Belphegor Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 AZERBEYCAN ANILARI Bir adam Azerbeycan'a gitmiş de iş icin, onu anlatıyor! Bi de aklıma geldi, hani Rejoice sloganı "Yıka ve çık!" ya, Azerbeycan'da şöyleymiş: "Çitilirem Çitilirem Çikirem!" ) Karşılıklı görüşmeler için Bakü'ye gittik. Havaalanında dakika bir, gol bir hatamı yaptım. Üniformalı birini göstererek, Azerice'de benden daha tecrubeli bir arkadaşıma "Bu adam subay mı?" diye sordum. Arkadaş: "Sus, adamı peşimize mi takacaksın, burada subay bekar demek" dedi. Bizdeki "Subay" ne demek söylemedi. Bizi karşılayan Azeri arkadaş, arabaya binerken kendisinin dalda (arkada) gideceğini benim de kabağa (öne) oturmamı söyledi. Otelin onune gelince sofor; "Abla sen burada düş, ben arabayı saklayıp gelirim" dedi. Yani ben inecegim, o da park edip gelecek. Sonra düşmenin inmek yerine heryerde kullanıldığını "Merdiveni boşver, gel asansörle düşelim" dediklerinde daha iyi kavradım. Ama bunu bilmeyen arkadaşlarımız Azerbaycan Havayolları ile yaptıkları bir uçuş sonunda, Bakü'ye beş dakika içinde düşecekleri anonsu ile hayatlarını film şeridi gibi bir-iki saniye izleme firsatını bulmuşlar. Bir diğerimiz de Bakü'ye telefon edip montaj ekibimizin varıp varmadığını öğrenmek istemiş, telefondaki Azeri: "Uçak Bakü uzerinde fırlandı, fırlandı, Sumqayit'e düştü" demesiyle feryat figan ortalığı birbirine katmıştı. Anladık ki uçak Bakü'ye inememiş, bir iki tur atıp, başka bir şehre inmiş. Azeriler cok misafirperver. Herhangi bir ikramı reddetmek çok ayıp. Sizi ağırlamak icin paralanıyorlar. Altı saat boyunca yemek yenilebiliyor. Bizi o donemin gözde bir lokantasına götürdüler. Adı Gulistan. Ordan burdan konuşulurken, çok değerli bir şairlerinin başka bir ülkede rahmetli olduğunu ve sümüklerini Baü'ye getirmeye calıştıklarını söylediler. Biz yine anlamsız anlamsız bakınca, sümüğün kemik anlamına geldiği ve Türkce sümüğün kaşılığının da "Burun suyu" olduğu anlaşıldı. Sonra bana sümüklü et (pirzola) sipariş edildi. Şu anda Bakü'deki Migros yani ???????? Store'un camlarında "Sümüklü et şu kadar, sümüksüz et bu kadar" ilanlarını görmek mümkün. Bu arada garson yanımıza yaklastı ve yan masadaki adamların arkadaşımızı Sefer Bey'e okşattıklarını söyledi. Tabii okşanmaya maruz kalmış arkadaş da kolay kolay okşanacak bir tip değil. Bıyıklı ve iri cusseli olan arkadaşımız acayip bozulup, "Kim okşatmış beni, bu da ne demek?" şeklinde horozlandı. Okşatmanın benzetmek olduğunu zar zor anlayarak rahatladık. Rus kızların dansları ve "Ada Vapuru Yandan Çarklı" şarkısı eşliğinde yemeğimizi bitirdik. Ertesi gün şeherde bizi otelin kabağından aparacaklarını söylediler. Yani sabah, otelin önünden alınacaktık. Sezen Aksu, İbrahim Tatlıses acayip rağbet görüyordu. Bir de o zamanlar Cuma akşamları TRT'de yayınlanan "Bir Başka Gece" programı cok seviliyordu. Hatta Cuma gecelerine denk gelen düğünlere "Bir Başka Gece" programı süresince ara veriliyor, düğün ahalisi TV salonuna geçerek hep birlikte programı seyrediyordu. Sonra düğüne bırakılan yerden devam ediliyordu. Daha da enteresanı önemli bir iş toplantısının ortasında üst-makamın ofisinin (Genelde her ofiste irice bir TV var) kapısı tık tık çalınıyor, departmandaki sekreterler sessizce kenara diziliyor ve sabah saatlerinde verilen Brezilya dizisi hep birlikte seyrediliyordu. Tabii bizim toplantı devam ediyordu etmesine ama Azeri yoneticisinin gözleri de sık sık televizyona kayıyordu. En zevklisi Azerbaycan-Türkiye futbol maçını Azeri televizyonundan, Azeri spikerin anlatımıyla seyretmek: Türk Milli Yığma Komandoları. (Turkiye Milli Takımı anlamında.) "Türk kapıcısı (kaleci) topu gapı aralığından depti, yirmibirinci dakka olmasına rağmen maç heç heç (0-0) devam etmekte" gibi sevimli cumlelere rastlıyorsunuz. Ya da bir Amerikan filmini Azeri dublaj ile seyretme şansını yakaladıysanız Robert Redford'un "Men yahşiyem, istemirem. Sen nicesin?" şeklinde konuşmasına gülmekten kırılıyorsunuz. (Bu arada Arap ülkelerinden birinde iş icin bulunan arkadaşım bir filmde: R.Hudson'a barmenin ne içeceğini sorduğunu ve onun da "Elhamdullah oruçluyam…" dediğini söyledi. İnanamadim, yazmış da olabilir.) Bu arada bizler de onları Türkiye'ye davet ettik. Hatta bir yöneticinin eşi rahatsızlandı ve doktora götürmek görevi bana düştü. Amerikan Hastanesi'nden randevu aldık. Kadın; "Oynaklarım, sümüklerim, kıçım ağrıyor, derman yuttum geçmedi." dedi. Doktorda Hakan Şükür bakışları oluştu. Yani "Eklemleri, kemikleri ve bacakları ağrıyor ve ilaç almasına rağmen geçmiyor" dedim. Neyse tahliller filan, derman bulundu .[hline]to be or not to be,that is the only thing that counts. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sintisyzer Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 super ahha, sümük[hline]-Abi sen bunun için kafa yapar demiştin dimi? =Evet -Ben pırıl pırıl oldum ya... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cthulhu Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 abi daha kısa bişi yazsaydın keşke coooooooooooooooookkkkkkk uzun olmuşşşşşşş.... :D[hline]Ph'nglui mgwl'nafh Cthulhu R'lyeh wgah'nagl fhtagn... .................................thE CaLL oF Cthulhu... icQ:320006868 :rock::rock::rock::rock::rock: :tebrikz: Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Belphegor Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 Türk Milli Yığma Komandoları eheheheh:D.[hline]to be or not to be,that is the only thing that counts. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Khirsah Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 Harbi super yaw:)[hline]As a person who had discovered the reality of the life,he says:Blood never ends without the power of wisdom Bazı cevaplar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Belphegor Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 çok ilginç bir ülke azerbeycan.lütfen bir gün açıp azerbeycan tv'yi uzun süre izleyin gerçekten süper bir kanal:).[hline]to be or not to be,that is the only thing that counts. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Leath Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 said: Cthulhu_, 25 June 2003 18:05 tarihinde demiş ki: abi daha kısa bişi yazsaydın keşke coooooooooooooooookkkkkkk uzun olmuşşşşşşş.... :D[hline]Ph'nglui mgwl'nafh Cthulhu R'lyeh wgah'nagl fhtagn... .................................thE CaLL oF Cthulhu... icQ:320006868 :rock::rock::rock::rock::rock: :tebrikz: o yazmadiki,bende vardi bu baya once yinede ho$ bi yazi :)[hline]Leathas Level 21 Ranger(Excalibur) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Chemical Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 Babamlarında böle bi anısı var: Gene böle bi ülkede babamlar bir iki iş arkadaşı hava alanına gitmek üzere taksi ye binerler Babamın arkadaşı nereye gideceklerini sölemek için "Airport please" der ama taksici anlamaz "Hava Alanı hava alanı" "?" "Uçak uçak Hani varya Viiiiooovvvv *Elle uçak hareketi*" "?" "Airport Uçak uçak HAvalaaanııı la anlamıo bu? abi böle uçaklar var jet jet" "?" Babam:"Tayyare" "HAaaa Tayyareee Tayyyareee" *!VrooooommMmmm...*[hline]Chemical Kemical Kemikal Kemikıl Kemikı Kemik Kemi Kem Ke K . [Bu mesaj Chemical tarafından 25 June 2003 21:30 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
thanatos Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 said: Belphegor, 25 June 2003 17:53 tarihinde demiş ki: "Türk kapıcısı (kaleci) topu gapı aralığından depti, yirmibirinci dakka olmasına rağmen maç heç heç (0-0) devam etmekte" gibi sevimli cumlelere rastlıyorsunuz. .[hline]to be or not to be,that is the only thing that counts. :D[hline]What does not kill,makes stronger. Mail icin buraya basin Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Asmodeus Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 Valla aynı şeyleri bende yaşadım. Ama bir süre sonra gülücük dağıtmaktan çenem ve midem ağrır olmuştu. Hatta okadar benimsedim olayı, arada hala o şekilde konuşmalarım olur. Her nekadar bize komikte gelse okadar sempatik ve bir okadar da konuk severlerki. Ps. Tük Kapıcısı bak bunu ilk defa duyuyorum. :o) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2003 Tanıdık geldimi?[hline]''Eğer o her kimki canavarlarla savaşıyorsa dikkat etmelidir yoksa kendiside bir canavara dönüşebilir. Ve eğer o kişi karanlığın derinliklerine uzun süre bakarsa; karanlık onun kalbinin içine yansır.'' - Friedrich Nietzsche The Two Tears Threads of Fate Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar