"Azeroth! Azeroth mu?"

[Kumadam]

Hikayenin başı :Azeroth Topraklarındasın Yabancı !


"Azeroth! Azeroth mu?"

Bu adı hiç duymamıştı, hafızası bomboş bir küre gibi içini dışına yansıtmakta ve bu belirsizliği gözlerine sermekteydi.

"Denizden çıkmış bir cüce için çok daha fazla yıpranmış olman lazım değil mi?" diye yorumladı.

"Cüce mi?" ayağa kalktığında hala daha karşısında ki savaşçıdan aşağıda olduğunu fark etti. Hafızası, yaşadıklarını beyni içinde dizip kendisine bir hatırlatma yapamıyordu. Bir şeyler faklıydı ama bu farklılığı tanımlayamamak içinde rahatsızlık yaratıyordu. Geçmiş ile ilgili hiçbir şey hatırlayamıyordu.

Savaşçıların lideri olduğunu sandığı kişi "gitme vakti" diye uyardı. Diğer savaşçılar da atlarına bindiler ve yola çıkmaya hazırlandılar. "Nereye, nereye gidiyorsunuz?" diyebildi Kumadam.

"Ironforge" diye cevapladı parlak zırhlar içinde ki savaşçı. Hafifçe diğer savaşçıların bakışlarına odaklanıp tekrar Kumadam’a dönerek "bizimle gelmek ister misin?" diye sordu. Bilmediği topraklarda bilmediği şehir isimleri ile yardım talebini geri çevirmek aptallıktan başka bir şey olamazdı. "teşekkürler" diyebildi sadece.

Yol boyunca çevredeki ağaçları ve yer şekillerini inceledi. Havanın soğumasından hissettiği kadarı ile kuzeye yol alıyor olmalıydılar. Yolda ilerledikçe kemiklerine kadar üşüdüğünü hisseti, üzerinde paçavra şeklindeki kumaşların hava ile kendisi arasında herhangi bir koruması kalmadığını sızlayan vücudu sürekli hatırlatıyordu kendisine.

Titreyen elini kaldırıp kendisini atının terkisine almış zırhlı savaşçıya seslendi "Çok soğuk". "Evet, haklısın karla kaplı ironforge'a yaklaştıkça daha da soğuk olacak" diye cevapladı. "Mola verdiğimiz zaman üzerindekileri değiştiririz biraz daha sabret" diyerek devam etti.

Ne kadar zaman geçtiğini uyuşan parmak uçlarındaki sızlama nedeni ile kestiremiyordu. Sonunda o umutla beklediği komutu duydu. "Mola veriyoruz! " dedi savaşçıların lideri. Mola yeri olarak belirlediği ağaçların çevresinde bir duvar ördüğü ufak bir göletti. Bineklerin doyurulması ve susuzluklarının giderilmesi için diğerlerinden daha düşük kıdemde oldukları belli olan iki savaşçı itirazsız görevlerini üstlendiler. Diğerleri de soluklanmak için kendilerine uygun bir yer aradılar. Kendisini taşıyan savaşçı Kumadam'a dönerek "şimdi ne yapabiliriz senin için bir bakalım" diyerek eşyalarını karıştırmaya başladı. Birkaç dakika sonra bir miktar eşya yere serilmiş bir vaziyette inceler halde bulmuşlardı kendilerini. İşe yarar birkaç şey vardı ama bir cüce için çok uygun değillerdi en azından bir terzinin bir miktar uğraşması gerekecekti.

Durum ümitsiz olmasa da, uygun bir şeyler bulmak zor olacaktı. Kumadam yerde duranlara baktı, aslında birkaç makas darbesi ile idare edebilecek şeyler çıkabilir diye geçirdi içinden. Eşyalar üzerine çok fazla odaklanmışlardı bu nedenle lider konumdaki savaşçının yaklaştığını fark edemediler. "ne yapıyorsunuz?" sorusu ile dikkatlerini ve kafalarını başka yöne çevirdiler. Cevap vermeye kalmadan "her şey yolunda mı Artes?" diye diğer sorusu geldi. "Cüce için giysiye ihtiyaç olacak, hava biraz daha soğursa donmuş bir cüce yanımız da Ironforge'a gireceğiz Usta Argasth" diye cevapladı Artes.

Kumadam fark etti ki o ana kadar yanında yolculuk yaptığı bu yardım sever kişilerin adlarını sormamıştı. Hiçbir şey hatırlamamasının yanın da bir de dikkatsizlik üzerine serpilmişti.

Artes, çok yaşlı değildi ama yine de birçok savaş yaşadığı yüzündeki aldığı yara izlerinden belli oluyordu. Argasth'a nazaran genç bile denebilirdi. Argasth sadece giysilerinden değil, yüzüne ve sesine yansıyan yaşından da diğerlerinden bariz bir şekilde ayrılıyordu.

"Neler buldunuz?" diye sordu Argasth. "Şu yerdekilerin dışında pek işe yarar bir şey yok bende" diye cevapladı Artes. Argasth sağına doğru dönüp grubun diğer üyelerine doğru seslendi "cüce misafirimiz için yanında kendisine uygun birkaç giysi olan var mı?"

Diğer savaşçılar bir emir'i yerine getirir saygısı içersinde eşyalarını araştırmaya başladılar. İşe yarar birkaç şeyde diğer savaşçılardan çıktı. Molanın sonuna doğru Kumadam için en azından kendisini soğuktan koruyacak biraz boyu uzun olan giysiler ile birkaç şey hazırlandı. "Yola çıkma vakti!" diye seslendi Argasth. Kısa sürede toparlanan ufak birlik harekete geçmek için atlara doğru yöneldi.

Artes'in atının terkisinde yerini alan Kumadam, şimdi daha iyi ve sıcak hissediyordu. Ironforge'a yaklaştıkça her yer beyaz bir örtüyle kaplanmış gibiydi. İçindeki sıcaklığın üzerindeki koca giysilerden mi yoksa çevredeki beyaz örtü şeklinde kaplı kardan mı kaynaklandığını algılamaya çalışıyordu. Bu ironiyi tüm damarlarında hisseti.

Ironforge girişi bir tepenin üst kısmına yerleştirilmiş ve en az iki muhafız noktasından geçilerek çıkılan bir yerdeydi. Muazzam girişi bu ufacık cücelerin yapmış olması ise ihtişama ayrı bir hava katıyordu. İçinden bu yer bariz bir şekilde cüce inadının eseriydi. Koca dağı inatla ke

[Hassan]

tebrikler. forgotten realms kitapları okurken ki heyecanı verebiliyor başaralı gerçekten.
devamını bekliyoruz efenim.[signature][hline]Shaem
It's good to be the Warlock

[Bu mesaj Hassan tarafından 24 Şubat 2005 18:10 tarihinde değiştirilmiştir]

[Penthesilea]

Harika ya...

Sen şu fantastik yazına da el atsana diyeceğim ama eşinin yerimi tespit edip beni öldürme ihtimali üzerine birşey demiyorum. Evinle, çocuğunla ilgilen bakayım =P[signature][hline]SWG - Ealos Tsaark, Bounty Hunter of Bounty Hunter Association
WoW - Penthesilea, Night Elf Huntress of Anatolian Sunrise
Xaer_Aloneheart (MSN)
Sen uzun yazıp adamı okurken sinirlendiriyosun, sonra msj uzun olduğu için adam neye sinirlendiğini unutuyo cvp yazamıyo

[T0RN4D0]

Harika, gerçekden her kelimesinden alın teri akıyor.
Warlog içinde bi tane ben mi yazsam ne?

Paladin severlerden galiba ??? Doğru yola gel hocam bırak paladini.
Tek Yol Warlog[signature][hline]Alem buysa Gral Warlog

[Daak]

Valla okudum Çok Sağlam yazmışsın Devamını sabırsızlıkla bekliyorum..Tebrikler[signature][hline]Diyorlar ki bazen gözlerimden deliler doluşmuş bakıyor birer birer..

[Arnis]

Bundan sonrası daha da heyecanlı olacak sanırım eline sağlık.[signature][hline] - Guardians Of Nightfall -

[Eno]

müthiş gidiyor.... devamını isteriz[signature][hline]Profocio Hosting

[Kumadam]

said:

Penthesilea, 24 Şubat 2005 18:38 tarihinde demiş ki: Evinle, çocuğunla ilgilen bakayım =P

Kim demiş eşim ve oğlumla ilgilenmiyorum diye, hem sen gidip ceset kampı yapsana :)

Şaka bir yana aslında yazdıklarımı beğenmedim. Kısa sürede bu yazıyı yazma içinse iki nedenim var,

Birincisi, iş yerinde çok sıkıldım ve işler çok yoğun, yetişmiyor kafamı rahatlatmak için ara verdiğim de yazdım, bu nedenle aceleye geldi bazı şeyler hava da kaldı.
İkincisi de, son günlerde cesetler üzerinde kamp yapma ile ilgili konu başlıkları ve bu başlıklar altında konuşurken agresifleşen kelimelerimiz beni çok rahatsız etti, acelece farklı bir şeyler de olsun dedim.

Tabi sen kalk moonglow'dan liche/human olarak gel bir girdap seni paladin/cüce yapsın o da ayrı mesele.[signature][hline]
MSN:[email protected]
ICQ:341-207-046

[Befounder]

hayir tutarsizlik var, bir lich nasil olurda dwarf olur? Bu kaderin nasil bir oyunudur, undead olursun, ustune mage/warlock olursun, kendine gelirsin dimi :)

degisim cok acimasiz olmus lich --> dwarf/paladin[signature][hline]There is no worse death, than the end of hope...

[Quivalen-soth]

said:

Kumadam, 24 Şubat 2005 17:56 tarihinde demiş ki:
Artes'in arkasından yere inerken teşekkürlerini iletti Kumadam. "Her şey için teşekkürler Sayın Artes" diyebildi. "Sizleri bir daha görebilecek miyim ?" diye sordu. "Kim bilir belki" diye cevapladı Artes.

*!friend liste al... arada grup atarız keh keh* desen daha gerçekçi olurdu[signature][hline]I WANNA GET FREE!!!!