TİKİ DİLİ ve EDEBİYATI

[arian]

peki neden türkiyede ve dünyada insanlar sınıflandırılıyor? tikky, punkçı, metalci, concon, ciks, sünefe (okullarda etliye sütlüye karışmayan asosyaller için), alternatif gençlik, vb... neden sürekli toplum bir sınıflandırma gereği yapılıyor? bir insan dinlediği müzik türü sıfatıyla yada giyindiği kıyafet için yadırganır mı?

merak ettim bu konuda insanlar ne düşünüyor. burada tartışılıyorken yeni konu açma gereği duymadım açıkcası..[signature][hline]Arian Elwing
!?Papyrus!*

[Passanger]

bu dili konusan ınsanlardan kosarak uzaklasmak lazım...[signature][hline]Nietsche is dead...
God!!!

[Greeny]

Aslında insanlar kendilerini sınıflandırıyor en azından müzik türüne göre yapılan ayrımlarda. Ben metalciyim, rapciyim hedeciyim fln. Burdan başlıyor bence kendi kendilerini bölüyorlar ilk başta, sonrada olaylar gelişiyor.[signature][hline]ABH

[toggie]

hadi papaaayy'ın dogrusu hadi baybay mı?
eğer öyleyse bana baybay'ı açıklayın böyle bi kelime var mı :)[signature][hline]Holigan Team
The Paticik Cup =o= II

[dasaaa]

arian:
basitçe sürü psikolojisi diyebilir miyiz?

Aslında benzerleri ile toplanma olgusu daha doğru olur. Nitekim insanlar küçükbaş hayvan değiller ve sürü olmazlar di mi? Toplanırlar, bir araya gelirler...

Moda (akımlar) hem insanlara kendini yansıtma olanağı sundu hem de bu olanağı kısıtladı... Şöyle ki; diyelim rap müzik hoşunuza gidiyor ve rapin bahsettiği hayatın çizdiği çerçeve sizin düşündüklerinize, kurduklarınıza ve nihayetinde sizin hayatınızın gerçeklerine oturuyor. İşte bu durumda kendinize bir etiket (sert olsa bile yafta etikete göre daha iyi tanımlıyor durumu) yapıştırıyorsunuz. Ve sizi yoldan geçerken gören, hiç tanımadığınız insanlar bile anlayabiliyor... esas önemli olan nokta ise kimileri sizi anlayamıyor ve size hiiiç bulaşmıyor. Al sana seçici geçirgen bir arkadaş edinme aparatı; Moda+müzik+.. (gider bu liste) = Tarz!

Diğer yandan dedik ya; moda kendini yansıtma olanağı sunduğu kadar sizi kısıtlar da. Heh işte o konu üzerine de iki kelam edelim... Moda akımdır. Akımları işin başında oturan amcalar, abiler,ablalar, topoşlar belirlerler. Onlar çizer,biçer,diker ve bir şekil ortaya çıkartırlar. İşte bu şekiller gündelik hayattan etkilenir ve ona göre oluşturulur. Yani o dönemde x'li yıllar ile ilgili halktan bir talep gelmemişse (bu talep müzik, sinema sebebiyle olabileceği gibi o anda gündemde olmayan bir toplumun (etnik) etkisi sebebiyle de olabilir) x'li yıllar hakkında bir kreasyon yaratılmaz. Kısaca moda yaratımı geri beslemeli bir sistemdir dersek yeterli olur galiba.
Burada küçük bir sorun başgösteriyor... Bu geribesleme (feedback) sistemi çoğunluğun sesini dinliyor, çünkü pazar çoğunluğa hitap ediyor. Özetleyelim; siz moda dışı akımlara gönül verdiyseniz moda dışı kalıyorsunuz. Eğer moda dışı akımlardan sizin bulunduğunuz akıma gönül veren kişi sayısı fazlalaşırsa "underground" olarak etiketleniyorsunuz. yani sonuçta etiketi yiyorsunuz gene! Eğer bulunduğunuz akımda fazla yoldaşınız yoksa yalnız kalıorsunuz doğal olarak. O zaman sizi "Diğer" kutusuna yolluyorlar ve orada mutlu mesut etiketlemiş olarak devam ediyorsunuz yolunuza.

Kısaca etiketleme kolayca tanıma ihtiyacının sonucu geliştirilmiş bir toplu yaşama sistemi. Sınırlar çizmemiz, gizli ırkçılığımız, dış dünyadan korkmamız, skolastik düşünce yapımız, yeni olan her şeyin tanıyana kadar bizi ürkütmesi vb. şeklinde sıralayabilirim en yalın haliyle. Başkalarını etiketleme ve etiketlenme ihtiyacı hiçbir zaman bitmeyecek bir oldu. Kendi kendini besleyen bir canavar.
Tam yolla diyecektim aklıma geldi bunu da yazalım; etikelememiş ve etiketlenmemiş bir insan yoktur.

edit:bi iki düzeltme..[signature][hline]MONO(b)LOG

[Bu mesaj dasaaa tarafından 08 Aralık 2005 12:37 tarihinde değiştirilmiştir]

[oper]

said:

arian, 08 Aralık 2005 12:11 tarihinde demiş ki:
peki neden türkiyede ve dünyada insanlar sınıflandırılıyor? tikky, punkçı, metalci, concon, ciks, sünefe (okullarda etliye sütlüye karışmayan asosyaller için), alternatif gençlik, vb... neden sürekli toplum bir sınıflandırma gereği yapılıyor? bir insan dinlediği müzik türü sıfatıyla yada giyindiği kıyafet için yadırganır mı?

merak ettim bu konuda insanlar ne düşünüyor. burada tartışılıyorken yeni konu açma gereği duymadım açıkcası..

çünkü insanlar kendi zevklerinin ortak oldugu insanlarla takılıyor egleniyor vs vs .. e bunun sonucunda da istemese de ayrımcılık yapmış oluyor.. benim sevmediğim bişeyi bu adam yapıyor ben bu adamı napim diyor vs vs vs[signature][hline]cuytherock bir zamanlar burdaydı

[helena]

biraz abartılıyor.

ayrıca, üzerinde fazla yorum yapmaya değer bir konu olduğunu zannetmiyorum [signature][hline]"zamanı gelmiş bir düşünceyi durdurabilecek hiçbir ordu tanımıyorum"

[Bu mesaj helena tarafından 08 Aralık 2005 13:33 tarihinde değiştirilmiştir]

[helena]

[signature][hline]"zamanı gelmiş bir düşünceyi durdurabilecek hiçbir ordu tanımıyorum"

[Bu mesaj helena tarafından 08 Aralık 2005 13:33 tarihinde değiştirilmiştir]

[Muhallebi]

bu orcish - common çatışması gibi oldu. kek.[signature][hline]The Blood is Love.

[Dynun]

said:

arian, 08 Aralık 2005 12:11 tarihinde demiş ki:
peki neden türkiyede ve dünyada insanlar sınıflandırılıyor?

İnsanlar Farklı olmaya çalışıyor sürekli de ondan. Farklı olacam diye çevsini belirliyor, kıyafetlerini ve dinlediği müziği farklı seçiyor. Farklı olma çabası, diğerlerinden kendini ayırmasına yarıyor. Kendisi istio biçok insan bunu.[signature][hline]Quisalan Elevas!
Our love, forever...

I`m in love with my lust
Burning angelwings to dust
I wish I had your angel tonight

[arian]

şöyle bir durum var o zaman;

herkes "farklı" olmak istiyor yeni jeneresyon olarak.. fakat farklı olacağım derken herkes "aynı" oluyor? "farklı" derken bireyselleşmeden bahsediyorlar fakat onlarınki normal bir bireyselleşme değil, sadece fiziksel bir bireyselleşmeden yanalar ve bu da "aynı" tip olan insanları sınıflandırıyor? tabii ki her insanın giydiği kıyafette veya dinlediği müzikle kişiliğinin bir ilişkisi vardır. ama bunu tamamen ona enfoze etmek ve ona göre yapmak ne kadar mantıklı? toplumda 3-5 çeşit insan olmaya başladı ve gittikçe herkes birbirine benziyor. bugun sokakta yürürken etrafınıza bir bakın ve 30 yaşın altında gerçekten 3-5 tip insan şekli ortaya çıktığını göreceksiniz. birde bu gruplar birbirlerinide kabul etmeyip ezmeye ve hor görmeye çalışıyorlar. her insan bir bireydir ve bence her bireyinde kendi kişiliği ve benliği vardır özel bir şekilde. bu iyi/kötü kişiden kişiye değişir ama bu benlik olmalıdır. ben bu gruplaşma olayını biraz ormandaki hayvanları sınıflandırmaya benzetiyorum ve ne kadar vahim olduğunu düşünüyorum.[signature][hline]Arian Elwing
!?Papyrus!*

[Bu mesaj arian tarafından 08 Aralık 2005 13:56 tarihinde değiştirilmiştir]

[Dynun]

Çok iyi özetlemişsin durumu. aynen öyle.[signature][hline]Quisalan Elevas!
Our love, forever...

I`m in love with my lust
Burning angelwings to dust
I wish I had your angel tonight

[Lethious]

intiharlardayım süfer[signature][hline]emrkck.blogspot.com

[aysiku]

hey kendine iyi davran

[Aron-Caldwell]

tikkiylerin kafası patlsın.[signature][hline]

[Spidee]

said:

arian, 08 Aralık 2005 13:52 tarihinde demiş ki:
şöyle bir durum var o zaman;

herkes "farklı" olmak istiyor yeni jeneresyon olarak.. fakat farklı olacağım derken herkes "aynı" oluyor? "farklı" derken bireyselleşmeden bahsediyorlar fakat onlarınki normal bir bireyselleşme değil, sadece fiziksel bir bireyselleşmeden yanalar ve bu da "aynı" tip olan insanları sınıflandırıyor? tabii ki her insanın giydiği kıyafette veya dinlediği müzikle kişiliğinin bir ilişkisi vardır. ama bunu tamamen ona enfoze etmek ve ona göre yapmak ne kadar mantıklı? toplumda 3-5 çeşit insan olmaya başladı ve gittikçe herkes birbirine benziyor. bugun sokakta yürürken etrafınıza bir bakın ve 30 yaşın altında gerçekten 3-5 tip insan şekli ortaya çıktığını göreceksiniz. birde bu gruplar birbirlerinide kabul etmeyip ezmeye ve hor görmeye çalışıyorlar. her insan bir bireydir ve bence her bireyinde kendi kişiliği ve benliği vardır özel bir şekilde. bu iyi/kötü kişiden kişiye değişir ama bu benlik olmalıdır. ben bu gruplaşma olayını biraz ormandaki hayvanları sınıflandırmaya benzetiyorum ve ne kadar vahim olduğunu düşünüyorum.

Budur.[signature][hline]Tomoe

[Janitschar]

Şoook şekarsaaaan[signature][hline]Seni Senden Başka, Kimse Affedemez...
Msn Spaces***

[Zep]

"nerde tikky zok ziki" die bi laf vardır o geldi aklıma:)ya burda bahsedilen insanlar antimodes in dediği gibin marka giyinen bakımlı olan güzel ortramlara takılan insanlar değilki.böyle olupta her yönde kaliteli olan insanlarda var ama burda tarışılanlar onlar değil kendilerini farklı görüp farklı olamaya çalışan insanlardan bahsediliyo.eğer antimodes sen bunları savunuyosan ozaman fazla söze gerek yok sanırım[signature][hline]if you lost your everything,you can do everything

[-Cleglaw-]

antimodes tiki değilse bende damacana su şişesiyim.

[Neron]

bahçeli 7. caddede var bunlardan[signature][hline]Gelin sizde bize katılın !
Soldat Sunucumuz Açılmıştır
ip:212.174.113.110
port:23080

[Spidee]

said:

-Cleglaw-, 08 Aralık 2005 21:16 tarihinde demiş ki:
antimodes tiki değilse bende damacana su şişesiyim.

y0u rul3 b@b!!11!1[signature][hline]Tomoe

[Solkirans]

said:

-Cleglaw-, 08 Aralık 2005 21:16 tarihinde demiş ki:
antimodes tiki değilse bende damacana su şişesiyim.

antimodes tikiyse ve durumu bu kadar güzel özetleyebildiyse demekki her tiki sizin sandığınız kadar aptal değil.....[signature][hline]Anakartına çay döken tek müstakbel Bilgisayar Mühendisi : SOLKİRANS
------------------------------------------
FM'ye geçiyorum part-time astronot olcam sabah 6'da takçam fanusu gitçem öğlen 1'de evdeyim oh mis...

[Eraqrest]

sen artık beni sevmiyosuaaan - hemen öldür beni. (anlamı da olabilir verilecek cevap da)[signature][hline]May the Force be...
With me.

[Muhallebi]

Sürüden ayrıl, ama fazla uzaklara gitme kurt kapar. diye bi laf vardı.[signature][hline]The Blood is Love.

[Rahan]

babalarının harcamadığı parayı halka dağıtıyorlar işte, sevin sayın tikileri. kaç ülkede bi biraya 40 lira vercek bu kadar andavalı bi arada bulursunuz ¿

said:

dasaaa, 08 Aralık 2005 12:31 tarihinde demiş ki:
Akımları işin başında oturan amcalar, abiler,ablalar, topoşlar belirlerler.

ehuehe koptuum :D

said:

Kısaca etiketleme kolayca tanıma ihtiyacının sonucu geliştirilmiş bir toplu yaşama sistemi. Sınırlar çizmemiz, gizli ırkçılığımız, dış dünyadan korkmamız, skolastik düşünce yapımız, yeni olan her şeyin tanıyana kadar bizi ürkütmesi vb. şeklinde sıralayabilirim en yalın haliyle. Başkalarını etiketleme ve etiketlenme ihtiyacı hiçbir zaman bitmeyecek bir oldu. Kendi kendini besleyen bir canavar.

tapınan smiley vardı bi ara onu koyasım geldi buraya. müthiş![signature][hline]Try Reality!
the invisibile and the non-existent look very much alike!