CorteZ Mesaj tarihi: Ekim 22, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 22, 2005 Sevgili okuyucularım, bugün sizi biraz gerilere, 1921 yılına götürmek istiyorum. 23 Nisan 1920 günü Meclis açılmış. İstiklal Harbi başlamış. Ordularımız, Anadolu'yu işgal edenlerle savaşıyor. Yunan ordusu Ankara yakınlarına kadar ilerlemiş. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa. Meclis bu ortamda, yeni kurulan Türk Devleti için bir İstiklal Marşı hazırlatmak istiyor. 1920 yılı sonlarında bu amaçla bir şiir yarışması açılıyor. Katılımcılara 6 ay süre veriliyor. İstiklal Marşı yarışmasına bu süre içerisinde tam 724 şiir gönderiliyor. O zamanki adıyla Maarif Vekaleti, yani Milli Eğitim Bakanlığı, bu şiirleri değerlendirmek için bir komisyon kuruyor. O dönemin Türkiye'sinde böyle bir yarışma açacaksınız, bunu iletişim olanaklarının neredeyse sıfır olduğu bir ülkede herkese duyuracaksınız ve 724 şiir yarışmaya katılacak, zor iştir. Bu şiirler tek tek okunuyor, içlerinden 6 şiir elemeyi geçip Meclis Matbaası tarafından bastırılıyor ve milletvekillerine dağıtılıyor. Ayrıca kazanan şiir için 500 lira ödül var. O zaman için çok büyük bir para. O sırada Maarif Vekili olan Hamdullah Suphi (Tanrıöver), Ankara'da yaşayan ve aynı zamanda milletvekili olan ünlü şairimiz Mehmet Akif (Ersoy)'dan da bir şiir istiyor. Fakat doğrusunu isterseniz, Ersoy'dan niçin şiir istendiğini bilmiyorum. Elemeyi kazanan şiirler beğenilmemiş miydi, yoksa başka bir nedeni mi vardı? *** Bunun üzerine Mehmet Akif Bey Ben mebusum (milletvekiliyim), müsabakaya katılmam. Ayrıca bir şiir yazıp size veririm diyor. Evinde yazmaya başlıyor ve kahraman ordumuza ithaf ettiği şiiri bitirdiğinde, Maarif Vekaleti'ne teslim ediyor. Böylece yarışmaya 7. şiir de katılmış oluyor. Müsabaka sonuçlanıyor. Mehmet Akif Bey'in şiiri Meclis kürsüsünden Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey tarafından büyük bir coşkuyla okunuyor. Büyük tezahürat ve alkışlar arasında ve oybirliği ile İstiklal Marşı olarak kabul ediliyor. Tarih 12 Mart 1921 İstiklal Marşı şiiri kabul edildikten hemen sonra, kürsüden bir kez daha okunuyor ve bütün milletvekilleri bu kez ayakta dinliyor. *** Meclis yetkilileri birkaç gün sonra Mehmet Akif Bey'e 500 liralık para ödülünü vermeye geliyorlar. Almayı reddediyor. Ben müsabakaya girmedim. Bu para benim hakkım değildir ve bana ait değildir diyor. (Bugünkü arsızların kulakları çınlasın!) Meclis yetkilileri ısrar ediyorlar... Bu parayı kasamızda tutamayız. Siz alın, isterseniz bir yere bağışlayın diyorlar. Mehmet Akif Bey bunun üzerine parayı alıyor ve hastanede yatmakta olan yaralı gazilerimize bağışlıyor. *** Sevgili okuyucularım, bugün ve yarınki yazımda, size bu yarışmaya katılan ve elemeyi kazanan 6 şiiri vereceğim. Bunun ilginç olduğunu sanıyorum... Çünkü bu şiirleri hiçbir yerde bulamazsınız. Hepsi de unutulup gitmiştir. Bunları, o dönemde Meclis'te memur olarak çalışmakta olan Mahir İz'in 1975 yılında basılan Yılların İzi isimli kitabını okurken buldum. 1 Yıllarca altı cephede ateşle kanlara; Türk'ün hilâl-ü dinine düşman olanlara; Ceddin o; Yıldırım gibi saldın zaman zaman Yüksek başın eğilmedi bir art cihanlara Ey kahramanlar ordusu, ey yıldırım-Şitab. Göster cihan-ı mağribe bir kanlı inkılab Ey mazi-i havariki bin destan olan; Garbın zalam-ı zulmüne yüz yıl kılınç salan Arslan yürekli ordu; demir giy; silah kuşan! Zira hududu kapladı ateşle kan, duman. Ey kahramanlar ordusu, ey yıldırım - Şitab, Göster cihan-ı mağribe bir şanlı inkılab! Arslan mücahid ordusu, ey haris-i salah Destinde seyf-i hak gibi pek şanlı bir silah Açtın sema-yi millete pür-nûr bir sabah. Atî bizim... bizim artık vatan, zafer, felah. Ey kahramanlar ordusu; ey yıldırım - Şitab. Göster cihan-ı mağribe bir şanlı inkılab MEHMET MUHSİN 2 Altı bin yıl efendilik yaptın, "Kahraman Türk" idi cihanda adın. Bir ateşten siperdin İslam'a Sönmeyen bir güneş gibi yaşadın. Ey büyük ünlü milletim ileri! Hasmına çiğnetme koş bu şanlı yeri! Düşmanın bir cihansa dostun Hak Hakkın elbette müstakil yaşamak Atıl, ez, vur, senindir istiklâl Ebedî parlasın şu al bayrak... Ey benim şanlı milletim ileri; Ele çiğnetme koş bu ülkeleri! M (Bursa Milletvekili Muhittin Baha Bey Yarışmaya "M" rumuzu ile katıldı. Müzakereler esnasında şiirini geri çekti.) 3 Ey Müslüman, ey Türk oğlu Açıldı istiklâl yolu Benim bu son günlerimdir, Diyor bize Anadolu. Çek sancağı Türk ordusu Olmaz Türk'ün can korkusu Esarete dayanır mı Türk vatanı, Türk namusu? Bu son savaş bize farzdır, Fırsatımız gayet azdır, Muzaffer ol da ey millet Altın ile tarih yazdır. Birleşelim özümüzden, Dönmeyelim sözümüzden, Hem silelim bu lekeyi, Tarihdeki yüzümüzden. İSKENDER HÂKİ 4 Göz yaşına veda et Ey güzel Anadolu! Hakkını korur elbet Türk'ün bükülmez kolu Cenk ederiz genç, koca Bugün değil, yarın da Yadımız ağladıkça İzmir ezanlarında. Hak yolunda kan olur, Dünyalara taşarız; Ya şerefle vurulur, Ya efendi yaşarız. Her gün yeni bir hile Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Ekim 22, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 22, 2005 paylaştığın bilgi için tşkler. iyiki böyle bir marşa sahibiz. Mehmet Akif in dediği gibi; "O günler ne samimi, ne heyecanlı günlerdi. O şiir milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir. Binbir fecayi karşısında bunalan ruhların ıstıraplar içinde halas dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o Marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır... O şiir bir daha yazılamaz, o'nu ben de yazamam. O'nu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değil, milletin malıdır. Benim, millete en kıymetli hediyem budur. Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın."[signature][hline]be the vanquisher, to forgive Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Pingu Mesaj tarihi: Ekim 22, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 22, 2005 said: forgiver, 22 Ekim 2005 15:42 tarihinde demiş ki: paylaştığın bilgi için tşkler. iyiki böyle bir marşa sahibiz. Mehmet Akif in dediği gibi; "O günler ne samimi, ne heyecanlı günlerdi. O şiir milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir. Binbir fecayi karşısında bunalan ruhların ıstıraplar içinde halas dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o Marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır... O şiir bir daha yazılamaz, o'nu ben de yazamam. O'nu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değil, milletin malıdır. Benim, millete en kıymetli hediyem budur. Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın." [signature][hline] Loves are masturbating now.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Natanyal Mesaj tarihi: Ekim 22, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 22, 2005 Mehmet Akif'e niçin yarışmaya katılmadığı sorulduğunda para ödülü olduğu için katılmayacağını söylüyor. Şeçilen şiirler beğenilmeyince o zamanın en iyi şairi olarak gösterilen Mehmet Akif'e gidiliyor ve yalvarılıyor.Mehmet Akif'te ödülün yardıma muhtaç insanlara dağıtılması karşında marş yazacağını söylüyor ve evine kapanıyor. Gerisini biliyorsunuz :)[signature][hline]Xanator Wegauge Master Rifleman-Master Combat Medic Eclipse Galaxy Star Wars Galaxies Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar