Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

SITAR WORUS: Epsit van, fantım menıs


elvyn

Öne çıkan mesajlar

SITAR WORUS: Epsit van


Obi-van kenobi ve Ustası Kemal Ceday kardeşler kahvesinde okey atmaktadırlar...


Obi-van: Ehehehe, yine ben bittim...

Kemal: Ulan ne puştsun heaa. Anlaşılan ben sana kapışmayı, sen de bana okeyi öğretecen, ehehe...

Ortamdaki biri: Neyse beyler benim akşama jet arabasını tamire götürmem gerekiyo, klima bozuldu, bu sıcakta dayanamıyom abi. Neyse, hadi eyvallah...

Hepbirlikte: Hadi eyvallah...

Ortamdaki öteki biri: Ya Kemal usta şu OB (ortamdaki biri) bizi hafiften sattı galiba.

K: Yok gülüm bu sıcakta harbi dayanılmaz ama. Neyse, benim daha ışın kılıcı-kalkan ekibinde işim var. Malum mesai yapıyoz, yani ceday olunca başından aşaa para yamıyo demi. Obi-van sorarsa da tuvalete kadar gitti dersin.

OÖB (ortamdaki öteki biri): Okey abi...

Ertesi gün, ceday akademisi...


K: Bak şimdi obi-van’cım, nah ışın kılıncını böyle tutacaksın, okey mi?

Obi: Tamam da abi, şimdi sen bana bunları neden öğretiyosun, hani futpol oynamaya gelmiştik?

K: Bak şimdi çocuğum, yıllar önce (aniden flaşbek olayı olur, etraf siyah-beyaz’laşır) (K: lan girmeyin lan flaşbek, köpeğe benzettin bizi galiba, ne lan öyle siyah beyaz, cık cık cık...) ben bizim mahalledeyken, küçüktüm ufacıktım-top oynadım acıktım yaşındayken, ben bi amca’nı camını kırmıştım toplan. Sonra oda benim topumu nah aldı bıçağı böyle, patlatıverdi güzelim mikasa topumu. Sonra bende ona büyük bir kin beslemeye başladım, ben büyüdükçe, kinimde büyüdü, koca adam oldu, artık o da çalışıyo, ekmek getiriyo eve. Neyse, işte bizim davamız bu obi-van. Bizim davamız bu. Tek amacım, o amcayı ışın kılıcıyla cıjjnn, cııjjjnn seslerine boğarak öldürmek. Anladın mı yavrum?

Obi: Hayır...

K: Boşver o zaman canım. He bu arada annenden izin al akşama bize gel. Işın kılıncında kuzu çevirme yapıcam. Ne lezzetli oluyo bir bilsen. Rakımızıda açarız.

Obi: İyi’de kemal abi benim annem rakı içmeme izin vermiyo ki?

K: Nerden bilcek lan dürzü! Sen gel hele olmazsa sana bira açarız.

Obi: O olur Kemal abim benim. Canıımm...

K: Yılışma len...

Akşama, rakı-çevirme sofrası... (canınız çekitiyse özür dilerim okurlar, şahsen benim de çekti)


Obi: Kemal abi sence kırmızı renkli ışınlar mı eti daha iyi pişiriyo, yoksa yeşiller mi?

K: Güzelim şimidi maviyi unuttun ilk önce belirtiyim. Neyse, şimdi mavi ağır ağır pişirir, tam lezzetinde yapar ama vitamini öldürür. Kırmızı hemen pişirir, vitamin ölmez amma köreltir güzelim eti. Yeşillerde tam kıvamında, ne hızlı pişirir, ne de yavaş. Ama ben maviyi tercih ederim, vitamin zerre umurumda değil çünkü...

Obi: Niye abi kemikleri güçlendiriyo, neresi önemsiz...

K: Yav obicim, yaş 35, kemikler güçlense ne olur, güçlenmese ne olur? Yani değil mi?

Obi: Olsun abi, daha seni geçen gün süt içerken yakalamıştım akademide...

K: Kes lan. Birine söylersen ışın kızartma yaparım lan seni.

Obi: Ehehuhe, tamam abi. Bu arada piliç pişti ona göre...

Bu arada hani o şeytan eleman var ya hani, işte onun mekanında (biz ona kısaca Mustafa diyelim, mi? Diyelim bakalım hadi hayırlısı...)


Mustafa: Benim jetimi hazırla artuditu...

R2D2 (biz ona kısaca artuditu diyelim): Tama abi de, karizma yapıcam diye şu sıcak yaz günlerinde giydin Paltoyu, terleyip üşütmeyesin...

M: Kırarım lan kafanı senin, dürzü! Yap diyosam yapıcaksın lan Allah’sız robot!!!

Atdt: Tamam abi, canım abim güzel abi benim, istediğini giy de, postallar pek güzel durmuyo, çizme falan giyseydin?

M: Ulan seni bana sayıyla mı verdiler Laaağğğğnnn!!! HİİYAAAAAĞĞĞĞĞ!!!!!

Mustafa orda artuditu’yu parçalar, sonra da teknoloji pazarına gidip ekran kartı diye millete kakalar, almıyanları doğrar...


Rakı sofrasından sonra Obi ve Kemal iyice kafayı sıyırmışlardır. O hızla Mustafa’nın üssünü basmaya giderler ama güvenliğe takılırlar...

Güvenlik: Sanırım üzerinizde metal parçalardan oluşan bir cisim var.

K: Var da sen görmek istemezsin, eheheuhehehe...

Obi: Ehehuıheuhehe...

Güvenlik elemanları dışarı atar...

K: Açın lan kapıyı, açın LEAAAAYNN!!!

Obi: Tamam Kemal abi, gel şimdi bi planım var. Pssr--**pssr--**psss--**--tısss--**sss--**

Bir süre sonra, çatıda...

K: Hay azına ediyim Obi, bu muydu pilan!

Obi: Hadi abi çabuk ol...

İçerde Mustafa ile Hani kıllı bi eleman var ya (biz ona HKBEV diyelim), tavla atıyolar içerde...

HKBEV: Ehehe, yine gele attın abe Mustafa bacı...

M: Babandır bacı, düzgün konuş, ışın kılıcı manyaa yaparım seni...

HKBEV: Tamam Mustaf abe ne kızıyonkine... Eheuhe... Ne demişler, kumarda kaybeden aşkta kazanır, eheuehe...

M: Keas Lean, sanki bi ses duydum...(dediği anda bacadan aşaa Obi ve Kemal düşerler)

HKBEV: Lan o tavlanın anısı vardı la, dedem Pakistan’dan gönderdiydi la. HÜÜERRRAAGGHHHH!!! (Kemal’in üstüne atlar)

K: Le git *mına kodumun bitlisi! (HKBEV’nin çeneye tekmeyi basar)

M: Lan, ulan. Çıkar lan ışın kılıncını, kapışacam seninle. HİYAAAĞĞĞĞ (Işın sopasıynan Kema
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
kermit_frog, 13 August 2003 21:31 tarihinde demiş ki:
iy güzel :)[hline] Yalanlamak ve reddetmek için okuma! İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma! Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma! Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku


bi sen cıkmısın güsel dien,e sende normal bi adam olmadıından djasudusd..[hline]aente is alone on this way..
aente:Adventurous Effective for Nocturnal Troubleshooting and Excursionist

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...