10% çoğunluk isteniyo o kadar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BabacumMostors Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 gayette eyalet sistymeine geçildiğine her eyaletin kendi iç tüzüğü ve kendi iç yönetimi oalcaından o eyalwtte yaşatyan halka referandum yapma hakkı verilir ve bu kanuni haktır keza halka referanduma gidilr ve halk ayrılmak istediğine dair karar çıakrsa bu hukuksal olarak mümkün üstelik meclise kürtler girmesin değil "bölücü kürtler girmesin" diyoruz hatta aynı şekilde bölücü türkler de girmesin bu ülkeye faydası olacak olanlar girsin.. ne yani malatyadan seçilen milet vekillerinin çoğu kürt.. onalra bir şey dmeiyoruz ya da mardinden seçilen millet vekilleri.. onlar da kürt.. ama dehapın adayları da kürt fakat bölücü kürt aman yeter havanda çok su dövdüm bu akşamda Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Mevcut belediye başkanlarından ve idarecilerinden nasıl insanları meclise göndereceklerini anlıyoruz. Ben Türkiye'de bir azınlık, hadi adını koyalım bir Kürt sorunu olduğunu düşünmüyorum. Kürtlerin siyasete yeterince giremediğini düşünenler varsa, kaç yıldır Kürt kökenli milletvekili gelmiş meclise, kaçı bakan, kaçı başbakan ve hatta cumhurbaşkanı olmuş görsün. Sonrada kabahati kendinde arasın, PKK'nın bayrağını sallayan politikacıların ürettiği saçma sapan politikaların arkasında duracaklarına... Ekleme: Korsika'daki İtalyan azınlığa İtalyanca konuşmayı yasaklayan Fransa, Bader Mainhoff çetesi elebaşlarını hapishane koyup hepsini bir gecede yargısız infaz eden Almanya vs bu işlerimize karşına kadar, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu tip sorunlar yoktu. [ Mesaj 19 Nisan 2007, Perşembe - 21:06 tarihinde, huun tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 said: Kürtlerin siyasete yeterince giremediğini düşünenler varsa, kaç yıldır Kürt kökenli milletvekili gelmiş meclise, kaçı bakan, kaçı başbakan ve hatta cumhurbaşkanı olmuş görsün. Sonrada kabahati kendinde arasın, PKK'nın bayrağını sallayan politikacıların ürettiği saçma sapan politikaların arkasında duracaklarına... budur iste terazi olsa tiklardim neden turk/kurt ayrimina gidiliyor? bu ulkede sen kurtsun vekil olamassin diyenmi var oy verirken kimse ahanda bu kurt vermem demiyor o yzuden kurt sorunu yok kurtlerin problemleri vardi evet ama PKKya destek veren kurt sayisi ulkedeki kurtlerin %20 sini gecmez neden illa gerekli goruyorlar direk bir cizgiyle turk/kurt ayrimi yapilmasi gerektigini madem boluculuk yapmiyorlarsa aksine iyi niyetli kurt vatandaslari magdur duruma getiriyorlar sapkin demecleriyle kurt sorunu ermeni olayi gibi dis destekli disardan yapay oalrak yaratilmaya calisilan birseydir teeee 1.dunya savasi oncesidnen beri amac ortadoguyu binbir parcaya bolup bu parcalarin guclenmesini engellemek kucuk kucuk ayirip kukla hukuemtler vasitaisyla somurge yapicak ve bu ulkeler birbiriyel dalasmakla o kadar mesgul olucaklarki donupte baska konularla ilgilenmiycekler once osmanli ayristirildi cetvelle sinirlar cizildi simdi irak ayrilicak sonra diger bolgesel guc olan iran var sirada bu uzu ndonemli bir ortadogu projesidir amac ise bolgedeki siyasi otoriteyi parcalara bolup ortadogunun ozellikle islam ulkeleirnin guclenmesini engellemek Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
silencer Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 İsterseniz kimin bölücü olup, kimin bölücü olmadığına karar verecek meclis üstü bir kurul oluşturulsun. Seçilen her milletvekili adayı hakkında "meclis'e girebilir/meclis'e giremez" diye fikir belirtsin. Ama işte o zaman da onun adı demokrasi olmuyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
silencer Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Çanakkale Savaşı üzerine yazılmış bir yazıdan alıntı yapıyorum. I. Dünya Savaşı döneminin anlaşılması için faydalı olabilir. "Birinci Dünya Savaşı'na kimse bizi zorlamadı, İttihatçılar girmek için tepindiler, yırtındılar. Almanya baskı yaptı ama isteseydik direnirdik. Tam tersine, gönüllü yazıldık. Düşmanlar bize durduk yerde saldırmadılar, önce biz onlara saldırdık! Sarıkamış üzerinden Rus ordusuna... Söktüremedik. Müttefikleri İngiltere ve Fransa'nın bize, Çanakkale'ye saldırmaları bundan üç ay sonradır. Onlar da söktüremediler. Elbette saldıracaklardı, elleri armut mu toplayacaktı? Önce biz başlamıştık! Karşılık vereceklerdi. Başlangıçta da durduk yerde Rus limanlarını topa tutmuştuk, Osmanlı bayrağı altında, Osmanlı bahriyelisi kılığında Alman donanması marifetiyle... Öyle girmiştik. Yani ilk kurşunu biz sıktık. (Almanya'nın bize savaşa katılma rüşveti olarak bağışladığı ve Yavuz ile Midilli adını verdiğimiz Göben ve Breslau gemileriyle yıllarca sanki kendimiz imal etmişiz gibi övündük utanmadan...) Sonra biz de tuttuk, Süveyş Kanalı'na saldırdık, iki kere. Gene olmadı. Sonra onlar da Basra üzerinden Mezopotamya'nın kuzeyine yürüdüler, durdurduk. Sonra Mısır'dan çıkıp kıyıdan gene kuzeye bastırdılar ve bu sefer durduramadık, Halep'e kadar da geldiler. Biz de bu arada Kafkasya'ya yürüyüp Baku'ya girdik (Rus ordusu devrimle çözülmüştü)... Daha önce, hiç ilgimiz olmayan bir cepheye, sırf müttefiklerimize yaltaklanmak için Galiçya'ya, yani Güney Polonya'ya bile asker gönderdik, orada yüzlerce Türk öldü. Bizim açımızdan dünya savaşının özetinin özeti budur. Bunlar yeni kuşaklardan o kadar gizli tutuldu, o kadar öğretilmedi ki, Galiçya'nın yerini bilmez, İspanya'da benzer isimli bir bölgeyle karıştırırdık yeniyetmeliğimizde!... İttihatçılar, önce eldeki imparatorluğu korumaya, sonra da yeni ve daha büyük bir imparatorluk kurmaya çalışıyorlardı, kıçımıza giyecek donumuz olmadan emperyalizm yapıyorduk, çuvallayınca iş birdenbire yurdu korumaya dönüverdi... Ve bu bize hep mazlumluk şekerine bulanıp verildi. Sanki biz güzel güzel oturuyorduk da hain düşman bize bulaşmıştı... Bu olup bitenler, bir kurtuluş savaşı değildir. O, sonra, her şey elden gidince başladı. Size Çanakkale'yi kurtuluş savaşımız gibi pazarlıyorlar. Bunu Atatürkçülük sanıyorlar. Dinciler de cihat gibi pazarlamaya çalışıyorlar... İkisini de yutmayınız. Size tarihte ilk kurtuluş savaşını vermiş en mazlum milletiz diye öğretiyorlar ve hiçbir yabancı ciddiye almayınca bozuluyorsunuz... Peki, Yunan halkının, Sırp halkının, Bulgar halkının, Romen halkının, Arnavut halkının, Arap halkının Osmanlı'ya karşı verdiği savaşlar ne oluyor? İsyan! İhanet! İşimize geldiği zaman mazlum, işimize gelmediği zaman emperyal... Sonra da Ortadoğu curcunasında Osmanlıcılık oynamaya kalkıyoruz ve yüzümüze gözümüze bulaştırıyoruz. Namussuz düşmanın Çanakkale'de ne işi vardı?... Peki senin Kore'de ne işin vardı?" [ Mesaj 19 Nisan 2007, Perşembe - 21:18 tarihinde, silencer tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 said: Peki, Yunan halkının, Sırp halkının, Bulgar halkının, Romen halkının, Arnavut halkının, Arap halkının Osmanlı'ya karşı verdiği savaşlar ne oluyor? İsyan! İhanet! heh Osmanlıya karşı bağımsızlık mücadelesi mi? Mücadele edecek güçler vardı, şimdi saydığın Romanya, Arnavutluk vs Balkan ülkeleri şehir, şehir saçma sapan ayrıştırılıyor. Mücadele daha yeni başlıyor onlar için, ne yazık. Keşke Osmanlının idaresinde kalıp; birbirine kırdırılıp, bölünüp yönetilecek talihsiz toplumlar olmaktan kurtulsaydılar. Bugün Orta Avrupa'da ki Osmanlı eserlerinin bir çoğu Divanda kendisine yer bulabilen devşirmelerin kendi köylerine şehirlerine yaptırdığı eserlerdir. Türk-İslam sentezi Osmanlı ve Batı Emperyalizmi arasında fark göremiyorsan, dediğim gibi yazık Irakta, Bosnada, Cezayirde, Liberyada vs yerde birbirine kırdırılan insanlara. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
silencer Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Çüş! Liberya ne zaman Osmanlı Toprağı oldu, Türk-İslam sentezi etkisi altında kaldı? Emperyalizmin ırkı ve dini mi var sanıyorsunuz? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Liberya Avrupa sömürge düzeninin bıraktığı eserlere güzel bir örnek olsun diye verildi. Belçika bile ufacık ülke Kongo'da neler yaptı. Avrupada kalan birçok Osmanlı eserlerini kim yaptırmış? Ülkeyi yöneten meclise gelen Arnavut, Romen, Sırp. Hala mı farkı anlayamadın? Ve evet Osmanlı Hristiyan-Ermeni sentezidir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
silencer Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 İsyan ettiler, bağımsızlık savaşı değildi yani onlar? Bağımsızlıklarını kazanmadılar sonunda? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
silencer Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Irak sınırları içerisinde kalan bir çok Amerikan üssünün inşasına kim karar veriyor? Irak hükümetinde bulunan Irak'lılar. Farkı anladım tabii. Hadi bakalım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soulless Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Osmanlinin yaptigi nasil somurgecilik , emperyalizm olmuyormus ? Bukadar komik birsey daha duymadim. Bize gelince sentez batiya gelince emperyalizm mi oluyor adi ? Osmanlinin yaptigi katliamlar , tecavuzler , yagmalar baska sekilde soyleyince yokmu oluyor ? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Somurge: Bir devletin kendi ülkesinin sınırları dışında egemenlik kurarak yönettiği ekonomik veya siyasal çıkarlar sağladığı ülke, sömürülen ülke oysa osmanlinin direk kendi topragidir bahsettiginiz yerler osmanli savasarak kazanmis kendi yoneticisini atamis kendi askeriyle korumaktadir halk ise osmanli vatandasidir somurgede ise bir devlet veya topluluk vardir buyuk develt bu develetin imkanalrini somurur gucunu kullanarak yada hile yaparak ancaak somurgesindeki halka esit vatandaslik statusu vermez ugandayi ingiltere somuruyorsa ugandalialr uganda vatandais olarak kalir ingiltere somurgeden yeralti kayangini cikarir kendi ulkesini goturur insanalri kole yapar kendi ulkesine goturur vergilerden belli bir pay alir ve somurgenin her turlu isine karisir oysa imparatorluk olarak somanli ugandaya girince oraya yatirim yapar yol vs vs hizmet yapar ve esit vatandaslik statusu verir ve bolgenin guvenligiyle ve sosyal/ekonomik sorunlariyla ilgilenir kaldiki osmanli sanayi ulkesi olmadigi icin somurgecilik yapiyor diyemessiniz keza somurgecilik bir imparatorlugun kendi sinirlaridna yaptigi birsey degildir osmanliyi sevmem ama yanlis bilgi vermeyin lutfen Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Absolut Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2007 Iraktaki kaldırım taşı rengine dahi Iraklılar karar vermiyor sadece izin istiyorlar Amerika karar veriyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cermy Mesaj tarihi: Nisan 20, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2007 [höh tamamen yanlış anlamışım, uykusuzluk. [ Mesaj 20 Nisan 2007, Cuma - 13:45 tarihinde, Cermy tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
tashmoo Mesaj tarihi: Nisan 20, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2007 arkadaşlar 34 sayfayı tamaamen okumadım affınıza sıgınıyorum. zaten okumayada gerek yok 14 mayıs yuruyusunden konu lıberyaya gelmıs neyse. yuruyuse 1 mılyon ınsan katıldıgını soledıklerı ıcın yapılan arastırma sonucu maksımum 600 bın kısının katıldıgı solenmıs , hem emnıyet mudurlugunun yaptıgı acıklamaya gore. hemde bolgenın kusbakısı harıtası cıkartılıp harıta mudurlugunden alınan harıtalarla alanı olculmus. metre kareye 2 kısı dusse 1 mılyon dıyolardı 2 kısıyle maksımum 318 bin 3 kişi hesabıyla maksimum 477 bin kişinin katılabılecegı solenmıs 600 bin denmesının sebebıde ınsanların deısmıs olmasıymıs Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Nisan 20, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2007 onemli olan sayi degil verilen mesajdi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
silencer Mesaj tarihi: Nisan 20, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2007 Viktor, resmi tarihi bile yansıtmakta yetersiz kalıyorsun. Objektif tarih hakkında ne tür bir bilgin olabileceğini hayal dahi edemiyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Nisan 20, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2007 said: Ad Hominem, az gelişmiş ülkelerin az gelişmiş bireylerinde sık görülen bir rahatsızlıktır. Adamın fikrine karşı işkembeden de olsa dahi fikir üretemeyince, adamın kişiliğine saldırmaya yönelik iddialar yazmak da Ad Hominem'in alasıdır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
silencer Mesaj tarihi: Nisan 20, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2007 Demokratik olduğu iddia edilen bir rejimin, demokratik olmadığı savına karşı, ordunun görevini yaptığını iddia edenlerin sözde en büyük ideali olan "Modern, çağdaş ve Batılı olma" iddiasının gerçek dışılığını belirten fikirlerimin Ad Hominem olmadığı konusunda Afrika Savan Maymunları da dahil olmak üzere, pek çok grup hemfikirdir. Ad Hominem, Latince, "kişiye argüman", "kişiliğe karşı argüman" demektir. Belirli bir grubun ikiyüzlülüğüne dikkat çekmekle, ileri sürülen fikirlere karşı argüman geliştirmekte başarısızlıkla beraber saçma sapan yazılar yazmak arasındaki fark, geceyle gündüz arasındaki fark kadar açık ve net. [ Mesaj 20 Nisan 2007, Cuma - 20:50 tarihinde, silencer tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar