Akuma_Blade Mesaj tarihi: Ağustos 21, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 21, 2005 Bu kadar konu tartışmışsınız , naçiz görüşüme göre GELMİŞ GEÇMİŞ EN İYİ ANİME olan Orange Road'ı konuşmamışız. KOR'un izleyici kitlesinin söz konusu 15 yıl boyunca tek kelimeyle çığ gibi büyümesi , fakat bunu yaparken SailorMoon ve NGE gibi "naiflik" kokmayan yapımlar veya Clamp yapımları gibi popüler olmak adına (nedense) "aşırı sevimli" yapımların yapımların aksine hiçbir sansasyonel metoda başvurmamış olması oldukça ilginçtir ve aynı zamanda aradan geçen 20 yıla ve birbirinin klonu yüzlerce seriye rağmen hala anlatımının ilk günkü gücünü koruması KOR'un anlatım gücününün diğerlerine nazaran derinliğni kanıtlar.Çok az Anime/Manga serisine nail olan "yapıldığı döneme ayna olma" özelliği KOR'un en ön planda gelen özelliğidir kanımca... KOR'u şimdi yada 10 yıl sonra izleyecek izleyici aynı beğeni düzeyini paylaşabilir , benzer tadlar alabilir ; fakat o günleri , yani 1987-1989 yıllarının atmosferini yaşamış olanlar için KOR , bir Anime'den çok o eski güzel günlere 25 dakikalık bir gidiş dönüş bileti , benim gibi bedeni 2000'lerde ruhu ise 1980'lerde takılmışlar için bir nevi ağrı kesici ve "o güne geri dönmek" isteyip de dönemeyenler için gizli bir kaçış koridorudur.Bu saydığım nitelikler sizin için ne ifade ediyorsa da KOR'un asla basit bir türe (ve hatta Anime kalıpları içine) indirgenemeyecek bir yapım olduğunu ; ne dersek diyelim KOR'un bundan çok daha ötesi olduğunu bilmelisiniz. KOR'u Anime kalıpları arasından kurtarıp ciddi sinematografi derslerine konu ettirebilecek bir çok öğe sayabilirsiniz : Bunlar hikayedeki kesişim noktalarının çokluğu , geri göndermelerdeki derinlik , görüntü yönetmenliğindeki ve müzik seçimindeki inanılmaz uyum ve tam mükemmeliyet ve son olarak da karakterlerin orjinalitesi ve evrenselliği olarak özetlenebilir.Literatürde "Twist & Turn" denilen hikayedeki kavşak noktalarının çokluğu izleyiciyi ilk birkaç bölümde seri herşeyiyle bitene dek peşini bırakmayan bir merak olgusu oluştururken , geri göndermelerdeki (Flashback'ler) derinlik ise tüm hikayenin bağlandığı olay/karakter ağının sağlamlığını kanıtlıyor.Kitap yada tez konusu olabilecek derecede kapsamlı bir konu olan KOR'un görüntü yönetmenliğindeki yada müzik seçimindeki benzersiz mükemmelliği hiç kayda almasak bile bir noktada durup şu noktayı boydan boya düşünmeden geçmememiz gerekiyor : Karakterlerin gerçekliği ve evrenselliği... KOR'un (bence) tüm zamanların en iyi zamanların en iyi görüntü ve müzik yönetmenliği yapılmış yapımlarından olması gibi en orjinal ve en doğal karakterelere sahip oluşu da tesadüf olamaz diye düşünüyorum.İlk gençlik ve yetişkinliğe geçiş gibi insanın duygusal anlamda en sancılı dönemlerinin bu karakterler aracılığı ile şimdiye kadar hiç olmamış (ve de ileride de bu denli olmayacak) derecede başarıyla anlatımı , karakter tasarımındaki başarının doğrudan sonucudur.Gözlemlerdeki başarıyı farketmek için o dönemleri yaşamış olanların şöyle bir hatırlamaya çalışması yeterli...Tamam ; hiçbirimiz Kyosuke gibi psikometri güçlerine sahip olmadık peki onun düştüğü "Kimagure" (Türkçeye "Hercai" olarak çevirebiliriz) düşünceleri , boğuştuğu ruh gelgitlerini hiç yaşamadığımızı söyleyebilir miyiz? Tabii ki hayır.Bu bağlamda verdiğim örnekleri hikayede yeralan 2. ve 3. plan karakterler için de türetebilirsiniz.Ulaşacağınız sonuç , hikayede çok az karakterin "figüran" düzeyince tasarlandığı , buna bağlı olarak her karakterin bir Puzzle parçasıymışçasına hikayedeki yerlerini bütünlemesi olacaktır. KOR'un yapıldığı günden bugüne dek hayran sayısı bakımından ilk 5'ten aşağı hiç inmemiş olmasına bakıp , diğer taraftan bu kadar büyük çaplı ve farklı kültürlere bölünmüş bir kitlenin ortak paydasının KOR olması birşeylerin işareti olsa gerek diye düşünüyorum.Bu ortak payda -sanırım benim her zaman hissettiğim ve de hissedeceğim gibi- birçok kişinin mutlu olduğunu düşündüğü o tek zaman diliminde zamanın donup kalmış olması düşü , o eski güzel günlere geri dönme isteği , kaçıp gitmiş o duyguları yaşamış olma isteği gibi şeyler olsa gerek diye düşünüyorum.KOR , bu tüm düşleri "o günleri yaşamış olanlar için" 25 dakikalığına da olsa gerçekleştiren bir "Altın Yaz Efsanesi!" KOR konusunda ekleyeceğim bir diğer not da ekibin herşeyden önce kusursuz (yada kusursuz yakın) karma noktasını yakalamış olmaları... Kendimi KOR konusunda bir zamanlar fanboy'luk olayından fanatiklik (hatta ve hatta Otaku'luk) boyutuna geçmiş gibi olmama karşın (ki hala öyle miyim diye kara kara düşündüğüm oluyor) ama şimdilerde az da olsa durulduğum bu günlerde bunu az çok yine hissediyorum.Manga versiyonunu çok az incelem şansım oldu yazık ki ama Anime versiyonunun ilk session'unda (ilk 19-20 bölüm) bu "iyi karma" olayı daha iyi hissediliyor diye düşünüyorum.Yani müzik seçiminden , temalara , karakter tasarımından Crossover'ların çokluğuna ve hiçbirinin öyle rastgele konulmamış oluşuna vs... ve bunun gib Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dragonfire Mesaj tarihi: Kasım 13, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 13, 2007 Hortlatıcam birazcık ama yazmadan edemicem mutlaka izlenilmesi gerekn bir seri. İzlemek için bukadar geç kaldığıma yanıyorum. Kesinlikle konusu yorumu baymadan bıktırmadan izlettiriyor kendisini. Animeyi takip ederken japonyanın 88yılında bile türkiyeye göre nekadar ileri ve düzelnli olduğunu fark ettim malesef. Adamlar boşuna tekoloji devi olmamış. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
KevinLuth Mesaj tarihi: Kasım 14, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 14, 2007 Tipleri sevmedim,kenshin 4ever. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kaede Mesaj tarihi: Kasım 14, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 14, 2007 Çocukluğumuzda TRT de izleyince felaket etkilemesine rağmen 23 yaşında izleyince "oha ya ben bunun nesini sevdim?" diye sorduran anime. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SturmVogel Mesaj tarihi: Aralık 10, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 10, 2007 Melankoli duygusunu gelmiş geçmiş verebilen en iyi seridir. İlk 19 bölümün muhteşem olduğunu söylemeliyim. Fakat 3 yönetmenle çalışıldığından diğer 2 yönetmenin yorumuyla seri gözümde %1-2 puan yitiriyor olsa da son birkaç bölümden ilk birkaç bölüme yapılan -flashback sahne kullanmaksızın!- göndermelerin bulunduğu diyaloglar ve baldır bacak animesi çizgisinden feci uzak oluşuyla bence tüm zamanların en iyi animeleri içinde sayılması gereken benzersiz bir sanat eseridir. 2000'lerin serileriyle yan yana konulduğunda asla ulaşılmayacak, unutulmuş bir jenerasyonun son iyi işlerinden biri olarak algılamanızın daha kolay olacağını da söylemeliyim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SenariouS Mesaj tarihi: Aralık 20, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 20, 2007 mangasını olayların tekrarı yüzünden sıkılıp bıraktığım animedir. Dayanamıyorum eskisi gib hep farklı bir şeyler olmasını bekliyorum. Kötü seri olmayabilir ama ben aynı sebebten naruto ve bleachide bıraktım sonuçta. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar