Pluton Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2005 Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2005 Bilim Nedir? Prof.Dr.Timur Karaçay Başkent Üniversitesi [email protected] Sözlüklerde ve ansiklopedilerde bilimin değişik tanımları vardır. Sanırım bu tanımların hiç birisi bilimi eksiksiz olarak açıklayamaz. Cumhuriyet’te ve Cumhuriyet Bilim Teknik’te bilimin tanımı ya da açıklaması çok yapılmıştır. Bunlara bir yenisini eklemenin bir yararı olabilir mi? Bu soruyu, biraz minder dışına kaçarak yanıtlama olanağı vardır. Aşkı binlerce yazar anlatmıştır. Gene de, her gün yeniden anlatılmaktadır ve insanoğlu var oldukça anlatılmaya devam edilecektir. Ama hiç birisi aşkı eksiksiz anlatamamıştır ve anlatamayacaktır. Belki bilim de böyledir; onun eksiksiz bir tanımı yapılamaz. Ancak, bir temele dayanabilmek için, bir yerden başlamak iyi olacaktır. TDK sözlüğünde bilim şöyle tanımlanıyor: Bilim Evrenin ya da olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgi.” “Genel geçerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli ve dizgesel bilgi.” “Belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir ereğe yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma süreci.” Bilim ile uğraşan bir kişinin bu tanımları yeterli bulmayacağını söylemeye gerek yoktur. Bu nedenle, bilimin eksiksiz bir tanımını yapmaya kalkışmak yerine, onu açıklamaya çalışmak daha doğru olacaktır. İnsan doğaya egemen olmak ister! Derler ki insanoğlu varoluşundan beri doğayı bilmek, doğaya egemen olmak istemiştir. Bu nedenle, insan varoluşundan beri doğayla savaşmaktadır. Son zamanlarda, bu görüşün tersi ortaya atılmıştır: İnsan doğayla barış içinde yaşama çabası içindedir. Bence bu iki görüş birbirlerine denktir. Bazı politikacıların dediği gibi, sürekli barış için, sürekli savaşa hazır olmak gerekir. Gök gürlemesi, şimşek çakması, ayın ya da güneşin tutulması, hastalıklar, afetler, vb. doğa olayları bazan onun merakını çekmiş, bazan onu korkutmuştur. Öte yandan, bu olgu, insanı, doğadan korkusunu yenmeye ve merakını gidermeye zorlamıştır. Korkuyu yenebilmenin ya da merakı gidermenin tek yolunun, onu yaratan doğa olayını bilmek ve ona egemen olmak olduğunu, insan, önünde sonunda anlamıştır. Peki, insanoğlunun doğayla giriştiği amansız savaşın tek nedeni bu mudur? Başka bir deyişle, bilimi yaratan güdü, insanoğlunun gereksinimleri midir? Elbette korku ve merakın yanında başka nedenler de vardır. İnsanın (toplumun) egemen olma isteği, beğenilme isteği, daha rahat yaşama isteği, üstün olma isteği vb. nedenler bilgi üretimini sağlayan başka etmenler arasında sayılabilir. İnsanın korkusu, merakı ve istekleri hiç bitmeden sürüp gidecektir. Öyleyse, insanın doğayla savaşı (barışma çabası) ve dolayısıyla bilgi üretimi de durmaksızın sürecektir. Bilim neyle uğraşır? Bilimin asıl uğraşı alanı doğa olaylarıdır. Burada doğa olaylarını en genel kapsamıyla algılıyoruz. Yalnızca fiziksel olguları değil, sosyolojik, psikolojik, ekonomik, kültürel vb. bilgi alanlarının hepsi doğa olaylarıdır. Özetle, insanla ve çevresiyle ilgili olan her olgu bir doğa olayıdır. İnsanoğlu, bu olguları bilmek ve kendi yararına yönlendirmek için varoluşundan beri tükenmez bir tutkuyla ve sabırla uğraşmaktadır. Başka canlıların yapamadığını varsaydığımız bu işi, insanoğlu aklıyla yapmaktadır. Bilimin gücü Bilim, yüzyıllar süren bilimsel bilgi üretme sürecinde kendi niteliğini, geleneklerini ve standartlarını koymuştur. Bu süreçte, çağdaş bilimin dört önemli niteliği oluşmuştur: Çeşitlilik, süreklilik, yenilik ve ayıklanma. > Şimdi bunları kısaca açıklamaya çalışalım. Çeşitlilik Bilimsel çalışma hiç kimsenin tekelinde değildir, hiç kimsenin iznine bağlı değildir. Bilim herkese açıktır. İsteyen her kişi ya da kurum bilimsel çalışma yapabilir. Dil, din, ırk, ülke tanımaz. Böyle olduğu için, ilgilendiği konular çeşitlidir; bu konulara sınır konulamaz. Hatta, bu konular sayılamaz, sınıflandırılamaz. Süreklilik Bilimsel bilgi üretme süreci hiçbir zaman durmaz. Kırallar, imparatorlar ve hatta dinler yasaklamış olsalar bile, bilgi üretimi hiç durmamıştır; bundan sonra da durmayacaktır. Bir evrim süreci içinde her gün yeni bilimsel bilgiler, yeni bilim alanları ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, bilime, herhangi bir anda tekniğin verdiği en iyi imkanlarla gözlenebilen, denenebilen ya da var olan bilgilere dayalı olarak usavurma kurallarıyla geçerliği kanıtlanan yeni bilgiler eklenir. Ayıklanma Bilimsel bilginin geçerliği ve kesinliği her an, isteyen herkes tarafından denetlenebilir. Bu denetim sürecinde, yanlış olduğu anlaşılan bilgiler kendiliğinden ayıklanır; yerine yenisi konulur. Bu noktada şu soru akla gelecektir. Sürekli yenilenme ve ayıklanma süreci içinde olan bilimsel bilginin doğruluğu, evrenselliği savunulabilir mi? Bu sorunun yanıtını verebilmek için, bilimsel bilginin nasıl üretildiğine bakmamız gerekecektir. Sanıldığının aksine, bilimsel bilgi üretme yolları çok sayıda değildir; yalnızca iki y
Pluton Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2005 Konuyu açan Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2005 bi tşk bile yok :([signature][hline]HåD£§©ik 2°°3 Plutøn 2°°5 I Love =o= Hadescik = Plutøn Böyle Olacaksa Hiç Olmasın
Joker Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2005 Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2005 Şahsi Görüşüm olarak, insanların kendi bildiklerini kısa ve öz olarak yazmasını tercih ederim... Bilimin ne olduğunu merak etsem google'da search ederdim :)[signature][hline]
Pluton Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2005 Konuyu açan Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2005 Burda önemli olan kimsenin araştırmasına gerek kalmadan direk bilgiye ulaşmak ve paticik bilgi dağarcıgını google searche büyütmek[signature][hline]HåD£§©ik 2°°3 Plutøn 2°°5 I Love =o= Hadescik = Plutøn Böyle Olacaksa Hiç Olmasın
Joker Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2005 Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2005 eheh ben bilgi almak için hazır kaynaklardansa insan beynini tercih edenlerdenim... Örneğin: hayatımda bi tek kitabı yarısına kdr okudum başka yok...[signature][hline]
Pluton Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2005 Konuyu açan Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2005 No Comment![signature][hline]HåD£§©ik 2°°3 Plutøn 2°°5 I Love =o= Hadescik = Plutøn Böyle Olacaksa Hiç Olmasın
AthleT Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2005 Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2005 said: Joker, 19 Temmuz 2005 11:53 tarihinde demiş ki: Şahsi Görüşüm olarak, insanların kendi bildiklerini kısa ve öz olarak yazmasını tercih ederim... Bilimin ne olduğunu merak etsem google'da search ederdim :) Şahsi'ye +1 :)[signature][hline]| Mail | | Msn | | Ultima Online | | icQ | Bir Ba$kadır a$k palandöken'de Ölüm Ölüm Dediğin Nedir ki Gülüm ; War'a Geç Resliyim.
Pluton Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2005 Konuyu açan Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2005 post kasmaktan başka bişey yapar mısın sen insight[signature][hline]HåD£§©ik 2°°3 Plutøn 2°°5 I Love =o= Hadescik = Plutøn Böyle Olacaksa Hiç Olmasın
Udinen Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2005 Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2005 Pluton, bu gibi forumlarda daha kısa ve kendi fikirlerinle katkı yaparsan çok daha zenginlik katar. Çünkü bilim nedir ne değildir'i akademisyenler onlarca yıldır tartışmaktadır. Onların " değerli" yazılarından çok senin fikirlerin belki daha iyi olabilir. Eğer bilgi kuramıyla çok ilgileniyorsan da sana Ludwig Wittgenstein, Karl Popper, Kant okumanı tavsiye ederim. Orjinal kaynaklar her zaman daha yararlıdır. ;)[signature][hline]"Coincidence is God incognito." A. E. [Bu mesaj Udinen tarafından 20 Temmuz 2005 15:59 tarihinde değiştirilmiştir]
Pluton Mesaj tarihi: Temmuz 21, 2005 Konuyu açan Mesaj tarihi: Temmuz 21, 2005 tamam size anlatmaya çalışmicam çünkü anlamamakta ısrar ediyosunuz[signature][hline]HåD£§©ik 2°°3 Plutøn 2°°5 I Love =o= Hadescik = Plutøn Aşıkım!...
AthleT Mesaj tarihi: Temmuz 21, 2005 Mesaj tarihi: Temmuz 21, 2005 said: Pluton, 19 Temmuz 2005 13:04 tarihinde demiş ki: post kasmaktan başka bişey yapar mısın sen insight Yararım B@B Ne i$ter$en yararız İyi yararız. İtina ile mala vurulur sıva ustası. loL said: insight, 19 Temmuz 2005 12:23 tarihinde demiş ki: Saol ya pluton. Hocam açtığın thread sayısından anladığım kadarıyla heveslisin. Ama biraz daha elle tutulur gözle görülür bişiler yapsan? Sen ne işe yararsın cidden merak ettim? Saçma saçma threadler açarsın. Herkesin bildiği konuları bi daha bi daha yazarsın. Konularının stcky olabileceğini düşünürsün. Kimse yazmaz threadlerine sonra ilgilenen yokmu ben ilgiliyim..vs.vs gibi şeyler yazarsın. Ortamı gerersin gereksiz polemiklere sebep olursun.[ signature ][hline]| Mail | | Msn | | Ultima Online | | icQ | Bir Ba$kadır a$k palandöken'de Ölüm Ölüm Dediğin Nedir ki Gülüm ; War'a Geç Resliyim.
Pluton Mesaj tarihi: Temmuz 21, 2005 Konuyu açan Mesaj tarihi: Temmuz 21, 2005 hı hı evet biliyorum sen haklısın[signature][hline]HåD£§©ik 2°°3 Plutøn 2°°5 I Love =o= Hadescik = Plutøn Aşıkım!...
turambarturin Mesaj tarihi: Temmuz 21, 2005 Mesaj tarihi: Temmuz 21, 2005 said: Joker, 19 Temmuz 2005 11:59 tarihinde demiş ki: hayatımda bi tek kitabı yarısına kdr okudum başka yok... Allahtan herkes senin gibi degil... Yoksa hala tarih öncesi insanlar gibi olurduk.[signature][hline]*Don't war, Make Love* server:deimos Name:turambar Class:Hunter Race:Karus
Öne çıkan mesajlar