Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Leningrad ve Piskavreski Anıt-Mezarlığı


pekaziz

Öne çıkan mesajlar

Leningradlılar canıyla ve soyuyla,
Sızlıyor içim sene kırk birde.
Piskavrevka yaşıyor içimde.
Burada şehrin yarısı yatıyor
Bilmiyor ki, yağmur yağıyor.

Hatırası sıyrılıp geliyor,
Patika bir yoldan geçer gib
Hayatın içinden.
Kesinlikle herkesden daha fazla,
Biliyorum,
Şehrim benim nefret etti faşizmden.

Bizim analarımız,
Bizim çocuklarımız
Dönüştüler topraktan tepey.
herkes
Herkesden daha fazla,
Kesinlikle herkesden daha fazla
Biz nefret ediyoruz faşismden,
Biz!
Sergei Davidov


Yukarıdaki dizeler, II. Dünya Savaşı sırasında faşistler tarafından ablukaya alınan Leningrad'da ölen insanlar için yapılmış olan Piskarevski anıt-mezarlığı için yazılmıştır. Rusya'nın en büyük anıt-mezarında 470 bin kadın, erkek, çocuk, yaşlı ve askerler yatmaktadır. Fakat bu Leningrad'da şehrin koruyucularının yattığı tek mezarlık olmayıp (Bolşeahtinski, Bogoslavski, Bolgavı, Çehmenski..) ölen insan sayısı bundan çok fazladır.

II. Dünya Savaşı sırasında leningrad faşistler açısından politik, ekonomik ve stratejik olarak büyük önem taşıyordu. Ayrıca faşistler Leningrad'dan 'devrimin beşiği' olması sebebiyle nefret ediyorlardı. Hatta onu gerçek ismiyle değil 'Petersburg' olarak adlandırıyorlardı. Hitler birçok kez Leningrad hakkında açıklama yapmış ve en son bütün dünyaya şunu duyurmuştu: 'Üç hafta içinde Petersburg'dayız.'

Ve Leningrad 1942'de ablukaya alınır!

Bombardıman ve cephedeki savaş yoğun bir şekilde sürmektedir. Leningrad, ülkenin öteki bölgeleri ile ancak, buz tutan Lagoda Gölü aracılığıyla ilişki kurabiliyordu. Çocuklar bu göl yolu üzerinden şehir dışına çıkartılıyor, yardımlar da ancak buradan geliyordu. Fakat faşistler 'umut yolunu' da bombalamayı ihmal etmiyorlardı.


Şehir sokaklarında ölü cesetler taşınırken

Şehir yerle bir ediliyordu. Hastaneler bile bombalanmaktaydı. İşçisi, erkeği, kadını, yaşlısı, çocuğu seferber olmuştu. Şehre faşistlerin girmemesi için şehir sınırına büyük kayalarla barikatlar yapılmıştı. Leningradlıların faşistlere karşı direnişi büyüktü. Faşistler şehri hala düşürememişlerdi. Şair Nikolai Tihanov'un dediği gibi güç kullanarak şehri alamamışlar, açlık sayesinde pes ettirmeyi düşünmekteydiler. Ülkeyle ilişkileri kesilen Leningrad'da yiyecek kıtlığı baş göstermeye başlamıştı. Kış da diğer taraftan bastrımaktadı. Isıtma sistemi düşman tarafından çökertilmişti. Fakat Leningrad'da çocuklar bombardıman altında öğretmenleriyle birlikte okula gitmeye, tiyatroda, sahnede, paltolarıyla sanatçılar opera söylemey devam etmekteydiler.


İnsanlar kışın su toplamaya uğraşırken

Açlığın boyutu yükselmekteydi. 20 Kasım 1941'de 125 gramlık siyah ekmek bir kişinin günlük yiyeceği olarak belirlenmiştir.

'Yüz yirmi beş abluka gramı
Karışmış ateş ve kana...'
Olga Berggolts


Tihanov haklıydı. Açlıktan ölen insanların sayısı en az cephanede ölenler kadar vardı. Piskarevski anıt-mezarlığında sergilenen 7 yaşındaki Tanya'nın 9 küçük sayfadan oluşan günlüğü açlığın boyutunu ve Leningradlıların mücadelesinin güçlüğünü gösteriyor. Her sayfada büyük harflerle tek tek kimlerin ne zaman, hangi tarihte öldüğünü yazmıştır Tanya. İlk Jena, sonra anneanne, sonra dayılar, Leka ve en son annesi. Fakat annesinin öldüğünü yazamamış, sadece tarihi belirtip 'anne' yazmıştır. Son iki sayfada ise 'herkes öldü' ve 'Tanya tek kaldı' yazılıdır. Edit Piaf da konserlerinde Tanya'ya şu şekilde seslenir: 'Tanya, Tanya/../Leningrad'ın hassas kalbinde/Sonsuza dek yaşayacaksın.'


Leningrad'daki Piskarevski anıt-mezarlığı

Radyo yayını kesildiği zaman o frekans üzerinden tiz bir düdük sesi verilir. Bu şehrin düşmediği anlamına gelir. Bu ses Leningradlıların moralini yüksek tutmaktadır. Bu ses, kararlılığın bir simgesi olmuştur.

II. DÜnya Savaşı sırasında ölen insanlar için Rusya'nın yre yerinde 'ebedi ateş' adı verilen durmadan yanan meşaleler yapılmıştır. Piskarevski anıt-mezarlığındaki edebi ateşin çevresinde çiçeklerden başka şekerlerin de bırakıldığı göze çarpıyor.

Ülke çapında 22 milyon şehit (bunların çoğunluğu işçi ve köylü) verilen bu savaş 9 Mayıs 1945'de zaferle sona erer. Sovyetler, dünyanın geleceği için, faşizme karşı öncü evlatlarını feda etmiştir. Yakınını kaybetmeyen bir tek aile yoktur. İnsan kaybı büyüktür.

Piskarevski'de 15 metreye, 4 metre olan bir duvarda kalın harflerle şunlar yazılmıştır:

'Burada Leningradlılar yatıyor.
Burada şehirli erkekler, kadınlar, çocuklar
Onların yanlarında Kızıl Odu askerleri yatıyor
Bütün yaşamları boyunca
Onlar seni korudular,
Devrimin beşiği Leningrad.
Onların asil adlarını burada tek tek sayamıyoruz.,
Öyle ki bir çoğu granitlerin altında yatıyor.
Ama bil, bu taşlara dikkatli bak,
Hiç kimse unutmayacak ve hiçbir şey unutulmayacak.
Şehire düşmanlar saldırd
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Gerçekten rahatsız olduysanız o 'faşist' ibarelerini 'Alman' olarak okuyun yeterli. Ayrıca Almanlar faşist olduklarını hiç gizlemediler, bilakis övündüler.

Yine de forumda gerginlik yaratmak istemem; 'John T. Murphy-Stalin' ve 'Bilim ve Ütopya-haziran 99' tarihli kaynakların yardımıyla yazılmıştır ve her tırnak içindeki sıfat onlara aittir, dolayısıyla propaganda amacı taşımadığını düşünüyorum.

Yine de rahatsız olduysanız, Cafein ilgilenecektir.[signature][hline]...Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış;
Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Duyuru: Konu başlığında Huleyyyn isimli sahte kullanıcının mesajları silindiği için meydana gelen karışıklığı düzeltmek amacıyla mesajlar toptan kaldırılmıştır. Lütfen silinmesini istemediğiniz mesajları (zahmet olacak kusura bakmayın) tekrar yazın. Bu geçici rahatsızlıktan dolayı özür diliyorum.[signature][hline]Rampaların ustası, Liv Tyler'ın hastasıyım.
Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır.

[Bu mesaj Cafein tarafından 18 Ağustos 2005 00:29 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Almanlar Ruslara "Komünist" Ruslar da Almanlara "Faşist" demiştir. Ama bu iki devlet kendilerini tanıtırken iki kavram üzerinden hareket etmiyordu sanırım. Bu başka bir başlıkta açılan Atilla meselesindeki "Barbar" konusuna benziyor.

Forumda yapılan Nazi Askeri düzeni ve teknolojisine başka bir alternatif olarak bu konun açılması iyi olmuş.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Evet, o zamanlar belki Almanya Faşizmle yönetiliyordu ama bütün alman alman askerlerine faşist demek çok sağlıklı bir düşünce değil. Teker teker hepsinin hayatlarını inceleme fırsatı olsaydı savaşmak için çok değişik sebepleri olduğunu görürdük. Çoğunluğu vatanı için savaşıyordu tabii.. Ayrıca lise yıllarında okuduğum tarafsız tarihçi William Shirer ın Nazi İmparatorluğu ( III Reich ) kitabında Almanya nın Rusyaya saldırmasıyla Rusyanın egemenliğindeki birçok etnik grubun alman ordusuna katıldığından bahseder. Şimdi bu insanlarda mı Faşist ??[signature][hline]Why is it every move I make turn out to be a bad one
Where's my guardian angel
need one, wish I had one
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yine aynı şekilde cephedeki büyük yenilgiden ve Almanların Moskovaya yaklaşmasından sonra rusyanın dört bir tarafından orduya katılıp vatanlarını savunmaya koşan insanlara da kominist demek olmaz ....[signature][hline]Why is it every move I make turn out to be a bad one
Where's my guardian angel
need one, wish I had one
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Propaganda kokan bi yazı ama güsel.Rusların yaptığı sawunma gerçekten takdir-e şayan ama sora güçlenince ezmeye başlıolar.Zatn doğanın kanunu bu güçlü olan ezer.Ruslar berline girip tecavüz edip yağmalayıp çıktılar.Almanlarda aynı şekilde,yani faşistmiş,komünistmiş farketmio pek...[signature][hline]Aşk çiş gibidir,gelirse tutamazsın,tutarsan ağrı yapar...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Hangi ülkeye olursa olsun dört bi yanından bi ton adam saldırırsa doğal olarak yenilgiye maruz kalır.Almanya'ya olanda budur.Rusya'nın güçlü olmasından veya üstün taktiklere sahip olmasından ziyade en büyük etken Almanya'nın sayısız cephede sayısız mücadele vermesi ve güç üstüne güç kaybetmesidir.Tabii bi de içte olan karışıklarda cabası.[signature][hline]Dünya'nın en büyük menejerlik oyunu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@Maxuth

Evet benimde anlatmak istediğim bu, yok aslında birbirlerinden farkları, zaman zaman birbirlerini yiyorlar olan masum insanlara oluyor... Farkları yok ama 38 ülkeyle savaşan Almanya biraz farklı sanırım :)[signature][hline]Why is it every move I make turn out to be a bad one
Where's my guardian angel
need one, wish I had one
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Andre'ye ufak bir düzeltme, Alman ordusu Wehrmacht.
Sonuçta ideoloji falan farketmiyor, 2. Dünya savaşında her iki taraf da insanlık dışı şeyler yaptı. Sonuçta patlayan yine insanlık oldu. O bakımdan bir tarafı yüceltip diğerini kötülemenin anlamı yok, Almanların da haklı-haksız olduğu şeyler vardı, Japonların da, Amerikanların da, İngilizlerin de, Fransızların da. Hepsinin de yaptığı bolca hayvanlık vardı savaş boyunca, genelde de kabak sivillere patladı zaten.

Ruslar da beleşe yattılar ama hadi neyse :)[signature][hline]Rampaların ustası, Liv Tyler'ın hastasıyım.
Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sovyetler Birliği kurulduğunda St. Petersburg Leningrad, Volgagrad'da Stalingrad adını aldı ve birlik dağılana kadar bu adları kullandı. Aynısı bizde de mevcut, Kahramanmaraş, Şanlıurfa vs. Almanların yaptığı 'biz komünist yönetimi ve onun uygulamalarını tanımıyoruz' demek oldu. Olay bu kadar basit.[signature][hline]...Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış;
Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Savaşın son döneminde Amerikanların liderliğindeki müttefikler ile Ruslar arasında "Berlin'e ilk girme yarışı" yaşandı, bir tür prestij kapışması... Hatta Ruslar bu uğurda acayip bir asker ve malzeme kaybı verdiler. Sonuçta yarışı fiiliyette Ruslar (Reichstaga bayrak dikmece), masa başında da İngiliz çakallığıyla müttefikler kazandı, Ruslarla anlaşılıp Berlin ortadan ikiye ayrıldı. Almanların bir kısmı bu aşamada sırf Ruslara değil de müttefiklere esir düşmek için savaşmışlar, amma velakin belirlenen noktalara gelen müttefikler daha fazla ilerlememiş. Başkente varma yarışının özeti böyle.[signature][hline]Rampaların ustası, Liv Tyler'ın hastasıyım.
Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

muttefıkelr aynı zamanda almanyadan adam kacırmayada calıstı denzıe dusen yılana sarılır mısalı stalıne sarıldılar başta ama yılanın denızden cıkınca cok pıs sokucagını anlayınca denızden cıkar cıkmaz yılanı uzaga fırlatma ve orda tutabılme planı yaptılar

almanyadan cok adam kacırıldı ruslara esır bırakmamak ıcın hatta kı alman askerlerı gerıde bıraktıkalrı muttefıklere teslım olabılsın dıye delı gıbı ruslara saldırıp az da olsa yavaslatmaya calıstı

tabı muttefıkelr bu ısten memnun degıldı sovyetlerın ve sovyet rejiminin rus kontrolundekı bolgelerde halkın "hür" iradesiyle coreklenıcegınden yuzde yuz emındıler

patton ozellıkle ruslardan nefret edıyordu ozellıkle evıne yadıgı bır mektuptakı
"Iyı bır ırkı mahvettık ve onların yerıne mogol vahşilerini koymak tum avrupayı komunısme terk etmek uzereyız" seklındekı ıfade basına sızınca gumburtu koptu tabı

ve berlın fatıhı mareşal jukov la olan konusması

jukov gecıt torenınde patton a yenı bır tankı gosterıp "azızım su tankı goruyorsunuzya o tankın mermıyı 7 mıl uzaga atabılen bır topu vardır" diyor ve pattonla muhabbet etmek ıstıyor ama patton eısenhower ın yanında sert bıcımde
ya oyle mı pekı azızım bende sıze sunu soylıyımkı topcularımdan herhangı bırı eger sızınkıler 700 yardadan daha az bır mesafeye gelmeden ates edıcek olursa onu korkaklıgından oturu askerı mahkemeye verırdım

jukov bunun ustune ılk kez şaşırarak susuyor

yanı muttefıkelrle sovyetler arasındakı soguk savas daha hıtler olmeden başlıyor[signature][hline]God's In His Heaven, All's Right With The World.

[Bu mesaj Viktor tarafından 24 Ağustos 2005 23:53 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Berlin'e yürüyüş ve orada oluşan idişmenin bir sebebi de Alman silahlarına ve teknolojilerine el koymaktı. Özellikle yokedilmeden ele geçirilen Tiger tanklarıyla Me-262 jet motorlu avcı uçakları büyük kavga konusu oldu ABD ile Rusya arasında, anlaşmaya varılamayınca bunlar topluca gemilere nakledildi ve gemiler batırılarak sorun kökten çözüldü. İki taraf da diğerine silahların muhafazası için güvenmiyordu, soğuk savaşın temellerinden biri de bu karşılıklı silah güvensizliğiydi zaten.

Benzer bir kapışma bilimadamları için de yaşandı. Bugün Amerika'nın uçak sanayinin bu kadar ileri olmasının sebeplerinden biri de bu konuda çalışma yapan bütün Alman mühendislerini kaçırarak Amerika'ya götürmesi ve çalıştırmasıdır. Merak edenler Lippisch amcanın hikayesini araştırabilir. Ruslar da Amerikanlardan geri kalmamak için Alman mühendisleri esir piyadelerin falan arasına katakullide katıp götürmüşlerdir. Savaş sonrası 1960larda çıkan silahların bir kısmının tabanı olduğu gibi bu kaçırılan mühendislere ve Alman teknolojisine dayanır. Bilgilerin ve silahların paylaşılmaması ciddi kavga konusu olmuştur.

Kısaca prestij kadar bilgi ve teknoloji için de yarış oldu ve birbirine zaten güvenmeyen zoraki müttefiklerin arası bu mesele yüzünden iyice açıldı.[signature][hline]Rampaların ustası, Liv Tyler'ın hastasıyım.
Tüm Metalciler bir gün Led Zeppelini tadacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 3 hafta sonra ...
×
×
  • Yeni Oluştur...