sabah olucak nerdeyse..anlam veremezseniz normal karşılarım.

[myraellen]

bir hüzün basar içine..alık alık bakmaya başlarsın etrafa..içinde neler olup bittiğini anlayamadan..ve bir bakmışsın ki saatler geçmiş sen tavanda aslında o görmediğin noktacığa gözlerini dikmiş bakıp ağlarken..

gözlerin..yoruldular artık tek bir yere bakmaktan..bu yüzden kapatıyorsun onları..ah!evet.ne bekliyordun ki..saatlerdir onun sesini duyuyordun kulaklarında..şimdi de kapanmış gözkapaklarının önünde..gülüşü,gözleri..ona tapıyorsun..her yerine tapıyorsun..dokunuşlarını hayal ediyorsun..sana sarılışını..öpüşünü..sadece size özel olan bir şekilde sana seni sevdiğini söyleyişini...

artık duydugun ses ve gördüğün beden birleşti...ve senin içinde o.aslına bakılrsa sen onunla çoktan birleşmiştin.onu ilk gördüğün an..evet.onu ilk gördüğün an..

kalabalığın içindesin şimdi.sıkılıyorsun.alık bakışlar yine aldı seni.konuşacak kimse yok,bu yüzden bulunduğun yer gitgide bunaltıcı hale gelmeye başlıyor..bekliyorsun.bakınıyorsun.izliyorsun.insanların dolaşmalarını,konuşmalarını,mimiklerini,kızların erkeklerin ilgisini çekmek için yaptıklarını,erkeklerin amaçlarını...izliyorsun.ama çok sıkıcı oldu artık bu görüntü.niye burdasın?niye bekliyorsun?bir arkadaşını görmek için mi geldin?gördün işte.git artık...ama..hayır.gidemezsin.

kafanı kaldırıyorsun..tam karşında.sana dönük değil aslında.çünkü yanında birisi var,onunla konuşuyor.ne oldu,ne bitti?sen oraya yürüdün..ağzından ne çıkıcak?

"sigaranız var mı?"

sana bir bakıyor..belli ki yanındaki senden hoşlandı.hemen soruyor ona.o da kayıtsız bir şekilde çıkarıyor cebindeki paketi.yine aynı kayıtsızlıkla uzatıyor.ah..bir de ateş lazım.orada olma süreni uzatmalısın.

"hangi okul?"

ve sıradan bir muhabbet...sıkılıyor dikilmekten..bunu daha sonra öğreniceksin ama hoşlanmıyor öyle dikilip konuşmaktan..ya oturacak ya da yürüyecek..oturalım,diyor.çöküyorsunuz bir yere.sen bi basamaktasın,o da tam karşında..konuşurken sesin yükseliyor.neden ki?tamam,normalde yüksek sesle konuşursun ama sesin böyle yükseldiğinde genelde çok heyecanlı olursun.ahh,bir espri yaptın.küçük ama komik.kafasını kaldırıp gülümsedi sana..hayatında böyle mükemmel bir gülümseme görmedin sen..kimsenin gözlerinin içi böylesi gülmedi sana bakarken..

işte,o yüz ifadesi..evet,aynısı.şuan sana bakıyor.tam karşında..onun kolları arasındasın..seni izliyor..çok sık yapmaz bunu.tadını çıkar..çünkü az sonra uykuya dalacaksınız beraber..yavaşça..sıcacık..güven dolu..sevgi dolu...çok gerçek..sevişmiştiniz az önce..sana söyledikleri seni ağlatıyordu yine nerdeyse..söz öbekleri bu kadar mı güzel olabilir?

"bizimkisi çok aşk..."

evet..bir insan.sana bunun söyledi.hayatında duyabileceğin en güzel cümlelerden biri bu ve onun ağzından çıktı..bunu sana söylemesini isteyebileceğin tek kişinin ağzından..tekrar tekrar tekrar duymak istiyorsun..onu dinlemek,ona anlatmak,onunla paylaşmak istiyorsun..kalbin yerinden fırlayıp onun avuçlarına düşmek üzere..ama hayır.düşmez ki...o senin kalbini öylesine sımsıkı tutarken kalbinin düşmesinden korkmana hiç gerek yok.o bambaşka..diğer herkesten başka..herşeyiyle,tüm varlığıyla..ve işin en müthiş yanı ise şu..

o, seninle.

adını söyledi..gözlerini açtın..nedense odan karanlık.gözlerin kaşınmaya başladı açtığın an..görmesen de hissedebiliyorsun o kızarıklığı..ağlamaktan olmuş..dudaklarında kasılmış.bacaklarını kendine çekmiş,onun sana arkandan sımsıkı sarıldığını hayal ediyorsun..ve daha çok ağlıyorsun artık..

onu özledin.

ama yeter artık bu kadar..ara onu hadi.üzgün olduğunu söyle.içindeki mutsuzluğu anlat ona.çünkü sadece onunla paylaşabilirsin..onunla ilgili bile olsa,sadece onunla paylaşabilirsin.işte,bunun adı aşk..biraz daha düşünürsen uykuya dalmış olacak..bahaneler uyduruyorsun..ama içten içe biliyorsun,muhtemelen daldı uykusuna..kimbilir ne kadar güzeldir şimdi..seyretmek isterdin onu..sırtına,kollarına,ellerine dokunmak isterdin..onu uyandırıcam korkusuyla,yavaşça...ama hayır,biliyorsun uykusu çok derindir..defalarca uyudunuz beraber..defalarca izledin onu.defalarca dokundun ona..ama yetmedi.yetmeyecek..çünkü sen onsuz olamazsın.

peki bu korku niye?

o zaten hala seninle birlikte.[signature][hline]"too many stars but not enough skies..."

[Bu mesaj myraellen tarafından 24 Ağustos 2005 04:55 tarihinde değiştirilmiştir]

[Loras]

Buna anlam veremeyecek biri olabilir mi? Bunları yaşamasa bile hayalini kurmamış biri. Pek sanmıyorum.

Her insanın kendinden bulacağı o kadar çok şey var ki. Bu yüzden zaten içe bu kadar işliyor. Kendinle özdeşleştirdikçe...

Hele ki sonu, kalbe kazınanlar ve sökülüp atılamayanları, bizimle yaşayan hayaletleri çok iyi anlatmış.[signature][hline]Follower Of Cyric,Prince Of Lies;Blog

[myraellen]

herkes bişiler anlıo işte..
mesela sen bi hayalet hissetmişsin..aslında ben onun 'gercekten' benimle olusundan bahsediodum..
ama uzun hikaye tabi bu...buraya sıgmaz..sıgdırılamaz..baslasam bitmez..
bu sitedeki onca insana ragmen yine bunu paylasabiliceğim tek kişi var_yanlış anlaşılmasın ama öyle..
herkesin aslında bi kişisi var belki..
bilmiorum..şuan mutsuzum...ve özlem içindeyim..iyi geceler.ya da sabah yatılırken ne deniosa..[signature][hline]"too many stars but not enough skies..."

[Creus]

"bizimkisi çok aşk..."
"bizimkisi çok aşk..."
"bizimkisi çok aşk..."
"bizimkisi çok aşk..."


seni çok seviyorum be ben...[signature][hline]Sanırım içmek,
ertesi sabah tekrar hayata dönülebilen ve her gün tekrarlanabilen bir intihar biçimidir.

[myraellen]

işte tapmak...
bu.[signature][hline]"too many stars but not enough skies..."