trapt Mesaj tarihi: Ekim 8, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 8, 2005 Tarih boyunca karşı karşıya olduğumuz bir topluluk.. yakında bizde onlardan sayılıcaz.Az çok izlemişsinizdir tartışma programlarında...çok fazla önyargı var. Bunlardan bazıları Kültürümüzün değişecek olması, Türklerin avrupaya,avrupa halkının çoğunun buraya yerleşecek olması, Türkiye'nin avrupanın ortak pazarı haline gelicek olması (ki zaten biraz öyle) Zaten eski gelenek ve göreneklerimiz değerini kaybediyo..dilimiz hızla değişiyo.böyle bi girişimden sonra ben bunun gerçekleşebileceğine inanıyorum.. Osmanlı'dan bi kaç olay geldi aklıma..belki gerçekten sonu böyle olur..Yurdumuzdan binlerce konut satıldı yabancılara..Özellikle doğu anadolu bölgesinin büyük bir bölümü satıldı.. Osmanlı da olduğu gibi tekrar batı hayranlığına mı döküldü iş..yoksa bunun yararı olabilicek mi[signature][hline]It's a lie. A kiss with opened eyes. And she's not breathing back. Anything but bother me. It takes my pain away Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
MacLeod Mesaj tarihi: Ekim 9, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 9, 2005 Bu ülkenin insanları onlarca asırdır onuru için yaşamış bir millettir.Kendine medeni diyen avrupa devletleri bir çoğu hala ırkçıdır.Bombalama olaylarından sonra ingilterede araplara vur emri çıkmış ve bir latin kökenli insan sorgusuz sualsiz koyu tenli diye öldürülmüştü.Ve bu insanların türkiyeyi aşağılaması türk insanı küçük görmesi ve bizim hala ısrarla bu adamların kuyruğunun dibinde dolaşmamız beni gerçekten üzüyor. Atalarımızın şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaya hakkı kimsenin yok.Atatürkün hedefi ülkemizi batı medeniyetlerinin seviyesine çıkarmaktı.Asla devletimizi onların eline verip iç işlerimize karıştırıp ülkemizi bu adamlara peşkeş çekmek değildi. Bunların baş sorumlusu medya ve hükümettir.sokaktaki her insan ABye girmek istiyor fakat girince ne olacağını girmke için ne gibi tavizler vereceğimizi bilmiyor ve bilgilendirilmiyor. Türk milletinin geleceğini milletvekillerinin daha İstiklal marşını bile bilmediği bir hükümet belirliyor.Bu insanlar bırakın halkı muhalefete bile görüşmeler hakkında bilgi vermeyi gerek görmüyor. Ama yinede umudum var.Bu toprakların insanlarını hiçbirşey yıkamadı ve yıkamayacak.[signature][hline] "Yaratılışımdaki yegane mükemmeliyet, Türk oluşumdandır. Benim için tek övünç kaynağı budur." [b] Mustafa Kemal Atatürk Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pekaziz Mesaj tarihi: Ekim 9, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 9, 2005 said: yakında bizde onlardan sayılıcaz. Trapt bizi hiçbir zaman içlerine almayacaklar; açık açık söylüyorlar bunu. Holding medyası da çocuk kandırır gibi halkımızın kafasını karıştırmaya devam ediyor. Bakın Hürriyet'in 1995 yılındaki bir başlığı şöyle: '1998 yılında AB'ye TAM üye olacağız'. Yalanın bu kadarına pes doğrusu. Ne var ki aynı nakaratı bugün de söylüyorlar ve bir çok kişi gerçeği görmekte hala ve hala zorlanıyor. Bu arada bir noktayı düzeltelim; bizi içlerine alacaklar ama Türkiye'nin bu haliyle değil. Yugoslavya gibi 2'ye hatta 3'e ayrılmış bir Türkiye'yi, Kıbrıs'taki haklarından tamamen vazgeçmiş bir Türkiye'yi, Kukla Devlet'in ABD tarafından belirlenmiş koruma memuru olmuş Türkiye'yi, misyoner faaliyetlerle halk içinde düşmanlık yaratılmış Türkiye'yi, Boğazlar'daki haklarından vazgeçmiş Türkiye'yi alacaklar. Bakın 3 Ekim'de zafer naralarıyla imzalanmış müzakere belgesinden bir parça: 'Türkiye'nin henüz çözümlenmemiş olan tüm sınır ihtilaflarını, gerektiğinde Uluslararası Adalet Divanı'nın zorunlu yargılama yetkisi de dahil olmak üzere Birleşmiş Milletler Şartına göre, ihtilafların sulh yoluyla halli ilkesine uygun olarak çözüme kavuşturmayı taahhüt etmesi' (Müzakerelerin Dayandığı İlkeler - Madde 4) Bu ne demektir? Türkiye'nin sınırları Lozan ile tayin edilmedi mi? Türkiye'nin şu an hiçbir devletle sınır ihtilafı sorunu yok ki? Kimileri bu maddeden Ege sorununun kastedildiğini söylüyor; bu da koca bir yalan! O 'kıta sahanlığı ve kara suları ihtilafı'dır. Diğer bir yalan da bu tarz maddelerin müzakererlerin ilerleyen sürecinde değiştirilebileceği yönünde. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül bu maddelere imza attılar, artık bunun geri dönüşü olamaz! Avrupa zenginlerin-emperyalistlerin kulübüdür; Türkiye ise Atatürk'ün defalarca belirttiği gibi 'Mazlumlar Dünyası'na ait bir ülkedir. Dolayısıyla arada koca bir uçurum vardır. Dikkat edilirse AB'ye girişe sevinenler işçi, köylü, memur, emekli vs değil; holding patronları, işadamları ve borsa vurguncularıdır. Çünkü bu değişim onlara yarar sağlayacak, sana bana değil! AB ile ilişkilerimiz ancak AB'den bağımsız hareket edersek düzelebilir. Türkiye'nin bu durumu ne bizi ne de Avrupa'yı memnun ediyor. Bundan tek çıkar sağlayan ABD'dir; Türkiye'yi AB kapısına bağlayarak bağımsız hareket etmesini, Avrasya ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirmesini engellemek istemektedir. Haliyle bu olanlardan dolayı sadece AB'ye kızmak asıl hedefi görmemek -görmek istememek- demektir.[signature][hline]...Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış; Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pekaziz Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 Arkadaşım öncelikle o Ortadoğu halkları neden bu kadar geri ve fakir kalmış onu irdelemek lazım. Herhalde kimilerinin dediği gibi 'aptallıklarından' değil! Yıllarca modern(!) batı, bu halklara yapmadığını bırakmadı (ki bugün de devam ediyor). Sırf bu olay bile (başka devletleri ezme-sömürme) beni AB'den tiksindirtmeye yetiyor. Diğer taraftan o saydığın Mercedes örneği 20 yıl öncesine ait bir olay. Bugün Avrupa'da işsizlik gittikçe büyüyen bir olgu; bunu kimse inkar edemiyor. Dolayısıyla '10 yıldan kısa sürede' araba sahibi olmak artık koca bir HAYAL! AB'nin bize nasıl yaklaştığını yukarıda birkaç örnekle açıklamıştım. Bu durumda bile AB'ye hoşgörüyle yaklaşmak gerçekleri görmemek için insanın gözünü kapatmasına benziyor.[signature][hline]...Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış; Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi... [Bu mesaj pekaziz tarafından 10 Ekim 2005 11:53 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LoWNeR Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 AB müzakerelerinin başlamısını AB'ye girmiş gibi yazan çizen bir basın varken biz Müzakere sürecinde allah bilirneler duyarız. Arkadaslar Kıbrıs çok net bir şekilde elden çıkıcaktır.Aksi takdirde bizi aralarına almazlar bu kesin.Ab ülkeleri içerisinde hala bizin g.dogumuzu kurdıstan olarak gosteren yada agrı dagını ermenıstan olarak gosteren yerler var bunu bılıyoruz.Bir ülkenın dunyaca kabul edılmıs sınırlarına saygısı olmayan ve bu saygısızlıgı yapanların onune gecemeyen bır topluluk nasıl dogru işler nasıl ikiyuzlu deıldır? Ataturk Ab'ye gırelım mı demıs?Hayır batı medenıyetlerı sevıyesıne gelmemız ve onları gecmemız gerektıgını belırtmıs.Bence buu muzakere bahanesı bızı oldukca gelıstırıcek.Abdullah Gulun dedıgı gıbı:Muzakare süreci bittiği gün Ab'ye bizim sizle işimiz yok biz artık kendi yolumuzdayız. tarzında bır acıklama yapabılırız 1-basın yanlıs haber vermeye ustu altın ıle kaplanmıs haberler vermeye devam edıyorlar. 2-Muzakereler bızım ıcın bahane olur bunları gerceklestırırız ve kendımız gelıstırır kendımızı ıstenmedıgımız bır topluluga sokmayız. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
metboy Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 @solo_: şu an gerçekten AB dediğin gibi diğer alternatiflerden daha fazla ekonomik gelir sağlar Türkiye için. peki ama nasıl karakterli insanlar siyasi götürüsü ekonomik getirisinden fazla olan bir anlaşmaya gönülden bağlanır? burdaki çoğu insan zaten AB'ye siyasi götürüsü ekonomik getirisinden fazla olduğu için karşı çıkıyor.[signature][hline]Biziz | Değiliz twistedemo, 16 Eylül 2005 tarihinde bana demiş ki: genk ne demek? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cafein Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 Tarihsever Patiler, AB'ye girmek var, AB'ye girmek var... Göğsümüzü gere gere üye olarak girmek farklı, kuşa döndürülmüş haklarla, neredeyse sömürge olarak girmek, belki giremeyip imtiyazlı ortak diye köşeye atılmak farklı. Muhalefet yapmadan önce, neye kime nasıl yapılacağını bir düşünün. AB Türkiye için toptan yararlı bir şeydir, o çok özenilen batının standartlarını Türkiye'ye getirecek, ekonomik durumu düzeltecek, hayat standartlarımızı yükseltecek. Yolda açılan çukurların araba yutup insanların pisi pisine ölmediği, herkesin eğtimi görebildiği, işsizlere devletin baktığı bir Türkiye neden olmasın? Öte yandan bunların sözü verilip karşılığında Kıbrıs'ı verin, Ermeni Soykırımı'nı tanıyın, Doğu Anadolu'yu Ermenilere, İzmir'i Yunanlılara, Boğazları komisyona verin, ülkenizin pazarlarını açın, ortak dolaşımdan faydalanmayın, size ödenek de ayıramayız deyip 10 senelik maymunluktan sonra "Biz sizi hazmedemeyiz" demek de var. Muhalif olacaksanız bu tarz bir "AB'ye girişe" muhalif olun. İnsanlarda bir his uyandırmaya çalışıyorlar 3 ekimde zafer kazanılmış gibi. Ama farkında mısınız bilmem, 1999 Helsinki'den beri AB bizden taviz üstüne taviz isterken kendi vereceği bütün tavizleri de "yan yattı çamura battı" diyerek vermiyor, Türk tarafı tek taraflı tavizlerle sonu belli olmayan şeyler elde ediyor. 99dan beri neler değişti bir bakın, şimdi neler istiyorlar bir bakın. Sonra muhalif olun. Kısacası oluşum olarak AB'ye muhalif olmak bence saçma. Ama AB'nin bize karşı yürüttüğü ayrımcı, tek taraflı, arkadan vurucu ve yalancı politikaya kesinlikle muhalif olunmalı. 10 kazandıysak bunu almak için 100 verdik, bunun farkında olup buna karşı çıkmalı diyorum. Bir de herkes yatmış beklemekte, halk kendini göstermez, AB dayattıkça dayatırken "hele bir girelim de bakarız" düşüncesiyle kimse gıkını çıkartmazsa bir yere varamayız. Ama bugün CHPlilerin yaptıkları gibi bilip bilmeden her şeye muhalif olup gıcırdayan kapı misali ses yükseltilirse de bir yere varılmaz. Bilinçli muhalif olun, her şeyin farkında olun ve nasıl tuzaklara kapılabiliriz, neleri hakettik bilin. Sizden özel olarak rica ediyorum. Moda olmuş gibi belli fikirlere içeriğini bilmeden sarılmak bizi ancak ülkece felakete götürecek çünkü.[signature][hline]Working for the weekend... Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pekaziz Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 İyi de Cafein AB Türkiye'ye girmiyor ki, Türkiye AB'ye giriyor; dolayısıyla onların kurallarına uymak yükümlülüğündeyiz. Bu yeni devletin kuralları çok açık; Patrikhaneyi eski günlerine döndür, Güneydoğu'ya özerklik tanı, Kıbrıs'tan vazgeç, Boğazların kontrolünü ortak bir konsorsüyuma devret, yasaları TBMM'den değil, Brüksel'den getir vs. Eğer bunları kabul edersen ancak içimize girebilirsin diyorlar. Ve bunu da bizim holding medyası gibi gizlemiyorlar, bilakis bağıra bağıra söylüyorlar. Diğer taraftan AB'ye girmek istiyorsanız (istiyorsak) Atatürk'ü unutmanız lazım. Kemalizm'in modası geçti, Kemalizm Türkiye önünde en büyük engel, Atatürk resimlerini devlet dairelerinden kaldırın şeklindeki fetvaları veren AB değil de kim? AB'ye karşı olmak herşeye muhalif olmak değildir. Ya da daha doğrusu herhangi bir konuya muhalif olmak kötü değildir. Bilakis AB'ye muhalif olmak şu an gerçekleri gören her insanın yapması gereken biricik görevdir. AB'ye girince ekonomimizin gelişeceği, insan haklarına verilen önemin artacağı, demokrasinin ilerleme sağlayacağı gibi hurafeler de ne yazık ki hala zihinlerde. Bizde Orhan Pamuk'un kitaplarının dağıtımının durdurulması eleştirilirken AB, Kilise'nin baskısıyla bir çok ülkede şeytani öğeler içerdiği gerekçesiyle Harry Potter gibi bir kitabın yayınını durduruyor (daha pek çok örnek Deniz Som'un Cumhuriyet'teki köşesinde yayımlanmıştı). Bizde işkence var, insan hakları konusunda gerisiniz diye baskı kuran AB, bir süre önce İngiltere'de gördüğümüz gibi sorgusuz sualsiz Latin bir vatandaşı öldürebiliyor. Bizde demokrasi eksik diye her fırsatta hırlayan AB, Ermeni soykırımı yoktur demeyi suç sayıyor, hatta tutuklamalarla, gözaltına almalarla cezalandırıyor. AB geçmişin Rönesansçı, Reformist AB'si değildir artık. Hatta o değerleri bugün anmamaktadır bile. Ancak arada bir Martin Luther'in dinsel konuşmalarını gündeme getirmektedirler. AB'nin eski ilerleyişi yerini geri çekilişe bırakmaktadır. Daha 3-4 ay önceye kadar AB'nin geleceği sorgulanırken bizler 20 yılda ne olup biteceği belli olmayan bir yola girmenin mutluğunu duyuyoruz. ABDve AB'nin açık açık söylediği gibi dünyanın merkezi batıdan doğuya kaymaktadır. Batı uygarlığı artık bir çöküştedir. Eşcinsellik, uyuşturucu, seks partileri olağan hale gelmiştir. Çürümüşlük, yobazlık doruk noktasındadır. Doğu halkları ise büyük bir uyanış halindedir. Türkiye'nin önünde birçok seçenek vardır ve bu seçenekler ne yazık ki batı merkezli olanlar değil doğuya ait olanlardır. Aksi halde o çöken düzende Türkiye'de kaybolup gidecektir. Tüm bunlar muhaliflik değil, gerçeğin farkında olmaktır. [Bu mesaj pekaziz tarafından 10 Ekim 2005 17:11 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
MacLeod Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 AB denilen topluluğun bana göre ömrü tükenmek üzeredir. Şu an Türkiye gündemde fakat AB de büyük sorunlar var.En son referandum AB anayasası vs. Sonu iyi bitmeyen bir maceraya giriyoruz. İleride imtiyazlı ortaklık yapsak bile bu hirstiyan klubü dağılınca suç türklere atılır. Bu adamların çevresinde kötü birşey oldumu araplar müslümanlar türkler suçlanır ki bunun maziside eskilere dayanıyor.Amerikanın kendi iç hesaplaşması bile müslümanlara mal edildi. Evet ne derseniz deyin geri kafalı yada herneyse.Şahsen Kemalizmi aşağılayan, devri geçti diyen Kıbrıs ermeni gibi meseleleri devamlı gündeme getiren, yıllarca binlerce şehit vermemize neden olan PKK yı destekleyen, her fırsatta türkleri aşağılayan devletlerden oluşan bir topluluğa girmeyi vatanımızı AB yi oluşturan sömürgeci devletleri ülkemizden atmak için şehit olmuş şehitlerin torunlarına yakıştıramıyorum.[signature][hline] "Yaratılışımdaki yegane mükemmeliyet, Türk oluşumdandır. Benim için tek övünç kaynağı budur." [b] Mustafa Kemal Atatürk Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
trapt Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 Cevaplar mükemmel..söylemek istediklerimin çoğunu söylemişsiniz zaten ama bunları geçtim.. diyelimki tam anlamıyla avrupa bizi kabul etti.. en güzel şartlarla.. Kültürümüz değişir bence..tamamen batılaşırız.Toplumu toplumdan ayıran özellikler vardır...bizde oda kalmaz[signature][hline]It's a lie. A kiss with opened eyes. And she's not breathing back. Anything but bother me. It takes my pain away Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Misafir Guest Mesaj tarihi: Ekim 12, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 12, 2005 zaten her an ''batılılaşmaya'' hazır bi milletiz ab'ye girersek neler olur düşünmek istemiyorum..[signature][hline]HymnOfSnuk, 15 Eylül 2005 19:22 tarihinde demiş ki: nesi güzel abi. düşünsene , rus kızları filan hepisi türk. aquila, 16 Eylül 2005 04:58 tarihinde demiş ki: bana kimse msnden ya da cepten mesaj atmiyo, cakiim bole felege... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Misafir Guest Mesaj tarihi: Ekim 12, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 12, 2005 said: MacLeod, 10 Ekim 2005 19:46 tarihinde demiş ki: Evet ne derseniz deyin geri kafalı yada herneyse.Şahsen Kemalizmi aşağılayan, devri geçti diyen Kıbrıs ermeni gibi meseleleri devamlı gündeme getiren, yıllarca binlerce şehit vermemize neden olan PKK yı destekleyen, her fırsatta türkleri aşağılayan devletlerden oluşan bir topluluğa girmeyi vatanımızı AB yi oluşturan sömürgeci devletleri ülkemizden atmak için şehit olmuş şehitlerin torunlarına yakıştıramıyorum. tamamen katılıyorum..ayrıca bunları göremicek kadar kör bi milletiz..[signature][hline]HymnOfSnuk, 15 Eylül 2005 19:22 tarihinde demiş ki: nesi güzel abi. düşünsene , rus kızları filan hepisi türk. aquila, 16 Eylül 2005 04:58 tarihinde demiş ki: bana kimse msnden ya da cepten mesaj atmiyo, cakiim bole felege... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pekaziz Mesaj tarihi: Ekim 12, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 12, 2005 İnsanları 'kör' olarak nitelendirmeden önce biraz düşünün bence. Hergün onlarca yalan haber bombardımanı yapılıyor ki gerçekleri aramak; sıradan bir olgu değil bir lüks haline dönüşüyor. Bizler alternatif yayın organlarıyla, internetle, dergilerle vs. gerçekleri bulurken (en azından farklı gerçekleri diyelim, ki bu da saçma bir yorum) birçok kişi bu haklardan yoksun olarak yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Olay bir tek medyayla kalsa yine iyi, bireysel çalışmalar, paneller, eylemler gibi kitlelerin aklını bulandıran onlarca çaba hızla devam ediyor. Bu durumda çıkıp bunlara inananlara aptal demek, kör demek işin kolaycılığıdır. Eğer halk gerçekleri göremiyor, engellerle karşılaşıyorsa bu durumu düzeltmek sana bana düşüyor.[signature][hline]...Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış; Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar