Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Türkiye Kyotoyu Imzala


elvyn

Öne çıkan mesajlar

CO2 nin salımını engellemek çok kolay. Sanayide en büyük çıktılardan birisi CO2'dir ama en büyük girdilerden birisi de CO2'dir. Aklınıza gelmeyecek bir dünya işte kullanılır, ben tüpçüyüm tartışmayın.

Çözümse kolay. Adamlar koyuyor bacaya makineyi, çıkan gazdan CO2'yi - ve dahi varsa işine yarayan başka gazları- ayrıştırıp kullanmaya devam ediyor.

Bu anlaşmayı imzalayıp imzalamamayı tartışmaksa ayrı bir saçmalık. Dünyada insan kalmadıktan sonra darphaneler yeni basılmış paranın o mis gibi kokusunu içine çekecek insan olmadıktan sonra yemişim parayı.

Sağ koltuğuna hatun atamayacak olduktan sonra Ferrari'yi kim ne yapsın diye de düşünebiliriz ^^
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yazılan hiçbir mesajı okumadan, sadece imazalayın diyen arkadaşlara karşı olarak yazıcam bu yazıyı..ve yeri gelirse grafiklerle de desteklerim=)

şimdi öncelikle yok efendim Türkiye'nin karbon tüketimi sürekli artıomuş, Türkiye son 5 yılda en çok artış gösteren ülkeymiş...peki soruyorum size neden son 20 yıl değilde son 5 yıl acaba?istatistikler sadece göz boyamak için yapılır, bu da onlardan biri..

gelelim şu artıyo dedikleri şeye..doğrudur, gerçekten de arıyor ama Türkiye gelişmekte olan bir ülke kategorisinde olduğu için bu artış az bile ve normal. dolayısıyla burada Türkiye'nin herhangi bir suçu yok.

şimdi kyoto'tu Türkiye neden imzalamıo?
kyoto anlaşmasında 2 önemli madde vardır. anlaşmaya imza attığınızda karbon artışını belirli oranlarda (ki bu her ülke için farklıdır bunu birazdan açıklayacağım.) düşürmeyi kabul ediyorsunuz demektir. gelelim 2. önemli maddeye..bu madde imzalayan devletrin çoğuna konmamıştır sadece bize konmuştur: "kendi karbon oranını düşürürken, diğer ülkelere de yardım gerekliliği" diye bir madde...
ya kardeşim sanki Türkiye altın yumurtluyo, kendini kurtarmış..bi de başka ülkelere yardım etsin? bu tabiiki mümkün değil..anlaşma saçma..

ayrıca Amerika imzalamadıkça bu anlaşmanın saçma olduğu bir gerçek. adamlar dünya nüfusunun %5'i ama ürettikleri karbondioksit dünya üretiminin %25'i..düşünün artık. bu adamlar işlerine gelmediği için imzalamıyor ve bu çok yanlış.

düşünün bi..Çin'deki 1milyar insanın amerikadaki insanlarla eşit yaşam koşullarına sahip olduğuna?herkese 2 araba 1 ev..dünya ekosistemi anında çöker. burda önemli olan şu ana kadar yapılanlar değil bundan sonra olacakları durdurmaktır.

şöyle bir durum var ki şu an yaşadığımız varsayılan iklim değişikliği, bundan yaklaşık 50-100 yıl öncesi çıkan zararlı maddelerin etkisidir.şu an çıakrdığımız zararlı maddeler ise daha etkisini göstermemiştir bile..

işin kötü kısmı bu iklim değişikliği logaritmik değerlerle artmaktadır.yani diyelimki 1950de çıkan karbondioksitler etkisini 50 yıl sonra gösterdi. ama bu demek değilki bugün çıkanlarda 50 yıl sonra etkisini gösterecek.büyük ihtimal bu süre 10-20 yıl arasına kadar azalacak..çünkü ekosistemi bozan her hareket zincirleme reaksiyon yaratarak herşeyi daha hızlı bir şekilde bozmaya başlıyor.

yukarda küresel ısınmaya girdim baya bi ama bunların bilinmesi gerek..kyotonun arkasındaki gerçekleri ve avrupa birliğinin etkisini de yazıcam bi ara..şimdi yoruldum=)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Admin
Sen açsaydın da cacık olsaydı bari derler o zaman.
Laf koymak yerine konu içinde kalıp tartısmak için yazalım lütfen. Arkadaş güncel bir konuyu foruma taşımış, konuyu sahiplendiği falan yok.

[ Mesaj 22 February 2007, Thursday - 00:26 tarihinde, DynamicK tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben açmazdım böyle bir konu. Zaten cacık olacağına inandığım bir protokol değil. Bir dönem Greenpeace'te çalışmış olduğum için içeriğini de dışarığını da biliyorum. Gelecek nesilleri düşünmek gibi bir huyum olmamasının yanısıra cart protokolü, curt protokolü tarzı eylerin samimiyetine inanmadığım ve amacına hizmet etmediğini düşündüğüm için imzalamayacağım bir yeri. Burada atacağımız iki üç imza sayesinde de Türkiye'nin fikrini değiştireceği falan da yok ayrıca. Ha çok rahatsız ettiyse tavrım yazmam bir daha protokollere, problem değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Her gün 1000 lerce araba geçiyor bir sokaktan. Onların saldığı karbondioksit ve diğer zararlıları düşündükçe insan üzülüyor. Çoğu da tek kişi gidiyor. Özellikle İstanbul'da büyük hacimli araç sayısı çok arttı.

Patinaj bölümüne bir elektrikli araba başlığı açtım. Onun gibi çözümler için kaynak ayrılmalı bence. Elektrikli kamyon da olur (trenler varken gerek de yok ama bu apayrı bir konu) tekne de. Yeter ki bu işlere kaynak ayrılsın, üstünde durulsun.

Madem ülkece inanılmaz bir enerji potansiyelimiz var, bu potansiyeli kullanacak teknolojileri neden geliştirmeyelim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...