UTN Mesaj tarihi: Şubat 4, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 4, 2005 Her şey İngiliz araştırmacı Colonel James Churcwardın (İngiliz silahlı kuvvetlerinde albay) görevli olarak gittiği Hindistan ve Tibette 1880 yılında başladı. Günümüzde evrim kuralları, mühürbilim ve arkeoloji bilimlerine büyük katkılar sağlayan araştırmalarında Churcward eski dinlerin kökenleri ile ilgili çalışmalar yaparken, 1883 yılında Batı Tibette bulunan bir manastırda manastırın Baş rahibi RISHI ile tanıştı. Burada günümüzden yaklaşık 15.000 yıl önce yazıldıkları ispat edilen taş tabletlerin varlığını öğrenen Churcward, NAACAL TABLETLERİ olarak adlandırılan bu tabletleri çözümleyebilmek amacı ile manastırda Rishinin yanında iki yıl kaldı. Bu süre içerisinde çeşitli sembollerden ve şekillerden oluşan, eski ve ölü bir dil olan Naacal dilini Rishiden öğrenen ve tabletleri çözümleyen bilim adamı dünyanın çeşitli bölgelerinde, Kuzey, Orta ve Güney Amerikada, Mısırda, Avusturalyada, Güney Pasifik adalarının nerdeyse tamamında Orta Asya ve Sibiryada 50 yıl sürecek araştırmaların kıyısında olduğunu bilebilir miydi? Şimdi biraz başa dönelim ve baş rahip Rishi&nin binlerce yıldan beri gizli kalmış bu tabletleri neden Churcwarde gösterdiğini, daha ileri giderek çözümlenebilmeleri için gerekli olan Naacal dilini niçin öğrettiğini düşünelim. Bu konuda ispatlanmış kesin bilgilere sahip değiliz. Ancak tabletler çözümlendiğinde 15.000 yıl önce yazılmış bu tabletlerin Hindistana MU kıtasından Naacal rahipleri tarafından getirildiği ortaya çıkıyordu. Bunlara Naacal Kardeşlik örgütü de denmekteydi. Naacallar hem bilim adamı hem rahiptiler ve Mu ülkesinde yönetici konumdaydılar. Mensubu oldukları ilk TEK TANRIlı dini (belkide şimdilik kaydıyla) hem kendi kıtalarında, hem kolonilerde yaşayan insanlara daha rahat anlatabilmek amacı ile bu semboller dilini kullanıyorlardı. Bu dilin ezoterik, manalarını ise yalnızca imparator ve kendileri biliyorlardı. Ezoterizmin Osmanlıca karşılığı batınilik, Türkçesi içsel, içyüz anlamındadır. Ezoterizmin zıddı olan sisteme ise egzoterizm denir. Osmanlıca karşılığı harici, Türkçesi dışsaldır. Ezoterik bilgi herkese verilmeyen, açıklanmayan, belli eğitimlerden geçerek o bilgiyi almaya hak kazanan insanlara verilen bilgilerdir. Bu bilgilere ulaşabilmek için insan önce egzoterik bilgileri öğrenmekle başlar ve çabalarıyla zaman içinde ezoterik bilgileri almaya hak kazanabilir. Ezotorik bilgiler genelde yazılı olmayabilirler ve bir öğreten, yol gösteren tarafından sembollerle, belirli bir sistemle öğrenciye verilir öğretilirler. Buna inisiasyon denir. Bu kavram örneğin Şaman-Türk geleneklerinde el vermek deyiminde manasını bulur. Çağlar içerisinde Mu dan başlayarak sırasıyla Atlantis, Uygurlar, Maya, Tibet, Hermes-Mısır, Hint uygarlığı, Rama, Babil, Pisagor, Saabilik, Eflatun, Yesevilik, Yeni Platonculuk, Kabbala, Ahilik, Mevlana, (ve diğer batıni ekollerin) kaynağında ezoterizm ve ezoterik bilgiler yatar. Churcward Naacal tabletlerini çözümlediğinde ilk olarak Pasifik okyanusunda Asya ile Amerika arasında büyük bir kıtanın varlığını ortaya çıkardı. Bu kıta günümüzden yaklaşık 200.000 yıl önce üzerinde belki de ilk insanı barındırmaya başlamıştı. Kıtanın toprakları o kadar geniş ve bereketli, hava o kadar ılıman ve güzeldi ki her şey hızla çoğaldı. Yıllar çağları, çağlar bin yılları kovaladı ahenk ve güzellikler içerisinde. Günümüzden 70.000 yıl önce Mu kıtası yaklaşık 60.000.000dan fazla insanı barındıran dev boyutta bir kıta olmuştu, hayvanı, bitkisi aynı zamanda teknolojisi ile. İlk kolonileşme yeni yerler arama dürtüsü bu yıllara rastlar. Bu hareketlenmenin sonunda batı ve doğu yönünde iki göç yolu,iki büyük koloni ortaya çıkar. Churcwardü toplam 50 yıl süren bu araştırmalarında hiçbir şey arkeolog William Nivenin 1921-1923 yıllarında Meksikada ortaya çıkardığı tabletler kadar etkilemez ve gerçeğe yaklaştırmaz. Niven, Meksikada eski çağlara ait çok fazla tablet bulmuştu. Bütün bunların çözümlemesi Naacal lisanı ile yazıldıkları için ancak Churcward tarafından yapılabildi. Böylece Mu kıtası, göç yolları ve batışı hakkındaki bilgiler bütünün eksiklerini tamamlayarak, bilimin hizmetine sunulabildi. James Churchward, Willam Niveni günümüz bilimlerine, kendisine ışık tutan, katkıda bulunan çalışmalarından dolayı sevgi ve saygı ile anmaktadır. Belki de Nivenin buluşları olmasa Churcward çalışmalarını bu kadar ileri götüremeyecekti. Mu kıtasından çıkan, kıtaya göre batıya giden bir göç yolu Uygur İmparatorluğunu ortaya çıkarmıştır. İmparatorluk Asya ile Avrupa nın çok büyük bir bölümünü kapsamakta idi ve Munun en büyük kolonisi idi. Uygur imparatorluğunun sınırları zaman içerisinde Avrupa üzerinden Atlantik kıyılarına kadar ulaştı. İÖ.1000li yıllardaki Çin belgeleri Uygurların 17.000 yıl önce uygarlıklarının zirvesinde olduğunu söyler. İkinci göç yolu kıta ya göre doğuya giden, Meksika&nın güneydoğusundan Atlantis kıtasına geçen yoldur. Atlantis-Uygurla birlikte ikincil, ilk anakaradır. Mudan çıkan doğu koloni yolları Atlantisten sonra Atlantik Okyanusunu geçerek Akdenize ul Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DiabloTyrael Mesaj tarihi: Şubat 4, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 4, 2005 Böyle bir konu vardı. Yitik Kıtalar Kayıp Mu'yu anlıyorum, ama medeniyeti bulmadan Mu kıtası var olduğunu diyemem. Öyle diye birşey yok[signature][hline]Tarih Türkler'de başlar---Pontus ve Bizans'ı Hortlatmak isteyenlere yanıt!---Türk Olmak---Vatan Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar