navyamphs Mesaj tarihi: Ekim 30, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 30, 2005 Eskiden en azından üsturuplu küfür ediyorlardı atalarımıza. Şimdiki moda cami duvarına işemek. Hayır, sabrımızı test ediyorlarsa, neden veletleri ortaya salıp, maşa niyetine kullanıyorlar ? Onu da geçtim, anlıyorumki birileri size "Türklere küfretmek prim yapıyor, Avrupa arkamızda" deyip meydan saldı, siz nasıl bunları anlamayacak kadar salak olabilirsiniz ? Bak tartışmak ile küfretmek arasındaki farkı bilmeden "gelin benle bu konuyu tartışın" diyorsun. Ağzınıza sakız olmuş; "Benimle aynı fikirde olmayabilirsin, ama fikirlerime saygı göstermek zorundasın" lakırdısı, herşeyi tartışabileceğinizi sanıyorsunuz. Sen gelip "ben Atatürk'ün şöyle böyle olduğunu düşünüyorum, binlerce yıllık Türk tarihine kafam girsin. Gelin bunu tartışalım" diyorsan ve bunu da fikir özgürlüğü olarak nitelendiriyorsan; Bende diyorumki, "Ben senin validenin cinsel hayatını pek tasvip etmiyorum, nüfus müdürlüğündeki kaynakları inceledimde kendilerini senin baban oılarka nitelendiren 1 den fazla şahıs var. Gelin bunu tartışalım."[signature][hline] Türk Oğuz Beğleri budun eşidin! Üze tenri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun, ilinin torunun kem atatı? IllidanStormrage, bi zamanlar demiş ki: Dinciler nefes alıyo ooo ozaman biz almamalıyız Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
lancelotdulac Mesaj tarihi: Ekim 30, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 30, 2005 Boş işler peşinde koşan, boş insanlar güruhunda yer bol ne yazıkki.[signature][hline] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Leopar Mesaj tarihi: Ekim 30, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 30, 2005 said: anarchist, 28 Ekim 2005 13:57 tarihinde şöyle saçmalamış: mustafa kemal saraylarda kalırdı anadolu halkıysa acından ölüyordu. Yazının diğer kısımları hakkında yorum yapamam, hiç olmazsa üzerinde tartışılabilir konular. AMA pardonda Atatürk hangi saraylarda kalmış? Hmm o aralar bol saray vardı herhalde Ankara'da biz görmedik. Anlamıyorum ya niye tarihi(mizi) eleştirmeye çalışan her insan öncelikle Atatürkle başlıyor eleştirmeye? Adamın hatası bulunacak diye atılmadık çamur, sıkılmadık yalan kalmadı. Ne saraylarda kalmadığı kalmış, ne harem kurmadığı. Yazık, çok yazık. Senin için üzülmüyorum sen zaten uçmuşsun. Ama sana inanabilecek olan insanlara üzülüyorum ben. Bi de bilgin olsun Atatürk o saraylarda oturmayı, haremler kurmayı reddettiği için şu anda sen ve ben hür ve özgür olarak, bir cumhuriyet bünyesinde yaşıyoruz. Yönetim düzgün veya değil bu ayrı bir konu. Ama Atatürk kolay yolu seçip bir sonraki padişah olabilecekken, Topkapı sarayında başına padişah kavuğunu geçirip gerçek bir harem kurabilecekken, memleketi için en iyi seçeneği tüm zorluklara, tüm dayatmalara ve tüm muhalefete rağmen getirdi. Eğer sen şurada fikirlerini özgür bir biçimde yazabiliyorsan bu onun sayesindedir. Ha bi de bu konunun cumhuriyet bayramına gelmesi oldukça ilginç bir tesadüf (?) olmuş. Umarım (gerçi hiç ümidim yok dediğim gibi sen çoktan uçmuşsun) bundan sonra yazdıklarına bi çeki-düzen verirsin, hiç olmazsa yenilir yutulur cinsten, belgeli eleştriler yap ki karşında ki insanlarda seni ciddiye alıp belgeli, ciddi karşılıklar versin.[signature][hline]Bi zamanlar PUMA'ydım ben.hazır nick değiştirme hala aktifken değiştiryim dedim ve değiştirdim.yaa işte öyle... Talaras, Lvl 60 NE Druid of Eclipse-BL (En sonunda...) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
caferi Mesaj tarihi: Ekim 30, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 30, 2005 Karl Marks ile Anarşist düşüneneler arasında bir tartışma olmuş. Karl Marks devrim için işçinin desteğini almak gerektiğini söylerken Anarşistler her yeri bombalıp devrimi zorla kabul ettirmek lazım demişler. İspanyadaki iç savaşta Anarşistler 2 şehri ele geçirip bütün rahipleri öldürürler. Halkın desteğini bi türlü alamazlar. En sonunda halkı inandırmak için Tarihi olayları çarpıtma yoluna giderler. İsa'nın kadın olduğunu söyleyip yalan gerçeklere bunlara dayandırıp halkı kazanmaya çalışmışlar. Halende tarihi çarpıtarak siyaset yapanlar dünyanın her yerinde var. Ermenistan Sovyet blokundayken Soykırım meselesi başlar. Sebebide Nato üyesi Türkiyeyi sıkıştırmaktı. Sovyet bloğu kırılınca sefaletten nüfusunu ve ekonomisi bozulan Ermenistan Tazminat için Ermeni soykırımını kabul ettirmeye çalışıyor. Ekonomileri o kadar kötü ki orda Türklerle ilgili tarih dışı filmler yapıp gençlere izletiyorlar. Ülke siyasetleri yüzünden tarihçileri gerçekleri yazan tarihçilerini afforoz etmişler. Soykırım meselesine ben kendi düşüncemi katayım. Hitler sanırım 7 yıl boyunca sistemetik bi şekilde yahudileri gaz odalarında öldürdü. Bugün söylenen rakam 6 miylon yahudi. Ben Yahudi soykırımını ilk okuduğumda sayı 6 yılda 4 milyon yahudiydi. Bütün bu ölümler olurken Almanya'nın ekonomik gücünü göz önünde tutun. 1. savaşı Avrupa'nın en fakir ülkesi Osmanlı. Onlara refakat eden Türk askerleri onlarla beraber açlıktan ve hastalıktanm öldü. Ölen Ermeni sayısı 450.000 kadar. Soveytlere bağlı Ermenistan Bu sayıyı 600.000 olarak başlattı. Ben lissedeyken bu sayı 1.000.000 oldu. Bugün bazı yerlerde bu sayıyı 1.500.000 yapanlarıda duyduk. Çerkes meselesine gelince. 1864 yılında Ruslara isyan eden Müslüman Çerkesler Rusların Çerkesleri kırmasıyla 2 milyon Çerkes Karadenizden Anadoluya gelirler. Sayıları o kadar fazla ve Osmanlı o kadar fakirki padişah onları Anadolu ve Kuzey Afrikaya yerleştirir. Bütün bu yolculuklar sırasında ölen Çerkeslerin sayısı çok fazla. Yeni bu yolculukta onlara eşlik eden Türk askerleri ve Türk köyleri hastalıktan kırılır. Türkiye'de PKK 70 li yıllarda başlar ve bayraklarında orak ve çekiç vardır. 80 li yıllarda askeri darbe sonucu ortaya çıkan siyasi boşluğu fırsat bilen PKK güç kazanır. Sovyet Bloğu yıkılınca PKK faliyetlerine ara verir. Yeni bir kaynak lazımdır. En sonunda Amerika Iraka girer 38. pararlele Saddama müdühalesi yasaklanır. Ve PKK Amerikaya yaranmak için bayrağındaki orak ve çekici kaldırır. Artık PKK'nın Amerika desteği vardır. Kimileri vardır Tanrıyı gözüyle göremediği için inkar eder. Kimileri vardır Tarihi inkar eder. O tarihte yaşamadığı için. Her halde Lisseden beridir Kürtleri araştırıyorumdur. Ben bir tane Kürt forumu göremedim edebiyattan, Kürt folklörü ve kültüründen bahsetsin. Forumlarında araştırmak için ne kadar yazı yazdıysam cevap gelmedi gelende hep siyasi içerikli oldu. Bir tane örnek yazacam. O forumların birinde "Türkiye Kürtlerin ağırlıklı yaşadıı yerdeki toprakları zehirliyor. Böylece topraktan zehirli besin alıp Kürt halkı kırıyor." Aynen bu yazılı. İşin aslını bi de ben yazayım. Ziraat de çalışınalar'ın çoğu Kürt. Devlet özellikle toprak işinden anlayanı seçmeye çalışıyor. Kürtlerde bu işi iyi bildikleri için bu insanlara kadroda yer veriyor. Ne kadar ziraatçi varsa çoğu Kürt. İstesede kendi halkını zehirlemeye yeltenmesi mantıklı değil. Somut olarak eğer toprak vaktinde dinlendirilmez ve gübre iyi olmazsa besin verimli olmaz. Ama aldığınız besin zehirli olamaz. Türkiye kendi nüfusunu kırmak için bu kadar ileri bir teknolji kullanamaz:) Varsayki hepsi yanlış? Yazdıklarımın hiçbir ispatı olmasın. Eminim konuyu açan kişinin ideolojisi evernsel değerlere dayanıyor. Fakat kafasındaki siyaset objektif olmasına engel olmuş. Yazdıklarında öyle bir hava varki Taksimdeki Kürtler bu vatanın insanı değil de bölücü bir kalıba koymaya çalışmış. Kürtleri severim ama şu yazdığın uslupla kabul etmediğim bir bölücü düşünceye koyduğun için çok sevdiğin Kürtlere hakaret etmişsin. Her birine sorsan bu vatan için ölür. Bu insanların onda biri bile bölücü değil. Bölücü bir siyaset güden zihniyet ise ölüm döşeğindeki adamın dünyaya edeceği son bir küfür gibi duruyor. Arkadaşımızda ölen siyasetinin son küfürünü söylüyor. Çünkü Türkiye Sol'u artık kafa değiştiriyor. Marjinal zihniyet gün gelirde yere basarsa işte o zaman sol bu ülkeye daha iyi hizmet edecek. Bunu ben ümit ediyorum. Ama anarşistler kendilerinden başka hiç bir şeyi beyenmez. Hatta kendine ait olanı bile. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
agrian Mesaj tarihi: Ekim 31, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 31, 2005 yazıyı okumaya bile değmezmiş...sonradan pişman oldum okuduğuma..bunu yazan kişi nerde büyümüş nerde kimlerle yaşamış kimbilir ki böyle beynini yıkamışlar.[signature][hline]Savaşlardan kimse masum çıkmaz., bazıları ise hiç masum çıkmaz. Sonsuz bozkırların, kıtlığın ve yaşayan hemen her şeyin düşman olduğu bir dünyada ise savaş kaçınılmazdır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar