Whiskey Mesaj tarihi: Kasım 19, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2005 Makina Elemanları serisi başta olmak üzere pek çok başarılı çalışmaya imza atan değerli hocamız Prof Dr Mustafa Akkurtun genç mühendis adayları için yazdığı etkileyici bi yazı. Mühendis adaylarının 10 dk ayırıp okumalarını tavsiye ederim. [spo1=İdeal Mühendis!!!]İDEAL MÜHENDİS ! Prof. Dr. Mustafa AKKURT Haziran ayının sonunda Mühendislik Fakülterleri yeni mezunlarını verdiler. Gözleri parıldayan, mezun olma sevincini yaşayan, bini aşan pırıl pırıl genç insanlarımız üretimde yerlerini almalarını bekliyorlar. Acaba onlar iş yerleri hakkında ne düşünüyorlar, iş yöneticileri onlar hakkında ne düşünüyorlar. Hiç kuşkusuz mühendisler teknolojileri uygulayan, geliştiren ve bu hususta araştırma yapan insanlardır. Bu bakımdan üretimi direkt etkilerler ve Ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunurlar. Bu nedenle genç mühendislerin adına bu konuyu ele almakta yarar görüyorum. Türkiye'de herhangi bir iş yeri yöneticisine genç mühendisler hakkında düşünceleri sorulursa, tam olarak yanıt verememekle beraber, teknik kabiliyet listenin başında gelir. Ancak bu teknik kabiliyet tam olarak açıklanamaz. Buna göre işe alınır alınmaz birçok yöneticiler, mühendislerden çözülmemiş birçok teknik problemlerin hemen çözülmesini, işlerin iyi gitmediği birçok bölümlerde hemen iyileştirilmesini; çalışmayan bir tezgahın hemen çalıştırılmasını beklerler. Beklerler ama özellikle genç mühendislere yardımcı olacak hiçbir girişimde bulunmazlar. Örneğin bir fabrikanın imalat bölümüne acemi genç bir mühendisin alındığını kabul edelim. Çok az iş yerlerinde genç mühendise fabrika hakkında ve üretimi hakkında genel bir bilgi verilir; diğer personelle tanıştırılır; çalışma ortamı (çalışacak yer) gösterilir, yapacağı iş hakkında ayrıntılı bilgi verilir. Genelde özellikle küçük ve orta boy işletmelerde kendi başına bırakılır. Kendi iş yoğunluğundan yakınan imalat bölümünün yöneticisi, kendine ait bir görevi ona devretmez; devrettiği durumda da görev hakkında hemen hemen hiçbir bilgi vermez. Genç mühendis fabrika içinde bir süre boş boş dolanır. Belki çok küçük, örneğin bitmiş ürünlerin etiketleriniyazmak gibi işler verilir. Aniden çıkan, örneğin bir parçanın deliklerinin eğik çıkması gibi bir konunun çözülmesi istenebilir. Şaşırır kalır. Üniversitede böyle birşey hiç okumamıştır. Ne yapacağını bilemez. Genç mühendisin fabrikanın Tasarım (Konstrüksiyon) bölümüne alındığını düşünelim. Orada birkaç deneyimli ressam ve tekniket bulunmaktadır. Bunlar gerek bilgisayarda, gerekse resim tahtalarında pafta pafta parça ve ürün çizmektedirler. Genç mühendisimize, mühendis olduğu için resim çizme işlemi verilmemiştir. O şimdilik ressam ve teknikerlerin yaptıkları resimlere bakmakta ve hayretlere düşmektedir. Kendisi bu resimlerin çoğunu anlamamaktadır. Bir gün bölüm yöneticisi bir üründe kullanılan, daha önce beyaz metal olan ve sonra bronza dönüştürülen bir kaymalı yatak probleminin çözülmesini ister. Genç mühendisimiz telaş içinde sağa sola sormaya başlar. Birileri ona yatak içinde, yağın daha iyi dağılması için çepeçevre bir kanal açılmasını söyler. O da şefine bu çözümü önerir. Deneme yapılır ve yatak yine çalışmaz. Boş boş gezerken veya bir problemi çözemediği durumda genç mühendis, kendinin mühendis olarak topluma yararlı olacağı hakkında kuşkular taşımaya başlar, karamsarlığa düşer. İşte burada mühendisin teknik kabiliyetinin yanısıra önemli bir özelliği olan kişiliği ortaya çıkar. Kişilikli bir mühendis, örneğin imalat bölümünde ise kendiliğinden tezgahları incelemeye, talaş kaldırma olaylarını, parçaların işleme proseslerini, takımları vb. olayları incelemeye başlar. Birçok konuları ders kitaplarından, fabrikada bulunan kitaplardan ve dölkmanlardan okur. Olayları anlamaya çalışır; kendi kendini hazırlar. Tasarım bölümünde çalışanı ise, problem verildiğinde sağa sola telaşla koşuşturacağına ders kitaplarından (tabi üniversitede kullanmışsa), fabrikada bulunan kitaplardan kaymalı yataklar konusunu gözden geçirir; malzemeleri inceler; yatağın hesabını yapar. O zaman yatak malzemesinin beyaz metalden bronza dönüştürülmesi işleminin, zaten bir hata olduğunu anlar. Şefine hesaplarla birlikte bu düşüncesini söyler. Mühendislik kariyerine ilk adımını atmış olur. Eğer onların faydalı olması istenirse, yöneticiler genç mühendislerle ilgilenmelidirler. Onlara ilk günlerinde fabrika, ürünler ve özellikle görevleri hakkında bilgi vermelidirler. Başlangıçta herhangi bir problemi verdiğinde konuyu ayrıntılı olarak anlatmalıdırlar, hatta örnekler vermelidirler. Problemlerin çözümünde teori ve hesap kullanmaları teşvik edilmelidir. Zira Türkiye'de tasarım bürolarında dahil, makina alanında hesap hemen hemen hiç yapılmamaktadır; konular teorik esaslara göre çözülmemektedir. Öte yandan başlangıçta bazı başarı kazanan genç mühendisler de (mühendislik işlerle değil de daha çok yabancı dil ve bilgisayar bilgilerine dayanarak), görevlerine gerçek olmayan bir şekilde yaklaşmaktadırlar. Bunlar iş yerinden gerek maddi, gerekse manevi bakımdan kişisel kari Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Admin DynamicK Mesaj tarihi: Kasım 20, 2005 Admin Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 20, 2005 çok güzel bir yazıymış paylaştığın için teşekkürler günümüzde zaten en büyük sorun; universiteyi bitirip işe giren yeni mezun mühendislerin, iş ortamında yaptıkları çalışmaların hiçbirini unide görmediklerinden ötürü yasadıkları uyumsuzluktur. Yeni mezun mühendis aslında mühendis degildir. Mühendisliğe ilk adımlar, gerçek mühendis zekası ve çözüme yönelme tekniklerini, iş ortamında soyutu somuta dönüştürüp yaptıgı icraatlarla olmakta. İş yerinde yapılan işlemlerin cogu yabancı gelebilir. Bunların hiçbirini unide görmedik diyip karamsarlıga kapılmak olası. yazıda ise burda yapılması gerekenler diye öğüt verilmiş ve pekde güzel olmuş. güzel tavsiyeler.[signature][hline]* Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
yigito2005 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 20, 2005 yazı için teşekkürler çook işime yarıycak bi yazı arşivime aldım hemen..[signature][hline]öyle yürekten seviyorsan aklı başından atacaksın..kimi yanında arıyorsan önce içinde bulacaksın Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sly-One Mesaj tarihi: Kasım 20, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 20, 2005 evet teşekkürler. ancak yeni mezunların akıbeti hep aynı yine de :P sürtecek şu burun[signature][hline]abeo nihilum demonstrere quod abolesco dum te defendoa.k. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Whiskey Mesaj tarihi: Kasım 20, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 20, 2005 Haklsıın sly-one her yeni ortamda her yeni durumda olduğu gibi bu işinde acemiliği olucak çekicez bundan kaçış yok. Hepiniz benim gibi hayaller kuruyosunuz biliyorum örn:işinin en iyisi olmak yada size ithaf edilerek falanca mühendis halledebilir demelerini istemek. Mütevaziyet gereği bunu çok dile getirmesekte hepimizin içinden geçer bu söylediklerim. Bence ilk 5 yıl piyasada işin hamallığını çekicez tabiri caiz ise Torna Tezgahlardaki tozu yutucaz hangi dalda görevliysek olaya hakim olmaya başladıkça tat vericek yaptığımız iş. Hocamızında bahsettiği gibi ilk baştaki zor günlerde kendimize olan güveni kaybetmeyip çalışırsak herşey güzel olur gibi geliyo. Hepinize ve bana bu mücadelede başarılar:))[signature][hline]Viski gibi asil,konyak gibi sıcak,şampanya gibi özel,şarap gibi tutkulu,kokteyl gibi muhteşem ol... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Finrod Mesaj tarihi: Kasım 21, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 21, 2005 guzekl bır yazı olmus paylastıgın ıcın tesekkurler[signature][hline]Aklı ile övünen insan,hücresinin genişliği ile övünen mahkuma benzer msn Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aktiftablet Mesaj tarihi: Kasım 21, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 21, 2005 Faydalı bi yazı, teşekkürler.[signature][hline]So sick and tired I stand alone... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar