SS ve SA farkı

[lancelotdulac]

Ben bu NAZİ hayranı diye kimseyi işaret etmem, öyle bir şey yapılmasına gerek yok. Belki buradaki herkesten daha çok NAZİ Almanya'sındaki bir çok ideolojiye saygım vardır ve Hitler'e inanılmaz saygı duyarım.Benim anlatmak istediğim ve sanırım anlatamadığım şey sizin kadar Alman'lara saygılı olmam ama içlerindeki bir iki bölümü tam olarak beğenmememdir.Siz olaya kanıt vs.. ile yaklaşıyorsunuz.Ben ise filmlerden, okuduğum makalelerden, çevremde yaptığım sohbetlerden yola çıkarak SA ve SS denilen organların yüksek noktalarında her türlü pisliğin döndürüldüğünü ve savaşı dahi kaybettirecek bir çok hatayı bu kısımların yine yaptığını söylememdir.

Ben çevir kazı yanmasın olayına bakmıyorum, acele ile yazarken belki düşüncelerimi ifade edememişimdir.Öyleyse kabul ederim yani 15 yaşında çocuğa deseniz bunu belki ühüüh ağlarım ama gururum kırıldı derde.Ben oturup hay allah hata yapmışım Pati forumunda gururum kırıldı demiyeceğimdir.Hatamız varsa vardır yani.Üste çıkacak halimizde yok öyle bir amacımızda.Yok olmuş bir şeyin sohbetini yapıyoruz burada ve ben ortaya kendi düşüncelerimden derlenmiş bir şey söyledim.Tarih bölümüde düşüncelere açık olduğundan öyle bir giriş yaptım yani.

Fedaykin'in Alman hayranı olmadığını aksine tarihe saygılı yaklaşımı ile herkesin hakkını veren biri olduğunu biliyorum.Ona kalkıp NAZİ SEMPATİZANI demiyeceğim gibi yazmış olduklarına da SAYGISIZLIK yapmam.[signature][hline]Dünya'nın en büyük menejerlik oyunu

[Bu mesaj lancelotdulac tarafından 13 Ağustos 2005 18:29 tarihinde değiştirilmiştir]

[lancelotdulac]

said:

lancelotdulac, 12 Ağustos 2005 15:43 tarihinde demiş ki:
Kurallara ayrkırı bir durum olmuş kusura bakmayın.
Daha çok ben kendi kişisel fikirlerimi söylemek istedim.İzlediğim en son film olan Düşüş tü sanırım adı orada da SA ların ve SS lerin nasıl Hİtler'i tek başına bıraktığını çok net bir şekilde gördük.En azından subaylar olmasa biel çok üst rütbeli kişiler tek tek onu bırakıp gittiler.Yanında kalan sadık kişiler ise ki bunlar ordu generalleriydi daha çok; kendilerini kafadan vurdular.
Bu açıdan yaklaştım ben olaya yani izlediğim film ve okuduğum ikinci dünya savaşı makalelerinde SA ve SS lerin kirli yüzleri çok fazla görünüyor.

Şu mesajım içinde de göründüğü gibi baştan beri er ve subaylara suçlama yapmıyorum.Asla öyle birşey yapmam adamlar bir amaç uğruna canlarını siper etmiş, saygısızlık yapmaya hakkımız yok. Ancak böyle bir şeyi dikkatsiz bir anımda yaparımki, çok özen gösterdiğim bir konudur.

[King_Tiger]

SA örgütü: Nasyonal sosyalistlerin daha iktidara 1933'te gelmeden önce kurdukları SA (Sturmabteilung = hücum kolu), partinin politik savaşma örgütü idi. 1933'ten önce toplantılarda, sokaklarda çıkardığı kavgalar ve dövüşler ile SA'nın kötü bir şöhreti vardı. Örgüt, 1933'ten sonra Ernst Röhm'ün idaresinde partinin en güçlü devrimci kuvvet aracı oldu. SA'nın bazı bölümleri, nasyonal sosyalist terörün en haşin uygulayıcıları idiler. Röhm'ün SA'yı nasyonal sosyalist bir halk ordusu durumuna yükseltme fikri, Hitler'in kendine kazanmak istediği Reichswer'i üstün tutmak planına uymuyordu. Sonuçta Hitler, Röhm'ü ve bazı yüksek SA fonksiyonerlerini 30.06.1934'te tutuklatıp derhal kurşuna dizdirdi. Bundan sonra SA'nın önemi, gitgide azaldı. SA üyeleri, kahverengi üniforma giyiyorlardı; Hitler ve yardımcıları da. Nasyonal sosyalist teröre Almanların "kahverengi terör" demelerinin sebebi budur. SA'nın bir kolu olarak 1925'te SS örgütü kuruldu.

SS örgütü: Almanya'da nasyonal sosyalistlerin paramiliter savaşma örgütü SS (Schutzstaffel = koruma kademesi), Hitler'in korunması için SA örgütünün bir kolu olarak 1925'te kuruldu. SA üyeleri kahverengi, SS üyeleri kara üniforma giyerlerdi. SS, Himmler'in liderliğinde 1929'dan itibaren parti içinde, gitgide kendi amaçları olan bir özel kuruluş olarak gelişti. Nasyonal sosyalist rejime muhalif olanların atıldığı toplama kamplarının ilki, SS tarafından 1933 Mart'ında (iktidara 30 Ocak'ta gelmişlerdi) Münih'in yakınındaki Dachau'da kuruldu. Ernst Röhm'ün ve arkadaşlarının 1934'te öldürülmesine SS, çok etken olarak katıldı. SS'in 1939'da 240.000, 1944'te 200.000 üyesinden başka bazı yan kuruluşlarında da mensupları vardı. 1940'ta oluşturulan Waffen-SS birliklerinin askeri üniforması altında cephede çarpışanların sayısı, 1944'te 910.000 idi. SS'in 1931'de parti üyelerinin politik kontrolü için kurulan yan örgütü SD (Sicherheitsdienst = güvenlik servisi), Heydrich'in liderliğinde bütün devlet mekanizmasını ve güvendiği adamlarının içine sızdırıldığı bütün siyasi alanları, politik yönden gözaltında tutuyordu. SS, Gestapo'nun (Geheime Staatspolizei = devlet gizli polisi) içine sızmıştı ve ona hakimdi. Harp boyunca işlenen sayısız cinayetlerin baş faili, SS ve onun yan organizasyonlarıydı. Örgüt, kendini "özel bir dünya görüşünün elit taşıyıcısı" olarak görüyor; çok aşırı bir ırk ideolojisini (germen kültü, anti-hıristiyan tutum, efendi ırk) temsil ediyor ve bilimi, eğitim sistemini etkilemeye uğraşıyordu. SS örgütü, nasyonal sosyalist terörün baş uygulayıcısı idi. Nürnberg'deki Milletlerarası Askeri Mahkeme, 1946'da SS'i, SD'yi ve Gestapo'yu cinayet örgütleri ilan etti.

Sebastian Haffner, Hitler Üzerine Notlar[signature][hline]Ordumuz Türk Birliğinin, Türk Kudret ve Kabiliyetinin, Türk Vatanseverliğinin Çelikleşmiş İfadesidir.
Kemal Atatürk